Maşallah, utanmadan kutluyoruz bir de

DERS: Dayak.

Haberin Devamı

Konu: Hakaret ve kötek.

Karatahtada böyle yazmıyor elbette ama İstanbul Ümraniye’de bir sınıfta yaşanan tam olarak bu.

“Öğretmen”, hap kadar çocukları derste “başarısız” oldukları gerekçesiyle hakaret eşliğinde dövüyor.

Sınıftaki dayağın cep telefonu marifetiyle kaydedilen görüntüleri sosyal medya aracılığıyla yayılıyor.

Hakkında soruşturma başlatılan, peşine polis düşürülen “öğretmen” önce biraz kaçıyor, saklanıyor, sonra gidip teslim oluyor.

Ayan beyan çocuk döven öğretmen savunmasını şöyle yapıyor:

“Suçlamayı kabul ediyorum. Pişmanım. Üzgünüm. O gün velilerle tartışmıştım. Moralim çok bozuktu...”

Peki ne oluyor bu pişkin zorbaya?

Peki ne oluyor çocukları küfür kâfir sopalayan bu öğretmen müsveddesine?

Üst sınırı 2 yıla kadar olan suçlarda tutuklama yasağı olduğu gerekçesiyle serbest bırakılıyor.

Elini kolunu sallayarak çıkıp gidiyor...

Maşallah bize, öfke ateşi mazlumu yakan sistemimize; çocuklarımızı çook seviyoruz!


TACİZCİYİ KORUYAN SİSTEM
Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesinde, daha sonra başka çocukları da taciz ettiği iddia edilen 70 yaşındaki H.B. adlı bir herif, 8 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulundu.

70’lik alçak herifin götürdüğü metruk binadan çıktıktan sonra ailesine anlattı yaşadıklarını çocuk.

Derdest edildi, 3 ay tutuklu kaldı, mahkemeye çıktı ve serbest kaldı.

8 yaşındaki kız çocuğu alçak herifin bırakıldığını öğrenince, evde bulduğu ilaçları içerek intihar etmeye çalıştı, son anda hastaneye yetiştirildi.

Tek örnek bu değil. Tekirdağ’da da 73 yaşındaki bir başka alçak da 12 yaşındaki kız çocuğuna aynı şekilde istismarda bulunmuştu.

O alçak herifin de ilk vakası değildi bu.

Ne var ki gerekçeye “Ülkemizin yoğun ve acil sorunları nedeniyle yasa koyucunun bu suça ilişkin düzenlemeyi ne zaman yapabileceğinin bilinmiyor olması...” yazılarak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Ereğli’de de bir kız tacizcisi serbest bırakılınca intihara kalkışmış, o da son dakika müdahalesiyle hayata döndürülmüştü.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, sivil toplum örgütleri vb müdahil oluyor, isyan ediyor ama yasal boşluk kevgirinden süzülüp çıkıveriyor işte sapıklar...

Maşallah bize, kuzuyu yiyen kurdu bir ödüllendirmediği kalan sistemimize; çocuklarımızı çook seviyoruz!


ÇOCUK OYUNCAĞI DEĞİL
“Cümledeki anlatım bozukluğunu bulun” diye çağrı yapıyor ve şu cümleyi kuruyor Bu İş Çocuk Oyuncağı Değil (www.buiscocukoyuncagidegil.com):
“Ayşe ile Dilan alışveriş merkezinin yemek katında karşılaştı. 14 yaşındaki Ayşe en sevdiği hamburger mönüsünü söylerken, 13 yaşındaki Dilan yerleri siliyordu...”

Çocuk işçiliği konusunda farkındalık yaratmak ve çözüm önerileri üretmek için faaliyet gösteren Bu İş Çocuk Oyuncağı Değil’in web sayfasında konuyla ilgili raporlar, istatistikler vb yer alıyor.

Çocuk işçilerin kabaca yarısı mevsimlik tarım işçisi.

Yüzde 68’si, haftada 7 gün, ortalama 12 saat çalışıyor günde 20 TL için.

Yıkanmaları mucize, beslenmeleri, çadırlarda uyuyacak yer bulmaları, şiddetten korunmaları, eğitime katılmaları mucize.

Rakam, istatistik çok, onlar da konuşabilir ama 10 yaşındaki Murat konuşsun isterim.

22 kişilik bir kafilenin üyesi olarak Şanlıurfa Viranşehir’den yola çıktığını anlatıyor Murat rapora yansıyan konuşmasında.

“Yaz tatilinde ne yapacaksın Muratçım?” diye sorabilseydi öğretmen, şunu anlatacaktı çocuk:

“Aksaray’da şekerpancarı çapası, Samsun’da sebze hasadı, Düzce’de fındık toplama işi... Düzce’den sonra ben ailemle pamuk hasadına gitmeyeceğim...”

Rapor şöyle kapatacaktı 10 yaşındaki Murat’ın bahsini:

“Göç yolculuğunda pamuk vakti geldiğinde o da ailesiyle birlikte Viranşehir yakınlarındaki bir pamuk tarlasında çadırda kalıp pamuk topladı, okula devam edemedi...”

Maşallah bize, saldım çayıra Mevlam kayıra rahatlığındaki sistemimize; çocuklarımızı çook seviyoruz.

Malum önümüz 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü; bütün bu kötülükleri yaparak, göz yumarak, sessiz kalarak, şaşı bakıp şaşırarak kutluyoruz.

Maşallah, hiç de utanmıyoruz...

Yazarın Tüm Yazıları