Ne güzel haber değil mi?
Kimilerine göre değilmiş.
Bunu bile tartışma konusu yapmışlar.
◊ Akıllı mı...
◊ Lamba mı...
◊ Tepe mi...
Diye diye suni tartışmaların içinde boğuluyorlar.
Bence hiç tartışmayın bu konuyu, çünkü sorunların çözümü için mantıklı bir adım bu.
Beşiktaş Stadı’nın yanındaki ışıklarda peçete satan bir çocuk tarafından sözlü saldırıya uğramış...
O bölge temizlenmişti ama tekrardan aynı tipler etrafta dolaşmaya başladı.
Peçete, su, çiçek satan ya da arabanın camlarını silmek isteyen çocuklar ciddi ciddi terör estiriyor orada.
Silme diyorsun siliyor, gelme diyorsun geliyor...
Para vermezsen arabana ya da sana zarar veriyor, en iyi seçenek küfür ediyor.
E ne olacak şimdi, neyi bekleyeceğiz?
Birinin zarar görmesini mi?
Mesela siz doğum gününüzü sevdiğiniz bir ünlünün kutlamasını istiyorsunuz.
Hemen bu uygulamaları indirip (ki öncülüğünü Popile adlı uygulama yaptı) ücretini ödüyorsunuz ve hop size selam çakıveriyor o isimler.
İsteyen biriyle görüntülü görüşme bile yapabiliyorsunuz.
Güzel iş aslında.
Mesela Mehmet Ali Erbil görüntülü görüşme için 5 bin lira alıyormuş.
Şafak Sezer ile Serdar Ortaç 3 bin...
Yuh çekeceğimiz, pes diyeceğimiz, ayıplayacağımız bir şey yok ortada.
Ama bir şey var ki can sıkar...
O da, ortada bir çocuğun olması.
Hiç kafalar karışmasın, Selin Ciğerci ile Gökhan Çıra’nın artık bir kız çocukları var.
Evliyken bu işe karar vermiş ve bir çocuk sahiplenmek için anlaşmışlardı.
Nasıl olduğu falan beni hiç ilgilendirmiyor, kusura bakmayın kimseyi de ilgilendirmez.
Fakat bu iş çocuk oyuncağı olmamalı.
Bir süre anlamlandırmaya çalıştım ne oluyor diye.
Olmadı... Mercan Dede’nin garip çıkışını asla anlayamadım.
Çünkü Mercan Dede oturduğu yerden yani taa Kanada’dan gazetecilere gazetecilik dersi veriyor.
‘Şunu eleştirsene’ diyor.
‘Bunu sorsana’ diyor.
‘Eleştirirken aman ha öncesinde şunu şunu deme’ falan diyor.
Ha bu arada bir tarafa yaranmak için iktidarı eleştiriyor ama bir bakmışsınız cebini doldurmak için Kültür Bakanlığıyla ve iktidarın belediyeleriyle iş de yapıyor.
Mesela scooter’lara iki kişinin binmesi ve süratli gidilen yollara çıkmaları engellenecekmiş.
Evet maliyetli ama çok basit bunun önüne geçmek.
Bindirmezsin 2 kişiyi isterseniz o aletin üzerine.
Binmesinler de zaten.
Çünkü ‘önlem, can sağlığı, başkalarının hayatını tehlikeye atma’ dediğin kavramların ne olduğunu bilmeyen bir zihniyet geziyor sokaklarda.
Umurlarında değil o cahillerin kurallar.
Hız sınırına gelince.
Ona da uydu üzerinden müdahale edilecek
Daha 2 hafta olmadan 3 ünlü isim gitti adadan.
Biri elendi onun durumu ayrı.
İkisi pes etti.
Resmen ünlüleri eliyor bu yıl Dominik şartları.
Berdan Mardini ve Seçkin Piriler, ‘biz yokuz’ deyip aflarını istemişler. Demişler ki, burada şartlar çok zormuş, biz böylesini beklemiyorduk.
E ne bekliyordunuz?
Bakın işte ‘attığınız taş ürküttüğünüz kuşa değmedi.’
Babasıyla Access Consciousness yani bilince erişim yöntemiyle iletişime geçtiğini söylemiş.
Bakın şu işe ki aynı yöntemle Atatürk, Mevlana ve Meryem Ana’yla da iletişimdeymiş Beste...
Biraz izleyeyim dedim videoyu...
“Galaktik dostlardan’ (burada uzaylıları kastediyor) mesajlar geliyor bana” falan dedi.
Sevgili Beste...
Uzaylılar vardır yoktur tartışmayacağım.
Ama sana mesaj yollamalarına pek inanmadım ben.