Rıza Özel

Fotoğraflarla, ‘Türk Demokrasi Tarihi’

25 Ocak 2017
Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün (BYEGM), ev sahipliğini yaptığı sergi, yakın demokrasi tarihinde darbelerle yaşanan kesintileri fotoğraflarla anlatıyor.

Darbe ile ilgili gazetelerin birinci sayfalarının da yer aldığı sergiyi bugüne kadar yüzlerce yabancı gazeteci gezdi. Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca, “Türkiye Cumhuriyeti tarihini özetleyen bu sergide, geçmişten günümüze neredeyse 10 yılda bir darbelerle kesintiye uğrayan demokrasimizi ve 15 Temmuz FETÖ darbe girişimini detaylı bir şekilde fotoğraflarla anlatıyoruz” dedi.

BYEGM VE AA ARŞİVİNDEN

BYEGM Sergi Salonu’nda açılan, Tarihe ve Milli Birliğe Tanıklık Programı kapsamındaki sergi “Türk Demokrasi Tarihi” adı ile açıldı. BYEGM ve Anadolu Ajansı arşivinden derlenen görsellerden oluşan sergi, Cumhuriyet tarihinde karşı karşıya kalınan darbelerin ve 15 Temmuz darbe girişiminin uluslararası basın tarafından daha iyi anlaşılabilmesi amacını taşıyor. Bugüne kadar dünyanın dört bir yanından gelen 17 farklı heyette yer alan 200’ü aşkın yabancı basın mensubu sergiyi gezdi. Heyetler Almanya, Akdeniz Ülkeleri, Güneydoğu Asya, Avrupa, Ortadoğu ve Körfez, Rusya Federasyonu, Orta Asya, Balkan ve Afrika ülkelerinin de aralarında bulunduğu çok geniş bir coğrafyada görev yapan etkili gazeteciler arasından seçildi. Sergiyi, vatandaşlar da gezebiliyor.

TÜRK HALKI DERS VERDİ

BYEGM’nin basın camiasının içinden gelen Genel Müdürü Mehmet Akarca, Türkiye Cumhuriyeti tarihini özetlediğini söylediği sergide darbelerle kesintiye uğrayan demokrasi hayatının fotoğraflarla anlatıldığını söyledi. 15 Temmuz FETÖ darbe girişimine dair uluslararası kamuoyunun doğru bir şekilde bilgilendirilmesinin önemini aktaran Akarca, uluslararası medyadaki dezenformasyonun önlenmesini amaçladıklarını belirtti. Türkiye’de 1960 ve 1980 darbeleri ile kesintiye uğrayan demokrasi hayatının darbe girişimleriyle de aralıklarla karşı karşıya kaldığını söyleyen Akarca, 15 Temmuz’da yaşanan son darbe girişimi karşısında ise Türk halkının dünyaya örnek olacak bir ders verdiğini anlattı.

Yazının Devamını Oku

Bolu sizi çağırıyor

6 Aralık 2016
Başkent Ankara’ya yalnızca birkaç saatlik mesafedeki Bolu, her mevsim farklı doğası ile fotoğraf tutkunlarını çağırıyor.

Son günlerde sık sık sararan yaprakların eşlik ettiği sonbahar kareleri ile sosyal medyada paylaşım rekorları kıran doğa harikası kent, kış gelince de üzerine örtülen bembeyaz karlarla fotoğraflara yansıyor. Türkiye’nin birçok yerinden her yıl binlerce fotoğrafçıyı ağırlayan Bolu’yu Doğan Haber Ajansı’nın bu kentteki seçkin gözlerinden Mutlu Yuca ile konuştuk. Mesleğe 1999 yılında Bolu’da başlayan ve her yıl yaptığı haberlerle bu kentin tanıtımına katkı koyan isimlerden biri Mutlu Yuca. 10 yıldır Doğan Haber Ajansı’nda çalışan Yuca, ajansın geniş yayın ağı sayesinde de çektiği fotoğraf ve haberleri tüm Türkiye’deki en ücra köşesine bile ulaştırabiliyor. Yüzde 64’ü ormanlarla kaplı, yeşili ve doğasıyla tatilcilerin cazibe merkezi Bolu’yu Mutlu Yuca anlattı: “Bolu’da Yedigöller Milli Parkı, Gölcük Tabiat Parkı, Abant Tabiat Parkı renk cümbüşü ve manzarasıyla kendine çekiyor. Her biri ayrı güzelliklere sahip.

