Nuran Çakmakçı

Sınava girecekler bunları okusun... LGS’de başarının püf noktaları

5 Haziran 2021
1 milyon 200 bini aşkın öğrencinin kaderini belirleyecek olan Liselere Geçiş Sınavı’nda (LGS) geri sayım başladı. Yarın yapılacak sınav öncesi son hazırlıklar ve sınav sırasında yapacağınız küçük taktikler, başarının da bir nevi anahtarı olacak... İşte büyük sınava bir gün kala son tavsiyeler...

Ortaokul son sınıfta öğrenim gören 1 milyon 200 bini aşkın adayın katılmasının beklendiği Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınav yarın yapılıyor. Bu yıl 8’inci sınıfı bitiren öğrencilerin birçoğu en az iki yıldır bu sınava hazırlanıyor. Ancak bu öğrencilerden sadece 175 bine yakını sınavla alınan bir liseye yerleştirilecek. Adayların büyük kısmı, yani 56 bini aşkını Anadolu liselerine girecek. 36 bini fen liselerine, geri kalanı da Anadolu imam hatip, teknik, meslek ve sosyal bilimler lisesine kayıt yaptırabilecek. En fazla öğrencinin sınava girdiği İstanbul’da 220 bini aşkın aday puanı yüksek okulların kapısını aralamak için yarışacak. Geçen yıla oranla sınavla öğrenci alan okulların kontenjanlarında yüzde 18.6 oranında düşme var. Türkiye genelinde sınava girecek öğrenci sayısı azalırken kontenjanlar da denk bir şekilde düşürüldü.

SONUÇLAR 30 HAZİRAN’DA
Sınav, iki oturum halinde uygulanacak, çoktan seçmeli 90 soru sorulacak ve oturumlar aynı gün yapılacak. Adaylara sözel alanda 50 sorudan oluşan birinci oturum için 75 dakika, sayısal alanda 40 sorudan oluşan ikinci oturum için 80 dakika süre verilecek. İlk 30 ve son 15 dakikada sınav salonundan çıkılamayacak.



Sınav sonuçları 30 Haziran’da açıklanacak ve bunun ardından Türk ve yabancı özel okullar için kayıt takvimi başlayacak. Özel öğretim kurumlarına kayıt (aday kayıt/ön kayıt) yaptıran öğrencilere tercih ekranı açılmıyor. Ancak öğrenciler, tercih süresi içerisinde kayıtlarını iptal ettirmeleri durumunda yeni tercihte bulunabiliyor. 5-15 Temmuz arasında da devlet okulları için tercih sürecinin başlayacağı tahmin ediliyor.

Yazının Devamını Oku

İlk ders zilinde hedef 1 Eylül

4 Haziran 2021
Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde eğitim editörleriyle buluşan Bakan Selçuk, okulları eylülün ilk haftası açmayı istediklerini söyledi ve ekledi: “Niyetimiz her zaman açmaktan yana ama risk gördüğümüzde de kapatırız. Öğretmenimizi, çocuklarımızı riske sokacaksak bunun adı eğitim olmaz, risk olur.”

CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın sunduğu “Tarafsız Bölge” programında okulları eylülün ilk haftasında açmak istediklerini söyleyen Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, dün de Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde eğitim editörleriyle buluştu. Bakan Selçuk, “Eğitimde telafi başlıyor” programını da anlattığı toplantıda özetle şu mesajları verdi:

AĞUSTOS UYGUN DEĞİL

“Ağustosta okulları açıp eğitim yapmak bizim için uygun değil. Öğretmelerimizin dinlenmesi lazım. Okulların açılışını eylülün başına alalım, biraz daha erken başlayalım diye düşünüyoruz. Biz şunu çok istiyoruz; 5 gün okulumuzu açacağız, mümkünse 1 Eylül’de açacağız. Ama bu koşullar dünyada ve Türkiye’de ne getirir? Biz bunu tam olarak bilmediğimiz için hesabımızı yaza göre de kışa göre de yapıyoruz.

YÜZDE 80 OKULA GELİYOR

Bizim okullarımızda devam çok yüksek. ‘İsteyen çocuk gelebilir, isteyen gelmeyebilir’ diyoruz. En az yüze 80’i geliyor çocukların. Sınıflar çok kalabalık oluyor ve mesafeyi ayarlamakta zorlanıyoruz. En çok ilkokullar rağbet ediyor. Arkasından ortaokul ve lise geliyor.

