Hayatımın en zor kararlarından bir tanesini vermek zorunda kaldım. Doğru karar verdim mi hala emin değilim. Diğer insanlar ne yapardı çok merak ediyorum. Bakalım sizler ne diyeceksiniz?
EK GELİR
1999 yılında Amerika’da öğrenciliğim sırasında üniversitenin çeviri ofisine ismimi yazdırdım. Türkçe bir çeviri ihtiyacı olursa, beni arayacaklardı.
Bir gün bir telefon geldi. Amerika’da bir hapishanede Türk bir mahkumun mahkemesi varmış ve benim de çevirmen olmamı istediler. Ben de kabul ettim.
O zaman yapılacak ilk şey, çocuğun ilgisini uyandırmak. Sadece ilgi yetmiyor. Farklı etmenler de var.
BAŞARI HİSSİ
İnsan doğasının en önemli özelliği belki de bu. Dersinde başarılı olamayan çocuk, çete kuruyor, çetede başarılı olmak istiyor. Bilgisayar oyunu oynuyor. Oyunda başarılı olmak istiyor.
Peki, insanlar ne zamanlar başarılı hisseder?
NEDEN ÖDÜL VERİRİZ?
Biz çocuklara neden ödül veriyoruz? Yapmadığı bir işi yapması ya da yaptığı bir işe devam etmesi için.
Peki, neden ödül olmadan, çocuğun o işi yapmayacağını düşünüyoruz?
Demek ki işin kendisi ödül verilmeden yapılmayacak kadar sıkıcı veya gereksiz.
ZEKİ ÇOCUKLAR NEDEN ÖĞRENEMİYOR
ÖVGÜ / ÖDÜL ALAN ÇOCUKLAR NEDEN BAŞARISIZ OLUYOR
REKABET ÇOCUKLARI NASIL ETKİLİYOR
ÇOCUKLAR NEDEN AGRESİFLEŞİYORÇOCUKLARIN GİZLİ DÜNYASI OYUN OYNA BAŞARILI OL
Başarılı insanların kişisel özelliklerine bakıldığında, ortak kişisel özellik sadece %5.
İçe dönük ya da dışa dönük olmak, uzun boylu ya da kısa boylu olmak, çok da etkili olmuyor.
Bir araştırmaya göre zeki olmak başarının %40’ını açıklıyor. Duygusal zekâ ise % 10’u açıklıyor.
Duygusal zekâ çok önemli ama bir çok mahkumun da duygusal zekalarının yüksek olduğunu biliyoruz.
Yani, çocuklar okula ‘öğrenmek’ için gidiyor.
Öğrenme nasıl oluşur? Düşünme sonucu. Ezberleyerek öğrenme oluşmaz ya da çok az oluşur.
Peki, sizce okullarda düşünme var mı? Çok az. Çocuklar çok az düşünüyor. Düşünme olmayınca öğrenme de olmuyor. Durum böyle olunca da çoğu çocuk, öğrenme-mek ama okulda başarılı olmak için bazı stratejiler geliştiriyor.
Aslında en büyük strateji savaşları sınıflarda oluyor. Bu da çocukların gizli dünyası. Nedir bu stratejiler?
Rekabet üzerinde yapılan yüzlerce araştırmalardan üç tanesi hariç, hepsi rekabetin öğrenmeyi kötü yönde etkilediği konusunda hem fikir.
Rekabet, kısa vadede etkili olsa de uzun vadede öğrenciyi kötü etkiliyor.
AHMET BEY’İN DURUMU
Ahmet Bey 60 yaşında çok değerli bir eğitimci. Ödül ile ilgili yazımı okuduktan sonra bana şöyle bir itirafta bulundu: “Özgür’cüğüm, ilkokulda çok başarılıydım. Her akşam ailem o gün sınıfta herhangi bir yarışmada birinci olup olmadığımı sorardı. Beni diğer öğrenciler ile karşılaştırırlardı. Ben çoğu zaman birinci olurdum ama olmadığım zamanda yalan söylerdim. Çünkü beklentilerini karşılama ihtiyacı duyardım. Sürekli stres içinde her yarışmada birinci olmanın yollarını arardım. Ha, ben bunu şu andaki bilinç düzeyim ile yeni anlıyorum.”
O da ailelerin ve öğretmenlerin sürekli çocukların zekasını övmesi.
“Amcası, benim kızım çok zekidir!”
“Senin gibi zeki bir çocuğa yakışıyor mu?”
“Teyzesi, Bülent’in bütün dersleri 5. Çok zekidir!”
ZEKİ ÇOCUK YİĞİT