Paylaş
Ucundan kıyısından, bir şekilde.
Ya da sosyal medyayı nerede ne zaman kullanacağımızı bilmiyoruz.
Yoksa insan sinemada film izlerken telefonunu açıp Instagram hikayesi yapmaya çalışır mı?
Olay, perşembe gecesi sezonun merakla beklenen filmi “Joker”in özel gösterimi sırasında gerçekleşti.
Filmekimi’nin açılış filmi olarak gösteriliyordu Joker.
Beyoğlu Atlas Sineması’ndaki gösterimden önce salondaki herkes İKSV film festivali direktörü Kerem Ayan tarafından kibarca uyarılmıştı:
“Lütfen filmden herhangi bir görüntü almaya çalışmayın. Salonda bunu takip eden görevlilerimiz olacak.”
İçimden dedim ki, “Herhalde Filmekimi’nin kalabalığı da böyle bir şey yapmaz.”
Yanılmışım, “Joker”in final sahnesinde iki sıra önümdeki oturan bir seyirci açtı cep telefonunu, perdedeki Joaquin Phoenix’i çatır çatır çekmeye başladı.
Eline ne geçecekti hiç anlamıyorum.
“İlk ben izledim o filmi” diye Instagram’dan çevresine hava mı atacaktı?
Neyin kafası bu?
Olayın sonrası daha skandal.
Haliyle görevliler görüntüleri çeken seyircinin başına üşüştü. Görüntüyü silmesini rica ettiler, dağıtım şirketinin bu konuda hassas olduğunu söylediler.
O sırada seyirci zeytinyağı gibi öyle bir üste çıktı ki, şaşırdım kaldım.
“Size ne?” dedi, “Kendime çektim, hiçbir şeyi silmem.”
Görevliler bin kere rica etti, ama nafile.
Sonunda “Salondan çıkamazsınız, polis çağıralım o zaman” dedi görevliler.
“Çağırın” dedi seyirci kadın. Olay oralara kadar gitti yani...
“Joker”in film boyunca attığı sinir bozucu kahkaha gibiydi olan biten.
Joker’in ortaya attığı sorular
“Peki ‘Joker’ nasıldı?” derseniz yanıtım şu olur: Çok kışkırtıcı, çok gerçekçi, çok hayranlık uyandırıcı, çok sert ve çok asi...
Evet Joaquin Phoenix’in performansına her sahnede hayran olup ölüp bitiyorsunuz ama filmin çat çat üzerinize saçtığı şeyleri de düşünmeden edemiyorsunuz:
◊ İyilik ve kötülük tam olarak nedir? Sistem insanı -hiç istemediği halde- kötü olmaya doğru iter mi?
◊ Peki kötülük hak edilen bir şey midir?
◊ Joker’in filmde söylediği, “Daha önce var olup olmadığımı bile bilmiyordum” cümlesi tokat gibi. Yakın çevreniz mesela, varlığınızın farkında mı? Kim olduğunuza dair gerçekten fikirleri var mı? Yoksa aslında varlığınız yok hükmünde mi?
◊ Joker filmde diyor ki, “Neyin komik neyin komik olmadığına bile karar veriyorsunuz.”
Gerçekten de sistem her şeyi kendi doğrularına göre mi eğip büker?
◊ Joker’in uyguladığı şiddete hak verirken kendinizi yakalamak, kötü biri olduğunuza mı işarettir?
Daha çok soru daha çok ikilem var.
Bu hafta sonu sinemalarda da gösterime giren “Joker”i mutlaka izleyin derim.
Hangisi favoriniz?
Bir önceki en popüler Joker’in, yani Heath Ledger’in rolüne hazırlanmak için 40 gün kötü bir otel odasına kendini kapattığı ve bu sayede sete gayet berbat bir psikolojiyle gelip rolünün hakkını verdiği söylenir.
Joaquin Phoenix’i izlerken diyorsunuz ki, “Role hazırlık için kim bilir o neler yaptı...”
Kemikleri görününceye kadar zayıflaması bir yana o tuhaf, deli kahkahası bir yana...
Peki hangi Joker favoriniz?
Heath Ledger mı yoksa Joaquin Phoenix mi? İzleyip karar verin. Benim favorim açık ara Joaquin oldu.
Joker etkisi bizde olur mu?
Kafalara geçirilen palyaço maskeleri bizde de bir akım yaratır mı?
Amerika’daki gibi salonlara palyaço maskesiyle girilmesi yasaklanır mı?
Aslında en son “La Casa de Papel”in maskeleri böyle küçük bir akıma yol açmıştı.
Joker’in palyaço maskeleri ise bizde ancak partilere malzeme olur, ötesi yok.
Paylaş