ÖNERİ İZBAN’DAN FAZLA
Büyükşehir Belediyesi’nin açıklamasında, tüm iyi niyetli adımlar ve sağlanan ciddi iyileştirmelere karşın sendikanın kendi sunduğu taslak dışında herhangi bir öneriye açık olmadığı ve görüşmeyi sona erdirdiği bildirilmiş. Açıklamada, taslağın 69 maddesinden 60’ında anlaşma sağlandığına dikkat çekilerek, “İzmir Metro A.Ş.’nin önerdiği zam oranı ortalama yüzde 31.9’dur. Kamuoyunca bilinmesi gereken bir diğer nokta ise aynı sendika ile İZBAN A.Ş.’de yaklaşık 6 ay önce yapılan toplu sözleşmede sendikanın kabul ettiği artış oranının yüzde 25.1 olduğudur” denilmiş.
KARAR İŞVEREN YÜZÜNDEN
Demiryol-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Hamdullah Giral ise 627 üye adına sürdürülen görüşmelerde, tüm iyi niyetlerine karşın dokuz maddede anlaşma sağlanamadığını savunmuş:
“Müzakere yolunu hep açık tuttuğumuz bu süreçte işverenimizden sadaka değil, emeğimizin karşılığını, evimizi geçindirebileceğimiz ve insanca yaşayabileceğimiz ücretler talep ettik. Anlaşma yanlısı olmayan tutumlarından dolayı grev kararı almak zorunda bırakan işverenimize, hakkımızı verin dedik, duymadılar. Ücretlerimiz açlık seviyesinde dedik, duymadılar. Geçinemiyoruz dedik, duymadılar. Bizi ciddiye alıp taleplerimize kulak vermediler.”
TOP BAŞKAN SOYER’DE
.
3.5 TONA BİR AKÜLÜ
83 bin üyeden ‘plastik kapak toplanıp bağışlanması ve bir tekerlekli sandalye alımına katkı’ istendi. Kampanyada plastik kapaklar 350 kiloya ulaştığında elle kullanılabilen, 3.5 tona ulaştığında ise akülü tekerlekli sandalye bağışı gerçekleştiriliyor.
TESLİM YERLERİ
Kampanya kapsamında ev ve işyerlerinde biriktirilen plastik şişe, damacana, şampuan, diş macunu, deodorant, yoğurt ve benzeri ambalaj kapaklarının Shell benzin istasyonlarına, MediaMarkt şubelerine ve Sultan Su bayilerine teslim edilmesi isteniyor.
FARKLI DESTEKLER
TOFD bu kapaklarla sonda, hasta bezi, minder gibi medikal malzeme desteği de sağlayabiliyor. Plastik kapakların teslimi sırasında da TOFD’nin 0537 655 52 82 numaralı WhatsApp hattına fotoğraf ve kilogram bilgisi gönderilerek kapakların kayıt altına alınması sağlanabiliyor.”
YAŞAMDAN KARELER
“İzmir’in tarihi dokusunu taşıyan, zamanın etkisiyle yıpranmış iki komşu Rum evinin aslına uygun restore edilmesiyle başlayan yolculuk, kaliteli ve iyi yaşam felsefesi ile birleşti. Sergiler, söyleşiler, toplantılar, arkadaş görüşmeleri ve çeşitli etkinliklerin merkezi olmayı hedefleyen, İzmir’in ilham veren ayrıcalıklı yeni buluşma noktası BonVivant, ‘Gümrük’ten Punta’ya Yaşamdan Kareler’ konulu fotoğraf sergisiyle açıldı.
DEĞERLİ KOLEKSİYONLAR
Kentin kültürel mirasının doyasıya hissedildiği sergide; Atatürk Kütüphanesi, İzmir Ticaret Odası, Library Of Congress Washington DC, Lucien Arkas, Fabio Tito, Selim Bonfil, Erkan Serçe, Mustafa Besimzade gibi çok değerli koleksiyonlar İzmir’i sevenlerle buluşuyor. Yıl sonuna kadar açık kalacak sergi, pazar dışında her gün 11.00 - 16.00 saatleri arasında ücretsiz gezilebilecek.
MUTLULUK VE GURUR
Satılacak eserlerin geliri, İnci Vakfı’nın üniversite öğrencilerine sağlayacağı, ‘Genç Gelişim Eğitim ve Burs Programı’nda kullanılacak. Projeyi ekibiyle yaşama geçiren Perihan İnci, İzmir’in tarihi değerlerini ortaya çıkararak, kente kazandırmaktan mutluluk ve gurur duyduklarını vurguladı. Yoga atölyeleri, resim ve heykel kursları, film okumaları gibi farklı konular ve disiplinlerde etkinliklerin gerçekleşeceği BonVivant, Avlu’daki lezzetli menüsüyle de hizmet veriyor.”
