Batuhan Filiz 17 yaşında, bu yıl lise son sınıfa geçti ve milli yüzücü. Uğur Okulları öğrencisi olan Batuhan, geçtiğimiz haftalarda Roma’da gerçekleştirilen Avrupa Gençler Yüzme Şampiyonası’nda 400 metre serbestte altın madalya kazandı, aynı zamanda bu yıl okul birincisi olmayı da başardı.
16 OKULDAN BURS
Batuhan’ın azmine ve başarısına dünyanın saygın üniversiteleri de kayıtsız kalmadı. Harvard Üniversitesi, Yale Üniversitesi, California Berkeley Üniversitesi, Stanford Üniversitesi, Teksas Üniversitesi gibi dünyanın en ünlü 16 üniversitesi yüzde 100 ve yüzde 80 burs imkanlarıyla Batuhan’a kapılarını açtı. Gelecek yıl lise eğitimini tamamlamasının ardından yurtdışında öğrenim görmek istediğini söyleyen Batuhan, bilgisayar mühendisliği eğitimi almak istiyor.
EVİN HAŞARI ÇOCUĞU
Batuhan, mali müşavir ve aşçı Oğuz Filiz ile ev kadını Tıflı Filiz’in iki çocuğundan biri. Annesi onu biraz durulsun diye çevresindekilerinin önerisiyle Kocaeli Yıldızlar Yüzme Kulübü’ne yazdırdı. Yüzmeyle tanışması Batuhan’ın hayatının dönüm noktası oldu. Gerçi başlarda biraz bocaladı, yüzmeyi öğrenmesi bile uzun zaman aldı. Hatta bir ara yüzmeden sıkılıp baskete başladı. Ancak, hocaları ondaki ışığı görmüştü... Batuhan’ı tekrar yüzme takımına çağırdılar. Bu kez lisanslı bir sporcu olarak yüzmeye başladı. 11 yaşında ilk defa katıldığı Türkiye şampiyonasından 10’uncu olarak ayrıldı. 12 yaşında 200 ve 400 metrede iki Türkiye birinciliği ile başarı yolunda büyük adımlar attı. Ve bugüne geldiğimizde; 6-11 Temmuz 2021’de İtalya’da yapılan 48 ülkeden sporcuların katıldığı EJCS 2021 Roma’da, 400 metre serbest stil Avrupa Gençler şampiyonu oldu. Şimdi Türkiye’nin olimpiyat takımı sporcuları arasında.
HAFTADA TAM 13 ANTRENMAN
Savunma, bilişim, uçak bakımı, siber güvenlik ve denizcilik alanlarında Türkiye’nin önde gelen kurumlarının içinde ezber bozan liseler açılıyor. Hazırlık sınıfı olan, hemen hepsi pansiyonlu ve en başarılı puan diliminde öğrenci almayı hedefleyen bu okullardan mezun olanların eğitim gördükleri yerde istihdam garantileri de bulunuyor. Böylece öğrenciler gelecekte çalışacakları alanda hem akademik eğitimlerini alıyor, hem de o sektörde çalışanlarla iç içe, yan yana aynı ortamda mesleği öğreniyorlar.
İŞ SAHALARIYLA İÇ İÇE EĞİTİM
Uçak bakımı için Türk Hava Yolları Teknik A.Ş ile İstanbul Havalimanı içinde, siber güvenlik eğitimi için Teknopark İstanbul’da, savunma sanayisine teknik eleman yetiştirmek için Şile’deki Repkon Makina ve Kalıp Sanayi Fabrikası’nda, yeni yazılımcılar için İstanbul Sanayi Odası’nın desteklediği okulda, denizci yetiştirmek için ise İstanbul Teknik Üniversitesi’nin açtığı Ortaköy’deki okulda eğitimler sürüyor.
OLİMPİYAT STADI’NDA SPOR LİSESİ AÇILACAK
Özel okullarda ön kayıt-kesin kayıt süreci adeta ‘doldur boşalt” sistemiyle çalışıyor. Çocuğunu özel okula kayıt edecek veliler bir yandan okul okul koşturup anlık değişimleri yakalamaya çalışırken bir yandan da son gelişmeleri okulların web sayfalarından takip ediyor. Bu arada resmi liseler için de tercih süreci devam ediyor.
