LİYAKAT ATAMALARI KİMLERİ RAHATSIZ EDİYOR
- Dikkatinizi çekerim, bir gruba aidiyet eleştirilerine karşı liyakat tercih edildi.
- Sevgili Nedim Şener yazdı, çok önemli bir yazıydı. Yapılan atamalardan yalnızca biri de sadece iki ay önce özel kalem müdürlüğüne olan idi.
- Bu arada Bakan Tunç’un hukuk, adalet ve reformların artarak devam edeceği mesajı, liyakati esas alacağı da anlaşıldı. Bunu gören ve bu reformlardan rahatsız olan bazı odaklardan sesler gelmeye başladı bile.
- Atanan Özel Kalem Müdürü dahi bazı çevrelerde tsunami etkisi yaratmış ve o çevrelerin amaçlarını yıkıma uğratmaya başlamış olacak ki bazı haber sitelerinde 2011 yılında hâkimlik savcılık yazılı sınavında başarılı olduğu için suçlu hatta FETÖ’cü olduğu iddia edildi.
- Ne yazık ki ilgili kurumlara gerçeği sormadan karalamak Türkiye’de artık yerleşmiş kötü bir alışkanlık.
- Bunları iddia edenler Özel Kalem Müdürü Seçkin Yılmaz’ın yazılı sınavı geçerken mülakatı FETÖ’cü olmadığı için geçemediğini yazamamışlardır.
- 2011 yazılı sınavında başarılı olduğu için hakkında inceleme başlatıldığını yazanlar, inceleme sonucunda kişinin mülakatı geçemediğinin fark edilmesi nedeniyle soruşturmaya izin verilmesine yer olmadığı kararı verildiğini, Özel Kalem Müdürü olduğunda hakkında hiçbir inceleme ve soruşturma olmadığını da yazmadılar.
Aradan geçen iki ayda değişen bir şey olmadı. Gözler hâlâ ekonomi yönetimi üzerinde. Bu da çok doğal çünkü sonuçta ekonomideki gelişmeler her bir vatandaşın doğrudan günlük hayatını etkiliyor. Yapılan ilk zamlarla oluşan olumlu hava biraz tepkiye döndü ama bundan kaçışın olmadığını da herkes biliyordu. Bugün ekonomide son iki aydır olanları biraz gözden geçirmek istedim. Ama bunu yaparken hem bardağın dolu tarafına hem boş tarafına bakacağım. Ancak olayı öyle teknik düzeyde değil, hepimizin anlayacağı şekilde, ana hatlarıyla ele alacağım. Önce iyi gelişmelere bakalım...
YABANCI YATIRIMCI TÜRKİYE İLE YENİDEN TANIŞTI
* Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan görev gelir gelmez biraz da kendi haline bırakılmış gibi görünen enflasyonu dizginlemek için bir yol çizildi. Bir planın olması düşüş için önemli bir gösterge oldu. Yıl sonunda yüzde 58 olacağı tahmin edilen yıllık enflasyon, 2024 sonunda yüzde 33 öngörülüyor.
* Yabancı yatırımcılar ekonomi yönetiminin yöntemlerini, plan ve programlarının gerçekçi olduğunu gördü ve uzun yıllar sonra Türkiye ile
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi uzun yıllardır tanırım, başbakanlık muhabirliğim sırasında da üçlü koalisyonda bizzat hükümeti ve kendisini de takip eden muhabirlerdendim... MHP Lideri siyasette adeta satranç oynayan bir isimdir, ancak bu satrancın en büyük kuralı “ülke ve millet hassasiyetidir.”
1) AÇIKLAMA NASIL GELDİ?
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in 26 Ağustos tarihinde “çok önemli bir açıklama yapacağı” bir süredir Ankara’nın gündeminde. Cumhurbaşkanlığı seçiminde “kumar masası, kazanacak aday” gibi dikkat çeken çıkışlarla gündeme gelen Akşener’in 26 Ağustos’ta, kimilerine göre tarihin aynı zamanda Büyük Taarruz’un da yıldönümü olmasından hareketle, “Milliyetçi cephe kurulması ya da milliyetçileri tek çatı altında buluşturma” çağrısında bulunacağı konuşuluyordu. Doğal olarak CNN Türk’te Gece Görüşü Programı’nda tam da bu konu tartışılırken, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir’den cep telefonuma özel bir açıklama geldi. Gözlerim büyüyerek, iki kere içimden okuduğum açıklamayı hemen İstanbul’a atarak, grafik olarak ekranlara yansımasını sağladık. Özdemir, MHP Lideri Bahçeli’nin “Sayın Genel Başkanımız, 1 Ağustos 2019 tarihinde Twitter üzerinden bir mesaj yayınlamış ve geçmişte MHP’de yer alıp, sonradan İyi Parti bünyesine geçen isimlere bir çağrıda bulunmuştu. Yine Sayın Genel Başkanımız, sizlere hürmetlerini sunarak, İYİ Parti’ye yeni bir çağrısını iletiyor ve saygıdeğer kamuoyuyla paylaşıyorlar. ‘Çağırdık Dönmediniz Yuvaya, Yerel İktidarda Komşu Olalım Ülke Hayrına’” mesajını paylaşıyordu.
