Atatürk ve Mevlana’yla diyalogdayım

Babasıyla Access Consciousness yani bilince erişim yöntemiyle iletişime geçtiğini söylemiş.
Bakın şu işe ki aynı yöntemle Atatürk, Mevlana ve Meryem Ana’yla da iletişimdeymiş Beste...
Biraz izleyeyim dedim videoyu...
“Galaktik dostlardan’ (burada uzaylıları kastediyor) mesajlar geliyor bana” falan dedi.
Sevgili Beste...
Uzaylılar vardır yoktur tartışmayacağım.
Ama sana mesaj yollamalarına pek inanmadım ben.
Neden sen mesela?
Ya da sizler kaç kişisiniz?
Atatürk ne diyor sana?
Mevlana nasıl öğütler veriyor?
Nasıl bir iletişiminiz var, gerçekten merak ediyorum...
Beste bunları anlatırken sağda solda, kıyıda köşede ‘eğer siz de Atatürk’le iletişime geçmek isterseniz tıklayın’ ya da ‘Mevlana bir tık ötenizde’ gibi linkler aradım ama yoktu.
Hayret.
Bu isimler için ‘çok yüksek frekanslar bunlar’ diyor Beste Hanım.
Bence kendisi de çok ama çok yüksek bir frekansta, fakat farkında değil.

Çilek reçeli, yemek siparişi falan

Yabancı basın bir iddia ortaya attı. O iddiaya göre Shakira aldatıldığını dolaptaki reçel kavanozundan anlamış.
Pique çilek reçeli yemezmiş de, evde çilek reçeli bulmuş da vesaire...
Bir diğer kahramanımızın adı da Wanessa Moura...
Niye kahramanımız diyorum hemen anlatayım. Sevgilisinin yemek siparişi geçmişine bakmış Wanessa ve aldatıldığını öğrenmiş.
Vegan olan model Moura, adamın vegan olmayan yemek siparişi verdiğini görmüş. Muhtemelen adam da vegan.
Bunlar kurulu bir düzeni yıkmayı gerektirecek sebepler değil...
Ama şüphe yaratabilir mi? Yaratır kardeşim. Çok net...
Yemek siparişi geçmişini fark eden Moura kamera geçmişine bakmış ve bingo! Adamın eve başka bir kadınla girdiğini görmüş.
Herif hiç utanmadan sevgilisiyle yaşadığı eve bir başka kadın getirebiliyorsa zaten yakmış gemileri...
Hiç de akıl yok bu ve bunun gibilerde. Madem yedin bir halt!
Silsene yemek geçmişini, ortadan kaldırsana kamera kayıtlarını!
Ama işler tehlikeli boyutta artık.
Yemek siparişi geçmişi, kavanoz, yarım kalan ayran, içilmiş detoks suyu... Ohooo...
İnsanın hayatını kemirir bu kafaya taktıklarınız.
Huzur sakinlikte...
Mutluluk arayışları sonlandırmakta.
Kalite tek eşlilikte...

Gözlerimin önünde bir yetenek varmış

Ben Ozan Ünlü’yü bir süredir tanırım.
Fakat bendeki eksikliğe bakın ki o meşhur mu meşhur ‘Ben Ölürsem’ isimli şarkının onun olduğunu bilmiyordum.
Öğrenmeme onun yeni şarkısı ‘Vurgun’ için yaptığı tanıtım gecesi vesile oldu. Arkadaş çevresine bir gece düzenledi Ozan...
Şarkılarını söyledi, dostlarını sahneye davet etti.
En ‘kâr’lı ben çıktım o geceye katılanlar arasında. Hem yeni şarkısı ‘Vurgun’u çok sevdim hem de ‘Ben Ölürsem’ şarkısının sahibinin o olduğunu öğrendim.

Düş yakamızdan

‘Antidepresan’ şarkısının darbukalı versiyonunu dinledim...
TikTok’ta...
Bence bu ‘Antidepresan’ şarkısı yakamızdan düşmeyen eski sevgili gibi. Her yolu denetiyorlar şarkıya...
Sürekli farklı hallerde çıkıyor karşımıza.
Karadeniz versiyonu yapıldı, Ege, Doğu Anadolu, İç Anadolu şiveleri ile söylendi.
Darbukalısı, klarnetlisi, kanunlusu...
Yok ama yok! Olmuyor işte.
Sizi istemiyor şarkı...
Şarkı ilkini seviyor.
Yani Mert Demir ile Mabel Matiz’i...
İmza, kaşe, mühür...

E buyurunuz Dominik’e

Survivor başladı diye sadece ekrandan seyredeceğimizi sanıyordum. Öyle değilmiş.
Orada olmak için illa yarışmacı olmaya gerek yokmuş.
Hatta parkurlarda yarışıp, Karayip denizinin tadını çıkarmak mümkünmüş.
Acun Medya kendi kuruluşu olan ‘Af Seyahat’ ile bir Dominik’e ada turu düzenliyor.
Tabii bir tarihi var...
24 Şubat ile 1 Mart arasında hem Survivor yarışmacılarını yerinde izleyip hem de Survivor deneyimini yaşamak mümkün olacak.
Tatile turla gitmeyi sevmem ama hikâyesi olan yerlerin turla gezilmesinden yanayım.
Survivor adası onlardan biri.
Dominik ada turunu bir inceleyin derim. Belli mi olur belki seneye yarışmacı olmaya falan karar verirsiniz.