İşte merkezi sınav puanlarına göre tercih yaparken dikkat edilecek 20 kritik nokta:
1) Özel okula kayıt yapan, resmi okullara tercih yapamıyor.
2) Resmi okullar için tercih yapanlar e-okuldan öncelikle yerel tercih yapmak zorunda. Burada 5 tercihte bulunanlar, ikinci aşama olan resmi okul tercihine geçebiliyor.
3) Merkezi sınavla öğrenci alan fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, özel program ve proje uygulayan eğitim kurumları ile meslekî ve teknik Anadolu liselerinin Anadolu teknik programlarına yerleşmek isteyen öğrenciler, en yüksek puanlıdan en düşük puanlıya doğru sıralandıktan sonra tercihleri doğrultusunda yerleştiriliyorlar. Resmi okullar için 10 tercih hakkı var.
4) Özel okula kayıt yapıp vazgeçip, başka özel okula gidecek olanlardan yıllık ücretin yüzde 10’luk kısmı isteniyor.
5) Sadece sınavla öğrenci alan resmî okullardan birine kayıt hakkı kazanırsa ücretin tamamı iade olur. Örneğin yerel yerleştirmeye kalırsa resmî okula kayıt olduğu halde (ilk taksit değil) yıllık ücretin %10’u yanar.
Zeynep Karacan, eğitim hayatına adım attığı Taş İlköğretim Okulu’ndan birincilikle ayrılırken, daha sonra merkezi sınav sistemi Seviye Belirleme Sınavı’nda (SBS) da birinci oldu. Hayalini kurduğu Galatasaray Lisesi’ni birincilikle kazanıp, yine birincilikle mezun oldu. Burslu girdiği Yale Üniversitesi yazılım mühendisliği bölümünden bu yıl akademik anlamda en başarılı öğrencilere verilen yüksek onur derecesiyle mezun olup diplomasını aldı. Tüm derslerini en yüksek not olan A ile geçti ve 150 kişi arasında onur derecesiyle mezun oldu. Şimdi de yöneticilerinin beklentilerinin üstünde çıkan, çok başarılı stajyerlere verilen ‘Süper star stajyer’ unvanı ile iki yıl boyunca çalıştığı Facebook’tan iş teklifi aldı. Önümüzdeki günlerde akranları ve pozisyonuna göre “en yüksek maaşla” işe başlıyor.
ÖĞRENİRKEN EGOM YOK
Arkadaşlarının, “çalışkan, kafasına koyduğunu yapan, sevecen, güler yüzlü, hayattan zevk alan, pozitif biri” olarak nitelendirdiği Zeynep, Facebook’ta iki yıl “süper star stajyer” olarak stajını yaptı. Başarısı nedeniyle temmuzda Silikon Vadisi’ndeki Facebook merkezinde yazılım mühendisi olarak göreve başlıyor. Aynı zamanda Amerika’daki en iyi yazılım mühendislerinin aralarında olduğu çok önemli bir grubun da üyesi olan Zeynep, burada Hindistanlılar dışında tek uluslararası üye.
Zeynep Karacan, “Çok fazla inisiyatif alıyorum” diyor:
26-27 Haziran’da düzenlenecek Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda kuşkusuz en büyük heyecanı ilk kez sınava girecek olan 955 bin 632 (yüzde 36.6) lise son sınıf öğrencisi yaşayacak. Dikkat çeken bir bilgi de şu: Adayların diğer büyük çoğunluğunu daha önce sınava girip bölümünden memnun olmayanlarla, bir üniversiteyi bitirip tekrar şansını denemek isteyenler oluşturuyor. Sınava girenlerin büyük oranı yani yüzde 38.2’si lise mezunu olup bir yükseköğretim programına yerleşmemiş olan 997 bin 137 kişi. Bir de kazandığı halde mutlu olamayan yani bir yükseköğretime yerleştiği halde tekrar sınava giren 373 bin 731 kişi ise adayların yüzde 14.3’ü. Bir yükseköğretim programından mezun olup bu yıl tekrar şansını deneyen aday sayısı da 227 bin 128, (yüzde 8.8). Yükseköğretim kurumundan kaydı silinen ve sınava başvuran aday sayısı ise 54 bin 275 (yüzde 2.1).
