Kanat Atkaya

Ajan Buğulama ve Mıhlama’yı ifşa ediyorum!

10 Aralık 2016
CUMHURBAŞKANI Başdanışmanı Yiğit Bulut’un televizyonda “Türkiye’de yemek programı yapan yabancılar ajanlık yapıyor” dediğini duyunca, anneannemin rahmetli komşusu Şeymaanım’ın ifadesiyle “Şırakn!” diye bayılıyordum.


Hani “Anadolu’yu diyar diyar gezip data base (veri tabanı) topluyorlar. Ne anlamı var? İnsanımız bu kadar saf olmasın...” dedi ya...

 

Hani Türkiye’de 2 yabancı şefin AB destekli 20 projeye ev sahipliği yapan 20 şehirde 40 yemek yaptığı programı işaret etti ya...

 

Elime birkaç gün önce geçen ve söz konusu “domates soslu ajan dö la provokatörler” tarafından hazırlanan kitabın önemini o anda kavradım.

 

Ve

Yazının Devamını Oku

Dikkat et kendine, ölme Bana

7 Aralık 2016
HALEPLİ küçük kızın adı Bana Alabed. 7 yaşında.

Belki görmüşsünüzdür bazı haber bültenlerinde.

 

Yatakla duvar arasına sığınmış, gözlerine çökmüş korku yüklü bulutların arkasından sesleniyordu: “Biri beni kurtarsın...”

 

Halepli Bana Alabed, Halep’teki savaşın orta yerinde kalmış çocuklardan biri.

 

İngilizce öğretmeni olan annesinin adına açtığı ve ortak mesajlarını yaydıkları bir Twitter hesabı sayesinde tanıdı dünya Bana’yı.

 

Yazının Devamını Oku

Seçimli mikro Türkiye dersi

5 Aralık 2016
ANKARA Ticaret Odası’nın başkanlık seçimleriyle ilgileneceğim, 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi.

Zaten niye böyle bir şeyi 40 yıl düşüneyim; aklımı ziyan mı ettim?!

 

Ama ilgilendim işte. Peki niye?

 

Her şey televizyonda haber izlediğim bir miskinlik saatinde bültenin “Flaş, fıloş, fılaş” diyerek kesilmesi ve ekranda Osman Gökçek’in belirip ATO Başkanlığı’na aday olduğunu açıkladığı anda başladı.

 

“Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek’in ATO’ya aday olması niye bu kadar acil duyurulması gereken bir olay ki?” diyerek başka bir kanala geçtiğimde canlı yayının devam ettiğini gördüm.

 

Yazının Devamını Oku

Maksat hasıl oldu ama...

5 Aralık 2016
G.SARAY açısından ne kadar önemli bir maç olduğu ortadaydı. Geçen hafta puan saçıp dökerek geldiği bir süreci noktalamış ve nihayet rahat nefes almıştı.

Bu hafta sıralamada kendisinden yukarıda yer alan 3 rakibinin de 2’şer puan kaybetmesi, Kasımpaşa maçının değerini de katlamış ve 3 değil, bir hesaba göre 9 puanlık mücadele haline getirmişti.  Sarı kırmızılı oyuncular maça gereken ciddiyeti göstererek başladılar; bu tavrın ödülünü de 5 dakika içinde aldılar.

 

Podolski’nin Sneijder’a verip geri aldığı topu, düzgün bir vuruşla gole çevirmesiyle gelen skor avantajı psikolojik baskıyı da savuşturmasına yol açtı diye düşünmek mümkün.

 

NAFiLE PAS ZiNCiRi

 

Ancak biraz fazla rahatlattı bu gol G.Saray’ı. İlk yarım saatte topu rakibe neredeyse hiç vermedi, Kasımpaşa da almak için çok yoğun bir çaba göstermedi ancak, “Ayağındaki topla ne yaptı?” diye sorarsanız, “Hiç” diyebilirim. Bitmek bilmeyen, “nafile pas zincirine” dolayıp durdu kendisini. Kanatları kullanmayı düşünmedi, düşünse de uygulayamadı, elle tutulur tehdit oluşturamadı. Erken golün G.Saray’ı mı, Kasımpaşa’yı mı bozduğunu ayırt etmek güçleşti bu süreçte. Rakip giderek moral kazandı, rahatça geldi G.Saray’ın üstüne. İlk yarı futbol adına neredeyse güzellik barındırmadan böylece noktalandı.

