Kadın ve erkek eşitsizliğinin sebepleri! (2)

Bilgi çağı kadın ile erkek arasındaki uçurumu azaltacaktır. Peki bu uçurum tamamen kapanır mı? Maalesef tamamen kapanmaz. Çünkü eşitsizliği sağlayan sadece ekonomik sebepler değil. Biyolojik sebepler de var.

BİYOLOJİK SEBEP

Kadın-erkek kıskançlığını anlamak için Texas Üniversitesi’nde bir araştırma yapılıyor. Salı günü size sorduğum sorunun benzeri soruluyor.

Sonuç şöyle:

Kadınların çoğu (% 83) ilk şıkkı (A) seçmiş. Yani eşlerinin asla bir daha görmeyecekleri bir kadınla ile aldatmış olmalarını tercih etmiş.

Erkeklerin çoğu (% 60) ikinci (B) şıkkı seçmiş. Yani eşlerinin duygusal bir aldatma içinde bulunmuş olmalarını tercih etmiş.

Benim yaptığım anketin sonucu şu:

Kadınların çoğu (% 71) ilk şıkkı (A), erkeklerin çoğu (% 66) ikinci (B) şıkkı seçmiş.

Çok ilginçtir ki iki ayrı kültür ve hemen hemen aynı sonuçlar çıkıyor.

Peki bütün bunları nasıl yorumlamalıyız?

Yanıtı başka bir araştırmada gizli.

Bir araştırmada kadınlara ve erkeklere sormuşlar.

Eş seçiminizdeki ilk ölçütünüz nedir?

Kadınlar erkeğin olanakları (para ve statü), erkekler ise kadının güzelliği ve sadakati demiş. Türkiye’de Boğaziçi Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada da Türkiye’de namus en önemli değer olarak çıktı. Çok büyük benzerlikler var.

“Oğlumuz ne işle iştigal ediyor? ” diye sormazlar mı damat adaylarına?

Bu durumda erkek başka bir kadına karşı duygusal bir şey hissederse onu terk etme ihtimali vardır. Yani erkeğin parası ve kaynakları gidecektir. Herhalde hukuk da bunu nafaka ile çözüyor!

Ama bir gecelikse böyle bir ihtimali yoktur. Bunun için, çoğu kadın A şıkkını seçer (% 83 ve % 71).  Okuyucularını yorumlarına baktığımda medeni hallerini belirten kadınlardan bir tanesi hariç bütün evli kadınlar A şıkkını seçmiş. Hatta bir okuyucu “A olsun, böylece eşim bana kalır” demiş. Evli kadınların kestirip atması daha zor.

Kadınlar için olanaklar önemli olduğu için erkekler pahalı arabalar ve gösterişle

paralarını gösterir.

Çoğu erkek için önemli olan sadakat dedik. Çünkü erkek, çocuğun kendisine ait

olduğundan kadın kadar emin olamaz. Çocuğu taşıyan o değildir.  Geçen hafta

gazetelerde okuduk. Bir Alman babanın üç çocuğu da 3 ayrı erkektenmiş.

Çocuğun kendinden olduğundan kadın kadar emin olamadığı için eşini sürekli diğer erkeklerden korumak zorunda hisseder. Kıskançlık gösterir. Bu da kadınlar üzerinde haksız bir baskı yaratır. Bundan dolayı bile birçok kadın çalışmaz. Bu da eşitsizlik yarattır. Buraya gitme! Bununla konuşma! Mesajlarını okuyayım! O davete gitme! Bunu giyme! Tanıdık geliyor mu?

Bu baskının ortadan kalkması çok da mümkün görünmüyor. Azalabilir ama tamamen

ortadan kalkmaz.

Not: Gelen mesajlardan bir tanesini aktarmak istiyorum.. Ben çok sevdim. Okuyucu 20 yaşında

“Şahsen ben; B şıkkını tercih ederdim….şimdi milyonlarca af dileyecek, çevredeki insanlar affet fln dicek. ben iyice fitil olucam vs. …. kinciyimdir, asla unutamam, ona da unutturmam. Ona da hayatı zehir ederim.”