Ömür Kurt

Dövme yaptırmak istiyorsa ne demeli?

25 Haziran 2022
Yaz geldi, çocuklar geçici dövmelerle de olsa kollarını, vücutlarını süslemek, renklendirmek istiyor. Bu konuda çocukla diyalog halinde olup kalıcı dövme yerine bitkisel Hint kınası tarzı çözümler önerilebilir. İnatlaşmak yerine ileride sıkılma ihtimali anlatılıp konuyla ilgili detaylı bilgi verilebilir.

* Çocuklar neden dövme yaptırmak istiyor?

Meliha Merve Çivikakan (Uzman psikolojik danışman): Dövme, çocuğun bireyselleşme, aidiyet öyküsünün bir izi gibi. Hobi amaçlı, sosyal ortamdan dışlanmama, daha popüler, daha özgür hissetme, kendini ispatlama, bedensel güzellik gibi nedenlerle dövme yaptıran çocuk ve gençler hayli fazla.

Merve Görgülü (Uzman psikolog): Çocuklar renkli şeyleri sever. Bu sebeple her fırsatta yüz boyası yaptırır, kendilerini en sevdikleri çizgi film karakterinin yerine koymayı arzularlar. Bazen de sakızların içinden çıkan geçici renkli dövmeleri ellerine, kollarına yapıştırabilirler. Çocukluk çağında ‘kahraman’ figürler çok önemlidir, bu sebeple de çocuklar en sevdiği çizgi karakterleri dövme olarak yaptırmak ister.

* Peki, sağlık açısından nasıl değerlendirilmeli? Deri altına kalıcı dövme, makyaj ya da desen yaptırmak zararlı mı?

Serdar Bora Bayraktaroğlu (Plastik cerrah): Aslında bunun bilimsel bir cevabı yok. Eğer kullanılan maddeler doğru seçilirse zararsız sayılabilir. Ancak büyüme döneminde yaptırılan bu tarz işlemler sonrasında şekil değiştirip deforme olabiliyor. Bu da çocuğu büyüdüğünde mutsuz ediyor. Gelişen lazer teknolojilerine rağmen dövmeyi tamamen çıkarmak da mümkün değil! Yani çocuk seçeceği desenin hayatı boyunca onunla kalacağını bilmeli. Gençler arasında, arkadaşlıklar ya da ilk sevdalanmalar sırasında bir dövme hevesi  gelebiliyor. Aşk, keşif harika duygular ama bir hevesle, o anki duygu ve heyecanla yaptırılan dövmelerin sonrasında pişmanlık getirebileceğini gençlere hatırlatmak gerekiyor.

Alerjik reaksiyonlara dikkat!

* Anne-babalara önerileriniz neler?

Yazının Devamını Oku

Yaz tatili hızlı başlıyor...

18 Haziran 2022
Karneler alındı, çocuklar için tatil başladı. Tatil sadece deniz kum güneş demek değil, şehirde de pek çok eğlenceli etkinlik çocukları bekliyor. İşte dopdolu bir program!

Yaratıcı, eğlence dolu bir gün yaşayın

Legoland her yaştan ziyaretçisine keyifli vakit vaat ediyor. Çocuğunuzla birlikte yaratıcılığınızı konuşturun, binlerce parçadan meydana getirilmiş şehri gezin, üç boyutlu sinemada Lego Macerası’nı izleyip eğlence dolu bir gün yaşayın. Etkinlikler için legolanddiscoverycentre.com sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
İstanbul: Bayrampaşa
444 3 253
Her yaş grubu gidebilir.
Müze giriş ücreti 130.50 lira

Müzeyi ve sergileri gezip oyun oynayın

Yazının Devamını Oku

Belki de içinde bir

11 Haziran 2022
Günümüzde anne-babalar, çok fazla bilgisayar oyunu oynayan çocukları için haklı olarak endişeleniyor. Diğer yandan, bir çocuğun dijital oyunlara çok ilgisi varsa o çocuk ileride, örneğin bir oyun tasarımcısı olabiliyor... Uzmanlara göre ebeveyn çocuğunun hevesini fark etmeli, onu doğru yönlendirmeli.

Çocukları dijital oyunlara aşırı düşkün olan anne-babalar ne yapmalı?