Üstelik bu açıklamanın altında MHP Genel Başkanı’nın 2019 tarihli açıklaması da yer alıyordu.
2) BAHÇELİ 2019’DA NE DEMİŞTİ?
Bugünü anlamak için MHP Lideri Bahçeli’nin 2019 yılında yaptığı açıklamayı hatırlamak gerekiyor. O açıklamanın altı çizilmesi gereken bölümleri şöyleydi:
-“MHP tarih boyunca üç hilal kardeşliğin adı, kaynaşmanın adresi, kucaklaşmanın adaleti olmuştur.
Türkiye’den bu toplantıya Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç katıldı. İlki Kopenhag’da düzenlenen zirvede savaşın diğer tarafı yani Rusya yine eksikti... Gelelim toplantıda nelerin yaşandığına:
Ukrayna, Cidde’de Rus güçlerinin Ukrayna topraklarından tamamen çekilmesi çağrısında bulunan 10 maddelik bir barış formülüne odaklanılmasını istedi.
UKRAYNA’NIN 10 MADDESİ İÇİN ÇALIŞMA GRUPLARI OLUŞTURULDU
1- Nükleer güvenlik
2- Gıda güvenliği (Tahıl koridorunu kapsayan başlık)
3- Enerji güvenliği
4- Esirlerin ve sürgünlerin serbest bırakılması, takası
5-
Bu sözler uzun yıllar MİT Başkanı olarak görev yapan, sonra da Dışişleri Bakanlığı’na geçen Hakan Fidan’a ait. Fidan’ın ardından MİT Başkanı koltuğuna oturan İbrahim Kalın da teşkilatıyla birlikte terör örgütlerine karşı mücadeleyi aynı şekilde yürütüyor. Şimdi gelelim, PKK/YPG terör örgütü ve arkasındaki güçlere...
Bu harita Avrupa ve diğer ülkelerdeki PKK/KCK mensubu ve sempatizanlarının sayısını anlatan harita. Şimdi gelelim dört koldan yürütülen mücadelenin MİT bölümüne... Milli İstihbarat Teşkilatı, INTERPOL tarafından kırmızı bültenle aranan PKK/KCK’nın yürütme konseyi üyesini, terör örgütü PKK’nın Özel Güç Hücresi sözde Kandil sorumlusunu, orman yangınlarının talimatını veren teröristi operasyonlarla etkisiz hale getirdi. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.
ORTA VE ÜST DÜZEYDE 300 TERÖRİST MİT TARAFINDAN ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ
Son yıllarda, genellikle patlamış araç ve üniformalı PKK-YPG’li teröristlerin fotoğraflarıyla TV’lere düşen bu örnekler gibi son dakika açıklamalarını görüyoruz. PKK’ya yönelik sadece MİT’in 300 civarında orta ve üst seviyede teröristi imha ettiği söyleniyor.
Orta ve üst seviye demek, örgütün hafızası ve tecrübesi ile ilişki ağının yok edildiği anlamı taşıyor.
PEKİ, BU NASIL OLDU
- Kesinlikle rastlantı değil.
Ermeni lobisinin baskılarına boyun eğerek, ABD’deki Ermeni diyasporası Amerika Ulusal Ermeni Komitesi’nin (ANCA) destekçilerine Atatürk’ü ‘yücelten’ diziye karşı yürüttükleri kampanya için teşekkür ettirecek noktaya gelmiştir. Türkiye’deki tepkiler üzerine özrü kabahati kadar büyük bir başka skandal açıklamaya da imza atmıştır. Neymiş efendim, “Yapım FOX TV ekranlarında ve sinemalarda yayımlanacak, böylelikle Atatürk ‘çok daha geniş kitlelere ulaştırılacak’mış...” Türkiye’de ve tüm dünyada yaşayan Türklerin kalbinde Atatürk zaten onların aklının bile alamayacağı şekilde seviliyor, sayılıyor. Bu kitle zaten Atatürk’ün hayatıyla büyüyor. Kısacası kimi kime anlatıyorsun?