YEDİ GÖLLER MİLLİ PARKI

Tabii ‘Bolu’ deyince. İlk akla gelen nokta Yedigöller. Yeşilin bin bir tonunu bünyesinde barındıran Yedigöller Milli Parkı, özellikle sonbahar aylarında fotoğraf tutkunlarının akınına uğruyor. Büyüklü küçüklü 7 ayrı gölün yer aldığı milli parkta doğa yürüyüşleri yapılarak kamp kurulabiliyor. Burada fotoğraf meraklıları göllerin etrafındaki köprüleri ve iskeleyi seveceklerdir. Bolu’dan gidiş üzerinden uygun tek yol var. Ancak İstanbul yönünden gelip Yedigöller’e gidecek olanlar Yığılca ilçesi üzerinden gidiyor. Akçakoca’nın oradaki bağlantı yolu. 35 kilometrelik farklı bir rota.

ABANT TABİAT PARKI

Yazının Devamını Oku

“26 Kadın” bir sergi

29 Kasım 2016
Cermodern “26 fotoğrafçı” sergisiyle İran’ın önemli kadın gözlerini Ankara’ya taşıdı.

Geçtiğimiz gün açılan ve küratörlüğünü Amir Hossain Heshmati’nin yaptığı sergide çok farklı disiplinlerde fotoğraf çeken İranlı 26 kadın fotoğrafçıdan 165 kare yer fotoğraf alıyor. 

Bu sergi, 26 Ocak tarihine kadar görülebilecek ama CerModern’e gidenler Unicef’in fotoğraf sergisi ile de “İçine çekildiğim dünya” ve “Nesnelerin belleği mi?” karma sergilerini de gezme şansı bulacak.


HESHMATİ’NİN GÖZÜNDEN EN İYİLER

Serginin küratörü Amir Hossain Heshmati, ilk kez Ankara’da CerModern’de sergilenen fotoğrafları, başka ülkelere de taşımak istediğini söyledi. Sergiyi birlikte gezdiğim kendisi de fotoğraf sanatçısı olan İranlı küratör, yola çıkarken 31 kadın fotoğrafçının eserlerini göstermek istediğini ancak sonrasında 26 kadın fotoğrafçı ile sergiyi gerçekleştirdiğini söyledi. Sergide eserleri yer alan isimleri tek tek kendisinin belirlediğini de aktaran Hesmati, “Benim gözümde İran’ın en iyi kadın fotoğrafçıları bu sergide. Ve sanat fotoğrafından, sahne fotoğrafına, basın fotoğrafından soyut çalışmalara kadar çok farklı alanlarda muhteşem işlere imza atan kadınlar burada. Ben fotoğrafa kadın bakışı ile yaklaşmak istedim. Onların gözü ile dünyayı göstermek istedim. Belirli bir temayla bir seçki derlemek, sanatçıyı sınırlayıp ev ödevi gibi yapmaya zorlayacağından fotoğrafın farklı açılarını olabildiğince göstermek istedim. Bu seçki de farklı nesillerden ve farklı konulara odaklanmış İranlı kadın fotoğrafçıların eserleri var. Dolayısıyla, her sanatçı, ifade ettiği bakış açısıyla, daha büyük bir sergide küçük bir sergi açmış oldu” dedi.

3 SORU İLE FOTOĞRAFA BAKIŞLARI

Geçtiğimiz dönem Abbas Kiarostami ve Romin Mohtasham gibi çağdaş İran fotoğrafının önemli isimlerini de ağırlayan CerModern, “26 fotoğrafçı” sergisi ile birlikte satılan serginin kataloğunda ise kadın fotoğrafçıların fotoğrafa bakışı da ortaya konuyor. Sergi ve katalogda kadın fotoğrafçıların Amir Hossain Heshmati’nin üç sorusuna verdiği yanıtlar yeralıyor: “Fotoğrafa ne zaman başladınız? Neden fotoğrafı seçtiniz? Kalıcı bir fotoğrafın karakteristiği nedir?” Heshmati sorularını ise şöyle açıklıyor:

Yazının Devamını Oku

Mehmetçik kareleri

22 Kasım 2016
Anadolu Fotoğraf Derneği, kısa aralıklarla yaptığı küçük yarışmalarla başkent çevresindeki fotoğraf tutkunlarına yeni ufuklar sunuyor.