 

Yazının Devamını Oku

Apaçi Ayhan

3 Aralık 2016
ROCK camiasının “şöhret sahibi olmayan” fakat taşıyıcı kolon vazifesi gören simalarından birini, Apaçi Ayhan’ı kaybettik...

Apaçi Ayhan’ı rock’çılar için taşıyıcı kolon” konumuna taşıyan hadise unutulmaz bir albüme imza atması, müthiş bir gitarist olması, iz bırakan bir konser organize etmesi değildi.

 

Daha önemli bir vazifesi vardı bu naif, güzeller güzeli, hamuru iyilikle yoğrulmuş abimizin.

 

Rock dinlemeye heveslenen çocuklara kuşaklar boyunca hiçbir karşılık beklemeden, sabırla, aşkla rehberlik, öğretmenlik, arkadaşlık etmek gibi bir vazifeydi bu.

 

Ortalıkta internet yokken, rock müzik sevgisinin ve de bilgisinin “yürekten kulağa aktarıldığı” yıllarda tanıtıcı/anlatıcı/aktarıcı rolünü üstlenmişti.

 

Yazının Devamını Oku

Ben olmasaydım ne yapardık?

28 Kasım 2016
BEN, şahsen, bizzat, kendim olarak ve özbenliğime dayanarak Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’ye haksızlık yapıldığını düşünüyorum.

Bunu bizzat ben düşünüyorum; işte böyle güzel ve isabetli düşünüyorum...

 

Alkışlarınıza biraz ara verirseniz, şahsen konuşmama ve başka bir yerde eşine benzerine rastlayamayacağınız isabetli analizime devam edeceğim canlarım.

 

Ne demiş Recep Altepe? Ne yapmış?..

 

Kendi Twitter hesabından kendisini öven bir tweet paylaşmış.

 

Yazının Devamını Oku

3 bin yüce portakal adına; elveda Fidel

26 Kasım 2016
TEKNENİN adı Granma idi.

İngilizce “büyükanne”nin yanlış bir imla ile yazılmış hali.

 

1943’te üretilen 18 metrelik teknenin maksimum yolcu kapasitesi 12 olarak belirlenmişti.

 

1956’da Meksikalı bir silah tüccarı olan Antonio del Conde tarafından 15 bin dolar karşılığında satın alındı.

 

Silah tüccarı kendisi için satın almamıştı Granma’yı...

 

Yazının Devamını Oku

Cimbom için hâlâ umut var

26 Kasım 2016
GALATASARAY, Bursaspor’un defansında gedik açabilmek için uğraş verdiği sırada golü kalesinde gördüğünde kronometre 14’üncü dakikayı gösteriyordu.


Son dört maçının üçünden mağlubiyetle ayrılmış olan Galatasaray’ın bu gol sonrasında göstereceği tepki sezonun kalan kısmı için de belirleyiciydi. Sahasında bir mağlubiyet daha almak, giderek uzaklaşan şampiyonluk trenine yetişmesini neredeyse imkânsız hale getirecek, geçen sezonki umutsuz vaka kimliğine bürünmesine yol açabilecekti...

 

Geriye düşene kadar topun neredeyse mutlak hâkimi olan Galatasaray şoku çabuk atlatıp oyuna tutunmayı tercih etti, karalar bağlamak yerine...

 

Skor 0-1’ken karşı ataklar yese de, bu atakları karşılamakta güçlük çekse de krizi çabuk savuşturdu. Yasin-Sneijder-Podolski üçgeninin mükemmel şekilde hazırladığı pozisyon, oyun içinde sol tarafa geçtikten sonra aktif hale gelen Yasin’in ayağından gole dönüşünce hırsını daha da kamçılandı sarı kırmızılı oyuncuların.

 

USTA iŞi VURUŞ

Yazının Devamını Oku