Kanat Atkaya

Bedava yaşıyorsun haberin yok

25 Haziran 2017
GEÇEN hafta Londra’da 24 katlı bir sosyal konutta yangın çıktı ve bu faciada 79 kişi hayatını kaybetti.

Sonra neler oldu?

Yas tutulurken bazıları da “ciddi şekilde görevlerini yapmaya” başladı.

Olay laf olsun siyasetçi demecine konsun diye değil, hakikaten derinlemesine araştırılmaya başlandı.

Ülke çapında denetimler yapıldı. Sakıncalı binalar belirlendi, bu binalar açıklanmadı ama orada yaşayanlar bilgilendirildi” ve çözüm için öneriler sunuldu.

Yalnızca Londra’da, Camden’da 800 hane boşaltıldı. Haklarının gasp edilmeyeceğini, evlerinin arazi kavgasına tutuşan müteahhit bozuntularına peşkeş çekilmeyeceğini bildiklerinden “gık” demediler...

HEM YAS HEM ÇÖZÜM

Yangının büyümesini tetikleyen dış cephe malzemesinden, olayı başlatan buzdolabının markasına ve seri numarasına kadar bütün bilgiler kamuoyuyla paylaşıldı.

Yani kayıplar için yas tutulurken hem olay araştırıldı hem de bir daha benzer acılar yaşanmasın diye çözüm üretildi.

Yazının Devamını Oku

Bir millet tatile çıkıyor

22 Haziran 2017
İKİ elin başparmak ve işaret parmaklarını kalp şeklinde birleştirip batan güneş manzarasına çerçeve yaparak çektirilen fotoğraflar belirmeye başladı sosyal medyada...

Havuz kenarına, okunan kitabın yanına yerleştirilmiş tropik meyve kokteylleri, denize dikilmiş ağacın meyveleri gibi duran aydınlatılmış kabaklar da öyle...

Uçuşan pareolar, çıplak ayaklar, (şimdilik) huzurlu koylar, Yunan adalarından salaş efekti tavernalar...

Bayram tatili henüz resmi olarak başlamasa da iznini kopartanlar, işini ayarlayanlar yola koyuldu, koyulacak.

MİLYONLAR GELİYOR

Sadece Muğla’nın sahillerine, Bodrum ve Fethiye gibi ağır toplar ağırlıklı olmak üzere 3 ile 4 milyon arasında tatilci bekleniyormuş.

100’den fazla ek sefer sadece havayolları için geçerli, karayollarında durum ne olur siz hesap edin diyeceğim ama elde veri bulunuyor.

Geçen sene bayram tatili sırasında Bodrum’da 4 kilometrelik araç kuyrukları oluşmuş, tatil sonunda dönüş yolunda dramın boyutları artmıştı.

Hayata küçük bir çalım atmak için Kuzey Ege sahillerine de yüz binlerce tatilcinin akın edeceği tahmin ediliyormuş.

Yazının Devamını Oku

Bir de ‘disko’ya yollayın bari

20 Haziran 2017
NE yapacaksınız?

Bir de “disko”ya mı yollayacaksınız zehirlenen askerleri?

Toplu zehirlenme vakaları üst üste gelince, yüzlerce asker hastaneye taşınınca...

Şüphe bulutları tesadüf dağlarını aşıp zihin iklimine hâkim olunca...

İş “Toplu yemekte olur böyle vakalar” vurdumduymazlığına sığınılamayacak boyuta gelince...

Soruşturma başlatıldı, olağan şüpheli konumundaki yemek şirketinin bazı yönetici ve çalışanları gözaltına alındı, işin sırrının aydınlatılmasına karar verildi ve olay TBMM gündemine kadar taşındı.

İyi, güzel, bravo...

MANİSA’DA OLUR ÖYLE

Muhalefetin bir bölümü yemek şirketini ve arkasında kimlerin olduğunu sordu; iktidar da şirketle (Manisa’daki) anlaşmanın feshedildiğini, olayın yemekten kaynaklanmama ihtimali bulunduğunu öne sürdü ve hatta bir vekil ekledi:

Yazının Devamını Oku

Ne eski yılımızdın sen 2001

18 Haziran 2017
“DÜŞÜNDÜM banka soymayı,

Uluorta soyunmayı,

Hayatımdaki herkesi vurmayı

Affedin,

Depresyondayım...”

Göksel’in hit parçası aldatılmış, depresyona sürüklenmiş kalbi kırıkların halinin ötesinde bir toplumun ruh halini yansıttığı için de başarılı olmuştu.

Parçanın çıkış yılı 2001’di ve o yıl zaten normal yılı pek bulunmayan memleket tarihinde yine ziyadesiyle anormal bir yıldı...

Gazeteci dostum Mirgün Cabas’ın yazdığı “2001: Eski Türkiye’nin Son Yılı”nı karışık duygular ve düşünceler içinde okudum.

ANAYASA, YAZARKASA

Yazının Devamını Oku

Kuleler kulelerimiz

15 Haziran 2017
KADIKÖY-BEŞİKTAŞ vapuru şu günlerde turkuvaz birtakım sürprizler sunan Boğaz’da akıp giderken, İstanbul’un siluetine bakıp da yüz ekşitmemek mümkün değil.

