Paylaş
Mersin’i tanıtan ise Doğan Haber Ajansı’nın fotoğraf tutkunu muhabiri Mustafa Ercan. Mustafa Ercan geçtiğimiz günlerde bu kez çok farklı bir proje ile fotoğraf severlerin karşısına çıktı, “Mersin’in kelebekleri.” Geçtiğimiz günlerde 7’nci Akdeniz Turizm Forumu kapsamında açılan sergi ile görücüye çıkan “Mersin’in Kelebekleri” önümüzdeki haftalarda Türkiye turuna başlayacak. İlk olarak Kocaeli’nde açılacak sergi Ankara’ya da taşınacak. Serginin 2 yıllık bir çalışmanın eseri olduğunu anlatan Ercan, “Türkiye’de 450 tür kelebek bulunuyor ama Mersin’de fotoğraflanabilen 138 türden 30’u sergide yer alıyor” dedi.
BUTİK TURİZM İÇİN ÖNEMLİ
Kendisini muhabirliğinin yanı sıra “Fotoğraf sanatçısı” olarak tanımlayan Ercan, “Mersin’de yaşayan özel tür kelebekleri fotoğrafladım. Ayrıca Mersin kitle turizminden ziyade butik turizm çalışmak isteyen bir kent. Bu kelebekler de butik turizm için önemli. Yurtdışından gelen makro fotoğraf çeken fotoğrafçılar, kentte 1 hafta kalarak bu kelebekleri fotoğraflayabiliyor. Türkiye’de özellikle Akdeniz’de bu tür fotoğraf turları için uygun pek çok doğal nokta var. Mersin bu noktalardan biri” dedi.
AKLIM KELEBEKLERDE KALDI
Mersin Fotoğraf Derneği’nin projesini haber yapmak için gittiğim Erdemli İlçesi’ndeki tarihi ve turistik Kanlıdivane antik kentinde kelebeklerle tanıştım. Haberi yaptım, görüntüleri televizyon kanallarında, haberi de çeşitli gazetelerde yayınlanınca aklım kelebeklerde kaldı. Bu nedenle Mersin Fotoğraf Derneği’nin projesine dahil oldum. Bu proje, Selami Türk, Mehmet Süer, Arif Örslü, Erol Özer ve Savaş Şener ve Ali Kemal Çerçi gibi makro ustalarının peşine takıldım. Deyim yerindeyse hep paçalarına yapışıp ayrılmadım. Onlar da benim fotoğraf merakımı anlayınca hiçbir zaman yalnız bırakmadılar. Gittikleri her çekim bölgesine beni de götürdüler.
TARIM İLAÇLARI İLE TÜRLER TEHLİKEDE
Meslektaşım Mustafa Ercan kadrajına aldığı kelebekleri ve fotoğraflarının hikayesini ise şu sözlerle anlattı; “Mersin aslında kelebek cenneti ancak çiftçilerin bilinçsiz tarım ilacı kullanımı nedeni ile türlerin yaşam alanı tehlike altında bulunuyor. Tarsus, Toroslar, Yenişehir, Erdemli ve Silifke ilçelerinin yüksek kesimlerinde fotoğraflar çektim. Bu fotoğraflar arasında çok özel türlerde bulunuyor. Ancak Mut, Silifke, Anamur, Bozyazı, Aydıncık ve Çamlıyayla ilçelerine henüz gidemedim. Önümüzdeki dönemde imkanlar dahilinde Mut, Silifke, Anamur, Bozyazı, Aydıncık ve Çamlıyayla ilçelerinde yaşam alanı olan türlerin de fotoğraflamayı çok istiyorum. Hedefimde Mersin kelebeklerinin tüm türlerini fotoğraflamak var ama ne zaman tamamlarım onu bilmiyorum.
GAZETECİ OLMAM ETKİLİ OLDU
Tabi ki benden önce çalışmalar yapan var. Bu anlamda çektikleri fotoğraflarla uluslararasında ismi bilinen Mersinli birçok fotoğrafçı var. Ancak, benim gazeteci olmam, çektiğim fotoğrafları sık sık sosyal medya hesaplarında paylaşmam son dönemde beni ön plana çıkarttı. Kendinizi sınırladığınız da körelirsiniz. Ben hafta için yaşadığım stresimi izinli olduğum günlerde ki özellikle Pazar günleri sabah saat 04.00 gibi evde çıkarak şehri yüksek kesimlerinde fotoğraf çekerek atıyorum. Sadece yaşadığım kenttin bilinmeyen, görünmeyen yüzünü, kentte yaşadığını iddia edenlere göstermeye çalışıyorum.
YAŞADIĞIMIZ KENTİN FARKINDA DEĞİLİZ
Her kelebeğin yaşam alanı farklılık gösterdiği gibi aynı bölgede yaşayan türlerde var. Örneğin, Afrika Kral Kelebeği’nin alt kolu olan Sultan Kelebeği, Tarsus İlçesi’ne bağlı Kulak Mahallesi’ndeki okaliptus ormanında yaşıyor. Burada başka bir tür yaşamıyor. Çukurova Üniversitesi’nde Biyometri ve Genetik Anabilim dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Zeynel Cebeci, Kulak Mahallesi’nde yaşayan Sultan Kelebeği ile ilgili olarak bir kitap yazmıştır. Mersin Üniversitesi’nde Biyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Yusuf Hüseyinoğlu’nun da bu alanda Mersin il genelinde yaptığı çalışmalar uluslar arası bilim dergilerinde yer aldı. Ancak bir yeryüzü cenneti olan Mersin’de yaşayanlar bile bunlardan maalesef haberdar değil. Mersin’deki doğal güzellikleri konunun uzmanları ve konuya ilgi duyan kimseler dışında hiç kimse farkında değil. Fakat dijital teknolojinin gelişmesi ile birlikte bu insanların gözüne batarak, farkındalık oluşturdu. Önümüzdeki günlerde bu bilinirlilik daha da artar umarım.”
Paylaş