Melike Birgölge

Ümit veren şarkılar!

27 Haziran 2011
Geçip giderken hayat dediğiniz… Ne kadar güldünüz, ne kadar sevdiniz, ne kadar öldünüz? Uçup giderken hayat dediğiniz… Ne kadar aşk yaşayıp, ne kadar nefes alıp, ne kadar umut gördünüz?

Bir sevda; sevgi, incelikler, tutkular ve duygularla goncadan güle dönüp büyürken… Bir çiçek aşkla ümit içinde nasıl renk renk açar. O çiçekten bal tutacak arı nasıl da… Çok seven bir gönül, özlerken ya da ayrılık sancısını yaşarken nasıl kahrolur. Kalbinizde yatan, gönlünüzde açan, gözünüzde tüten biri varsa…

 

Canımdın can dediğiniz…

 

Adını ezberlediğiniz…

 

Gönlünüzde tek onu bildiğiniz…

 

Yazının Devamını Oku

Kim olabilir?

20 Haziran 2011
90’lı yılların sonu… Lise son sınıftayım. Adana’dayız… Bir yaz gecesi… Hava nasıl sıcak… Ama bahçeden gelen yasemin, hanımeli ve zambak kokuları burnumuzu doldurarak sıcağın etkisini birazcık bastırıyor. Ateşböcekleri ışıklarıyla göz kırpıyor.

Balkonda oturmuşuz.

 

O, şarabını yudumluyor.

 

Ben de ara ara ona eşlik ediyorum.

 

Sohbete başlıyoruz.

 

Yazının Devamını Oku

İçimdeki kelebekleri…

15 Haziran 2011

Siz de görmüşsünüzdür kelebekler… Sanmayın ki bahardan, yazdan… Sizin de ekranınızda kelebekler uçtu mu?

 

Organizasyon hazırlıkları başladığından bu yana biz Hürriyet’tekilerin etrafında hep uçuyordu bu kelebekler.

 

Sadece yazılarımızda, röportajlarımızda değildi yani bu kelebek uçuşları.

 

13 Haziran gecesi de, işte o kelebekleri uçurmak için güzel bir atmosferde bir araya gelindi.

 

Yazının Devamını Oku

Oy oy oy oy…

10 Haziran 2011

Son üç aydır… Malum konu nedeniyle hızına yetişemediğimiz, sürekli değişen gündem… Konuşmalar, turlamalar, atıp karşı tarafa yakalatmalar, mitingler, taşlamalar, pankartlar, bütçeyi aşan hazırlıklar derken… Günü geldi. Büyük gün!Yok, büyük gün değil aslında.

 

Sıradan bir gün olacak, diğer günler gibi.

 

Olmayacak bir farkı.

 

Niye kendimizi kandırıyoruz ki?

 

Yazının Devamını Oku

Kaybeden çocukları kazanmak!

7 Haziran 2011
Orda bir köy var uzakta. 110 çocuğu, hayata yakınlaştıran bir köy…

İstismara uğramış ya da annesi babası olmayan 110 çocuk.

 

Hepsi bir yerde.

 

Bolluca Çocuk Köyü’nde…

 

Ailesi olmadığı için, kendi içlerinde ve hayatlarında kaybolduğu halde, masum ve saf bakışlı çocuklar…

 

Yazının Devamını Oku

Önce birey kendini bulsun da milleti bulmak kolay!

3 Haziran 2011
Geri sayım başladı. Dokuz, sekiz, yedi… Yedi ki, ne yedi Türkiye’m!

9

 

8

 

7

 

 

Yazının Devamını Oku

Ölüler gömülmek istemezse!

27 Mayıs 2011
Hayatı ellerimizin arasında tuttuğumuz… Hangi zamanlardır, o ellerimizin arasında tuttuğumuzu sandığımız hayat? Yarın, yarın, yarın…

Hep bir yarın vardır ya.

 

Hani her sabah uyanacağımızı bildiğimiz…

 

Yaşam labirentinde çıkmaz yollara girip, yaşanılan günün kaosuyla boğuşup mücadele etsek de, zorlansak da, söylensek de…

 

Yazının Devamını Oku

Ruhum susuz, duygularım deniz!

23 Mayıs 2011
Her sabah uyandığımızda gündem gün be gün değişirken… Deprem sadece yeryüzünü değil insanların korkularını da sarsarken… Hava deseniz; bir gün güneş, bir gün fırtına derken… Geldiği ve bildiği gibi akıyor hayat.

Hayat akarken…

 

Bir gün güneş, bir gün fırtına…

 

Öyle ya da öyle, zor ya da kolay, yol alırken hayat yolunda, karşılaştıklarımız, yaşadıklarımız nasıl da yoruyor bizi.

 

Bazen söndürüyor gözümüzdeki feri.

Yazının Devamını Oku