Onur Baştürk

Hamama yıkanmaya değil yemek yemeye gittim

13 Ekim 2019
Doğruya doğru, tarihi yarımadaya yolum pek düşmüyor.


Hem burayı turistlere emanet ettiğimiz için hem de özgün mekan pek az açıldığından...

Neyse ki bu algıyı değiştirecek mekanlar peş peşe gelmeye başladı.

Mısır Çarşısı’nın klasikleşmiş restoranı Pandeli’nin yeniden ve bu kez günümüze daha uygun bir havada açılmasından sonra şimdi de Lokanta 1741 sürpriziyle karşı karşıyayız.

1741’in en çok dikkat çeken özelliği elbette Cağaloğlu Hamamı’nda olması!

Şaka değil, restoran için hamamın içine giriyorsunuz.

Önce karşınıza gayet şık bir resepsiyon çıkıyor.

Siz hamamın kubbesine, sabun kokularına dalıp gitmişken resepsiyondaki görevli soruyor:

Yazının Devamını Oku

İstanbullu Anjelique’ten Londralı Hovarda’ya

11 Ekim 2019
Bir dönem İstanbul yeme-içme piyasasının en etkili aktörlerinden biriydi İstanbul Doors grubu.


Özellikle Ortaköy’deki Anjelique grubun yıldızıydı.
Anjelique oturmuş müzik tarzı, yemekleri ve yüksek doz eğlencesiyle olduğu kadar arada bir yaşanan ve bazısı medyada geniş yer bulmuş müşteri kavgalarıyla da gece hayatı müdavimlerinin belleğinde hâlâ...
İstanbul Doors kurucuları Levent-Rıza-Bülent Büyükuğur ve Berk Ekşioğlu mekanlarını D.ream’e devrettikten sonra Anjelique ne yazık ki tarih oldu.
Büyükuğur kardeşler de Doors macerasından sonra ufak ufak alıştırma turu yaptıkları Londra’ya bu kez tam anlamıyla çıkarma yaptı:
Lehman Brothers’la kurdukları Good Food Society adlı şirketle...
Şu anda Good Food Society bünyesinde dört mekanları var Londra’da:

Yazının Devamını Oku

İki ünlünün ortak doğum günü partisinde

9 Ekim 2019
iki sıkı dost ve aynı zamanda iş ortağı: Barış Arduç ve Engin Öztürk. Bu iki yakışıklı adam önceki gece ortağı oldukları Nişantaşı’ndaki Müştemilat’ta bir doğum günü partisi yaptı.

Aslında Barış’ın doğum günü bugün. Engin’inki ise 28 Eylül’deydi.

Ama iki arkadaş demiş ki, “Hadi ortak kutlayalım, beraber eğlenelim.”

Böylece pazartesi gecesi iki ünlünün yakın çevresi bir araya geldi ve uzun süredir görmediğim kadar eğlenceli bir gece yaşandı.

Bir ara Mehmet Erdem sahneye çıktı. Yanına Barış ve Engin’i de davet etti. Barış Manço klasiği “Gibi Gibi”yi hep beraber söylediler.

Zaten bir noktadan sonra Engin ve Barış sahnede epey kalıp şarkı söyledi beraber.

“Acaba beraber sahne programı mı yapsalar?” diye düşünmedim değil...

NOT:

Yazının Devamını Oku

Uber dükkanı kapatsa daha iyiydi

7 Ekim 2019
Uber Türkiye’deki dükkanını kapatmadı ama uygulama çoktan bazı taksi şoförlerinin elinde oyuncak oldu bile.

Malum, Vito’ların tarihe karışmasıyla bir süredir sadece taksi çağırma uygulamasına dönüştü Uber.
Gel gör ki buradan ne zaman taksi çağırmaya kalksam hep aynı şey oluyor.
Sürücü önce yolculuğu kabul ediyor.
20-30 saniye sonra da iptal ediyor.
Ardından uygulama başka bir şoförle eşleştiriyor.
Ama çok geçmeden o da yolculuğu önce başlatıp sonra iptal ediyor.
Zincirleme iptaller sayesinde de vakit kaybetmiş oluyorsun.

Yazının Devamını Oku

Sezon açılışında ters köşe yapan mekan

6 Ekim 2019
2013’ün ilk ayları, Doğuş Grubu yeme-içme piyasasının yeni aktörü.



Grup, İstanbul Doors’un çoğunluk hissesini alıp
Nusr-et’i de bünyesine katmış.
Ama esas havalı girişimi ise Etiler’in en havalı caddesi Nispetiye’nin orta yerine kondurduğu GQ Bar olmuş.
Çok geçmeden dünyaca ünlü erkek dergisi GQ’nun mekanı tarihe karışmış ve yepyeni başka bir mekan olarak karşımıza çıkmış: Fenix...

Yazının Devamını Oku

Joker’in galasında görüntü skandalı

5 Ekim 2019
Valla hepimiz delirdik.


Ucundan kıyısından, bir şekilde.
Ya da sosyal medyayı nerede ne zaman kullanacağımızı bilmiyoruz.
Yoksa insan sinemada film izlerken telefonunu açıp Instagram hikayesi yapmaya çalışır mı?
Olay, perşembe gecesi sezonun merakla beklenen filmi “Joker”in özel gösterimi sırasında gerçekleşti.
Filmekimi’nin açılış filmi olarak gösteriliyordu Joker.
Beyoğlu Atlas Sineması’ndaki gösterimden önce salondaki herkes İKSV film festivali direktörü Kerem Ayan tarafından kibarca uyarılmıştı:

Yazının Devamını Oku

Bir yerde bir sıkıntı var

4 Ekim 2019
İlk başladığı zaman adı İstanbul Moda Günleri’ydi.


İTKİB ve Moda Tasarımcıları Derneği’nin çabasıyla bundan on yıl önce başlamıştı.
İTÜ Taşkışla Binası’nda.
Tarihi binanın avlusundaki defile kalabalıklarını hâlâ anımsıyorum.
İlk kez böyle bir şey yapılıyordu. Yabancı davetliler de gelmişti.
Müthiş bir heyecan ve koşturmaca vardı.
Aynı zamanda bize özgü bir organizasyonsuzluk da tabii...

Yazının Devamını Oku

Acaba şu anda burada sallansak ne olur

2 Ekim 2019
Beyoğlu’nda, Kumbaracı Yokuşu’nun aşağı taraflarında bir yeni nesil tiyatro: Kumbaracı 50.


Tiyatronun kapısından koşar adım içeri girdiğimde aklımda sadece oyuna yetişmek var.
Nitekim küçük salona girdiğim anda oyun başlıyor.
Yarım saat sonra oturduğumuz platformun sallandığını hissediyorum.
Hemen yanımdaki arkadaşımı dürtüyorum, “Sallanıyor muyuz?”
O da benimle birlikte bir an panik oluyor. Emin olmaya çalışıyoruz:
Sallanıyor muyuz sallanmıyor muyuz?

Yazının Devamını Oku