Prof. Dr. Özgür Öner (Çocuk ve ergen psikiyatrı): Aşırı kullanım bazı yönlerden madde bağımlılığını andırır. İlk iş çocuğun kontrol kaybının derecesini anlamaktır. Eğer çocuk makul anlaşmalara uyacağını veya oyunu azaltması gerektiğini söylüyor ama bunları yapamıyorsa kontrol kaybı olduğu düşünülebilir. Çocuk kontrolü sağlayamıyorsa anne-baba sağlamalı. Bunun için gerekiyorsa bilgisayar, konsol gibi aletler kaldırılabilir, oyunun kontrollü olarak oynanacağı günlerde geri getirilebilir. Dürtü ve davranış kontrolü çok zayıf olan çocuk ve gençler için çocuk ve ergen psikiyatrisi uzmanlarından destek alınabilir.



* Peki, ya çocuğun oyun üretimine ilgisi varsa, bu nasıl keşfedilebilir? Video oyunlarını ‘üretici’ olarak oynamak mümkün müdür?
Prof. Dr. Özgür Öner: Bu konuda çocuğun sorular sorması, okuması, videolar izlemesi, etkinliklere katılmasıyla keşfedilebilir. Grafik, tasarım, yazılım, senaryo gibi alanlara ilgisi olan çocuk önce temel bilgileri edinir ve kullandığı ürünün eksik veya üstün taraflarını daha iyi

Yazının Devamını Oku

Çöpleri ayrıştırmayı öğrenirse daha duyarlı olur

4 Haziran 2022
Evlerinde çöp ayrıştırma kültürü gelişen aileler, doğal olarak çocuklarına da bu davranış modelini öğretiyorlar. Uzmanlar, geri dönüşüme katkı sunan çocukların bu alışkanlıklarını geleceğe taşıdıklarını, doğa konusunda da daha bilinçli olduklarını belirtiyor.

Geri dönüşüm bilinciyle çocuk yetiştirmek neden önemli?

Ezgi Katı (Psikolojik danışman): Geri dönüşüm, yaşamda bir devamlılık sağlıyor. Kayıp, doğal yaşamın bir gerçeği. Ancak bunu kabul ettiğimiz zaman kaybı dönüştürmeye başlayabilir ve yeniden işlenebilir hale getirebiliriz. Geri dönüşümün ne olduğunu içselleştirmiş bir çocuk, yaşam döngüsünün işlevselliğini de bir yanıyla tanımış ve kabul etmiş olur. Sorumluluk kazanır, hayatın akışına aktif dahil olduğu için özgüveni gelişir. Ötekini yani diğer canlıları düşünebildiği için empati yeteneği güçlenir.


Pelin Ankay (Psikolog): Çocuklar doğayı korumayı, ekonomik açıdan israfı önlemeyi bilmeli. Örneğin çöpleri ayrıştırmaya ev ortamında başlanmalı. Ayrıştırılan çöplerden neler yapılabileceği birlikte değerlendirilmeli ve bu konuda bir bilinç gelişmeli. Mesela resim defterinden bir sayfa koparıp buruşturup çöpe atıldığında, çöpe giden kağıtlar için kaç ağaç kesildiğini öğrenebilir. Böylece duyarlılığı artacaktır.

Bunu sağlamak için ne yapmak gerekir?

Pelin Ankay:

Yazının Devamını Oku

Kuşaktan kuşağa aktarılan bir deneyim

1 Haziran 2022
‘Eğitim’ çok geniş kapsamlı bir kavram. Eğitim denince aklımıza hemen ‘okul’ gelmemeli. Usta-çırak ilişkisi de eğitimin bir parçası, bir bursu nasıl kullanacağını bilmek ve aileden uzakta kendi başına bir yaşamı deneyimlemek de… Belirli bilgi ve birikimleri edinerek deneyim kazanan genç insanlar, kendi tecrübelerini ardıllarına aktararak bir usta çırak ilişkisi içinde geleceği oluşturuyor bir anlamda.

Türk Eğitim Vakfı (TEV) 55. yılını kutluyor. Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Şükrü Tekbaş da bir zamanlar TEV bursiyeriymiş. Şimdi ise vakfın yönetim kurulu başkanlığını yapıyor. Üstelik yıllardır hayal ettiği TEV Oda Orkestrası'nı kurmak için kollarını sıvamış durumda. Tekbaş, Türkiye'de yeni sanatçıların yetişmesi gerektiğini söylüyor ve ekliyor: "Bursiyer ve mezunlardan oluşan bir TEV Oda Orkestrası kurmak en büyük hayalim. Sanat ve sanatçı bizim vazgeçilmezimizdir. Zeki Müren ve Safiye Ayla gibi isimler bizim en büyük bağışçılarımızdandı. Her ikisinin vasiyetini yerine getirmek için geleceğin sanatçılarına destek veriyoruz."