SINAV ANINDA KAYGI NORMAL
Prof. Dr. Halil Ekşi, adaylara, “Çok ya da az, iyi ya da kötü, verimli ya da verimsiz her nasıl çalıştıysanız çalıştınız. Şimdi bu değerlendirmeleri yapacak zaman değil. Önünüzde gireceğiniz önemli bir sınav var. Her düşünceyi, gerçeği, doğruyu, yanlışı, iyiyi, kötüyü bir kenara bırakıp sınavda en yüksek performansınızı gösterin. Unutmayın, önünüzde daha uzun bir yaşam ve çokça fırsatlar var, umudunuzu içinizden eksik etmeyin! Her öğrencimize şimdiden başarılar dilerim” diyerek şunları öneriyor:
* Sınav başladığında kaygı artabilir. Ellerinizin terlediğini, kalbinizin çok hızlı çarptığını hissedebilirsiniz hiç korkmayın, bu durum öğrencilerin büyük çoğunluğunda yaşanır. Sınavda birkaç soruya baktıktan sonra kaygı düzeyinizin normale döndüğünü göreceksiniz. Kaygı düzeyiniz yüksekse iki veya üç defa yavaşça derin nefes alıp verin, kaygı düzeyinizin normale dönmesinde büyük yardımı olacaktır. Hem unutmayın biraz kaygılı olmanız motivasyon düzeyinizi de yükseltir.
İstanbul Bilişim ve Akıllı Kent Teknolojileri A.Ş.’nin (İSBAK), mesleki eğitime katkıda bulunmak için Profilo Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin içinde açtığı atölyede öğrenciler hem stajlarını yaparak ayda 700 TL kazanıyor hem de mezuniyet sonrası iş bulma şanslarını arttırıyor. Trafik ışıklarında kullanılan sinyalizasyon anakartları ve devre kartlarının tamirini 12’nci sınıftaki 7 liseli yapıyor. Liseliler, arızalanan trafik lambalarını 15 gün içinde onarılmış şekilde teslim ediyor. Son 1 yılda 230 yaya butonu, 1121 otokart, 3019 sinyal verici olmak üzere toplamda 4 bin 370 arızalı ürün öğrenciler tarafından onarıldı.
3 GÜN ATÖLYEDE 2 GÜN OKULDA
1989 yılında eğitim-öğretime başlayan Profilo Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, bin 200 kişilik öğrenci kapasitesiyle Bilişim Teknolojileri ve Elektrik-Elektronik Teknolojisi alanında eğitim veriyor. Okul müdürü Murat İzci şunları söylüyor: “Aktif olarak 7 öğrenciyle çalışıyoruz. Bu öğrenciler 12’nci sınıfta elektrik-elektronik bölümündeler. 3 gün staja gidiyor, iki gün okula gelip derse giriyorlar. Okul içindeki İSBAK atölyesinde stajlarını yapıyorlar. Trafik sinyalizasyon, otokart, yaya butonu gibi arızalı ekipmanları tamir edip, testini yapıyor ve sonra sağlam olarak teslim ediyorlar. Bunun karşılığında öğrencilerimiz asgari ücretin üçte biri olan staj ücretini alıyorlar, hatta daha fazla ürün tamir ederlerse daha fazla kazanıyorlar. Her yıl 7 öğrencimizle çalışıyoruz. Staj süresi 10 ay. Çocukların ilgi, istidat ve yeteneklerine göre seçim yapıyoruz. Tekniker olmak isteyen, elektroniği sevenleri seçiyoruz. Yerimize ve yaptığımız işin kapasitesine bakınca bu öğrenciler yeterli oluyor, ilerleyen zamanda daha fazla ürün gelirse öğrenci sayısını arttırırız. Bu çocuklar geleceğin iyi teknikerleri, mühendisleri olacak. Bozulan lambalar saha elemanları tarafından sökülüp, hatalı, arızalı ürünler bizim atölyeye getiriliyor. Tamir olduktan sonra kendilerine teslim ediyoruz. Okul müdürü, müdür yardımcısı ve öğretmenlerin referansları ile öğrencilerimiz daha sonra buralarda istihdam edilebiliyor.”
