Kanat Atkaya

Plak arşivlerinin ‘kutsal kâse’sini arayıp bulmak

5 Kasım 2016
MEMLEKETTE yayınlanmış plaklar içinde “kutsal kâse” muamelesi yapılanlar, yani rastlanması, arayıp bulunması, koleksiyona eklenmesi en zor olanlar bellidir.

Bu plaklar içinde bahsi geçtiğinde ve “Bende var o albüm” dediğinizde karşınızdaki vatandaşın yüzündeki aydınlanmayı, içine bir miktar kıskançlık (“Keşke benim olsa!”) karışan saygı ifadesini görürsünüz.

 

Erol Pekcan, Tuna Ötenel ve Kudret Öztoprak’ın bundan 38 yıl önce, 1978’de yayınlanan ve kısaca “Memleketin ilk caz albümü” olarak anılan harikulade albümleri “Jazz Semai” bu bahiste koşunun ön sıralarında yer alır.

 

Kendince iyi bir plak toplayıcısı olarak zamanında çok az sayıda basılmış olan bu plağı aramakla geçti, geçiyor ömrüm derken arşivden diriliverdi “Jazz Semai”...

 

Albüm kaydedildiğinde Tuna Ötenel 31 yaşında, Kudret Öztoprak ise 30. Ağabey durumunda olan ve albüm projesini tetikleyen Erol Pekcan ise 45 yaşında o sıralar.

 

Yazının Devamını Oku

Kitabı sevin, sahafınızı da...

5 Kasım 2016
Beyoğlu Sahaflar Festivali’ne giderken, kendime “Sakin ol, kontrolünü kaybetme, bütçe hesabından şaşma” telkininde bulunmaya çalıştım. Faydası oldu mu? Hayır. “Ne zamandır arıyordum” dediğim bazı ilk baskıların da bulunduğu 14 kitap ve bir broşürle eve döndüm. Pişman mıyım? Hayır.

Beyoğlu Sahaflar Festivali, bu yıl onuncu kez düzenleniyor; onuncu yılında dördüncü farklı mekâna çağırıyor kitapseverleri.

 

Galata, Gezi Parkı, Tepebaşı’nda TRT’nin yanındaki alan derken bu yıl da Taksim Meydanı’ndalar.

 

Hem kitaplara bakıyorum hem de kimini 20 yıldır tanıdığım sahaf dostlarımla, büyüklerimle muhabbet ediyorum. “Memnun musunuz yeni yerden?” diye soruyorum.

 

Önce iyimser cevapları vereyim...

 

Yazının Devamını Oku

Çetin cevizi kıramadı

5 Kasım 2016
G.SARAY açısından sıralanmış üç zorlu maçtan birincisiydi Başakşehir karşılaşması.

Gücünün sınırlarını test edebileceği, lig sıralamasında zirveden başka bir yer düşünmediğini göstereceği türden bir karşılaşma.

 

Liderlik koltuğunda oturan rakip Başakşehir, henüz deplasmanda gol yememiş; taş gibi takım. Hal böyleyken, maçın ilk 15 dakikası “Bir köprüde karşılaşmış inatçı iki keçi” şeklinde gelişti.

 

Bu süreçte Galatasaray’ın dönem dönem topu göremediğini, rakibini çözemediğini, topu elde etmek, korumak veya oyunu rakip sahaya taşımak için hamlesi bulunmadığını gördük. Daha sonra en azından ‘tehlikelimsi’ diyebileceğimiz ataklar görmeye başladık karşılıklı olarak. Galatasaray, kazandığı bir duran topu Sneijder, “Sinan vuramazsa De Jong vurur” diyerek kullandı, ilk tahmini doğru çıktı. Ancak gol sevinci uzun sürmedi. Uğur’un kestiği topu Mehmet Batdal gole çevirdi. Bu gol fotoğrafını, Sabri ve Mehmet’in boy eşleşmesi üzerinden karikatür gibi de düşünebilir, rahatça gülebilirsiniz. 2. yarıda G.Saray açısından olaylar yine bildik şekilde gelişti. Atak yapmaya hazırlanırken helak oldu, kritik top kaybı konusunda kendine ait rekoru zorladı.

