Bahçeli’nin bu çıkışı neden yaptığı merak konusu oldu. Bunun nedenlerine geçmeden Bahçeli’nin çıkışını hatırlayalım. MHP Lideri şu mesajları vermişti:
* “Özellikle bir adli vakıa üzerinden devamlı surette eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ve bakanlık dönemine ilişkin mesnetsiz iddialarda bulunanların potansiyel bir rövanş alma gayesine heves ettikleri elbette dikkatli ve uyanık gözlerden kaçmamaktadır. Sayın Soylu 2016 yılından 2023 yılına kadar üstlendiği bakanlık sorumluluğunu layıkıyla yerine getirmiş bir devlet ve siyaset insanıdır.
* Terörle mücadelede üstün başarılara imza atması vesilesiyle muarız cephede birikip de kuyruk acısı olanların şedit ve şekavet tonu ağır saldırılarına maruz kalmaktadır. FETÖ, PKK ve gayri meşru çevrelerle derin bağ ve bağlantıları tevsik veya teyit edilmiş köksüzlerin Sayın Soylu’yu orantısız ve onursuz suçlamaları geçmişte ne kadar doğru işlerin yapıldığını aynısıyla belgelemiştir.
* Hakkında pek çok iddianın bulunduğu bir şahsa karşı icra edilen operasyonun hitamında Sayın Soylu’nun sözde irtibat ve illiyeti bahanesiyle töhmet altında bırakılması, sürekli tahrik ve taciz cenderesinde tutulması hem şerefli bir davranış olmayıp hem de adil, hukuki ve hakkaniyetli bir muamele değildir.
* Bilmeyenler için tekrar ifade etmeliyim ki, Sayın Süleyman Soylu, Türk milletine mal olmuş, bakanlığı döneminde koltuğunda bir saniye oturmayarak dağ tepe demeden dolaşmış, bölücü terör örgütüne kök söktürmüştür. Bu itibarla Milliyetçi Hareket Partisi vefanın ve siyasi ahlakın bir gereği olarak Sayın Süleyman Soylu’nun sonuna kadar arkasındadır.”
SİYASİ PROGRAMLARI KAÇIRMAZ
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetiyle yapılan günübirlik çalışma ziyaretinde birçok önemli açıklama ve anlaşma gündeme geldi. Önce izlenimlerle başlayalım:
* Resmi karşılama töreninin ardından Yüksek (Ali) Meclis’in iç bölümünde iki ülkenin bakanları, liderleri tek tek selamladı.
* Erdoğan görüşmeye geçmeden, uçak heyetindeki gazetecileri de Aliyev’e sundu.
* Ziyaretin ana teması Son Karabağ operasyonuydu, yüzler gülüyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir önceki 44 gün sürmüştü, bu kez bir günde tamamlandı” derken, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Alivey ise tebrikleri kabul etti.
* Özellikle Karabağ operasyonu ve Ermenistan’daki karışıklığın hemen ardından yapılan ve Azerbaycan’a Türkiye’nin desteğini bir kere daha net biçimde gösteren ziyaretin bölge ve dünya tarafından da dikkatle izlendiğine şüphe yok.
Allah aşkına, mesele sadece tutuklanıp tutuklanmamasından mı ibaret? Önce şunu söyleyeyim, hukuk kuralları herkes için geçerlidir, geçerli de olmalıdır. Hukuk işlemelidir nokta. Ancak konunun sadece “tutuklanmalı, tutuklanmamalı, rehabilite edilmeli” boyutuyla tartışılması, bana sorarsanız fazlasıyla sığ! Bununla sınırlı kalan bir tartışma “sorunun” büyüklüğünü de gerçekliğini de örtüyor. Atatürk’e resmiyle ve çok ama çok çirkin bir şekilde hakaret eden 17 yaşındaki gencin videosunu izlemeyenler, önce bir açın, izleyin!
HER ŞEYDEN ÖNCE AHLAKI ÖĞRENMEMEK!
* Görüntüler tek kelimeyle çirkin ve ahlaksız. Güzel ahlakı, iyi ahlaklı olmayı öğrenmekte olduğunu varsaydığımız bir gence asla ve asla yakışmıyor.
* Bu hakaretin Atatürk’e yapılması konunun bir boyutu. Bu gencimiz bugün o sınıfta Atatürk, silah arkadaşları ve O’na ve onlara inanmış bir millet sayesinde okumakta olduğunu öğrenmiştir değil mi? En azından öğretilmiş olduğunu düşünüyorum.
* Olayın bir başka boyutu, o resim Atatürk’ün resmi olmasaydı, başka birinin resmi olsaydı da aynı şekilde “rezillik” derdim.
* Bitmedi, o video sınıfta çekiliyor. Arkada oturan başka öğrenciler görünüyor. Kimse “Arkadaş akıl sağlığını mı yitirdin, ne yapıyorsun?” diye sormuyor.
17 yaşındaki gençte akıl sağlığı açısından ciddi bir hastalık olduğu yönünde bir bilgi yok. Buradan hareketle 17 yaşındaki bir genç ve etrafında “Arkadaşım ne yapıyorsun?” demeyen diğer gençlerin nefreti, cehaleti, ahlak eksikliği nereden kaynaklanıyor? Kimse kusura bakmasın! Öğretmenden okul yönetimine, ailelerden yetkililere bu konu üzerinde herkes oturup bir düşünsün. Eğer gençlere tarih, saygı, sevgi, ahlak öğretemiyorsak, burada çok büyük bir sorun vardır. O sınıflarda, ellerinde o cep telefonlarıyla, bu kadar rahat kimler sayesinde bulunuyorlar, önce bunu bir öğrenmeleri gerekiyor. Sonra da “ahlak, saygı” kelimelerinin anlamlarını ve bu iki kavramı hayatlarına nasıl yerleştireceklerini...
