Paylaş
SABAH ERKENDEN YÜRÜYÜŞLE TAM 20 KİLO VERDİ
Azmeden yapar, ne kadar çalışırsa çalışsın mutlaka zaman yaratır. Spor, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un bir anlamda hayat tarzı oldu. Sağlığına iyi geldi, 20 kilo verdi. Artık düzenli bir spor hayatı var. İstanbul’da yürüyüş meraklıları eğer sabah saat 6.30 sıralarında Boğaz’dalarsa mutlaka Bakan’la karşılaşırlar.
“Güne sporla sabah 6.00-6.30’da başlıyorum. Eğer İstanbul’daysam Boğaz’da yürüyorum.7 kilometre, yaklaşık 12 bin adım atıyorum.
Ankara’da da sabah mesaime aynı saatlerde başlıyorum. Vakit buldukça Ankara’da sporu ihmal etmiyorum. Yine sabah 6.00-6.30 aralığında spor salonuna gidiyorum.”
Bakan Ersoy, hobiden çok bir hayat tarzına dönüştürmüş sporu. Sporun getirdiği disiplini de hayatının her alanında uyguluyor. Cumartesi-pazarları ağırlıklı olarak İstanbul’da. Yürüyüşleri o yüzden Boğaz’da. Kendisiyle görüşmek isteyen İstanbullu işinsanları yada şirketleri Ankara’ya çağırmak yerine İstanbul’da bir araya geliyor. Tabi sabahın ilk saatlerinde yaptığı yürüyüşün ardından...
Ravza Kavakçı Kan AK Parti İstanbul Milletvekili
48 YAŞINDA ANTRENMANA BAŞLADIM
Hep söylerim, önemli olan kendinizi hangi yaşta hissettiğiniz. “Bu yaşta bu kadar ağır spor yapılır mı?” sorusu bu aralar beni en sıkan soru. 48 yaşında spora da başlanır, at binmeye de... Tıpkı AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı Kan gibi. Ravza Kavakçı Kan, zorluklar karşısında daha güçlü bir mücadele verebilmek, daha verimli olabilmek için spor yapmaya karar vermiş:
“Çocukluktan beri binicilik hayalim vardı. İki sene önce başladım. Hocamla 48 yaşında öğrenci olarak antrenmanlara başladım.
Yoğun Meclis mesaisi başlamadan (bir önceki gece çalışmalar sabaha kadar sürmüşse dahi aksatmadan), bazen güneş doğmadan, erkenden antrenmanlara devam ettim.
Binicilik düşmeden öğrenilmiyor. Ufak tefek zorluklara rağmen derslerime aksatmadan devam ettim. İlk defa dört nala giderken korkmadığım, kendimi sıkmadığım için atla bütün hissettiğim andaki haleti ruhiyemi, yaşadığım mutluluğu kelimelerle ifade edemem.
Binicilikten bir süre sonra geleneksel Türk okçuluğu derslerine de başladım. Her iki sporda da müsabakalara iştirak ediyorum.
Geleneksel Türk okçuluğunda da Türkiye genelinde 200 küsürlerden 80’li sıralara yavaş yavaş geldim. Her iki spor da konsantrasyon, disiplin, sabır, tevazu, istikrar istiyor.
Antrenmanlar, günlük hayatın yoğunluğu ve yaptığımız işlerin stresi arasında güzel bir nefes oluyor. Beni cesaretlendiren ve teşvik eden hocalarıma her daim müteşekkirim.”
O an bir karede donuyor ve sonsuza dek yaşıyor
TAHSİN TARHAN CHP KOCAELİ MİLLETVEKİLİ
9 çocuklu bir ailenin en küçüğü. Köylerinde okul olmadığı için evden 6 yaşında ayrıldı. Anne ve babasıyla sadece 6 yılını birlikte köyde geçirebildi. İşte o yüzden de hâlâ burnunun direği sızlıyor. Ve tam da bu nedenle CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan fotoğraf çekiyor:
“Ne yazık ki benim hasretle andığım o günlere dair bir tek fotoğrafım yok. Fotoğrafçılığa merak salmamda en temel duygu bu oldu.
