Ömür Kurt

Uzaklaşmıyor, büyüyor!

3 Eylül 2022
Anne-babalar, ergenlikte çocukların içine kapandığından, yalnızlık ve özgürlük istediğinden, kendilerinden uzaklaşıp arkadaşlarına yakınlaşmalarından yakınıyor. Oysa bunlar doğal. Bu süreçte çocuğa nasıl yaklaşılması gerektiğini uzmanlara sorduk.

Anne-babalar, ergenlik sürecinde çocuklarıyla aralarına mesafe girdiğine inanıyor. Bu doğru mu?

Prof. Dr. Özgür Öner (Çocuk ve ergen psikiyatrı): Ergenlik, çocuklukla yetişkinlik arasındaki köprüdür ve kimlik oluşumu bu süreçte gerçekleşir. Birey kim olduğunu diğer insanlarla ilişkilerine, onlardan aldığı geri bildirimlere dayanarak öğrenir. Ön ergenlik döneminde genç, arkadaşlık konusunda daha seçici davranmaya başlar ve çocuğun bir ‘kankası’ olur. Bu dostluk sırasında ergen, eşitlik ve gönüllülük temelinde diğer bir insanla ilişki kurmayı, bazen onun çıkarlarını kendisininkinden önde tutmayı öğrenir. Ergenlikte ortaya çıkan romantik ve daha yakın ilişkiler bu dostluk zemininde kazanılan beceriler üzerine inşa edilir. Genç içinde bulunduğu arkadaş grubuna göre grup kimliğine de
kavuşur. Aynı zamanda öğrenci, yakın dost, sevgili, kadın, erkek, Fenerbahçeli gibi kimlikler edinir. Bu bağlamda incelendiğinde ergenlikte arkadaşların neden bu denli önem kazandığını anlayabiliriz. Anne-babadan bağımsızlaşma süreci devam ederken gencin kendine ait özel hayat alanı genişler. Ergenlik döneminin normal ve istenen gelişimi olan bu bağımsızlaşma süreci anne-babalar tarafından ‘aralarına mesafe girmesi’ şeklinde tanımlanır. Oysa çoğu durumda ilişkide bir uzaklaşma değil, ilişki şeklinin değişimi vardır.


Göksu Telmaç (Uzman klinik psikolog): Ergenlik, sağlıklı bir yetişkin olabilmek adına hızlı ve iniş çıkışlarla dolu, kıymetli bir gelişimsel dönem. Hormonal değişimler ve büyümedeki hız, pek çok krizin de nedeni. Ben bu krizleri, altında cevherler saklı defineler gibi görüyorum. Ergenler kendilerine fikir verecek aynayı arkadaşlarına çevirirler. Anne-babanın fikirleriyle çatışmak adeta bir güç kazanımıdır. Arkadaşlarının düşünceleri, alışkanlıkları, tepkileri en çok bu dönemde kopyalanır. Anne-babalar çocuklarına ulaşamadıklarını, onları kaybettiklerini düşünür, panikler. Oysa sağlıklı genç bu krizlerin ardından gelişimine ailesinin dilediği gibi devam eder. 

Anne-babaya mesafe koyan, içine kapanan, yalnızlık isteyen çocuğa nasıl davranılmalı?

Yazının Devamını Oku

Tutarlı ebeveyn olmak neden çok önemli?

27 Ağustos 2022
Bazen ebeveynler çocuk bakımı konusunda uzlaşamıyor. Örneğin bunalan bir baba, anneye “Bağırtma şunu, ne istiyorsa ver” diye seslenebiliyor. Böylece çocuk bağırarak bir şeyleri elde edebileceğini öğreniyor.

* Çocuk “Bağırtma şunu, ne istiyorsa ver” tepkisini nasıl algılar? Böyle bir tepki, çocuğun gelişimini nasıl etkiler?

Gizem Ayşem Kahveci (Uzman klinik psikolog): Ağlamak, bağırmak gibi eylemler aslında çocukların dikkat çekmek için yaptıkları davranışlardır. Çocuk bağırmasın diye her istediğini yapmak bu tutumu pekiştirir. Bu da çocuk ergen, hatta yetişkin olduğunda dahi öfkeli, talepkâr ve inatçı bir iletişim biçimi geliştirmesine sebep olur.