1967 yılında iş insanı Vehbi Koç'un önderliğinde 205 insanının bir araya gelmesiyle kurulan TEV, eğitimde fırsat eşitliği sağlamak için çalışmaya başlamıştı. Aradan geçen 55 yıllık sürede TEV, onlarca gence destek verdi, farklı alanlarda saygın iş insanları, sanatçılar, bilim insanları yetişmesine önayak oldu. Ayrıca farklı alanlarda hizmet veren 31 eğitim tesisinin yapılmasına katkı sağladı. TEV her yıl yaklaşık 7 bin öğrenciye burs veriyor. Bir süredir 'TEV-Mentorink' adında bir projeyle dünyanın dört bir yanındaki TEV bursiyerlerinin birbirlerine ve yeni bursiyerlere deneyimlerini aktarması sağlanıyor. Bu çalışmalar eğitimin kuşaktan kuşağa aktarılan bir deneyim olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca TEV İnanç Türkeş Özel Lisesi (TEVİTÖL) de Türkiye'nin dört bir yanından gelen yüksek potansiyelli öğrencilerin eğitim görmesini sağlıyor. Bağışçıların destekleriyle çalışmalarını sürdüren TEV, yurt içi ve yurt dışı eğitim çalışmaları için burs veriyor.

Yaratıcı Çocuk Festivali başlıyor

Bu hafta sonu, Küçükçiftlik Park’ta kapsamlı bir aile-çocuk festivali başlıyor. İlk ikisi pandeminden önce yapılan Yaratıcı Çocuk Festivali iki yıl aradan sonra yeniden eğlence ve öğrence vadediyor.

Festivalin koordinatörü Derya Topçu “O kadar heyecan doluyum ki… 2 yıllık bir belirsizliği yönetmeye çalıştığım ve mesleğimi, çocukları mutlu etmeyi çok özlediğim bir dönemdi. Şimdi yeniden sahada olmak, yeniden samimi gayretimizi onlarla paylaşmak müthiş bir duygu!” diyor.

4-5 Haziran’da Maçka Küçükçiftlik Park’ta düzenlenecek olan festivalin bu yılki teması süper kahramanlar! Çocuklar bilim, sanat, spor gibi çeşitli alanlardaki etkinliklere katılırken, anne babalar kendilerine ayrılan alanda Sunay Akın, Dr. Özgür Bolat, Dilara Koçak, Prof. Dr. Selçuk Şirin, Prof. Dr. Ayşe Şule Bilgiç gibi isimleri dinleyecek.

Yazının Devamını Oku

Hayvanlar arasında ayrım yapmayalım

28 Mayıs 2022
Bazı çocuklar böcek ve sürüngenlere aşırı ilgi gösteriyor, onları seviyor, inceliyor, hatta bazen evcil hayvan olarak da beslemek isteyebiliyor. Peki, çocuğumuz bir yılanı veya kertenkeleyi sahiplenmek isterse ne diyebilir, ne yapabiliriz?

* Çocukların sıradışı hayvanlara merakı nereden geliyor?

Ilgın Şirin (Uzman klinik psikolog): Çocuklar büyürken sıklıkla karşılaşmadıkları canlıları merak edebilir. Kimi çocuk köpekleri sever, kimi çocuk sürüngen veya böcek...

Cevher Sönmez (Uzman psikolog): Çocukluk çağında insanlar ‘benmerkezci’ olduğundan böcek, iguana gibi canlıların da kendileri için var olduğunu düşünebilir. Onlarla kurulan bağ, yaşamsal faaliyetlerinde en önemli husus olabilir.

Anne-babaların bu ilgiyi engellemesi nelere sebep olur?

Ilgın Şirin: Anne-baba hoşlanmıyor diye çocuğun bu merakı ‘yanlış’ veya ‘olağandışı’ değildir. Bunu engellemek uzun vadede çocuğun kendi benliğini keşfetmesini engelleyebilir. Hatta geleceğin biliminsanının önünü kesiyor bile olabiliriz.