‘BEYAZ ALTIN’ GÖRÜLÜRDÜ
“Söke’den Didim, Milas ve Bodrum’a gidenler, Aşağı Büyük Menderes Ovası’nı ortadan ikiye ayıran 30 kilometre boyunca tarlalarla çevrili karayolundan geçer. Büyük Menderes’in binlerce yıldır getirdiği alüvyonlarla oluşan tarlalarda hemen her yıl bu mevsimde ‘beyaz altın’ denilen pamuk görülür. Büyük Menderes Nehri, en kurak yıllarından birini yaşadı.
ÜRÜN DESENİ DEĞİŞTİ
Kuraklık nedeniyle, Söke Ovası’ndaki tarlalarda pamukla birlikte, yoğun ayçiçek ekildiği görüldü.
Görsel şölen yaratan sarı ayçiçeklerini görenler, araçlarını durdurarak fotoğraf çekiyor. Hoşa giden durum aslında iklim değişikliğinin önemli göstergelerinden biridir. Bu yıl yeterli yağmur yağmadı, havzadaki barajlar yeteri kadar dolmadı, tarımda kısıtlı sulama programına geçildi. Yeterli su gelmemesi, Söke Ovası’ndaki ürün deseninin değişmesine yol açtı.
TÜLAY AKTAŞ GÜÇ BİRLİĞİ
Tülay Aktaş Gönüllü Kuruluşlar Güç Birliği Sözcüsü Fatoş Dayıoğlu’nun konuşmasıyla başlayan törende, ölüm yıldönümü olan Tülay Aktaş ve STK’lara gönül veren, aramızdan ayrılanlar rahmet ve saygıyla anıldı, hayattakilere teşekkür edildi. ‘Ömür Boyu Gönüllülük ödülleri, merhume Aysın Sıdal, Çiğdem Beşkardeşler ve İnci Mutluer’e verildi. İzmir’in Gönüllüleri ödülü İzmir’e büyük emekleri olan Nedim Bubik, Nedim Uysal ve Jak Eskinazi’ye takdim edildi.
ÖNE ÇIKAN PROJELER
Törende, ödül sunulan STK’lar ve projeleri de şöyle: Teşvik ödülü: Fikrimiz Bornova- Sıfır Atık (Geleceği Paylaş İnisiyatifi), Jüri özel ödülü: Elimin Emeği Torunlar İçin (Urla Kızılay Derneği), Kemal Baysak Ödülü: El Ele Hep Birlikte (Çağdaş Balkan Kadınları Derneği), Sancar Maruflu Ödülü: Salgında Kanser Beklemez (MEMEKANDER; Meme Kanseriyle Savaşım Derneği), Tülay Aktaş Karşılıksız Hizmet Ödülü Üçüncüsü: Sesten Gönüle Gönüllü Koçluk Projesi (TÜRGÖK; Türkiye Görme Özürlüleri Kitaplığı), ikinci: KOD ’İnci Projesi (Cevdet İnce Vakfı), birinci: Hücre İşleme Merkezi Projesi (KİTVAK-Kemik İliği Transplantasyon ve Onkoloji Merkezi Kurma ve Geliştirme Vakfı).”
BİRLİKTEN KUVVET DOĞAR
Güç Birliği, İzmir’de sosyal projelerin meşalesini yakan Tülay Aktaş’ın sonsuzluğa uğurlanmasından sonra oluşturulmuş. Tülay Aktaş Gönüllü Kuruluşlar Güç Birliği’nin ilke ve amacı şöyle: “26 yıl önce çıktığımız bu yolda dil, din, etnik köken, yaş veya cinsiyet ayrımı gözetmeksizin herkesin sadece insan olduğu için değerli olduğuna inanarak; insanların fiziksel, sosyo-ekonomik, psiko-sosyal ihtiyaçlarını karşılamayı ve sivil toplum kuruluşları arasında işbirliğini sağlayarak, bu dayanışmayı gün be gün artırmayı hedefliyoruz. Bizden daha az şanslı olanların maddi-manevi ihtiyaçları karşısında el ele verip, şehrimizin sınırlarını aşarak yaralara merhem olmak istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki, ‘Birlikten kuvvet doğar.’
BİLGİ BİRİKİMİ ANADOLU
Yapımcı ve yönetmen Yurdakul’da söz: “Anadolu toprakları, dünyanın kıtalarını birbirine bağlayan doğal bir köprü. Binlerce yıldır bu köprüyü kullanan medeniyetler gelip geçerken ya da yerleşerek dünyanın her yerinden bilgi taşımış. Biriken bilgi dört bir yana dağılmış. Unutulmaya yüz tutmuş, aktarılmaktan ya vazgeçilmiş, ya da bilgiyi sonrasına taşıyacak kimse bulunamamış değerlerin kaybolmasına vicdanen göz yumamıyorum.