Nur Deniz Keklikçi (Çocuk gelişimi uzmanı): Çocuk, anne ve babasının kendiyle ilgili uzlaşamadığını fark eder ve çoğunlukla istediği şeyi yaptırabildiği ebeveynine yönelir, bu durumu ebeveynlerine karşı kullanabilir. İnatçılık, istemediği bir durumla karşılaştığında aşırı tepki verme veya ağlama gibi birçok davranış problemi gösterebilir. Çocuğun gelişiminde ebeveyn tutumları büyük önem taşır.

* Bir şeyi bağırarak elde edeceğini anlayan çocuk bunu nasıl yansıtır?

Gizem Ayşem Kahveci: Bağırmayla istediğini elde eden çocuk bu eylemi artık amacına ulaşmak için bir araç olarak kullanmaya başlayacaktır. Bu durumun önüne geçilmediği takdirdeyse çocuk öfkesini kontrol etmekte zorlanacak, kendi iç dünyasında çatışmalar yaşayacaktır.

* Doğru tepki ve davranış biçimi nasıl olmalı? Ebeveynlere önerileriniz neler?

Gizem Ayşem Kahveci:

Yazının Devamını Oku

‘Bu aramızda sır olarak kalsın’ demek neden yanlış?

20 Ağustos 2022
Çocuklarla konuşurken bazen en basit konularda bile bu cümle ağzımızdan çıkıveriyor. Oysa sır tutmak ciddi bir olaydır ve basitleştirilmemelidir. Öyle ki bazen çocuğun başına gelen istismar veya ihmal konuları bile ‘sır’ adı altında perdelenebilir.

Çocuğa sır kavramı nasıl anlatılmalı? “Bu aramızda sır olarak kalsın” cümlesinden çocuk ne anlıyor?
Dr. Fırat Hamidi (Çocuk ve ergen psikiyatrı): Sır tutmanın, insanın sosyal ilişkilerinde güçlü bir rolü var. Çocuklar için de bu böyle. Sırrın içeriği, sırrı veren için özel ve kimsenin bilmesini istemediği, yalnızca güvendiği kişilere açtığı bir bilgidir. Dolayısıyla bir çocuk sevdiği, güvendiği biriyle ilişkisini güçlendirmek için “Sana bir sır vermek istiyorum” diyebilir. Ancak bu durum bazen art niyetli ya da istismar davranışı gösterecek bireyler tarafından kötüye de kullanılabilir. Çocuğa kendini arkadaşı olarak tanıtıp “Bu bizim aramızda sır, kimseye söyleme” diyerek kötü amaçlı yaklaşımlar sergileyen insanlar hayli fazla. Bu sebeple ‘sır tutmak’ konusunu konuşurken dikkatli olunmalı.

Rabia Ünsaldı Köle (Psikolog): Sır kavramı çocuklara öğretilirken bunun birbirine güvenen kişiler arasında ve sır veren kişiyle ilgili
bir konu olduğu anlatılmalıdır. Ayrıca kendisine söylenen sözü ya da yapılan davranışı kimseye söylememenin de sır tutmak değil gizlemek olduğu belirtilmelidir.
Bu nedenle, özellikle bir yabancının ‘sır’ olmasında ısrar ettiği şeyin
anne-babayla mutlaka paylaşılması gerektiğinin altı çizilmelidir. Bu konuyu çocukları yabancıların söz ve davranışlarına karşı kendilerini korumalarına yönelik bilgilendirirken ele almak çocuklar için çok daha akılda kalıcı olabilir. Ayrıca yakınlarının sır diye belirttiği ama aslında durumu gizlemek anlamına gelen olayları da ebeveynleriyle paylaşmaları gerektiği ifade edilmelidir. Örneğin, dede torununa dondurma alıp “Annene söyleme, bu bizim sırrımız olsun” dediğinde bunun sır değil, gizlemek olduğunu çocuk anlayabilmelidir.

Yazının Devamını Oku

Metaverse dünyası çocuklar için güvenli mi?

