Bu dostluğun 60’ıncı yılında, tozlu sandıktan çıkan bir fotoğrafın hikâyesini anlatmak istiyorum.
Türk askerinin Kore’deki varlığını aktaran binlerce siyah-beyaz fotoğraf var. Savaşa katılan Sıhhiye Astsubayı babası Kadir İzzettin Turpçu’nun sandığından, o savaştan renkli çekilmiş fotoğraf kareleri ortaya çıktı. O yıllarda Türkiye’de renkli fotoğraf banyosunun bile yapılmadığını düşünmek ortaya çıkan arşivin değerini hissettiriyor.
“Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” diyenlere azıcık tarih bilen “Kimse yoksa Güney Kore var” sözleriyle cevap verebilir. İki ülke arasındaki dostluk bağlarının kökleri 1950-1953 yılları arasında Kuzey Kore-Güney Kore arasında yaşanan savaşa kadar uzanıyor. Türkiye, Tuğgeneral Tahsin Yazıcı komutasındaki 5 bin 90 kişilik ilk Türk Tugayı’nın 17 Eylül 1950’de İskenderun limanından hareket edip 12 Ekim 1950’de Pusan limanına ulaşmasıyla savaşa katıldı.
Bu savaşta yüzlerce askerimiz bir ülkeyi korumak için dünyanın öbür ucunda şehit olmuş, binlercesi gazi unvanı olarak geri gelmişti. Geride bugün filmlere konu olan birçok hikâye bırakmışlardı. Bu savaşta Kore’ye giden Sıhhiye Astsubayı Kadir İzzettin Turpçu, 4 yıl önce 88 yaşındayken vefat etti, Karşıyaka’daki şehitlikte yatıyor. Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli basın fotoğrafçıları arasında yer alan oğlu Ümit Turpçu geçtiğimiz aylarda babasının deposundaki sandıkta gizli kalmış bir hazine ile karşılaştı: Kore Savaşı’na ait renkli fotoğraf kareleri.
Usta foto muhabiri Ümit Turpçu ile bu renkli fotoğraf karelerini ve babasının hikayesini konuştuk:
20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde açılan “Exodus Déjà Vu” isimli fotoğraf sergisini, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, “Savaş, zulüm ve şiddet nedeniyle evlerinden kaçmak zorunda kalan 65 milyondan fazla kişinin dayanıklılığını ve cesaretini onurlandırıyoruz” açıklamasıyla tanıttı. 24 Haziran’a kadar açık kalacak sergide 47 fotoğraf yer alıyor. Fotoğraflar, savas, zulüm ve şiddet nedeniyle evlerinden kaçmak zorunda kalan, güvenli bir gelecek için umutları ve hayalleri dışında her şeyini geride bırakan insanların hayatlarına dokunuyor.
BEŞ USTA İSİM, BİR SERGİDE
Sergide, farklı kıtalar üzerinde ve farklı kuşaklar boyunca dünyada yerinden edilmiş insanların hayatlarına tanıklık eden beş fotoğrafçının eserleri yer alıyor. Uluslararası alanda bir çok başarılı işe imza atan, fotoğraflarıyla ve haberleri ile dünya gündeminde pek çok kez iz bırakan foto muhabiri Coşkun Aral, geçtiğimiz yıl Pulitzer’i kazanan New York Times adına çalışan Rus foto muhabiri Sergey Ponomarev, ülkesinde yaşananları farklı projelerle dünya gündemine taşımayı başarmış Suriyeli fotoğrafçı Issa Touma ile mülteci sorununu fotoğraflarına taşıyan Fransız foto muhabiri Roland Neveu ve Malezyalı fotoğrafçı Rahman Roslan’ın kareleri Partice Vallette’in küratörlüğünde sunuluyor.
EN FAZLA MÜLTECİ TÜRKİYE’DE
UNHCR Türkiye Sözcüsü Selin Ünal, “Dünya Mülteciler Günü, aynı zamanda, dünyadaki mültecileri ve yerinden edilmiş kişileri aralarına alan; onlara güvenli bir ortam sağlayan; onları okullarına, işyerlerine ve toplumlarına kabul eden toplulukları ve insanları da takdir ettiğimiz bir gün. UNHCR, geçtiğimiz üç yıldan beri dünyanın en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülkesi konumunda olan Türkiye’de, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nü anmak adına “Exodus Déjà Vu” isimli bir fotoğraf sergisini Ankara’da düzenliyor” dedi.