 

TEBRiKLER AVCI

 

Yazının Devamını Oku

Refüje yaslanıp uyuyan kız çocuğu

2 Kasım 2016
“HER sabah Topkapı’ya dönerken kavşakta Suriyeli çocukları görüyorum. Bugün ise yol kenarında uyuyan bu küçük çocuk şoke etti beni...”

Aynı zamanda çocuk hekimi olan hassas bir vatandaş, refüje yaslanmış uyuyan kız çocuğunun fotoğrafını bu notla paylaştı sosyal medya hesabında.

 

Ve “Yürekleri dağlayan fotoğraf...” diye haberleştirildi.

 

Suriyeli çocukların yaşadıkları problemleri görünür kılacağı için hem hassas vatandaşımıza hem de haberleştiren gazetelere teşekkür borçluyuz ama...

 

Ama bu “Şok şok şoktavrını anlamak zor...

 

Yazının Devamını Oku

Madendeki kanarya susunca...

31 Ekim 2016
ORHAN Erinç, Hikmet Çetinkaya, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Musa Kart, Aydın Engin, Güray Öz, Turhan Günay...


18 kişilik liste uzayıp gidiyor; “gözaltına alınanlar ve hakkında arama kararı verilenler” listesi...

Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarından oluşan bu listedekilerin kapıları “FETÖ/PDY ve PKK/KCK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla çalındı.

 

FETÖ’nün belki de en çok dava açtığı, cemaatle ilgili yazı dizisinden dolayı Cumhuriyet’in yayınını durdurttuğu Hikmet Çetinkaya mesela...

 

Yazının Devamını Oku

Mucize çocuk mucize gol

30 Ekim 2016
GALATASARAY, zirve yarışının iddialı koşucularından Beşiktaş’ın tökezlediği haftada bir nevi “telafi sınavı” fırsatı yakalamış oldu.

 Adana’dan alınacak bir galibiyet geçen haftaki kazanın hasarını azaltmayı sağlayacaktı. Sneijder’in yokluğunda gollerle dönerek moralini yükseltmiş Podolski girmişti yeni fotoğrafa; bir de Semih vardı elbette, unutmayalım.

 

İlk 10, belki 15 dakika bunun için çabaladı, pozisyonlara girdi, hatta “Ha attı, ha atacak” dedirtti ama sonra... Adanaspor ilk “taarruzu” hasar almadan savuşturduktan sonra daha sakin, rakibini pozisyon hazırlığındayken durdurabilen, kalesinde ciddi bir tehdit oluşmasına izin vermeyen bir kimliğe kavuştu.

 

- PODOLSKİ’nin varlığıyla yokluğunun bir olduğu günüydü.

 

Eren arkadaşlarından yeterli derecede beslenemedi ama kendisi de avcı gününde değildi pek.

 

Yazının Devamını Oku

O sapığa bir de madalya taksaydınız

29 Ekim 2016
ÖZEL bir okulda Türkçe öğretmenliği yapıyormuş sapık.

14 yaşındaki bir kız çocuğuna sanal ortamda cinsel içerikli görseller yollamış sapık...

 

“Seni s... istiyorum küçük o...” gibi cümleler kurmuş sapık...

 

Bunu defalarca yapmış sapık...

 

Nihayetinde çocuğun ailesi durumu fark edince soluğu savcılıkta almış.

 

Yazının Devamını Oku

Pislikler!

26 Ekim 2016
O kamplar balta girmemiş orman gibidir; bu sebepten “Jungle/Cangıl” adını vermiştir “sakinleri...”

Ölümden, baskıdan, savaştan, zulümden kaçanların hayallerinin peşinde çıktıkları yolculuğun son hamlesi için vardıkları kamp Fransa’nın kuzeybatısında Calais’dedir.

Hayal, Manş Denizi’ni aşıp Britanya’ya varmaktır.

1990’lar sona ererken Calais’de başlayan küçük kamplar zaman içinde yıkılmıştır, yakılmıştır ama yeniden kurulmuştur.

Şu anda Fransız polisinin boşalttığı kamp kimilerine göre 7 bin, kimilerine göre 10 bin mültecinin yaşadığı bir umutsuz umutlular kentidir.

Yazının Devamını Oku