6 Ağustos 2022
Sanal gerçeklik aracılığıyla Mars seyahati de deneyimlenebiliyor, ortaçağ kentinde gezinti de... Ama güvenliği konusunda bir şey söylemek için henüz erken. Bu yüzden ebeveynlerin girip ortamı görmesi, tanımaya çalışması şart.

Metaverse son zamanların en çok tartışılan konularından biri. Çocukların bu üç boyutlu ortamda sanal karakterler oluşturarak sıradışı deneyimler yaşaması aileleri korkutuyor. Uzmanlarsa geleceğin dijital dünyada olduğu, dolayısıyla doğru kullanmayı öğrenmek gerektiği fikrinde. Metaverse dünyasının çocuklar için güvenli olup olmadığını, ailelerin bu konuda nelere dikkat etmesi gerektiğini uzmanlara sorduk…


Sanal gerçeklik gözlüğünün aşırı süre kullanımı sağlık sorunlarına sebep olabilir.

* Metaverse çocuklar için güvenli bir alan sayılır mı?
Dr. Öğr. Üyesi Esra Ercan Bilgiç (İstanbul Bilgi Üniversitesi Medya Bölümü): Metaverse temelde internetin üç boyutlu ortama dönüşmüş yeni hali. Gerçek dünyada yapılan her şey avatar adı verilen dijital kimlikler aracılığıyla burada sanal ortamlara taşınabiliyor. Metaverse yasal olarak 13 yaş ve üzeri bireylerin erişimine açık. Ancak henüz çocuklara özel, güvenli alanlar yok. Metaverse eğitim için de kullanılabilir; örneğin uzaya meraklı bir çocuk Mars seyahatini sanal gerçeklik aracılığıyla deneyimleyebilir, tarihe meraklı olansa ortaçağ kentinde gezinebilir. Sosyalleşme için de faydalı. Oyun platformları burada da devam ediyor.

Yazının Devamını Oku

Cep telefonu istiyorsa ne yapmalı?

30 Temmuz 2022
Çocuklar ortaokula geçer geçmez cep telefonu istemeye başlıyor. En büyük savunmalarıysa “Sınıf arkadaşlarımın var, benim niye yok” oluyor. Peki, çocuğa cep telefonu almaya nasıl karar vermeli, nelere dikkat etmeli? Uzmanlara sorduk.

* Yapılan araştırmalara göre çocukların cep telefonu kullanma yaşı 7’ye kadar iniyor. Bu yaş riskli değil mi?

Prof. Dr. Özgür Öner (Çocuk ve ergen psikiyatrı): Cep telefonunun avantajları arasında acil bir durumda ulaşabilme, arkadaşlarla sosyal ilişki, bilgiye çabuk erişebilme ve tabii eğlence yer alıyor. Bu sebeple ilk önce çocuğun cep telefonuna ihtiyacı olup olmadığı değerlendirilmeli. Çocukların cep telefonu kullanması için kesin belirlenmiş ‘doğru’ bir yaş sınırı yok aslında. Ancak 12-13 yaşından küçük çocukların akıllı telefonları kullanması genel olarak önerilmiyor. Bir çocuğun cep telefonuna sahip olabilmesi için öncelikle yeterli derecede sorumluluk sahibi olması, parasını iyi kullanabilmesi ve kullanım sırasındaki riskleri anlayabilmesi gerekli. Dürtü kontrolü iyi olmayan çocuklar cep telefonunu daha olumsuz kullanma eğilimindedirler.


 

Çocuk yemek sırasında ya da ders çalışırken telefonu kapatması gerektiğini bilmeli.

* Ebeveynlere düşen görevler neler?

Prof. Dr. Özgür Öner: Anne-babaların çocuklarına siber güvenlik konusunda bilgi vermesi ve onlardan sosyal medya ve cep telefonu şifrelerini istemesi şart. Ufak çocuklar girdikleri sitelerin anne-babaları tarafından kontrol edileceğini anlamalı. En baştan çocuğa hangi durumlarda cep telefonunun geri alınacağı konusunda bilgi verilmeli. Telefon kaybolur veya kırılırsa ne yapılacağına karar verilmeli. Cep telefonu olan çocuklarla mutlaka ‘telefonsuz’ alanlar ve zamanlar belirlenmeli. Örneğin; yemek sırasında, ders çalışırken, uyku saatinde telefon kapatılmalı.