Başkanlığını yakından tanıdığım ustalardan Hamit Yalçın’ın yaptığı dernek, Anıtkabir fotoğraflarıyla ilgili yılda iki kez düzenlediği fotoğraf yarışmasıyla dikkat çekmişti. Geçtiğimiz günlerde ise derneğin düzenlediği “Mehmetçik Fotoğraf Yarışması” sonuçlandı. Çankırı Belediyesi ve Türkiye Muharip Gaziler işbirliği ile düzenlenen yarışmada Abdurrahman Çetin birinci oldu.

300 FOTOĞRAF ARASINDAN SEÇİLDİ

Yarışma başvurularının 3 ay önce başladığını ve yarışmada yaklaşık 300 kare fotoğrafın değerlendirildiğini anlatan Anadolu Fotoğraf Derneği Başkanı Hamit Yalçın, jürinin geçtiğimiz gün Ankara’da toplandığını söyledi. Jüride ise kendisinin yanı sıra Devlet Fotoğraf Sanatçısı Ozan Sağdıç, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Genel Başkanı Şükrü Tandoğan ile Fotoğraf Sanatçıları Ömür Can Yerli, Tuna Akçay, Nazım Tetik ve Aynur Bostan’ın yer aldığını aktaran Yalçın, yarışma ile ilgili kısaca şunları söyledi:

HASSAS BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ

“Ülke olarak hassas bir dönemden geçtiğimize inanıyorum. İçinde bulunduğumuz hassas dönemin gereğine uygun böylesi bir yarışmayı gerçekleştirmiş olmaktan mutluluk duyuyoruz. Çünkü bizi bir arada tutan değerlere daha sıkı sarılmamız gerekiyor. Daha önce de Türk Bayrağı fotograf yarışmamız büyük ilgi görmüş ve ses getirmişti. Dernek olarak fotoğraf hayatına katkı sağlarken bu ortak değerlerinde önemini vurgulayacak projelere imza atıyoruz.

Yazının Devamını Oku

20 usta, 1 kitap

15 Kasım 2016
Fotoğraf paylaşım sitesi “Fotoiz” farklı bir projede Türk fotoğrafının 20 ustasını tek bir yayında bir araya topladı.

Türk fotoğrafına damga vurmuş önemli isimler arasından 20 usta fotoğrafçı, 220 fotoğrafın yer aldığı “Ustaca Fotoğraflar” isimli kitapla kütüphanelerimize konuk olacak. 

KİTAP FİKRİ ABANT’TA ORTAYA ÇIKTI

“Türk fotoğrafına arşiv niteliğinde kalıcı bir yayın kazandırmak istedik” diyen Fotoiz’in kurucusu Serbülent Özkan’la kitabın hikayesini konuştuk. Prestij yayınının en önemli farklılığının 20 önemli ismin tek bir kitapta bir araya gelmesi olduğunu anlatan Özkan, şunları söyledi:
“Fotoiz bir fotoğraf paylaşım sitesi. Böyle doğdu. Ama 9 yıldır da farklı buluşmalar ve gezilerle fotoğraf tutkunlarını ustalarla buluşturuyoruz. Kitap fikri de her yıl Bolu Abant’ta Şubat ayında gerçekleştirdiğimiz Abant Fotoğraf Platformu’nda ortaya çıktı. Bu kitapta konuk olan ustalar, Abant’taki bu organizasyonumuza katılan isimler arasından aslında. Oraya gelen hocalarımızla sohbetler sırasında doğan projeye ortaya çıktıktan sonra ustalarımızın hepsi sıcak baktı ve fotoğraflarını bu yayında yer alması için bizlerle paylaştı.