Önce manzara fotoğrafları çekerken, gezilerimde insanların ‘an’larını yakalamanın da güzelliğini keşfettim. Her insanın ‘o an’ını yakalamak çok farklı bir duygu. ‘O an’ bir karede donuyor ve sonsuza kadar yaşamaya devam ediyor.
Benim için fotoğraf her dili konuşmak, geçmişi en özel anlarıyla geleceğe taşımaktır. Hafızamızda zamanla kaybolan eşsiz anılar gün gelir bir fotoğraf karesinde tekrar hayat bulur.
Duygular, yaşanmışlıklar fotoğrafımda yeniden canlanıyor. Fotoğrafımla sonsuzluğa taşınıyor. Bu benim için insan portrelerini sevme sebebim diyebilirim.
Birçok ülkede fotoğraf çektim. Ancak benim için en özel olan iki yer, Hindistan ve Mardin. Her ikisinin ortak noktası farklı kültür, inanış ve anlayışların bir arada barış içinde yaşamayı başarmış olmaları.
‘Günden Kalan İzler’ ve ‘Barış Yurdu Hindistan’ kitaplarımda seyahatlerimde çektiğim fotoğraflarıma yer verdim. Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesinde çok önemli bir isim olan ve benim de hayranı olduğum Rabindranath Tagore’nin şiirlerine de yer verdim.
Tagore gibi Che Guevara’ya da hayranım. Onunla Küba, Arjantin, Bolivya başta olmak üzere Latin Amerika ülkelerinde çektiğim fotoğrafları buluşturacak bir kitap projesini de hayata geçirmeyi planlıyorum.”
Arzu Erdem MHP İstanbul Milletvekili
SALVADOR HAYRANI ASENA
Hangi birini sayayım şaşırdım. MHP İstanbul Milletvekili Arzu Erdem resim yapmayı, kuşu ve kedisi Leo ile vakit geçirmeyi, ok atmayı, at binmeyi seviyor. Salvador Dali hayranı:
“Çocukluğumdan beri resim yapıyorum. Şimdi de çok bunaldığımda nefes almak, rahatlamak istediğimde karakalem çizimler yapmayı çok seviyorum.
Ben renkleri bir araya getirmeyi, farklı materyallerden farklı ürünler oluşturmayı çok seven biriyim. Bunu yaparken de nefes alıyorum.
Manzaradan ziyade insan ve hayvan resimlerini tercih ediyorum. Canlıları, bitkileri resimlemeyi çok seviyorum. Yaptıklarımı hediye ediyorum.
Yağlıboyayı çok severim; ama biraz da meşakatli ve daha zor.
Genel Kurul’da yapmıyorum. Orada basın var, tehlikeli; sonra ‘Vekiller Genel Kurul’da resim yapıyor’ diye yazarlar. Oysa sanat ruhun gıdası.
‘Resim yapmayı bilmiyorum, çöp adam bile çizemem’ demeyin. Çöp adamın bile çok güzeli var.
Ressamların tamamını inceledim. Bana çok ilginç, hayat hikâyesi farklı gelen Salvador Dali olmuştur.
Eğer ‘Ne yapardın meslek olarak bunun dışında’ diye sorsaydınız, mutlaka sanat alanında bir çalışma yapmak isterdim. Sanatın içinde barındırdığı her alanı seviyorum.
Çok istediğim şeylerden biri de bir enstrümanı çok iyi çalmaktı. Onu tamamlayamadım. Piyano yarım kaldı. Biraz çalabiliyorum ama çok iyi çalmayı isterdim. İleride boş zamanım olursa mutlaka tamamlayacağım.
İsmet Büyükataman MHP Genel Sekreteri
TAKLACI GÜVERCİNLER VE ATLAR
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman hem taklacı güvercin yetiştiriyor hem de özel bir ırk olan “Ravman” at merakı var. ‘İlk gözağrım’ dediği güvercinlerini öpüyor, seviyor:
“Onlarla birlikte olmak hem siyasetin yoğun atmosferinden hem de gündelik hayatın uğraşısından insanı uzaklaştırıyor.