SIRASIYLA İSTANBUL, PARİS, BERLİN
Hacettepe Üniversitesi 50. yaşını fotoğraf yarışması ile kutlarken serginin açılışını da usta foto muhabiri Coşkun Aral’ın konuk olduğu bir söyleşi ile yaptı. AFSAD’sa 40. yılında Çağdaş Sanatlar’da açtığı bir dizi sergi ve yapılan sunum, gösteri ve atölye çalışmaları ile bir dizi etkinliğe imza attı. TFSF ise çağımızın sorunlarından “Göçmenlik” konusunu sergi ve katalogla fotoğraflara taşıdı. TFSF’nin ev sahipliğindeki sergi 5 Haziran’a kadar açık kalacak.
HACETTEPE 50. YILI FOTOĞRAFLA KUTLADI
Hacettepe Üniversitesi, 50.yılını fotoğrafla kutluyor. “Hacettepe’yi yaşayanların gözünden fotoğraf karelerine sığdırıp 50 yıl sonrasına şahit bırakmak” amacı ile üniversite sosyal medya hesapları üzerinden fotoğraf yarışması düzeledi. “50.yıla iz bırakmak ister misiniz?” çağrısıyla başlatılan “Sizin Gözünüzden Hacettepe- Deklanşöre Bas!” adını taşıyan etkinlik çerçevesinde, gelen fotoğraflar arasından seçilen 50 fotoğraf, önceki gün Beytepe Kongre Merkezi’nde sergilenmeye başladı. Fotoğraflar, 50. yıl için hazırlanan özel bir albümde de toplandı. Birinciliği Perihan Tekeli, ikinciliği Merve Özkılınç, üçüncülüğü Selin Aksu’nun aldığı yarışmada Feride Çatal da mansiyon kazandı.
COŞKUN ARAL SEÇTİ
Fotoğrafların değerlendirmesini ise “Hacettepe Konferansları”nın Mayıs ayı konuğu usta isim Coşkun Aral yaptı. Coşkun Aral, öğrencilerin, akademisyenlerin, Hacettepe çalışanların ve yolu Hacettepe’den geçerken deklanşöre basmayı ihmal etmeyen yüzlerce katılımcıların karelerinden 50’sini seçti. Ve bu fotoğraflardan 4’ü ödüllendirildi. Seçilen 50 fotoğraf ve ödül alan kareler dün Hacettepe’de düzenlenen törenle Coşkun Aral ve Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Özen tarafından açıklandı. Ayrıca Çoşkun Aral, “Meraklı insanın ayak izleri” konulu muhteşem bir sunum yaptı. Fotoğraflarla tecrübelerini ve belgesellere dönüştürdüğü insanlık tarihinin ilk izlerinden yola çıkarak insana ait gözlemlerini paylaştı. Aral’ın seçtiği 50 fotoğraf, 50. yıla özel hazırlanacak albümde yer alacak ve resmi sosyal medya hesaplarında değerlendirilecek.
Al Farhan, Cepa AVM’de açılan ve 44 fotoğrafın yer aldığı “İnsani Diplomasi” sergisi ile bu alandaki çabalarını ve başarısını da Ankaralı sanatseverlere sunmuş oldu. Bu sergi öncesinde sık sık bir araya gelip konuştuğumuz Al Farhan, fotoğraflarını farklı kesimlerden çok sayıda insanın görmesini istediğini, bu yüzden bir galeri yerine bir AVM’yi sergileme noktası için seçtiğini söyledi.