Her şey Denizli’nin Güney ilçesi Eziler köyünde 1939 yılından itibaren eğitim öğretim veren Mustafa Kaçmaz Ortaokulu’na 4 yıl önce beden eğitim öğretmeni Suat Arı’nın atanmasıyla başladı. Pamukkale Üniversitesi’nde +tarih öğretmenliği okurken 3’üncü sınıfta beden eğitimi öğretmenliği bölümüne geçerek buradan mezun olan Arı, hem köylülerin hem de öğrencilerin hayatını farklılaştırdı. Öğretmen Arı, çocukların yeteneklerini keşfetmek için sporda pek bilinmeyen branşları denedi. Okuldaki 120 öğrenciyi önce farklı sporlarla tanıştırdı. Bu süreçte özellikle kız çocuklarının ailelerini ikna etmekte çok zorlandı, ama pes etmedi.
EV EV DOLAŞTI
Merkeze 80 kilometre uzaklıkta tarım ve hayvancılıkla uğraşan köylüler, çocuklarının spor yapmak yerine kendilerine yardım etmelerini istiyordu. Onları ikna etmek için ev ev gezen öğretmen Suat Arı, sporda başarı elde ettikçe arkası geldi. Köylüleri, kızlarının akşam yapılan antrenmanlara gelmesi için bile ikna etti. Suat Arı, bu çabalarıyla Sabancı Vakfı’nın, yaşadıkları çevrede karşılaştıkları sorunları çözmek için uğraşan ve topluma cesaret veren kişilerin hikayelerini görünür kıldığı “Fark Yaratanlar” projesi kapsamında, ‘12’nci sezonun Fark Yaratanları’ndan biri seçildi.
TÜM ÖĞRENCİLERİ LİSANSLI SPORCU
* ÖNCE HAM SORULAR OLUŞTURULUYOR: Milli Eğitim Bakanlığı geçtiğimiz yıldan itibaren sınav güvenliği için İSO 27001 ve İSO 9001 bilgi güvenliği ve kalite yönetimi standartlarına göre soruları ve sınavları hazırlıyor. Öncelikle o yıl için her dersten Bakanlığın kadrosunda olan öğretmen ve alan uzmanları ham soruları oluşturuyor.
* ARDINDAN SORULAR İNCELENİYOR: Ardından yine bu alanlardan en az 3 akademisyen ile alan uzmanı ve en az 2 ölçme ve değerlendirme uzmanı bu soruları inceliyor. Soruları inceleyen ekipte mutlaka bir Türkçe alanında yetkin uzman bulunuyor.
* AKADEMİSYENLERİN KONTROLÜNDE: Sınav hazırlık sürecinde akademisyenler denetiminde ve kontrolünde yapılıyor. Bu her alanda en az 3 profesör ve doçentin olduğu alan uzmanları arasında en az 2 ölçme değerlendirme uzmanı ve en az 2 Türkçe hocası yer alıyor. Tüm akademik kadro İstanbul ve Ankara’daki üniversitelerden seçiliyor.
Soruların ham haline bakıp inceleyen ekip, öğretmenlerle birlikte soruların son haline getirilmesi için çalışıyor, soruları şekillendiriyor.
* HER TESTİN 15 KATI SORU HAVUZA: Bir sınavda bir ders için 20 soru sorulacaksa bunun 10 veya 15 katı iyice incelenip, sorulabilir görüldükten sonra “soru havuzuna” atılıyor. Örneğin 20 matematik sorusu sorulacaksa 200-300 soru bu havuzda yerini alıyor.
* ZOR, KOLAY VE ORTA SORULAR: Her ders için zor, kolay, orta kolaylıkta sorular belirleniyor. Sınava 40 gün kala her alandaki bu sorular ‘havuz’a atılarak, kapalı şekilde ve özel güvenlikle dijital ortamda matbaaya gönderiliyor.
* SORULARI GÖRENLER SINAV HAPSİNDEKİLER: Matbaaya girmeden önce her derste örneğin LGS’de Türkçe, TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Yabancı Dil, Matematik ve Fen Bilimleri derslerine ait testler doçent ve profesör düzeyinde hocaların denetiminden onayından geçmeden soru havuzuna alınıyor. Uzmanlar “havuza” atılan soruların zorluk derecelerine ve tamamına bir bütün olarak bakıp, değerlendiriyor.
* MATBAADA KAPALI KALIYORLAR: