Acısıyla, tatlısıyla bir yıl daha bu ayın sonunda geride kalıyor. Hepimiz kim bilir neler yaşadık, neler kattık hayatımıza ya da neleri, kimleri geride bırakmak zorunda kaldık. Sonuçta bir yıl daha bitiyor, bir yıl daha yaş alıyoruz, alıyoruz da sağlıklı olmak, sağlıkla yaşlanmak için neler yapmalıyız? Bu kadar yoğun siyasi gündem arasında bu pazar yazısını kendimize ayırmaya karar verdim. Güzellik, sağlık, afiyeti Hürriyet Ankara Yazarı Dr. Buğra Buyrukçu ile konuştum. Doktor Ankara’da olunca doğal olarak hastaları arasında siyaset, iş dünyası, medya dünyasından isimler de var. Ben de, “Doktor bana genç görünmenin, sağlıklı yaşlanmanın, aslında yaşlanmamanın sırlarını açıkla” dedim. Elliye merdiven dayadıysanız bu konu ne yazık ki kafanızın bir bölümünde bir alarm gibi sürekli yanıyor.
DOKTOR BUĞRA BUYRUKÇU’DAN HAYATİ ÖNERİLER
HER 20 KİLO İÇİN GÜNDE 1 LİTRE SU
Gezmeyi, yemeyi, eğlenmeyi seviyorsanız; bazı şeylere dikkat etmek gerekiyor. İşiniz stresli ise tabii her şey daha zor. Bakın Dr. Buğra Buyrukçu neler dedi:
Şimdilik deme nedenim, bu kararın İstinaf ya da Yargıtay’dan döneceğine olan inancımdır. (İddialı olacak ama dönecek diyorum.) Bunu söyledikten sonra, gelelim neler olduğuna ya da olmadığına... Yargılama sürecinde bir kere mahkeme başkanının değiştiği de göz önünde bulundurulursa, siyaset kulislerinde birçok iddia, teori havada uçuşuyor. Üstelik yargı kararının ardından hem iktidar hem de muhalefette şaşkınlık yaşanıyor. Nasıl bir sonuç doğuracağını kimse bilmiyor. Ben de Ankara’nın dehlizlerine indim ve sorulara yanıt aradım. Birbirinden farklı yanıtları, yapılan hesapları sizlerle paylaşacağım. Ancak bir uyarıyla... Rahmetli Süleyman Demirel’in söylediği gibi Türk siyasetinde 24 saat çok uzun bir süre, seçime kadar her şey en az üç kere değişebilir. Bu nedenle kendi adıma hüküm cümlesi içeren sözleri sarfetmeyi doğru bulmuyorum. Bu yüzden kulisleri paylaşıp yorumu siz değerli okurlarıma bırakacağım.
ERDOĞAN’IN STRATEJİSİ NE
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın siyasetteki tecrübesi tartışılmaz. Adeta “Bir şiir okudum ve her şey değişti” dedirtecek kadar, güçlü bir hikâyesi olan Erdoğan, Ekrem İmamoğlu’nun da kimine göre benzer, kimine göre hiç alakası olmayan bir mağduriyet yaşamasını ister mi? Yoksa yargı kararıyla, başka bir siyasi zekâ ile mi hareket eder? Kimi “Akıl tutulması” dedi, kimi “Tarih tekerrür ediyor” diyerek ezberlenmiş argümanları tekrar etti. Sloganist sözler yerine stratejist bakış açısı ne diyor? AK Parti derin kulislerine inelim:
- “Siyaseti bu kadar bilen bir isim, hesap yapmamış olabilir mi? Bu nedenle yargı kararının sonuçlarına bakmak lazım.
- Geri plana düşmüş olan Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı yine ön plana çıktı.
- Bunun tam tersi yönde Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ise arka plana düştü.
- 6’lı masa konsensuse yakınken farklı bir noktaya geldi. CHP’de bir süredir alttan devam eden, genel başkanlık yarışı her an açığa çıkabilir.
- CHP’nin başkanlık yarışı yanı sıra İYİ Parti’nin adaylık konusunda üstü kapalı fikri de gözler önüne serildi.”
Nedeni İsmailağa’ya bağlı Hiranur Vakfı’ndaki istismar, yani 6 yaşındaki H.K.G.’nin evlendirilmesiyle başlayan sayısız sapkınlık iddiaları! Konu siyaset üstü olsa da siyaset yüksek sesle tepkisini ortaya koyuyor. İşin önce adalet kısmına bakacağız. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, sosyal medyadan paylaşımlarında şu mesajları verdi:
“- Sessiz kalmadık.