Cevher Sönmez: “Sana başka hayvan alalım” şeklindeki seçenekli teklifler, çocuğun kararlarını hiçe saydığımızı bildirir. İleride bu çocuk, özyaşamında kendini değil, başkalarını yaşamayı öğrenir. Buna karşı çıkmak, çocuklarımızın yaşam becerilerini gerçekleştirmesinde bir engele dönüşebilir.

* Bu konuda anne-babalara önerileriniz neler?

Ilgın Şirin:

Yazının Devamını Oku

‘Sınırlar’ içinde özgür olmalı

21 Mayıs 2022
Çocuklar kimi zaman çok ısrarcı olabiliyor. Israrın altında yatan temel sebeplerden biriyse, bazen çocuk bir şeyi çok istediğinde anne-babanın onu bir şekilde yerine getirmesi. Uzmanlar denge unsuruna dikkat çekiyor.

*Çocuklar bir şeyi neden ısrarla ister?
Dr. Serap Duygulu (Psikolog): Bebekken annesi tarafından bütün ihtiyaçları karşılandığı için kendisi dışındaki her şeye yönelik istek ve beklentiler geliştirir. İhtiyaçlarıyla istekleri arasında ayrım yapamaz. Sınırları çizmezseniz kısa süreli hazlarla uzun süreli mutsuzluklar yaşaması da bunun doğal bir sonucu olacaktır.

Neslihan Erdoğdu (Aile danışmanı): Çocuklardaki olumsuz davranış kalıpları anne-babanın yanlış tavırlarından ve bilinçsizliğinden kaynaklanıyor. Örneğin, önce ‘hayır’ dediğimiz bir şeye sonra ‘evet’ dediğimizde çocuk bir sınırın olmadığını fark ediyor ve bunu sonuna kadar zorluyor.

* Peki, bu durum çocuğu nasıl etkiliyor?

Yazının Devamını Oku

‘Hayır’ demeden önce bir düşünün

14 Mayıs 2022
Kaliforniya Üniversitesi’nde (UCLA) yapılan bir araştırmaya göre, ebeveynler çocuklarına günde ortalama 400 kez ‘Hayır’ diyor. Peki, bu durum nelere sebep olabilir? Uzmanlara sorduk.

Çocukların isteklerine sürekli ‘hayır’ demek nelere sebep olur?

Ayben Ertem (Uzman psikolojik danışman): ‘Hayır’ söylemi, çocukları engellemek anlamına geliyor. Örneğin, bir şeyi merak etti ve incelemeye çalışıyor ama siz ona ‘hayır’ dediniz. Bu yolla çocuğa “Bırak, merak etme, öğrenme, araştırma, deneme bile!” demiş oluyorsunuz. Çocuk soru soramaz ve öğrenemez hale geliyor.

Feriha Dildar (Çocuk psikoloğu): Anne-babalar bir yandan “Çocuğum hiç üzülüp kırılmasın, her istediği olsun” derken öte yandan da “Sınırlarını bilsin, şımarmasın” istiyor. Bu sebeple de en çok ‘hayır’ sözcüğü kullanılıyor. Oysa ‘disiplin’ kelimesi sertlik değil, kararlılık ve süreklilik anlamına gelir. Üstelik ‘hayır’ sözcüğü her zaman etkili olmayabilir. Bunun nedenlerinden biri, çocuğun kabul görmeyen bir davranışının altında yatan sebebin görmezden gelinmesi. Anne-baba, bunu anlamaya yönelmelidir.

* Peki, olumlu cümle kurduğumuzda etkisi nasıl olur?

Ayben Ertem: Nörobilim, beynin negatif cümleleri pozitif cümlelere nazaran daha fazla hatırladığını söyler. Nörobilim bize aynı zamanda olumsuz söylemlerle stres arasında bir ilişki olduğunu da gösteriyor. ‘Hayır’ kelimesini duyduğumuzda stresle ilişkili hormonlar ve kimyasallar salınıyor. Health Psychology dergisinde yayımlanan bir çalışmada, ebeveynlerin sert söylemleriyle çocukların vücutlarında enflamasyon yaşamaları arasında anlamlı derecede bağlantı bulundu. Bu, çocuğunuza hep iltifat edin, kural koymayın, sınırlarınız olmasın demek değil.  ‘Hayır’ dilini değiştirmek ebeveyn için de destekleyici, pozitif, barışçıl bir ortam yaratmak demektir.

* Anne-babalara, sağlıklı iletişim için neler önerirsiniz?

Ayben Ertem:

Yazının Devamını Oku