Güvercin konusunda iddialıyım.
Siyasetteki yoğun tempodan fırsat buldukça ata biniyorum.
Dört, beş ve yedi yaşlarında ‘Rahvan’ diye adlandırdığımız üç atım var.”
Hüseyin Örs İYİ Parti Trabzon Milletvekili
HORON SEVDASI
İYİ Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs tam bir Trabzonspor fanatiği ve horon ustası. Sıklıkla Trabzonspor’un maçlarına giden Örs, her maç öncesi “Başarılar Trabzonsporum” mesajını paylaşarak takımına da destek oluyor. Ama Örs’ün en büyük sevdası Horon; Örs’ü bazen bayramlarda meydanlarda, bazen festivallerde meydanlarda, bazen de düğünlerde pistlerde horon teperken görmek mümkün.
“Horon bizim yaşam tarzımız. Hareketli insanlarız Karadeniz insanı olarak. Bu hareketliliğimiz horonda da dışa vuruluyor.
Aynı zamanda bizim birliğimizin, beraberliğimizin de göstergesi. Ahenk içerisinde ayaklar hep bir atılır, eller bir tutulur.
Kemençe sesi duyduğumuz zaman Karadeniz insanı olarak gencimiz, yaşlımız hemen yerimizde sallanmaya başlarız. Bu bizim için yüzme öğrenmek gibi. Öğreniriz ve oynarız.”
Sami Çakır AK Parti Kocaeli Milletvekili
ŞİİR GÜL BAHÇESİNDE ÇİÇEK TOPLAMAKTIR
Ne romantik değil mi? “Şiir gül bahçesinde çiçek toplamaktır...” AK Parti Kocaeli Milletvekili Sami Çakır’a ait bu sözler. Çakır şiir yazıyor, dost sohbetlerinde şiir okuyor:
“Lise yıllarında başladım. O yıllarda merhum Cahit Zarifoğlu‘nun Mavera dergisinde genç şairlerin şiirlerini değerlendirme yazılarında karşılık bulmayı ümit ederek dergiye şiirlerimi gönderdiğimi hatırlıyorum.
Bambaşka bir dünya; stresten, yorgunluktan koparan, huzura ve sükûna taşıyan bir dünya.
Arkadaşlar arasında, sohbetlerde, şiir toplantılarında şiir okumak yada dinlemek insanı dinlendirir, düşündürür, dertlendirir.
Duygularınızı en güzel ifade edebileceğiniz söz sanatı benim için.”
Mustafa Şen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı
BAĞLAMAMLA BLUES VE JAZZ ÇALARIM
AK Parti’de müzik deyince hepimizin aklına ilk olarak Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın gelir. Sazıyla, sesiyle gönülleri fethetti. Oysa bir isim daha var. B.B. King ve Louis Armstrong hayranı... Louis Armstrong’un en sevdiği şarkısı ise “What a wonderful world”. Üstelik ona göre “What a wonderful world” siyasetçiler için çok öğretici bir şarkı. Kim bu dediğinizi duyar gibiyim. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen: “Çocukken başladım bağlama çalmaya.
Bağlamayı şelpe yani mızrap yerine parmakla sap üzerinde tellere vurarak çalma tekniğiyle çalarım.
Müzik benim dünyam. Türkü, etnik müzik, blues ve jazz severim. Jazz benim için müziğin zirvesidir.
Belli aralıklarla profesyonel, amatör müzik yapmak için toplandığımız arkadaşlar var. Kural şu; gelen türküsüyle gelir. Ya çalar ya da söyler.
Evde çalışırken ve okurken mutlaka jazz ve blues dinlerim.”
KATKIDA BULUNANLAR
Sayfa Editörü: Firuzan Demir
Foto Editörü: Uğur Yurdakul
Tasarım ve Uygulama: Tuncer Taşdöğen
*
Turan Yılmaz
Umut Erdem
Ebru Karatosun
Paylaş