2 TEMMUZ’DA OKULLAR KAPANIYOR

Pazartesiden itibaren eğitimi ağırlıklı olarak sosyal, duygusal, fiziksel, kültürel ve sanatsal etkinliklerle zenginleştirmeye çalışacağız. Yüz yüze eğitim başladı, ancak öğrencilerin okula gelmelerinde zorunluluk yok. Devamsızlık yoksa çocuklar niye okula geliyorlar? Konular büyük ölçüde tamamlanmış vaziyette. İlkokulda 2’nci sınıfa geçecek çocukların okumasıyla ilgili bir problem yok, yazmada sıkıntı yaşıyorlar. Öğretmenler yüz yüze eğitimde bu konuya ağırlık verecek. 2 Temmuz’da akademik takvim sona eriyor.

Yazının Devamını Oku

Türk Eğitim Derneği: Okullar ağustosta açılmalı

29 Mayıs 2021
Bakan Selçuk, telafi eğitiminin haziranda başlayacağını duyurdu. ‘Türkiye’nin Telafi Eğitimi Yol Haritası’ başlıklı rapor hazırlayan Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu ise “Haziran başında okullar kapatılmalı, tüm hazırlıklar tamamlanarak ağustos başında yüz yüze eğitime başlanmalı” önerisini getirdi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, önceki gün eğitimde telafi uygulamasının haziran ayında başlayacağını duyurdu ve pandemi dönemindeki olumsuz etkilerini ortadan kaldıracaklarını açıkladı. Mart 2020’den bu yana okullarından uzak kalan öğrenciler için kapsamlı bir telafi programı üzerinde çalıştıklarını zaman zaman dile getiren Selçuk, artık hazır olduklarını söyledi. Bu açıklamanın ardından Türk Eğitim Derneği düşünce kuruluşu TEDMEM önemli bir rapor yayınladı. İlk ve ortaöğretimde salgın dönemine rastlayan yaklaşık 1.5 yıllık süreçte eğitimde öğrenme kayıpları yaşandığına dikkat çekilen “Türkiye’nin Telafi Eğitimi Yol Haritası” başlıklı raporda TEDMEM, milyonlarca öğrenciyi ilgilendiren bazı verilere yer verdi.



KARNE ARTIK FORMALİTE

TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, “Karne artık bir yeterlilik belgesi değil formalite evrağıdır. Haziran ayı başında okullar kapatılmalı, tüm hazırlıklar tamamlanarak tüm kademelerde ağustos ayı başında yüz yüze eğitime başlanmalı” dedi. Pehlivanoğlu, “İlkokul birinci sınıflar 16 Mart 2020- 2 Mart 2021 tarihine kadar 175 okul gününde 15 okul günü okula gitti. 2, 3 ve 4’üncü sınıflar 10 gün, 8 ve 12’nci sınıflar da 10 gün okullarında ders yapabildi” diyerek şunları söyledi:

“Öğrenme kayıpları ciddi boyutlara ulaştı, çocuklarımızın sosyal ve duygusal gelişimleri sekteye uğradı. Öğrencilerimizin eşit koşullarda nitelikli eğitime erişimleri mümkün olmadı, eğitim sisteminde var olan eşitsizlikler derinleşti. Öğretmenler, öğrenciler, veliler uzaktan öğretim sürecinde çok yoruldu, devam etme motivasyonlarını kaybetti. Öğrencilerin eğitim-öğretim süreci onarılması zor hasarlar gördü. Sınavların kaldırılması öğrencilerin okulla olan son bağını da kopardı.

Yazının Devamını Oku

10 soruda sınıf geçme

22 Mayıs 2021
Milli Eğitim Bakanlığı, liselerden sonra ilk ve ortaokullarda da sınav tercihini öğrencilere bıraktı. Peki çocuklar sınıfı nasıl geçecek? İşte yaklaşık 10 milyon öğrenciyi yakından ilgilendiren sınıf geçmeyle ilgili 10 soru ve cevapları...

İlkokul 1, 2 ve 3’üncü sınıflarda sınav uygulaması bulunmuyor. Bu öğrenciler, birinci dönemde olduğu gibi yüz yüze eğitim, canlı ders ve/veya TRT EBA televizyonundaki yayınları takip ile derse olan ilgilerine göre kişisel, sosyal ve akademik gelişimlerini destekleyecek şekilde öğretmenleri tarafından değerlendirilecek. İlkokul 4 ile ortaokulun tüm sınıflarında ikinci dönem derslerinin sınavla değerlendirilmesi öğrencilerin tercihine bırakıldı. Bu tercih, ilkokul ve ortaokuldaki yaklaşık 10 milyon öğrenciyi kapsıyor. Şimdi öğrenci ve velilerin aklında sınıf geçmenin nasıl olacağıyla ilgili çok sayıda soru var. İşte o sorular ve yanıtları:

1. İlkokul 1, 2, 3’üncü sınıf öğrencisiyim, okulda sınava girecek miyim?