Saad Al Farhan, fotoğrafa olan tutkusu ile Ankara’daki bu alanda faaliyet gösteren bütün sivil toplum örgütleri ve grupların yakından tanıdığı bir isim. Kuveyt’in Ankara Büyükelçiliği’ndeki görevine başlamasının üzerinden bir yıl gibi kısa bir süre geçmesine rağmen, Al Farhan’la benim tanışmam da onun bu ilgisi sayesinde oldu. Başkanı olduğum Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nin çalışmalarını da yakından takip eden AL Farhan’la dostluğumuz ise onun derneğimize yaptığı ziyaretlerle doğdu. Sık sık fotoğraf sohbeti yaptığım Saad Al Farhan’la son sergisini, fotoğrafa olan aşkını ve bir fotoğrafçı olarak Türkiye’yi konuştuk. İşte, Al Farhan’ın anlattıkları:
6 YILLIK ÇALIŞMANIN SONUCU
“Hem ülkem için hem de yaşadığım ülke olan Türkiye için faydalı bir katkım olması adına bu sergiyi düzenledim ve adına ‘İnsani Diplomasi’ dedim. Bu sergi ile amacım dünyaya mesaj göndermekti. İnsani diplomasinin sanat yoluyla dünyaya, insanlara ve hükümetlere iletilmesini istedim. Halkların çektiği acıları, bulundukları bölgelerdeki yaşam koşullarını ve onlara destek olmak isteyen Kuveyt’in üstlendiği rolü fotoğraflarla bu sergiye taşımak istedim. Sergi 6 yıllık süre içerisinde çekilen karelerden oluşuyor. Dünyanın birçok ülkesinde Kuveyt’in yardım elini uzattığı insanların hikayelerini anlattım.
KARIŞ KARIŞ TÜRKİYE HEDEFİ
Sosyal medya üzerinden organize edilen yarışmanın ödüllerinde ise şehitlerin isimleri yaşatılıyor. Cem Aziz Çakmak, Fatih Safitürk, Murat Özenalp, Mustafa Küçük ve Ali Tatar adına özel ödüller veriliyor. Yarışmanın jürisinde ise Ozan Sağdıç, Hamit Yalçın, Tuna Akçay, Ömür Can Yerli gibi isimler yer aldı.
Yarışmada özel ödülleri “Her biri bu ülkenin değerleri olan vatan için hayatlarını kaybetmiş kahramanlardı” sözleriyle anlatan TESUD Genel Başkanı Emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş, tarihte ilk bayrağı Oğuzlar’ın kullandığını ve Samara’ya diktiklerini söyledi.
Erdoğan, “Bayrağımız rengi ile şekli ile tarihin derinliklerinden geliyor. Elbette bizler için de çok önemli. Milli birliğimizin beraberliğimizin simgesi ve bu bütünlüğe olan arzuyu fotoğraflara taşıdı bu organizasyon sayesinde bir çok kişi. Biz en güzel bayrağının Türk bayrağı olduğuna inanıyoruz. Bu yarışma sayesinde göklerde dalgalanan bayrağımızı fotoğraflarda da dalgalandırıyoruz. Güzel sonuçlarda alıyoruz. Çok pozitif tepkiler geliyor. Bu bir yarışma ama aynı zamanda bayrak sevgisini ona olan bağlılığın ve inancın yükseltilmesine katkı sağlıyor” diye konuştu.
İLGİ HER YIL ARTIYOR
Anadolu Fotoğraf Derneği Başkanı Hamit Yalçın ise Türk Bayrağı Fotoğraf Yarışması’nın üçüncüsünü yapmaktan mutluluk duyduklarını aktardı. Yalçın, yarışmayı Anadolu Fotoğraf Dergisi’nin facebook sayfası üzerinden gerçekleştirdiklerini belirterek, “Bu şekilde paylaşımlarla bayrak sevgisini sosyal medyaya da taşıyoruz. İlgi her yıl artarak devam ediyor. Türkiye’nin dört bir yanından profesyonel ve amatör olarak fotoğrafla ilgilenen yüzlerce kişinin sosyal medya sayfalarında bayrak fotoğrafları günlerce yer alıyor. Bin beş yüzün üzerinde fotoğraf yarışmaya gönderildi. Jüri çok titiz bir seçimle fotoğrafları ödüllendirdi. Millet olmamızın sembolü özgürlük ve bağımsızlığımızın simgesi şanlı bayrağımıza yaraşır bir şekilde yarışmayı gelecek yıllarda da sürdürmek istiyoruz.
Bu yıl 32. kez düzenlenen yarışma, Türkiye’de fotoğrafçılık alanında gerçekleştirilen en uzun soluklu ve aralıksız yapılan organizasyon. Yılın Basın Fotoğrafları, medya dünyasının ise en saygın ve prestijli ödülleri arasında yer alıyor. Bu yıl ödül alan kareler, geçtiğimiz hafta açıklandı.
İşte bu kareler Türkiye’de ilk kez Ankara’da 9 Nisan’a kadar, Panora AVM’de görücüye çıkıyor.