İKİNCİ YAYIN YENİ NESİL USTALAR OLACAK

Yazının Devamını Oku

Foto muhabirleri 15 Temmuz'u anlattı

1 Kasım 2016
Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nin hazırladığı “Fotoğraflarla 15 Temmuz sergisi” 23. Dünya Enerji Kongresi ve Dünya Hukuk Kongresi’nin ardından bu kez İstanbul’da DEİK tarafından gerçekleştirilen Türkiye-Afrika İş Forumu’nda görücüye çıkıyor. 

İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde bugün açılan sergi önümüzdeki ay içerisinde Ankara’ya taşınacak. Ardından ise Antalya ve Bolu ile yolculuğunu sürdürecek. Bu özel serginin tüm Türkiye’yi gezmesi planlanıyor.

47 FOTO MUHABİRİ ANLATIYOR

Bu sergiyi değerli kılansa çok farklı kurumlardan Türkiye’nin önde gelen 47 foto muhabirlerinin fotoğraflarından oluşmasının yanı sıra bu isimlerin o gece yaşadıklarını da aktarmaları. Sergide fotoğraflar ile birlikte foto muhabirlerinin yaşadıkları da Türkçe veya İngilizce olarak aktarılıyor. Associated Press, Reuters, AFP, EPA, Anadolu Ajansı, İHA, DEPO gibi ajansların yanısıra Hürriyet, Milliyet, Sabah, Sözcü, Cumhuriyet, Habertürk gibi birçok gazetenin foto muhabirleri hem yaşadıklarını aktarıyor, hem de birbirinden çarpıcı 95 fotoğrafla gecenin dehşetini ortaya koyuyor. Bu özel sergiyi dernek, 15 Temmuz gecesi şehit olan Yenişafak Gazetesi foto muhabiri Mustafa Canbaz’ın anısına gerçekleştiriyor.

ANLATTIKLARI NEDEN ÖNEMLİ?

Foto muhabirleri dünyanın her yerinde “Tarihe tanıkları” ifadesiyle tanınır. Bunun ifadeyi getiren ise basın fotoğrafçılarının olayları en yakından belgeyen insanlar olmasıdır. Takip ettiğiniz konunun fiziki olarak yakınında değilseniz, gerçekleri belgeleyemezsiniz. İnsanlar duyduklarını anlatabilir, hatta resmedebilir ama yaşamadan fotoğraflayamazsınız. Bugün bir gazete veya dergide yayınlanan fotoğraf gelecekte o olayın tarihi vesikası olacaktır. İşte buy yüzden 15 Temmuz darbe girişimini fotoğraflayan foto muhabirlerinin anlattıkları çok değerli.

Yazının Devamını Oku

Mustafa’nın “Kelebek Koleksiyonu”

10 Ekim 2016
Mersin son dönemde Doğan Haber Ajansı’nın geniş ağı sayesinde Türkiye’de pek çok gazete, dergi ve internet sitesinde yer buluyor.

Mersin’i tanıtan ise Doğan Haber Ajansı’nın fotoğraf tutkunu muhabiri Mustafa Ercan. Mustafa Ercan geçtiğimiz günlerde bu kez çok farklı bir proje ile fotoğraf severlerin karşısına çıktı, “Mersin’in kelebekleri.” Geçtiğimiz günlerde 7’nci Akdeniz Turizm Forumu kapsamında açılan sergi ile görücüye çıkan “Mersin’in Kelebekleri” önümüzdeki haftalarda Türkiye turuna başlayacak. İlk olarak Kocaeli’nde açılacak sergi Ankara’ya da taşınacak. Serginin 2 yıllık bir çalışmanın eseri olduğunu anlatan Ercan, “Türkiye’de 450 tür kelebek bulunuyor ama Mersin’de fotoğraflanabilen 138 türden 30’u sergide yer alıyor” dedi.