GÖNÜLLÜ HALK HEKİMLİĞİ
Bu değerlerden biri de, şifacılık kültürü. Orta Asya’dan, Antik Yunan’dan, Mısır’dan, Kafkaslar’dan ve pek çok kültürden taşınarak gelip Anadolu’da sentezlenmiş halk hekimliği, ocaklar aracılığıyla günümüze aktarılmış. Çağdaş hekimlikten önce bu ocaklar, insanlara ve evcil hayvanlara şifa sunmak için bu hizmeti gönüllü, karşılıksız sunmuş.
KENDİ ELLERİMİZ DEĞİL
“Denize atılan çöpleri görünce tüylerimiz diken diken oluyor. Çevreyi ne kadar vahşi şekilde kirlettiğimizi görüyoruz. Buna hakkımız yok. Bize bu cennet vatanı bırakan atalarımızın hatırasına saygısızlık. Sonraki kuşaklar için çevreyi kirletmeyi acilen bırakmamız lazım.”
ŞUBAT 2015’E DÖNMEK
Soyer’in sokak süpürme resimlerini görünce yıllar öncesine, Şubat 2015’e gittim. Bir vatandaş çektiği fotoğrafı sosyal medyada paylaşmıştı. Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, sabahın erken saatlerinde temizlik işçileriyle sokakları temizliyordu. Üstelik temizlik işçilerinin giysilerinden giymiş, başına da bere takmıştı. Farkına varanların ilgiyle izlediği Soyer, fotoğrafa izin vermemişti. Ancak gizlice bir fotoğraf çekilmesi de engellenememişti.
HABERCİLİK HEYECANIYLA
Ve o gün için önemli bir haberi paylaşmak istedim. Hürriyet’te yıllarca birlikte çalışmaktan onur ve mutluluk duyduğum, Posta Ege Bölge Temsilcisi Banu Şen, habercilik heyecanıyla işe el koymuştu:
“CHP’li Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer şaşırtmaya devam ediyor. Soyer bu kez tulum ve çizme giyip, başına bere takarak işçilerle birlikte sabahın erken saatlerinde sokaklarda temizlik yaparken görüntülendi. Olay, bir vatandaşın, çektiği fotoğrafı sosyal medyada paylaşmasıyla ortaya çıktı.
Neden mi? Hürriyet Ege’de, geçenlerde, “Her Mevsim Ayvalık” temasıyla, dolu dolu bir gurme dosyası yer aldı. Arkadaşlarımın ellerine sağlık. Usta kalemlerle Ayvalık’ın güzelliklerini yansıtan dosya Belediye Başkanı Mesut Ergin’i mutlu etmiştir. Çünkü Ergin, göreve geldiğinden beri Ayvalık’ın olumlu yönlerinin ön plana çıkması için çaba gösteriyor. Nitekim dosyada da Ayvalık’ın güzelliklerine çağırıyordu herkesi. Bu güzel dosya, Başkan Ergin’in bir dizi mücadelesini de anımsattı bana. Adeta sabrı taşmış, “Gözünü Ayvalık’ın muhteşem güzelliğine dikenlere sesleniyorum! Artık bizden uzak durun. Elinizi, kolunuzu, ayağınızı, cüzdanlarınızı, gözünüzü kentimizin üzerinden çekin” diyordu. Eski haberlerden özet derlemeye bir göz atalım:
HEVESLER KURSAKLARDA KALACAK
* Ayvalık Belediyesi ve Ayvalık Tabiat Derneği, Bağyüzü Mahallesi’nde taşocağı açılması ve işletilmesi amacıyla verilen ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir’ kararının iptali için dava açmış. Balıkesir 2’nci İdare Mahkemesi de iptal kararı vermiş. Belediye Başkanı Mesut Ergin, iptal kararının, benzer girişimde bulunmak isteyenlerin hevesini kursağında bırakacağını vurgulamış.
MUTLULUK VEREN İPTAL KARARI
* Son bir yılda pirina havuzlarının patladığını, demir madeni duvarlarının yıkıldığını, hortum, orman
yangını ve 21 Mayıs’taki büyük afette yüzlerce teknenin parçalandığını anımsatmış Ergin, Kozak Bölgesi’nin en güzel yerlerinden Bağyüzü’nde taş ocağı açılması için ÇED’le ilgili iptal kararını mutlulukla karşıladıklarını bildirmiş.