- Çocuğun cinsel istismarı insanlık suçudur.
- Yargılama sonunda maddi hakikat ortaya çıkacaktır.”
Peki gerçekte neler oluyor? Sorular ve iddialarla ilgili durum ne? İlgili bakanlıklar adım atıyor mu, atıyorlarsa ne gibi adımlar atıyorlar? Sizlerle Adalet Bakanlığı üst düzey kaynaklarımla yaptığım görüşmelerden elde ettiğim bilgileri paylaşacağım:
GENELGEYE UYULMADI
- Bakanlığın olaydan haberi, iddianamenin yazılıp dava açılması ve haber yapılmasının ardından, yani bu yıl oldu.
ALMANYA ‘HAMBURGER’DEN SONRA ‘REİCHSBÜRGER’ ÇIKARDI
Şimdi ise Almanya’nın gündemi darbe iddiaları... Aşırı Sağcı Reichsbürger (İmparatorluk Vatandaşları) Hareketi ismini koydukları, sadece 50 kişiden oluşan, çoğu 50 yaş üstü Alman’a 10 bine yakın tam donanımlı polisle sabah baskını yapıldı:
Alman savcılığı bu 50 kişiyi, hem radikal hem şiddet eğilimli oldukları gerekçesiyle son yıllardaki en ciddi iç tehdit olarak görüyor.
Alman İç İstihbarat Teşkilatı’nın 2022 yılı raporuna göre de bu 50 kişilik hareketin Almanya’da 21 bin destekçisi bulunuyor. Muhtemelen o da Twitter takipçi sayısıdır.
Açıklamalara bakılırsa, Alman makamları bu hareket bünyesinde şiddet eğiliminin çok yüksek olduğunu değerlendiriyor.
İlginç olan ise, bu 50 Reichsbürger üyesinin bir tane bile cinayeti yok. Kamuda, askeriyede ya da poliste görev almıyorlar. İçlerinde birkaç emekli asker var sadece.
SUÇLAMALAR ÇOK CİDDİ!
Alman iç istihbaratının tek istihbaratı, hareket içerisinde yer alan en az 500 kişinin silah ruhsatı sahibi olduğu. Yani silahları bile Alman devletinin verdiği ruhsatlı silahlar.
Bunu hem sizlerden gelen yorumlardan hem de siyasilerin yorum ve telefonlarından yola çıkarak söylüyorum. Tabii keşke o güzel hobileri olan, farklı yüzlerini gördüğümüz vekiller Genel Kurul’da kavga etmeselerdi. Olmadı, yakışmadı, hiç medeni değildi. Bunu söyledikten sonra siyasetin renkli yüzleriyle sizi tanıştırmaya devam edeceğim. Ama bu sefer belediye başkanlarını sizlerle buluşturmaya karar verdim. Kimine şaşırdım, kimine yüksek sesle “Vay be” dedim. Gelin yine hiç ayrım yapmadan, farklı partilerin belediye başkanlarını bu sayfada buluşturalım...EKREM İMAMOĞLU (CHP)
ERKEN KALK, SPOR YAP DİSİPLİNLİ VE MUTLU OL
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, siyasetin en çok tartışılan isimlerinden. Oysa onun başka bir dünyası var. Sporu seviyor, hayatından da hiç eksik etmiyor. Güne çok erken başlıyor, sabahın ilk saatleriyle farklı günlerde farklı spor aktiviteleri yapıyor:
* “Pazartesi ve cumartesi sabahları Maslak’ta Atatürk Korusu’nda yürüyüş,
* Çarşamba günleri yüzme, kondisyon,
Bakın dünya liderler masasını, hele hele büyüklerin masasını uzun şık bir masa olarak düşünün. Üzerinde yemek yiyorlar, gülümsüyorlar, surat asıyorlar, bazen sesler yükseliyor. Mesele masa değil, o masanın altı. Masanın altında tekmeler atılıyor, ayaklara basılıyor, aynı zamanda da el sıkışılıyor. Yani kimin eli kimin cebinde belli olmuyor. Bunları niye anlattım. Türkiye’nin Suriye ve Irak’ta yürüttüğü terörle mücadeleye farklı bir gözle bakmanız için. Durum şöyle:
SURİYE’DEKİ YAPIYA ASLA İZİN VERİLMEYECEK
Sizce Erdoğan gitse, ABD, PYD/YPG’ye silah ve para desteğini kesecek mi? (Oradaki emellerine ulaşana kadar yanıtın ‘hayır’ olduğunu herkes biliyordur.)