Cinayet mahallerine dikilmiş “bazı dev kuleler”, şehrin beton mezarlığına dönüşmesinin yüceltildiği anıtlara benziyor.

Mesela Galata Kulesi...

Artık ancak bekçi kulübesi muamelesi görür o boyuyla; öyle ezilmiş gitmiş garibim...

Tarihi yarımada tarafına bakınca...

Malumunuz, fotoğrafa arkadan girip kulak yapar pozisyonda birtakım kuleler dalmış bulunuyor manzaraya.

GÖNÜL KOYULMUŞ KULELER

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın henüz başbakanlık döneminde direkt eleştirdiği, müteahhit “tıraşlamayınca” gönül koyduğu kuleler.

“16/9”

Yazının Devamını Oku

Nesini seveceğimizi şaşırdık bu takımın

13 Haziran 2017
SAHAYA ilk kez ‘Cumhuriyet’in ilanından üç gün önce, 26 Ekim 1923’te çıkmıştır A Milli Futbol Takımı.

Teknik Direktör, Galatasaray’ın kurucusu Ali Sami (Yen), takım kaptanı da Fenerbahçe efsanesi Hasan Kâmil’dir.

Romanya ile oynanan ve 2-2 biten bu tarihi (laf olsun, manşet dolsun diye değil, hakikaten tarihi) maçta golleri atan da kaptanın yine Fenerbahçeli kardeşi Zeki Rıza’dır.

Mesela Taksim Stadı’nda oynanan o maçta “ay-yıldızlı forma” için sahaya çıkan, ter döken futbolculardan bir efsane, “Kelle” İbrahim prim tartışması yapmış mıdır?

Olur mu öyle şey?! Prim olmadığına eminim; formaları bizzat terletmiş futbolcuların yıkadığı bir devirde ne primi?

KURUCU BABALARIMIZ

Mesela “Baron” Fevzi kampta arkadaşlarının oda bastıklarına, silah çektiklerine şahit olmuş mudur?

Fenerbahçeli ve Galatasaraylı futbolcuların aynı evde yaşadıkları, dostluklarıyla Türk futbolunu inşa ettikleri bir çağdan söz ediyoruz. Mümkün mü?..

Mesela Galatasaray’a

Yazının Devamını Oku

Sen ne bereketli yılımızdın ey 1967

4 Haziran 2017
BUNDAN 3 gün önce, 1 Haziran’da The Beatles’ın “Sgt. Pepper’s Lonely Hearts Club Band” albümünün 50’nci yılını kutlamasıyla ilgili haberler, analizler yayınlandı.

“Sgt. Pepper’s” hem The Beatles hem de genel olarak popüler müzik tarihi için bir kilometre taşı kabul edilir.

Meşhur “Hz. İsa’dan daha popüleriz” demeci sonrasında ABD’de lanetlenmiş, en azından plak şirketi tarafından popülaritesi hasar görmüş olan grup 1966’yı neredeyse stüdyoya sığınarak geçirmiştir.

Bir The Beatles albümü için 400 saatten fazla stüdyoda kalmak görülmüş iş değildir. Ama stüdyoyu kayıttan çok var olan teknolojiyi zorlayarak kaydettiklerini elden geçirmişlerdir.

Neticesi ortada; tüm dünyada 50’nci yaşını kutlayan bir klasik, kuşaklar boyu müzisyenleri ve müzikseverleri çekmeyi sürdürmüş sihir yüklü bir mıknatıs...

ÇERÇEVE GENİŞLESİN

Bu noktada 50 yıl önceye biraz daha geniş bir çerçeveden bakmak gerekiyor.

The Beatles sadece bir klasik albüm yapmamış, “Biz hâlâ ölmedik” mesajı içeren yeni bir müzikal manifesto sunmuştu.

Neticede

Yazının Devamını Oku

‘Yavrumuzun külünü bile görmedik biz’

1 Haziran 2017
“OLAN bize oldu, olan bize oldu. Kimseye bir şey olmadı. Biz yavrumuzun külünü bile görmedik; göstermediler, göstermediler... Ben yavrumun resmiyle yaşıyorum...”

Acılı anne, bu cümleyi mahkeme salonu yetersiz kalınca Sanayi Odası’nın salonuna taşınan dava görülürken söyledi.

29 Kasım 2016’da, Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılar cemaatinin kontrolündeki kız yurdunda elektrik kontağından kaynaklanan bir yangın çıkmıştı.

Beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci sınıf öğrencisi 11 kızımızla, bir genç eğitmen kızı halıyla kaplı, kapıları plastik, kapı kolu bulunmayan ve yangın çıkışları kilitli bir binada hayatını kaybetmişti.

Dün aralarında yurt müdürünün de bulunduğu 7 tutuklu sanık 182 gün sonra ilk kez mahkeme heyetinin karşısındaydı.

Ama önce...

BİR FACİANIN TARİHİ

182 gün içinde neler olduğunu, mesela diken.com.tr’nin arşivinden seçtiğim başlıklarla kronolojik şekilde okuyalım isterim:

- Adana’da öğrenci yurdunda facia: 11 çocuk, bir eğitmen yanarak can verdi

Yazının Devamını Oku