BUTİK TURİZM İÇİN ÖNEMLİ

Kendisini muhabirliğinin yanı sıra “Fotoğraf sanatçısı” olarak tanımlayan Ercan, “Mersin’de yaşayan özel tür kelebekleri fotoğrafladım. Ayrıca Mersin kitle turizminden ziyade butik turizm çalışmak isteyen bir kent. Bu kelebekler de butik turizm için önemli. Yurtdışından gelen makro fotoğraf çeken fotoğrafçılar, kentte 1 hafta kalarak bu kelebekleri fotoğraflayabiliyor. Türkiye’de özellikle Akdeniz’de bu tür fotoğraf turları için uygun pek çok doğal nokta var. Mersin bu noktalardan biri” dedi.

AKLIM KELEBEKLERDE KALDI

Mersin Fotoğraf Derneği’nin projesini haber yapmak için gittiğim Erdemli İlçesi’ndeki tarihi ve turistik Kanlıdivane antik kentinde kelebeklerle tanıştım. Haberi yaptım, görüntüleri televizyon kanallarında, haberi de çeşitli gazetelerde yayınlanınca aklım kelebeklerde kaldı. Bu nedenle Mersin Fotoğraf Derneği’nin projesine dahil oldum. Bu proje, Selami Türk, Mehmet Süer, Arif Örslü, Erol Özer ve Savaş Şener ve Ali Kemal Çerçi gibi makro ustalarının peşine takıldım. Deyim yerindeyse hep paçalarına yapışıp ayrılmadım. Onlar da benim fotoğraf merakımı anlayınca hiçbir zaman yalnız bırakmadılar. Gittikleri her çekim bölgesine beni de götürdüler.

TARIM İLAÇLARI İLE TÜRLER TEHLİKEDE

Yazının Devamını Oku

‘Kardeş ülke’ renkleri

5 Ekim 2016
Pakistan Büyükelçiliği, bu yılki Bağımsızlık Günü kutlamalarının bir parçası olarak Yunus Emre Enstitüsü’yle birlikte renkli bir etkinliğe imza atıyor.

Pakistanlı fotoğrafçılar Gulraiz Ghouri ve Faisal Rauf’un imzasını taşıyan ve iki ülkenin güzelliklerini yansıtan “Pakistan ve Türkiye’nin Renkleri–Objektifin İçerisinden” sergisi CerModern’de açıldı. Sergide Türkiye’den ve Pakistan’dan 100’ün üzerinde fotoğraf yer alıyor.

İKİ KARDEŞ ÜLKE

Sergideki fotoğraflarda Pakistan ve Türkiye’nin zengin uygarlık mirası, derin tarihi bağlantılar, nefes kesen manzaraları, insanlar, kültür bağları objektife yansıyor. “Türkiye’de bu yılki Bağımsızlık Günü kutlamalarının bir parçası olarak bu anlatımı daha geniş bir biçimde paylaşmayı tercih ettik. Sergi, doğanın, yaşamın ve iki kardeş ülkedeki geleneklerin sayısız boyutlarını gösterecek” diyerek etkinliği anlatan Pakistan’ın Türkiye Büyükelçisi Sohail Mahmood, “Pakistan’ın önde gelen iki fotoğrafçısı Gulraiz Ghouri ve Faisal Rauf, son zamanlarda Türkiye’yi ziyaret ettiler ve onun eşsiz coğrafi güzelliğini ve kültürel zenginliğini fotoğrafladılar” dedi.

YENİ PENCERE AÇACAK

Büyükelçi Mahmood, sergi ile ilgili olarak şunları söyledi; “Pakistan ve Türkiye’ kelimeleri birlikte söylendiğinde akılda birçok görüntüyü canlandırıyor ve anımsatıyor. Bu birlikteliğin hikayesini özellikle objektifin içerisinden anlatmak moral verici. ‘Görmek inanmaktır’ eski bir atasözü böyle söyler. Hiç şüphem yok ki, bu fotoğraf sergisi Pakistan üzerine yeni bir pencere açacaktır, Pakistan-Türkiye kültürel işbirliğini daha da derinleştirerek. Bu serginin renkleri çok yönlü bağlarımıza daha fazla canlılık ekleyecek ve geniş insanlararası değişimlerimizi takviye edecektir. Yaşasın Pakistan-Türkiye Kardeşliği!”


Yazının Devamını Oku