YENİ İÇTÜZÜĞE NEDEN İHTİYAÇ VAR?TBMM
Bir yandan gözler bu hafta Merkez Bankası’nın alacağı faiz kararında, bir yandan da TL mevduatı destekleyecek adımlar dikkatle izleniyor. Merkez Bankası, vatandaşın Türk Lirası’nda kalmasını ve TL cinsinden tasarrufunu cazip kılacak yeni ve güçlü kararlar aldı. Bu çerçevede;
* Standart TL mevduatın toplam mevduat içindeki payını artırmaya yönelik aylık TL payı artış hedefi yüzde 2’den yüzde 2.5’a yükseltildi.
* TL’ye geçiş ve yenileme oranı yüzde 100’ün altında olan bankalara yıllık yüzde 8 oranında, yüzde 100’ün üzerinde olan bankalara ise yıllık en fazla yüzde 4, TL’ye geçiş oranına göre komisyon uygulanacak.
* Kur korumalı hesapların TL mevduat sayıldığı komisyon uygulaması sona erdi, TL’ye geçiş ve yenileme oranları belirleyici olacak.
* Aynı zamanda Merkez Bankası ihracatçı ve KOBİ’lerin rahat nefes almasını sağlayacak başka bir düzenlemeyi de hayata geçirerek, fatura muafiyet sınırını 50 bin TL’den 250 bin TL’ye çıkardı.
TL’Yİ CAZİP KILACAK ENSTRÜMANLAR DEVAM EDECEK
Peki tüm bu adımlarla Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası nasıl bir yol haritası belirledi, amaç ne? Gelinen noktayı tek bir cümle ile özetleyecek olursak; “TL’yi cazip kılacak enstrümanlara devam edilecek.” Ayrıntılara geçersek;
* Enflasyonla mücadele kararlılıkla sürdürülüyor.
Herhangi bir açıklama yapılmadı ama yaklaşık 15 isim istifa etti. Bu kararın nedenleri ve gerekçeleri ve bundan sonraki yol haritasına ilişkin edindiğim bilgileri sizlerle paylaşmak isterim.
GÖREVDEN ALMA YERİNE İSTİFA
* Görevleri sona eren isimlerin çoğu 65 yaş ve üstündekiler.
* Tek tek arandılar, “Gençleşme ve değişim” ifadelerinin ardından “Bir aile olunduğunun” da altı çizildi.
* Cumhurbaşkanlığı başdanışmanlarının görevden alınması kararname ile oluyor. Bu yöntem yerine önceden konuşularak, istifa mekanizması harekete geçirildi.
Eylül ayının ikinci yarısından itibaren kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Sağlıcakla kalın...
Başta Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski de dahil Başbakan, Askeri İstihbarat Başkanı, ulusal güvenlik danışmanı gibi birçok aktörle bir araya geldi.
YENİ DÖNEMİN YÖNTEMİ: TÜM TARAFLARI VE AKTÖRLERİ DİNLEMEK
Irak’ta gördük. Dışişleri Bakanı Fidan özellikle sorunlu bölge ya da sorun yaşayan ülkelerde tüm aktörlerle bir araya gelerek, dinliyor. Bir anlamda nabız tutuyor. Türkiye’nin tezlerini anlatıyor. Bu nedenle aynı yöntemi Ukrayna’da da uyguladı. Şimdi gelelim Ukrayna’da Dışişleri Bakanı’nın yaptığı görüşmelerin ana maddelerine.
TAHIL ANLAŞMASI
Rusya tahıl anlaşmasından 17 Temmuz günü çekildi. 20 Temmuz’dan itibaren ise Ukrayna limanlarına giriş ya da çıkış yapan tüm gemileri askeri hedef sayacağını ilan etti. O günden sonra bir buçuk yıldır Odessa Limanı’nda bekleyen Hong Kong bandıralı 300 metrelik konteyner gemisi Romanya ve Bulgaristan kıyılarından ilerleyerek Türkiye’ye geldi ve Boğazlardan geçti. Bundan sonra ne olacağına ve görüşmelerde karşılıklı olarak ne mesajlar verildiğine de bakalım:
UKRAYNA MEVCUT HALİYLE ANLAŞMAYA DÖNMEK İSTEMİYOR
- Ukrayna mevcut tahıl koridoru anlaşmasına dönmek istemiyor. Yeni bir anlaşmaya ise soğuk değil.
Sonrası malum, peş peşe büyük işler... Medya, internet ajansları ve paralı askerlerden oluşan Wagner’i kurması. Putin ‘o’nun elinden yemek yerken, yıllar sonra Putin’e karşı; başında olduğu Wagner birlikleri “askeri liderliği görevden alma” amacıyla Moskova’ya ilerledi. Bir röportajında Putin, “İhanet unutulmaz” demişti, Prigojin’i taşıyan uçak düştü ve açık kaynaklara göre öldü.
ANKARA’DA NELER KONUŞULUYOR
- Daha önce Wagner ile ÖSO üzerinden Suriye ve Libya’da karşı karşıya gelen Türkiye gelişmeleri yakından takip ediyor.
- Ancak genel bakış açısı kimin yaptığının ortaya çıkması için soruşturmanın sonucunun beklenmesi gerektiği.
- Kişisel olarak şunu söyleyebilirim, tek taraflı yorum yapmak erken, yanlış beklenti ve sonuçlara yol açabilir. Yine de timsah gözyaşları misali Putin’i cenazede görmek de olasılıklardan biri.
- Açık kaynaklara göre 2022 itibarıyla Wagner’in bilinen 50 bin paralı askeri var. İdeolojileri yok. Sadece para için çalışıyorlar.
- Wagner’i lağvetmek kolay görünmüyor.