Mehmet Y. Yılmaz

Darbe girişiminin karakutuları

21 Kasım 2016
MİLLİ Savunma Bakanı Fikri Işık, 2017 bütçesi görüşülürken yaptığı konuşmada şöyle dedi:

 

 

“150 general, darbeye teşebbüs eder de karargâh nasıl bilmez? Bunu A Genelkurmay başkanına, B Genelkurmay başkanına fatura edip işin içinden çıkamayız”.

 

Bakan Bey haklı, 150 general darbeye kalkışıyorsa, bunu bilmesi gereken şu dönemdeki ya da bu dönemdeki Genelkurmay başkanı değildir.

 

Bunu öncelikle bilmesi gereken kişi mevcut Genelkurmay Başkanı’dır, mevcut kuvvet komutanlarıdır.

 

Yazının Devamını Oku

Cuma sohbeti!

18 Kasım 2016
HAYIR günü şaşırmadım, biliyorum, bugün cumartesi.

 

Hayır, bazı din adamlarının ramazan aylarında televizyonlardan filan kazandıkları paraya da göz dikmiş değilim.

 

Şimdi bir alıntı yapacağım, dünkü gazetelerden birinde yayınlanan bir “Cuma sohbeti” köşesinden yaptım bu alıntıyı.

 

İsim vermiyorum çünkü amacım polemiğe neden olmak değil.

 

Bu alıntıyı yapıyorum çünkü biliyorum ki Müslümanların önemli bir çoğunluğu böyle düşünüyor.

Yazının Devamını Oku

O kadar uzun boylu değil hocam

17 Kasım 2016
DİYANET İşleri Başkanı Mehmet Görmez, geçen gün Minsk’e cami açılışı için gitti ve orada gazetecilerle sohbet etti.

Konu doğal olarak yine Fetullahçılara geldi ve Başkan, FETÖ’nün yurtdışındaki faaliyetlerinin İslam kimliğine zarar verdiğini söyledi.

 

“Üzülerek belirteyim, tabii ki bizim bu coğrafyalara FETÖ’den dolayı, millet olarak özür borcumuz var” dedi!

 

Bunu okuyunca ben de kendi kendime dedim ki “Hoop hocam, orada dur!”

 

Fetullahçılar nedeniyle neden “millet olarak” özür dileyeceğimizi anlayamadım.

 

Yazının Devamını Oku

AKP'ye sağduyu hâkim olur mu?

16 Kasım 2016
AKP ile MHP’nin üzerinde anlaşmak üzere oldukları anayasa metni, adına Cumhurbaşkanlığı sistemi de deseler, benzerlerine otokratik ülkelerde rastladığımız başkanlık sistemi öneriyor.

İlk günden beri AKP cenahından en çok duyduğumuz şey, konunun Recep Tayyip Erdoğan’ın adının üzerinde tartışılmaması gerektiğiydi.

Ancak önerileri de ortaya koyuyor ki amaç, Türkiye’nin daha iyi yönetilmesine olanak verecek bir sistem aramak değil, Recep Tayyip Erdoğan’ın hedeflerine uygun bir elbise biçmek.

Bu öneri, bir Anayasa değişikliği haline geldiğinde, Recep Tayyip Erdoğan’ın “otomatikman” bu sistemin de başı olmasının başka bir izahı yok zaten.

Partisinin de başına geri dönecek Cumhurbaşkanı’nın seçeceği milletvekili adaylarıyla aynı seçime girmesi, başkan kim olursa olsun yasama organını o kişinin vesayeti altına sokar.

Yazının Devamını Oku

Darbe girişimiyle ilgili sorular

15 Kasım 2016
15 Temmuz günü, öğlen saatlerinde MİT’e giderek darbe girişimini haber veren esrarengiz Binbaşı H.A.’nın kim olduğu hâlâ bir sır.

“Darbeye kalkışan FETÖ’cüler ona zarar vermesin diye ismi saklanıyor” desem, olamaz.

 

Çünkü görev yaptığı yer belli, darbe günü kendisine verilen görev belli, Fetullahçılar için onun kim olduğunu bulmak iki dakikalık bir akıl yürütmeyle mümkün.

 

Ki zaten Fetullahçı diye ordudan da atılmış, kara havacılıkta görevli kaç tane Binbaşı H.A. olabilir ki?

 

“Darbecilere diş bileyenlerden korumak için” desem, o da saçma.

 

Yazının Devamını Oku

‘Allah’ın dediği olur’ hukuku

14 Kasım 2016
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, şehit kaymakam Fatih Safitürk’ün cenaze töreninde yaptığı konuşmada sözü bir kez daha idam cezasına getirdi ve şöyle dedi:

“George şöyle demiş, Hans şöyle demiş, bizi ilgilendirmiyor. Allah ne demiş, o ilgilendiriyor. Parlamento kararı verdikten sonra Cumhurbaşkanı olarak ben onaylarım.”

 

Konuşmanın “parlamento-onay” konulu ikinci bölümü yeni bir şey değil.

 

Yenilik “Allah’ın idam konusunda ne dediği” ile ilgili.

 

Daha önceki konuşmalarında “Halkım isterse” diyordu, bu kez “Allah ne dediyse o” noktasında.

 

Yazının Devamını Oku

Bu uzlaşmadan demokrasi çıkmaz

11 Kasım 2016
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Binali Yıldırım’ın, başkanlık sistemi getirecek Anayasa değişikliği ile ilgili görüşlerini “müspet ve makul” buldu.

 

Bunun sonunun nereye varacağını şimdiden söyleyebiliriz:

 

Önümüzdeki aylar içinde bir referandum yapılacak ve Türkiye, deyim yerindeyse “paldır küldür” bir sistem değişikliğine gidecek.

 

AKP’nin bunu neden istediğini biliyoruz: Çünkü Recep Tayyip Erdoğan öyle olmasını istiyor.

 

Reis’in sözünün üzerine söz söylenemeyeceği için de o parti içindeki aklı başında hukukçular bile (gerçi sayılarının bir hayli azaldığını da söyleyebiliriz)

Yazının Devamını Oku

Başkan vesayetinde bir parlamento

10 Kasım 2016
AKP’nin başkanlık teklifinin ana hatları belli oldu.

Abdulkadir Selvi’nin haberine göre yeni bir anayasa yapılmayacak, mevcut Anayasa, başkanlık sistemine göre elden geçirilecek.

 

Yani bir tür “Doğan görünümlü Şahin” sahibi olacağız.

 

Parlamenter sisteme göre yazılmış, sonra defalarca değiştirilerek yamalı bohçaya dönmüş “ne kuş ne deve olan” bir anayasada küçük bir operasyon ile başkanlık sistemine geçeceğiz.

 

Bu işleri ne kadar hafife aldıklarının basit bir örneği bu aslında.

 

Yazının Devamını Oku