İlkokul 1, 2 ve 3’üncü sınıflara sınav yapılmayacak. Ders etkinliklerine katılım durumunuz öğretmenleriniz tarafından değerlendirilerek karne notu belirlenecek.

2. Ortaokul 5, 6, 7 ve 8’inci sınıf öğrencisiyim, kaç sınav olacağım?

Bu eğitim öğretim yılı sonuna kadar her dersten sadece bir kez sınava girmiş olacaksınız. 5, 6, 7 ve 8’inci sınıf öğrencileri seçmeli dersler de dahil olmak üzere tüm derslerden istemeleri halinde sınava girecek ve sadece bir sınav puanı karneye yansıtılacak.


Yazının Devamını Oku

Liseliyi sınıfta kimse tutamaz

15 Mayıs 2021
Milli Eğitim Bakanlığı’nın sınavlara girip girmemeyi lise öğrencilerine bırakması okul yöneticilerini tedirgin etti. Derslere devamsızlığın artmasından endişelenen müdürler, “Artık öğrenciler ne eğitime katılır ne başka türlü varlık gösterir. Bu öğrencileri derste nasıl tutacağız” diyor.

17 Mayıs 2021 Pazartesi günü resmî ve özel, örgün ve yaygın tüm eğitim ve öğretim kurumlarında uzaktan eğitim yapılacak. Yüz yüze eğitimin devamıyla ilgili karar, pazartesi yapılacak durum değerlendirmesinin ardından belli olacak. Milli Eğitim Bakanlığı’nın geçtiğimiz günlerde açıkladığı sınavlara girip girmemeyi lise öğrencilerine bırakması ise okul yöneticilerini tedirgin etti. Müdürler derslere devamsızlığın artmasından kaygılı, “Artık öğrenciler ne eğitime katılır ne başka türlü varlık gösterir. Bu öğrencileri derste nasıl tutacağız” diyor. 12’nci sınıflar için dönem her sene olduğu gibi bu yıl da sınav hazırlığı nedeniyle neredeyse kapandı. Okul yöneticileri hazırlık, 9-10 ve 11’inci sınıftaki öğrencilerinin sınav notları için velilerden gelen dilekçe trafiğini yönetmek zorunda kalacağı için endişeli.



İSTEYENE SINAV

Okulların büyük kısmı ikinci dönem yazılılarını yapmıştı. Bakanlık bu yazılıları yok sayamayacağı düşüncesiyle eksik olanların tamamlanması düşüncesinde. Hukuki açıdan bir problem yaşanmaması için “ikinci dönem sınavlarına girmek istemiyorum” şeklindeki bir dilekçe alınması halinde öğrencinin birinci dönem notları dikkate alınacak. Ayrıca bir öğrenci ikinci dönemde derslere göre seçim hakkını kullanmayacak, ya tüm derslerden sınava girecek ya da sadece birinci dönem notlarını dikkate alacak. Yani öğrenci ya ikinci dönemin tamamında ya da birinci dönem notlarını kullanacak, ders seçme şansı olmayacak. İşte kafalardaki sorular ve cevapları:

- Sınıf geçme kriterleri nasıl olacak? Sınıfta kalma olacak mı?

Yazının Devamını Oku

Tam kapanmada sınavlar için 15 kilit öneri

8 Mayıs 2021
Yaklaşık 4 milyon öğrenci ve ailelerini ilgilendiren LGS ve YKS için geri sayım başladı. Ancak adaylar ve aileleri hazırlık konusunda kaygılı. Evlerde tam kapanmayı yaşadığımız bu dönemde neler yapılması gerektiğini Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nden Prof. Dr. Özge Hacıfazlıoğlu 15 adımda anlattı...

6 Haziran’daki Liselere Geçiş Sınavı (LGS) ve 26-27 Haziran’daki Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) için yaklaşık 4 milyon öğrenci ve aileleri artık son virajda. Bir fazla doğruyla sıralamada onlarca kişinin geride bırakıldığı düşünüldüğünde her hafta, her gün, hatta her saatin fark yaratmada önemi büyük. Bir yandan da tam kapanma süreci devam ediyor, dershaneler ve özel dersler durdu ya da online’a geçti. Aday öğrenciler ve aileleri kaygılı.

İşte bu kaygıyı ev içinde kontrol altına almak aslında sınavda başarının da önemli etkenlerinden biri. Evlerde tam kapanmayı yaşadığımız bu dönemde neler yapılması gerektiğini Prof. Dr. Özge Hacıfazlıoğlu ile konuştum.

Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektör Yardımcısı olan eğitimci Hacıfazlıoğlu, kapanma sürecinde sınava en iyi şekilde hazırlanmanın 15 püf noktasını anlattı:

1) SAKİN AMA PLANLI OLUN

Telaş ve panik içinde olmak bizleri içinden çıkamayacağımız bir kısırdöngüye sokar. Bu kısırdöngüde ebeveynlerin söylemleri ve hareketleri, çocuk ve gençlerin üzerinde olumlu ya da olumsuz izler bırakır. Kapanma günlerini kapsayan zaman dilimi için çok büyük hedefler koymak çocukların üzerinde baskı yaratır. Hafızanızda şu söylemin yer almasına izin verin: “Sakin, yavaş ama planlı bir şekilde yol almak, işlerin daha hızlı ve doğru yapılmasını sağlar!”

2) ÇALIŞMA TAKVİMİNİ DUVARA ASIN

Yazının Devamını Oku

Tam kapanmada sınavlar için 15 kilit öneri

7 Mayıs 2021
Yaklaşık 4 milyon öğrenci ve ailelerini ilgilendiren LGS ve YKS için geri sayım başladı. Ancak adaylar ve aileleri hazırlık konusunda kaygılı. Evlerde tam kapanmayı yaşadığımız bu dönemde neler yapılması gerektiğini Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nden Prof. Dr. Özge Hacıfazlıoğlu 15 adımda anlattı...
Yazının Devamını Oku

Kapanma döneminde ailelere 17 gün için 7 ev ödevi

1 Mayıs 2021
17 günlük eve kapanma dönemine girdik. Aileler belki de ilk kez bu kadar uzun süre çocuklarıyla evde olacak. Bilkent Üniversitesi ve Avrupa Birliği Enstitüsü’nden Prof. Dr. Şule Alan, bu süreyi en iyi şekilde değerlendirebilmeleri için ebeveynlere ev ödevleri verdi. İşte o ödevler...

Bir yılı aşkın süredir milyonlarca çocuk okuluna gidemedi, arkadaşlarını ve akranlarını göremedi. Çevrimiçi eğitim ile her ne kadar akademik açıklar kapatılmaya çalışılsa da çocuklar gelişimi için en gerekli olan akranları, arkadaşları ve sosyal ortamlardan uzak kaldı. Milli Eğitim Bakanlığı da yaz dönemi ve yeni eğitim yılı için “telafi” programı hazırlarken işte bu çok büyük eksikliği gidermek için önemli bir çalışma yapıyor. Sahada ve bilimsel olarak çocuklardaki kayıpları araştıran bir ekip oluşturdu. Telafi eğitiminin akademik bölümünün yanı sıra sosyal ve duygusal becerilerindeki kayıpları saptayarak, en aza indirecek program hazırlıyor. İşte bu programı hazırlayan ekipte Bilkent Üniversitesi ve Avrupa Birliği Enstitüsü’nden Prof. Dr. Şule Alan var.

GÜNDE 1 SAAT YETER

Prof. Dr. Alan, öğretmenlerle birlikte gönüllülerle telafi hazırlıklarını yaptıklarını söyleyerek, “Topyekün savaşa ihtiyacımız var. Çocukların durumuyla ilgili endişeliyiz. Sosyal duygusal becerilerini ne kadar erken geliştirmeye başlarsak o kadar iyi olur. Bu kapanma sürecinde ailelerin yapıp da belli yetenekleri az da olsa geliştirmemeleri mümkün değil, günde bir saatinizi olsun çocuklarınıza ayırın. Göreceksiniz bu bir saat çok büyük fark yaratacaktır” diyor ve şu tavsiyelerde bulunuyor: “Çocuklarımıza bu sürede zaman harcamalıyız. Erozyona uğrayan yanlarını tekrar telafi etmek için uğraşmalıyız, çocuğun gelişimine çok kafa yormalıyız. Her anne baba, çocuğunu yakından tanıyor, neyi kaybettiğini, onda nelerinin değiştiğini bilir. Bu 17 günlük sürede hiç değilse günde en az bir saat birlikte oturup, sohbet etmeli, birlikte iş yapmalı, ama çocuğun işini yapmamalı. Bu kapanmayı fırsata çevirin, çocuklarınızın zayıflayan, kaybolmak üzere olan kişisel ve sosyal becerilerini geliştirin. Onlarla birlikte iş yapın, artık çocuğun sosyal ortamı sizsiniz.”

BİRLİKTE OYNAYIN YAZIN ÇİZİN ÇALIŞIN
Prof. Dr. Şule Alan’ın özellikle 5-12 yaş arasında çocuğu olan ailelere onların sosyal duygusal becerilerini geliştirmeleri için 17 günlük verdiği 7 ev ödevi şunlar:

1) ÖZERKLİK:

Yazının Devamını Oku