Doç. Dr. Yavuz Samur (Oyun tasarımcısı - Akademisyen):

Yazının Devamını Oku

Yaz tatilini verimli geçirsin

23 Temmuz 2022
Yaz tatili, çocukların okulla ilgili eksikliklerini tamamlaması ve kendini ders dışı faaliyetlerle geliştirebilmesi için önemli bir fırsat. Çocuğunuzun yaz tatilini verimli ve eğitiminden geri kalmadan geçirebilmesi için önerileri sizin için derledik.

‘HAYAL GÜCÜ EDEBİYATLA GENİŞLESİN, KELİMELERİ ÇOĞALSIN’

Ali Koç (Eğitimpedia kurucusu): Yaz tatili, çocukların kendini geliştirmesi ve ailece zaman geçirebilmeniz için önemli bir fırsattır.
Erken uyansın: Okul, çocuklar için zorunlulukların ve erken kalkmanın sembolü. Oysa çocuk erken yatıp güne erken başlamanın sağlıklı bir hayat için gerekli olduğunu anlamalı. Zira gece geç saatlere kadar oturmak ekran bağımlılığı ve sağlıksız beslenme gibi kötü alışkanlıklara zemin hazırlar.
Sorumluluk alsın: Yaz tatilleri, yaşlarına uygun sorumluluklar vererek onları ilerideki hayatlarına hazırlamak için çok iyi bir dönem. Balkon ya da bahçedeki bitkileri sulamak, kahvaltı hazırlığına yardım etmek, çocuğa kendi parasını kazanmak için çalışma olanağı sağlanması sorumlu yetişkinler olmaları konusunda önemli adımlar.
İyi alışkanlıklar kazansın: Alışkanlıkların iyisi de kötüsü de aynı döngüyle işler; işaret, ödül, rutin. Çocuklarınızın kötü alışkanlıklarıyla mücadele etmek yerine onlara iyi alışkanlıklar kazandırın. Örneğin, sabahları yatağını düzeltmek ve dişlerini fırçalamak gibi.
Roman okusun: Sosyal medya etkisiyle çocuklar kendi hayallerini kurmak yerine başkalarının hayallerinin izleyicisi oldu. Yazılı edebiyatsa hayal kurmak ve kendini ifade etmek konusunda çocuğun en iyi yol arkadaşıdır. İnsan, kelimeler aracılığıyla düşünür, zengin bir düşünce dünyası olmasını istiyorsanız daha çok kelime öğrenmesini sağlayın.

‘LİMONATA YAPIP SATSIN, MATEMATİK BECERİLERİ DE GELİŞİR’

Yazının Devamını Oku

Dolu dolu bir tatil programı

9 Temmuz 2022
Dokuz günlük tatil başladı. Ailece gidebileceğimiz, hem kaliteli zaman geçirebileceğimiz hem de yeni şeyler öğrenebileceğimiz yerleri derledik.

Tema parkta eğlenceli bir gün

İstanbul’daki bu devasa tema parktaki oyuncaklara sadece çocuklar değil, yetişkinler de bayılıyor. Yürekleri ağza getiren ‘Adalet Kulesi’, dev roller coaster ‘Nefeskesen’, çocukların çok sevdiği ‘King Kong’, ailece binip ıslanabileceğiniz ‘Viking Gemisi’, İstanbul’un
fethini insansı robotlarla anlatan ‘Fatih’in Rüyası’ ve 3D sinemalar sizi bekliyor.

Bu ülkede şenlik var  

Bu bayram Kidzania çocuklar ülkesinde minikleri ve ailelerini birbirinden güzel etkinlikler bekliyor. Pilotlar uçak kullanıyor, gizli ajanlar sır perdelerini aralıyor, arkeologlar kazı yapıyor ve şefler birbirinden leziz yiyecekler hazırlıyorlar. Çocuklar hem meslekleri deneyimleyecekler hem de bayram sürprizleriyle karşılaşacaklar.

Galaktik bir deneyim

Yazının Devamını Oku

Abur cuburu yasaklamayın, alternatif sunun

2 Temmuz 2022
Anne-babalar genellikle ‘sağlığa zararlı’ diye engellemek istese de çocuklar özellikle yaz aylarında daha çok hazır dondurma, cips gibi abur cubur yemek veya asitli içecekler içmek isteyebiliyor. Tatilde oldukları için de daha fazla serbestlik talep ediyorlar. Böyle bir durumda çocuğun sağlıklı beslenmesi nasıl sağlanır?

* Çocuklar yaz aylarında neden daha çok abur cubur yemek istiyor?

Saygın Şimşek (Uzman psikolog): Öncelikle ‘sağlığa zararlı’ ifadesine dikkat çekmek istiyorum. Ebeveynler bu ifadeyi sıklıkla kullanıyor. Tabii ki niyetleri iyi ve amaçları da çocuklarını korumak. Ancak hayatın bazı gerçekleri ve psikolojik etkenler var. ‘Abur cubur’ diye tabir edilen gıdalar her yerde satılıyor ve yetişkinler tarafından da çokça tüketiliyor. İlk çelişki ve zorluk da zaten burada başlıyor. Çocuklar “Madem bu yiyecekler zararlı neden satılıyor, neden sürekli reklamlarını görüyoruz, neden büyükler de tüketiyor” diye sorular soruyor. Bunu çocuklara anlatmak pek kolay değil. İkinci sorunsa ‘sağlığa zararlı’ ifadesinin çocukları olumsuz etkilemesi. Bu gıdalar, çocukların ‘Hastalanacağım, sağlığım bozulacak’ düşüncesiyle büyük suçluluk duymasına sebep olabilir. Plasebo etkisinden (etkisiz bir ilacın telkine dayalı olarak bir etki ortaya çıkarma hali) iyi biliyoruz ki, sadece bu düşünce bile çocuğu hasta edebilir, bağışıklığını düşürebilir.

Birlikte mutfağa girin

* Bu durumda nasıl bir yol izlemek gerekiyor?

Saygın Şimşek: Tüketilen bu gıdaların ‘miktarına’ vurgu yapmak bizi ve çocukları dengeye götürür. ‘Her şeyin aşırısı zararlı, miktarınca ve bilinçli tüketebiliriz’ düşüncesiyle onları yönlendirebiliriz. Bu yöntemin çocuklarda yasaklara karşı olan arzunun kırılmasına ve kısmi izin vermenin de ferahlamaya neden olduğunu gözlemekteyiz. Aynı zamanda çocuğun iradesine vurgu yapılması da kendi kendine karar alması için önemli bir etken olacaktır. Ayrıca çocuğun ‘sağlığım bozulacak’ düşüncesinden kurtulması, ona hem psikolojik hem de fiziksel bir fayda sağlayacaktır. Keyifle, mutlulukla tüketilen gıdaların olumsuz etkisi azalırken zorla, stresle yedirilen gıdaların ‘teknik olarak faydalı olsa da’ olumsuz etkilere neden olduğu artık psikolojik bir gerçektir.

Zeynep Çapay (Diyetisyen): Bu gibi durumlarda çocuklarla anlaşma yapmak ve ortak bir plan üzerinde ilerlemek daha doğru olacaktır. Birçok çocuk annesi veya babasıyla mutfağa girip bir şeyler yapmaktan ve denemekten hoşlanır. Bu aktivitede sağlıklı yiyecekler yapmak tercih edilebilir. Örneğin “Haftanın iki günü istediğin dondurma veya abur cuburu yiyebilirsin. Diğer günler birlikte yoğurttan dondurma ya da sağlıklı cips yapar, beraber yeriz” gibi... Ev yapımı ve sağlıklı dondurma, cips, çikolata, soğuk çay ve atıştırmalıklar evinizde bulundukça çocuğunuzun seçim yapması ve planladığınız düzende devam edebilmesi kolaylaşacaktır.

Hadi gidelim 

Yazının Devamını Oku