Kanat Atkaya

Mustafa Sarı’yı fıtrat mı öldürdü

23 Kasım 2016
DÖRT yıl önce 8 arkadaşını kaybettiği kazadan yaralı olarak kurtulan maden işçisi Mustafa Sarı, önceki gün Zonguldak Kilimli’ye bağlı Gelik’teki kazada can verdi...

Mustafa Sarı’“fıtrat” mı öldürdü?

 

Dört yıl önce maden kapısında ağlayarak beklediği babasına kavuşan Doğukan Sarı’nın bu kez morg kapısında beklerken çekilmiş fotoğrafıyla duyuruldu haber: “Madencinin oğlu...”

 

SORUMSUZ BİR MADEN

 

Haberci arkadaşlarımız mikrofon uzattı, anlattı Doğukan:

 

Yazının Devamını Oku

Eyy YÖK! İlan ver ama hobi olarak ver

21 Kasım 2016
HALİMİZİN, yaşadıklarımızın gülünecek yanı kalmamışken, hiç güleceğim yokken beni güldürdün ya, helal sana YÖK.

 

Arkadaşımız Gamze Kolcu’nun bugünkü haberinin başlığı şöyleydi: YÖK rektör ilanına çıktı: 19 üniversiteye rektör atanacak...

 

Filmi biraz başa saralım, sonra kaldığımız yerden güleriz halimize...

 

18 Ağustos’ta TBMM’de görüşülen “torba yasa”ya, bir madde eklemek istedi iktidar partisi.

 

AKP’nin değişiklik önergesine göre devlet üniversitelerindeki rektörler YÖK tarafından önerilecek, profesör olarak en az üç yıl görev yapmış üç aday arasından Cumhurbaşkanı onayıyla atanacaktı. 3 muhalefet partisinin şiddetli itirazı üzerine konuyu yeniden değerlendiren AK Parti kurmayları önergeyi geri çekti.

Yazının Devamını Oku

Maşallah, utanmadan kutluyoruz bir de

16 Kasım 2016
DERS: Dayak.

Konu: Hakaret ve kötek.

Karatahtada böyle yazmıyor elbette ama İstanbul Ümraniye’de bir sınıfta yaşanan tam olarak bu.

“Öğretmen”, hap kadar çocukları derste “başarısız” oldukları gerekçesiyle hakaret eşliğinde dövüyor.

Sınıftaki dayağın cep telefonu marifetiyle kaydedilen görüntüleri sosyal medya aracılığıyla yayılıyor.

Yazının Devamını Oku

İyi taksici, kötü taksici, kızgın rekabet

14 Kasım 2016
HABER İstanbul’da taksi sürücülerine belge alma zorunluluğu getirilmesiyle ilgili:

“Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi Halit Yılmaz, yeni uygulamayla hizmet kalitesinin artacağını belirterek, ‘Her önüne gelen taksi, minibüs ve servis aracı kullanamayacak. Denetimler daha da artacak’ dedi.”

 

Belge alınacak, iki yılda bir eğitim tekrarlanacak, verilen 100 puanı sıfırlayan 6 ay uzaklaştırılacak, yeniden eğitime girmek zorunda olacak vb.

 

Bu girişim taksileri daha güvenilir hale getirmek için ciddiyetle yürütülecek bir projeye dönüşürse ne mutlu biz İstanbullulara!

 

Daha önce de turistlerle daha rahat iletişim kurabilmeleri için yabancı dil eğitimi verilmişti İstanbullu taksicilere.

 

Yazının Devamını Oku

Elveda ve teşekkürler Bay Cohen

12 Kasım 2016
“KAHRAMANLARIM ölüyor, düşmanlarım kazanıyor...”

Leonard Cohen’in ölüm haberi, Trump’ın ABD Başkanı seçilmesinin ardından gelince (7 Kasım’da öldü Cohen bu arada; 10 Kasım’da duyuruldu) bir hayranı hislerini işte bu cümleyle özetliyordu...

 

2016 müzikseverlerin pek de hayırla anmayacağı şekilde gelişti. David Bowie ve Prince’in ardından bir başka “ikon sanatçı”ya daha veda etmiş olduk.

 

Bütün müzisyenler önemlidir, kıymetlidir; fakat yaşadığı zamanın ötesine geçmeyi garantileyen, insanoğlunun bir bölümüne ses olan, tercüman olan azdır...