Üstelik artık bir anlamda “level” atlayan bir ilişkileri var. NATO müttefikinin bir terör örgütüne verdiği binlerce TIR yetmedi, şimdi hava eğitimine başladı. Sorması ayıptır terör örgütü helikopterden iple hangi ülkeye inmeyi planlıyor?
Türkiye, terörü kaynağında vurma konseptiyle birlikte hudutlarını güven altına almak, terör koridorunu önlemekte kararlı. Kara harekâtı için tüm hazırlıklar tamam.
Diplomasi şu an için önplanda olsa da kaynaklarım, “Her şeyin bir zamanı var, bundan geri adım atılmasını kimse beklemesin” diyor.
Nedenine gelince, ABD ve bazı destekçilerinin hedefi kesin... Irak’ın kuzeyindeki benzer yapıyı Suriye’de oluşturmak. Suriye daha tehlikeli. Çünkü Irak’ta farklı Kürt aktörler olmasına rağmen, Suriye’de yapı tamamen terör örgütüne ait. Bir sonraki adımın iki yapıyı birleştirmek olduğu ise sır değil.
TÜRKİYE, BİR KEZ DAHA SÖZLERİNİ TUTUP TUTMAYACAKLARINA BAKIYOR
Ancak hepsinin yetkilileri şuna dikkat çekiyor: “6 farklı partiyiz, arada görüş ayrılıkları olur. Bunları kriz olarak adlandırmak doğru değil. Kriz olsa masadan uzlaşmayla bu metinler çıkmazdı.” Şimdi gelelim işin bam teline... Yani adaylık konusuna, adayın nasıl belirleneceğine, masaya kimlerin gelebileceğine, hatta masa dışındaki aktörlere... İddia çok! Ayrıca liderlerin her sözü de kimi zaman ayrı bir tartışma konusu oluyor, kimi zaman ise ayrı bir tartışma konusu olarak yansıtılıyor. Bu yüzden 6’lı masa ve masa dışı aktörlerle ilgili kulis bilgilerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bakın Millet İttifakı’nın önde gelen isimleri neler, aktörlerin en yakınları neler söylüyor:
“- Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı olmak her siyasinin hayalini süsler.
- Hayallerin yanında siyasetin reel politiğini ise akıllı siyasetçiler her daim hesap eder.
- Masaya her liderin bir isim önerisiyle gitmesi bekleniyor.
- Her siyasi parti de kendi genel başkanının aday olmasını ister.
CHP’NİN ADAYI KILIÇDAROĞLU
- CHP’nin adayı olağanüstü bir durum yaşanmazsa kesin ve net CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu.
- Masaya
SABAH ERKENDEN YÜRÜYÜŞLE TAM 20 KİLO VERDİ
Azmeden yapar, ne kadar çalışırsa çalışsın mutlaka zaman yaratır. Spor, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un bir anlamda hayat tarzı oldu. Sağlığına iyi geldi, 20 kilo verdi. Artık düzenli bir spor hayatı var. İstanbul’da yürüyüş meraklıları eğer sabah saat 6.30 sıralarında Boğaz’dalarsa mutlaka Bakan’la karşılaşırlar.
“Güne sporla sabah 6.00-6.30’da başlıyorum. Eğer İstanbul’daysam Boğaz’da yürüyorum.7 kilometre, yaklaşık 12 bin adım atıyorum.
Ankara’da da sabah mesaime aynı saatlerde başlıyorum. Vakit buldukça Ankara’da sporu ihmal etmiyorum. Yine sabah 6.00-6.30 aralığında spor salonuna gidiyorum.”
Bakan Ersoy, hobiden çok bir hayat tarzına dönüştürmüş sporu. Sporun getirdiği disiplini de hayatının her alanında uyguluyor. Cumartesi-pazarları ağırlıklı olarak İstanbul’da. Yürüyüşleri o yüzden Boğaz’da. Kendisiyle görüşmek isteyen İstanbullu işinsanları yada şirketleri Ankara’ya çağırmak yerine İstanbul’da bir araya geliyor. Tabi sabahın ilk saatlerinde yaptığı yürüyüşün ardından...
Ravza Kavakçı Kan AK Parti İstanbul Milletvekili48 YAŞINDA ANTRENMANA BAŞLADIM