Nedir futbol? Birilerinin uydurduğu bir oyun.
Bir kişi zamanında çıkmış ve “Bu dört direğin içerisinden, topu geçiren kazansın!” demiş. Futbol şu anda 3.5 milyar izleyicisiyle dünyanın en popüler sporu.
Başka birisi, “Yuvarlak çemberin içinden top geçiren kazansın” demiş ve basketbol diye bir spor uydurmuş. 3 milyar izleyicisi var (Bu arada, dünyada en fazla izlenen ikinci spor basketbol değil, kriket).
Wimbledon yeni bitti. Başka birisi de tenisi uydurmuş. 1 milyar izleyicisi var.
Yani, tüm sporlar insan aklının bir kurgusu. Gerçek değil.
BİLGİSAYAR OYUNLARI
Bilgisayar oyunları ne?
Ülkelerin IQ (zeka) seviyelerini ölçüp, Dünya IQ Haritası’nı çıkartmış.
Türkiye ortalama 88 puanla Avrupa’da en alt sıralarda (37. sırada). Yani, 90-110 aralığında olan normal zeka seviyesinin altında.
Bu ne anlama geliyor? Türk insanı gerçekten zeki değil mi? Zekası ortalamanın altında mı?
IQ NE ÖLÇER?
Psikolog Peter Wason, insanların muhakeme gücünü ölçmek için ünlü Wason Testini geliştiriyor.
Soru şu: Dört kart var. “Kartın bir yüzünde çift sayı varsa, diğer yüzünde sessiz harf vardır.” kuralını ispatlamak için hangi kartları çevirmeniz gerekir?
Biraz düşünün.
Birbirinden çok bağımsız türler. Ama ortak bir özellikleri var.
Hepsi uzun yıllar yaşıyor.
Diğer tarafta da istiridye, fare, sivrisinek veya ciklet balığı gibi balık türleri var.
Onların da bir ortak özelliği var. Ömürleri kısa.
Acaba, bu fark neden oluşmuş ve bu fark, türlerin ebeveynliğini nasıl etkiliyor?
SAVUNMA MEKANİZMASI
Çocuğun davranışlarını belirleyecek kurallar ve sınırlar koyulmuyor.
Kurallar olmayınca da aileler duruma göre karar veriyor.
Çocuk, aynı isteğine farklı zamanlarda farklı tepkiler alabiliyor. Bazen evet olan şey, bazen hayır oluyor. Tabii çocuk da hayır’ı, evet’e dönüştürmeyi öğreniyor.
Çoğu zaman da manipulasyonla.
Böyle bir ailede yetişen çocuğun, hayatta başarılı olması da zorlaşıyor.
Peki, kuralların net olmadığı bir evde, çocuk neden başarılı olamıyor?
OTOKONTROL VE BAŞARI
Daha önce de yazdığım gibi Stanford Üniversitesi’nden Prof. Walter Mischel bir grup çocuğu tek tek bir odaya alıp, masalarının üstüne bir lokum koyuyor ve şöyle diyor:
Etrafıma bakınca, gördüklerime inanamıyorum.
Etrafımda sayabildiğim 11 tane yeşil alan var. Bunların kaçı mezarlık biliyor musunuz?
Tam 9 tanesi. Yani, İstanbul’un merkez bölgelerinde mezarlıklar olmasa, çok az yeşil alan olacak.
Fotoğraflarını da çektim (Bomonti’yi merkez alarak 270 derece alanı kaplayacak şekilde.).
Buyurun!
ZİNCİRLİKUYU TARAFI
Örneğin, bir anne çocuğuna “Ödevlerini yapmazsan, üzülürüm.” derse, yani duygusunu ifade ederse, çocuk empati kurmayı öğrenir, diyor okur.
“Ben dili” tam tersine empati kurmayı engeller. Nasıl mı?
ARAŞTIRMA
Süleyman Demirel Üniversitesi’nden Dr. Ömer Antalyalı ve ben, bir araştırma yaptık.
Öğrencilerin kişisel eğilimlerini 36 parametrede ölçtük. Sonra bu sonuçları öğrencilerin başarılarıyla karşılaştırdık.
Ortaya, başarıyı en çok etkileyen parametreler çıktı.
Ama asıl ilginç olan, bu parametreler arasındaki ilişkiydi.
Sizce sosyal endişesi (iletişim kurarken ürkek ve çekingen davranmak) yüksek olan kişilerin, empati becerisi yüksek midir yoksa düşük müdür?
Öğretmen çocukları uyarıyor: “Çocuklar ses yapmayın. Üzülüyorum ama.”
Çocuk, oyun oynarken anneden uzaklaşıyor. Anne, çocuğu getiriyor ve uyarıyor: “Oğlum uzaklaşma dedim ama. Bak üzülüyorum.”
Öğretmen de anne de “üzülüyorum” diyerek, “ben dili” ifadesi kullanıyor.
Birçok kişiye göre, bu en sağlıklı iletişim yöntemi.
Acaba gerçekten öyle mi?
OLUMSUZ ETKİ
“Ben dili” bilinenin aksine, çocuklara zarar veriyor.
“Ben dilini” kullanan kişi, kendi duygusunu ön plana çıkartıp, karşıdaki kişinin duygusunu önemsizleştiriyor.
Ama bir tanesi şampiyon olduktan sonra depresyona giriyor, diğeri girmiyor.
Bir tanesinin hayatı anlamsızlaşıyor, diğerinin motivasyonu daha da artıyor.
Neden acaba? Depresyona giren bir sporcu ile girmeyen bir sporcu başarıya nasıl bir anlam yüklüyor?
SAĞLIKSIZ BAŞARI
Bazı insanların başarı anlayışları oldukça sağlıksız.
Bu kişiler “başarmak” ve “kazanmak” kavramlarını eşdeğer tutuyor. Birinci olup kazanınca, başarılı hissediyor.
Bu durumda başarmak, diğer insanları geçmek anlamına geliyor.
Peki, neden?