RTÜK BAŞKANI: RESMİ BİR YANIT GELMEDİ
Peki Ankara ne düşünüyor? RTÜK Başkan Ebubekir Şahin ile konuştum. RTÜK söz konusu platforma tepkisini hem sözlü hem yazılı olarak dile getirdi, üstelik bir de resmi yanıt beklediğini söyledi. Kamuoyuna meselenin özünden uzak bir açıklama yapan platform, bu satırların yazıldığı saatlerde henüz RTÜK’e resmi bir yanıt vermemişti. Gelelim Ebubekir Şahin’in mesajlarına:
- Tüm Türkiye’nin son derece hassas olduğu bir konuda resmi bir yanıt vermediler, nedenini söylemediler.
- Anlaşmalar çerçevesinde Türkiye’ye bir söz vermişlerdi. Yaptıkları son açıklama tatmin edici bir açıklama değil.
- Toplumda büyük bir hayal kırıklığı yarattılar. Atatürk’ü Türkiye’ye değil, dünyaya anlatmak için yapılan bir anlaşmaydı. Kamuoyuna yaptıkları açıklamanın da bu nedenle tatmin edici hiçbir yanı yoktur.
‘OLASI İSTANBUL DEPREMİ MİLLİ GÜVENLİK SORUNUDUR’
Kimileri diyecek ki ABD ve Avrupa’da silahlanma oranları daha yüksek. Beni ikisi de ilgilendirmiyor. Hırsızlık, taciz, magandalar, eğlence olsun diye hava sıkılan silahlar, saçma düğün kutlamaları, mafyacılık. Açıkçası ben Amerika ya da Afrika’ya değil kendi yaşadığım ülkeye bakarım. İzlediğim görüntüler beni dehşete sürüklerse de yanlış bulduklarımı yazarım. Bu yazının nedeni tahmin ettiğiniz gibi Esenyurt’ta yaşananlar:
* Silah ruhsatı ve taşıma ruhsatları almak için bir dizi düzenleme var.
* Bu ruhsatları almak için bazı düzenlemeler acaba daha da mı zorlaştırılmalı?
* Mesele sadece ruhsatlı silahlar değil, ruhsatsız ve kaçak silah sorunu da işin başka bir boyutu. Bunun bir şekilde engellenmesi gerekiyor.
Kadınların yürek sokakları geniştir. O sokakta binbir hallerimiz yaşar da yaşamasına, çoğu zaman hepsi güçlü görünmeye çalışır. Oysa güçlü görünen kadınlar kendi yüreklerinde o kadar da güçlü değillerdir. Bir gün bir kelebekle, bir gün onca ölümünün ardından gelen başka bir ölümle kadının kendi yüreğindeki halleri gözyaşlarını tutamaz. Hem bugünkü kaybına hem geçmişteki tüm kayıplarına ağlar, ağlar, ağlar... O güçlü görünen kimi kadının kalbinde kocaman bir kasa içinde kocaman bir çığ yaşar. Tüm eski acıları kaplayan ve yeni acılarla daha da büyüyen bir çığ... Ve o çığ işte o anda yürek sokağından yuvarlanmaya başlar.
GİDEN...
Onca kayıp yaşarsınız, en sevdikleriniz uçup gider bu dünyadan. Genç yaşta babasız kalırsınız, sonra aynı kaderi kızınız yaşar. Güçlü kalmaya çalışırsınız. Yanınızda sevdikleriniz vardır. Kimilerinin yanında da en sevdikleri arasında yer alan sessiz dostları vardır bir de... Her şeye şahit olurlar, her gözyaşınızı yalar, patilerini tam kalbinizin üstüne koyarlar. İşte ben bugün, dün kaybettiğimiz sessiz dostumu ve onun kaybıyla bir kere daha hatırladığım dersleri anlatacağım size. Belki gerçekten saçma sapan bir koşuşturmanın içinde yaşarken; insanlar başta tüm canlıları gerçekten sevmeyi öğrenebiliriz ve sevdiklerimize daha çok zaman ayırmayı unutmayız diye... Belki bir gün...
BİR GELİŞ...
Nehir küçücüktü... Büyük sorunlar vardı oysa hayatımızda, bir yemekte gelen bir telefonla kocaman bir sorun daha düştü masaya. Biliyor musunuz, bazen iş yemeğinde bile ağlarsanız. ATO Başkanlığı döneminden beri tanıdığım, benim için çok kıymetli Sinan Aygün; “Nehir’e hemen bir arkadaş alıyoruz” dedi. Hemen gittik, Badi evimize üç aylıkken geldi. Küçücüktü, hep küçük kaldı, küçük gitti zaten. Ama kocaman bir kalbi, üzüntüleri gelmeden anlayan inanılmaz bir yüreği vardı. Nehir’in tüm çocukluğu Badi ile geçti. Hep yanımızda uyudu.
15 YILLIK SESSİZ TANIK
15 yıllık tüm acıların, güzel günlerin, kutlamaların, isyanların sessiz şahidiydi