Hem burayı turistlere emanet ettiğimiz için hem de özgün mekan pek az açıldığından...
Neyse ki bu algıyı değiştirecek mekanlar peş peşe gelmeye başladı.
Mısır Çarşısı’nın klasikleşmiş restoranı Pandeli’nin yeniden ve bu kez günümüze daha uygun bir havada açılmasından sonra şimdi de Lokanta 1741 sürpriziyle karşı karşıyayız.
1741’in en çok dikkat çeken özelliği elbette Cağaloğlu Hamamı’nda olması!
Şaka değil, restoran için hamamın içine giriyorsunuz.
Önce karşınıza gayet şık bir resepsiyon çıkıyor.
Siz hamamın kubbesine, sabun kokularına dalıp gitmişken resepsiyondaki görevli soruyor:
Özellikle Ortaköy’deki Anjelique grubun yıldızıydı.
Anjelique oturmuş müzik tarzı, yemekleri ve yüksek doz eğlencesiyle olduğu kadar arada bir yaşanan ve bazısı medyada geniş yer bulmuş müşteri kavgalarıyla da gece hayatı müdavimlerinin belleğinde hâlâ...
İstanbul Doors kurucuları Levent-Rıza-Bülent Büyükuğur ve Berk Ekşioğlu mekanlarını D.ream’e devrettikten sonra Anjelique ne yazık ki tarih oldu.
Büyükuğur kardeşler de Doors macerasından sonra ufak ufak alıştırma turu yaptıkları Londra’ya bu kez tam anlamıyla çıkarma yaptı:
Lehman Brothers’la kurdukları Good Food Society adlı şirketle...
Şu anda Good Food Society bünyesinde dört mekanları var Londra’da:
Aslında Barış’ın doğum günü bugün. Engin’inki ise 28 Eylül’deydi.
Ama iki arkadaş demiş ki, “Hadi ortak kutlayalım, beraber eğlenelim.”
Böylece pazartesi gecesi iki ünlünün yakın çevresi bir araya geldi ve uzun süredir görmediğim kadar eğlenceli bir gece yaşandı.
Bir ara Mehmet Erdem sahneye çıktı. Yanına Barış ve Engin’i de davet etti. Barış Manço klasiği “Gibi Gibi”yi hep beraber söylediler.
Zaten bir noktadan sonra Engin ve Barış sahnede epey kalıp şarkı söyledi beraber.
“Acaba beraber sahne programı mı yapsalar?” diye düşünmedim değil...
NOT:
Malum, Vito’ların tarihe karışmasıyla bir süredir sadece taksi çağırma uygulamasına dönüştü Uber.
Gel gör ki buradan ne zaman taksi çağırmaya kalksam hep aynı şey oluyor.
Sürücü önce yolculuğu kabul ediyor.
20-30 saniye sonra da iptal ediyor.
Ardından uygulama başka bir şoförle eşleştiriyor.
Ama çok geçmeden o da yolculuğu önce başlatıp sonra iptal ediyor.
Zincirleme iptaller sayesinde de vakit kaybetmiş oluyorsun.
Grup, İstanbul Doors’un çoğunluk hissesini alıp
Nusr-et’i de bünyesine katmış.
Ama esas havalı girişimi ise Etiler’in en havalı caddesi Nispetiye’nin orta yerine kondurduğu GQ Bar olmuş.
Çok geçmeden dünyaca ünlü erkek dergisi GQ’nun mekanı tarihe karışmış ve yepyeni başka bir mekan olarak karşımıza çıkmış: Fenix...
Ucundan kıyısından, bir şekilde.
Ya da sosyal medyayı nerede ne zaman kullanacağımızı bilmiyoruz.
Yoksa insan sinemada film izlerken telefonunu açıp Instagram hikayesi yapmaya çalışır mı?
Olay, perşembe gecesi sezonun merakla beklenen filmi “Joker”in özel gösterimi sırasında gerçekleşti.
Filmekimi’nin açılış filmi olarak gösteriliyordu Joker.
Beyoğlu Atlas Sineması’ndaki gösterimden önce salondaki herkes İKSV film festivali direktörü Kerem Ayan tarafından kibarca uyarılmıştı:
İTKİB ve Moda Tasarımcıları Derneği’nin çabasıyla bundan on yıl önce başlamıştı.
İTÜ Taşkışla Binası’nda.
Tarihi binanın avlusundaki defile kalabalıklarını hâlâ anımsıyorum.
İlk kez böyle bir şey yapılıyordu. Yabancı davetliler de gelmişti.
Müthiş bir heyecan ve koşturmaca vardı.
Aynı zamanda bize özgü bir organizasyonsuzluk da tabii...
Tiyatronun kapısından koşar adım içeri girdiğimde aklımda sadece oyuna yetişmek var.
Nitekim küçük salona girdiğim anda oyun başlıyor.
Yarım saat sonra oturduğumuz platformun sallandığını hissediyorum.
Hemen yanımdaki arkadaşımı dürtüyorum, “Sallanıyor muyuz?”
O da benimle birlikte bir an panik oluyor. Emin olmaya çalışıyoruz:
Sallanıyor muyuz sallanmıyor muyuz?