NEDEN PRESTİJLİ
Bu yıl yarışmaya katılan fotoğraf sayısı yaklaşık 3 bin kare. 32 yıllık bu yarışmada ödül alabilmek pek çok gazeteci için çok önemli. Para ödülleri çok yüksek olmayan bu yarışmaya katılımın yüksek olmasının sebebi de buradan geliyor. Yarışmayı bu kadar prestijli ve saygın kılan ise fotoğrafların objektif bir şekilde değerlendirilmesi. Yılın Basın Fotoğrafları ve Spor Toto Spor Fotoğrafları iki farklı jüri tarafından değerlendiriliyor. Jüri üyeleri arasında ise Türk basın fotoğrafına yön veren isimlerin yanı sıra dünya basın fotoğrafının önemli isimleri konuk ediliyor. Jüri toplantılarına katılan biri olarak paylaşmak istediğim bir not yalnızca Yılın Basın Fotoğrafı’nın seçimi yani büyük ödül için finale 4-5 kare fotoğraf kaldıktan sonra başlayan tartışmanın 2 saati aşkın süre devam ettiğini söylersem, sanırım jürinin ne kadar titiz bir çalışma yürüttüğünü anlatmış olurum.
“İyiliğe Netliyoruz” sloganıyla düzenlenen yarışmanın sonuçları geçtiğimiz günlerde açıklandı. Yarışmada 3200 fotoğraf arasından yapılan değerlendirmeyle birinciliği Hatay’dan Cem Genco, ikinciliği Van’dan Özkan Bilgin, üçüncülüğü ise Konya’dan Serkan Daldal aldı. 40 fotoğraf ise sergileme için seçildi.
SERGİ TÜRKİYE’Yİ GEZECEK
Evrensel anlamda faydalı olmayı, yardım etmeyi, topluma yararlı bir birey olmayı hedefleyen “iyilik” kavramının maddi ve manevi görünülürlüğünü yansıtan anları yansıtan fotoğrafların değerlendirildiği yarışmanın ödül töreni 3 Mart’ta İstanbul’da yapılacak. Ödüller istiklal Caddesi’ndeki PTT Pul Müzesi Sergi Salonu’nda yapılacak sergi açılışı sırasında sahiplerine kavuşacak. Sergi 12 Mart’a kadar İstanbul’da kaldıktan sonra önce Ankara’dan başlayan Türkiye turuna çıkacak.
İYİLİK İÇİN DEKLANŞÖRE BASTILAR
Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Genel Müdürü Mustafa Tutkun, “Yeryüzünde iyilik egemen oluncaya kadar” sloganıyla 41 yıldır dünyanın pek çok bölgesinde iyiliğin eli olduklarını, iyiliğin toplumun her alanında yayılmasına katkıda bulunmak istediklerini söyledi. Tutkun, “İyiliğe Netliyoruz” sloganıyla yapılan yarışmada ise iyiliğin yaygınlaştırılmasının, iyiliğe olan farkındalığın artırılmasının ve iyilik yapmanın teşvik edilmesinin amaçlandığını ve iyilik için deklanşöre basan fotoğrafseverlerin ödüllendirildiğini belirtti.
7 İSİM AÇIKLANACAK
Uluslararası İyilik Ödülleri’nin ise 12 Mart’ta yine İstanbul’da törenle sahiplerini bulacağını belirten (TDV) Genel Müdürü Mustafa Tutkun, önümüzdeki günlerde bu ödüllerin sahipleri olarak bu yıl belirlenen 7 ismin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez tarafından açıklanacağını hatırlattı. Tutkun Uluslararası İyilik Ödüllerini ise şu sözlerle anlattı:
İYİLİK SAHİBİ GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR
Açtığı geleneksel sergilerin yanı sıra düzenlediği fotoğraf günleri gibi etkinliklerle de sık sık gündeme gelen İFOD, kuruluşunun 30. yıl etkinlikleri kapsamında 16 Şubat’ta da Kültür Bakanlığı İzmir Devlet Resim Heykel Müzesi ve Galerisi’nde özel bir fotoğraf sergisi açıyor. Sergide bu albümde yer alan fotoğraflar görücüye çıkacak. İFOD’u ve bu özel albümü, derneğin başkanı dostum ve ağabeyim Beyhan Özdemir ile konuştuk. İşte Beyhan Özdemir’in anlattıkları:
GÖNÜLLÜ VE ÖZVERİLİ YAKLAŞIM