 

Hayatları anlamlı kılan, kitlelerin duygularına, düşünce şekillerine, aşklarına, yıkılmışlıklarına, korkularına, coşkularına, hayallerine sızan ve biçimlendiren kutsanmış ruhlardır onlar.

 

Yazının Devamını Oku

Mutsuzuz... Müzik şifa bulmak için bir olasılık

12 Kasım 2016
Kadıköy’de devam eden kentsel dönüşümün hayalet kasabaya çevirdiği Yeldeğirmeni’nde, bir düğün salonunun zemin katındaki efsane stüdyodayız...

Stüdyoya laf olsun diye ‘efsane’ demiyorum. Bir dönem Pentagram’ın çalıştığı yer burası. Mor ve Ötesi’nin başyapıtı ‘Dünya Yalan Söylüyor’u hazırlama aşamasında devraldığı ve o günden sonra sürekli kullandığı, memleketin rock tarihinde yeri olan bir stüdyo. Duvarlarda The Beatles, New Model Army, Bob Marley posterlerinin, eski turne afişlerinin, konser şarkı listelerinin asılı olduğu bir stüdyo. Enstrümanlar hazır bekliyor rutubetin vantilatörle dağıtılmaya çalışıldığı bu izbe, rock’n roll ruhunu yansıtan mekânda. Önce en uzaktaki eleman geliyor; bir süredir eşi ve çocuğuyla Sırbistan’da yaşayan müthiş gitarist, müthiş güzel dost Kerem Özyeğen... Sonra Harun geliyor; sonra yakın zamanda yine eşi ve dünya tatlısı çocuğuyla Göcek’e demir atan bas gitarist Burak Güven ve Kerem Kabadayı... 20 yılının hemen her anına şahitlik ettiğim, hem arkadaşları hem de hayranları olarak takipten ayrılmadığım ‘Mor ve Ötesi’, bu yıl 20’nci yılını kutluyor. Ülkede umutsuzluk olduğunu, bu yüzden müziğe şu anda her zamankinden daha çok ihtiyacımız olduğunu söylüyorlar. Grubun tarihi üzerinden bir yerde Türk Rock Müziği’nin son 20 yılının bir fotoğrafını çekmeye çalışacağız...

 

Buyurun, başlayalım...

 

 

20 yıl bir müzik grubu için sadece bizim memlekette değil, her yerde hatırı sayılır, zorlu bir süreç. 20 yıl deyince aklınızdan ilk geçen ne oluyor?

 

Yazının Devamını Oku

Milli irademizi politik bilincinden öpüyorum

9 Kasım 2016
ÖZETLE “Bir güvenilmez değil diğer güvenilmez seçildi” diyebilir ve ABD’deki başkanlık seçimiyle ilgili hem ortadan hem de bir bakıma isabetli bir yorum yapmış olabiliriz.

Ama, Donald Trump’ı başkanlık sürecinde destekleyen bazı isimlere ve görüşlerine, kimlerden olduklarına, neler söylediklerine şöyle bir bakmak ister misiniz?

 

Jon Ritzheimer, ABD’de tanınmış bir İslam karşıtı aktivisttir. Arizona’daki bir caminin önünde İslam dinine direkt sinkaflı küfür savuran bir tişörtle gezmişliği vardır.

 

Trump’ın kampanyasına Arizona’da açıkça destek verdiğini söyleyen Ritzheimer, açıkça şunları söyleyen kişidir:

 

“Bu ülkedeki bütün camileri yerle yeksan edeceğiz...”

 

Yazının Devamını Oku

Hunimi takarım haberlere bakarım

7 Kasım 2016
FETÖ karşıtlığıyla tanınan gazetecilerin FETÖ’cü diye derdest edilmelerine yol açan davanın savcısının FETÖ’cülükle suçlandığının ortaya çıktığı günlerdeyiz.´


Parlamenter sistemin –belki de- son demlerinde olduğumuz, bazı seçilmişlerin evleri basılarak gözaltına alınıp tutuklandığı günlerdeyiz...

 

Terörün kıskacı altında yaşıyoruz. PKK, IŞİD diye başlayın sayın işte hepsi canımıza kastediyor; böyle günlerdeyiz.

 

Savaşın eşiğinde gezinen hatta halihazırda birkaç cephede savaşan bir ülkeyiz. Ama biz bizeyken efelendiğimiz ülkelerin ayağına basmamamız gerekiyor “çıkarlarımızı savunurken”. Yerimiz de yenimiz de dar vaziyetteyiz; işte böyle günlerdeyiz...

 

ENSELER KARARIRKEN

Yazının Devamını Oku