Aynı mantıkla bir müdürün veya bir yöneticinin de liderlik yapması daha zor.
OTORİTE VE ETKİ
Otorite ve etki farklı kavramlar. Otorite, bir kişiye makamı ve mevkisinden dolayı verilen güç.
Etki ise insanın değerleri, vizyonu, inancı ve bilgisinden dolayı kazandığı güç.
Görme engellilerin kahramanı olan Gültekin Yazgan, Doğan Cüceloğlu’nun ‘Onlar Benim Kahramanım’ adlı kitabının da kahramanlarıydı. Şimdi de benim kahramanlarım.
GÜLTEKİN YAZGAN KİMDİR
Gültekin Yazgan 11 yaşında geçirdiği bir kaza sonucunda görme yeteneği kaybetmiş bir kahraman, bir fark yaratan. Bakın nasıl anlatıyor, hastaneden çıkışını.
"İki ayı aşkın bir süredir yattığım Cerrahpaşa Hastanesi'nden taburcu olmuş, annemin kolunda çıkıyordum. Ne var ki, bu çıkış hastaneye gelirken geride bıraktığım yaşantıma dönüş değildi. Allahaısmarladık bile diyemeden ayrıldığım sınıfıma, kitaplarıma, defterlerime ve de aydınlığa geri dönmüyordum. Yarım kalan oracıkta yarım kalmıştı. Yeni bir yola çıkıştı bu: Kör uçuş başlıyordu."
Bu duyguyu ve sizi bekleyen zorlukları bir saniye hayal edin. Bu zorlukları şu anda Türkiye’de 450.000 görme engelli vatandaşımız yaşıyor.
Yazgan, görme engelli olmanın bütün zorluklarını aşmış ve fark yaratmış bir kahraman.
BAŞARILARI
Hatta o kadar önemlidir ki dilin ortaya çıkmasından sonra bile önemini kaybetmiş.
Araştırmalara göre beden dilinin etkili iletişimdeki rolü % 55 ile % 93 arasında değişiyor. Durum böyle olunca çoğu lider de diğer insanları daha iyi etkilemek için bedenlerini doğru şekilde kullanmayı öğreniyor.
Erdoğan bu konuda eğitim alıyor mu bilmiyorum, ama genel olarak Amerikan başkanlarının eğitim aldıklarını biliyoruz.
Erdoğan ve Obama görüşmelerini bu açıdan irdeleyebiliriz. Tabii ki tam atmosferi ve ortamı bilmeden analiz yapmak her zaman geçerli olmayabilir ama yine de beden bize olan biten ile ilgili çok büyük ipuçları veriyor.
İŞTE BEDEN DİLİNE GÖRE FOTO ANALİZ
Cesur olmak, dürüst olmak, empati kurabilmek, iyi ilişki kurabilmek, ileriyi görebilmek gibi özellikler söylenir. Bu özellikler uzar gider.
Bu zaten başarılı bir insanın da özelliğidir. İyi bir insanın da, iyi bir takipçinin de, iyi bir yöneticinin de.
Yani aslında iyi liderlerin ortak özelliği çok az.
Zaten araştırmalar da çok açık şekilde gösteriyor ki dünya “liderleri” olarak kabul edilen kişiler arasındaki ortak kişisel özellik %5’i geçmiyor.
Son yıllarda bu konuda yapılan araştırmaların sayısı artmış durumda. Sebebi de açık.
İlk olarak Çin faktörü var. Nüfus artışını engellemek için Çin’de birden fazla çocuk sahibi olmak yasak. Bu uygulamanın etkisine bakan birçok araştırma yapılıyor.
Diğeri de sosyal yapının değişmesi.
Boşanmaların artmasıyla, tek çocuk sahibi annelerin sayısı artmış durumda. Ayrıca, ekonomik şartlar zorlaşınca aileler tek çocuk yapmaya başladı. Bu da araştırma sayısını artırıyor.
Bu konuda bir görüş birliği yok. Her ikisinin de etkisi var ama bazı araştırmacılar genlerin etkisi daha fazladır diyor, bazıları ise çevrenin.
Sorunun yanıtı biraz karmaşık.
GENLERİ DESTEKLEYEN GÖRÜŞ
Bir araştırmaya göre zeki olmakta genlerin etkisi %75, çevrenin etkisi % 25.
İnsan doğasını bu kadar iyi perdeye taşıyan başka yönetmen yoktur sanırım.
Filmi birçok kişi ile farklı açılardan tartıştım. Ama bir arkadaş ortamında yaptığımız tartışmanın tadı damağımda kaldı. Özellikle güzel ve çirkin olmak üzerine olan.
GÜZEL OLMAK VE ALDATMAK
Demirkubuz’un hemen hemen her filmde bir aldatma hikâyesi var. Bu filmde de vardı. Ve filmde aldatan kadın karakterin güzelliği film boyunca vurgulanıyordu.
Kendime sordum. Eğitim dünyasına tek bir cümle söyleme şansım olsaydı, o ne olurdu?
Sanırım o cümle Halil Cibran’ın şu cümlesi olurdu:
Öğrencilerinize bilginizden değil, sevginizden verin.
Nasıl mı, açayım.