Bilgi çağı kadın ile erkek arasındaki uçurumu azaltacaktır. Peki bu uçurum tamamen kapanır mı? Maalesef tamamen kapanmaz. Çünkü eşitsizliği sağlayan sadece ekonomik sebepler değil. Biyolojik sebepler de var.
BİYOLOJİK SEBEP
Kadın-erkek kıskançlığını anlamak için Texas Üniversitesi’nde bir araştırma yapılıyor. Salı günü size sorduğum sorunun benzeri soruluyor.
Aynı zamanda da cinsel arzu uyandırır.
Bunun birçok açıklaması olabilir ama ben bildiğim iki tanesini aktaracağım.
MEYVELER
Bildiğiniz gibi insanoğlu eski zamanlarda Afrika kıtasında yaşamakta ve sıcak iklim meyveleri ile beslenmekteydi.
Vodafone’a bir kadın CEO buldu. Türkiye için çok güzel bir gelişme.
Yöneticilerinden Orhan Kemal Alver ile iletişime geçme şansım oldu. Kadınlara karşı pozitif ayrımcılık konusunda politikaları olduğunu öğrendim. Umarım bu politikaları bütün kuruluşlar benimser ve iş hayatında kadın çalışan oranının artmasına katkıda bulunur. Tabi ki kadın milletvekilleri sayısına da!
Kadın ayrımcılığı konusunda politika üretebilmek için ilk önce bu ayrımın neden oluştuğunu anlamak gerekiyor.
Bu ayrımın çok sebebi olabilir ama ben iki tanesi üzerinde duracağım.
İlki ekonomik. İkincisi biyolojik.
EKONOMİK SEBEP
Erkek ile kadın arasındaki güç dengesini sağlayan unsurlardan bir tanesi, sahip oldukları ekonomik güçtür. İnsanlığın var olduğu zamandan bugüne ekonomik yapıyı inceleyerek bir çıkarım yapabiliriz. İlk yaşam biçimi olan avcılık ve toplayıcılıktan başlayalım.
AVCILIK VE TOPLAYICILIK
Ben de bu vesile ile Mehmet Öz’ün önsözünü yazdığı “En Hastanın Yaşamda Kalması” (yazar Sharon Moalem) adlı kitaptan aldığım notlara baktım.
Size, şeker hastalığının ortaya çıkması ile ilgili bir bilgi aktaracağım.
Yazarın tezi şu:
Pınar Aylin de 20 yıl önce bunların İzmir’de sık sık yapıldığını söyledi. Pakize Suda da bu konuda bir yazı yazdı.
Ben de bir sosyal bilimci gözüyle bu olayı açıklayacağım.
Bu partilerin Türkiye’de yapıldığını ben yeni duydum.
Ama “dipo” adı verilen regl törenleri, Afrika’da uzun zamandan beri yapılmaktadır. Hem de 3 gün sürer.
Ama iki sebep var ki hiç üzerinde durulmadı. Birincisi, Obama’nın yüz şekli, ikincisi de boyu. İlk önce yüz yapısını açıklayalım.
İngiliz bir bilim adamı akıllıca bir araştırma yapıyor. Amaç, başkan adayların yüz tiplerinin, oy verme üzerindeki etkisini anlamak.
Bundan önce Amerikan başkanı olmuş demokratların yüzlerini bilgisayar ortamında birleştiriyor. Yeni bir fotoğraf elde ediliyor. Aynı işlemi cumhuriyetçi başkanlar için de yapıyor. Sonuç çok ilginç.