Veteriner hekim Şeniz Bayrak’tan geçtiğimiz günlerde bir mesaj aldım.
İstanbul Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu’nun önemli bir açıklamasını paylaşmıştı.
En sağlıklı ağızdan olması itibarıyla, sizinle de paylaşmak istedim. Böylece “kedi ve köpeklerden koronavirüs bulaşır mı, bulaşmaz mı?” endişesine bir nokta koymuş olalım.
Ayrıca sevgili Dr. Osman Müftüoğlu da bu konuda, kesin olarak evcil hayvanlardan insanlara bu virüsün bulaşmayacağını söyledi.
Umarım bu yazıdan sonra, insanlar yıllardır evlerinde besledikleri, dost edindikleri kedi ve köpekleri artık sokağa bırakmayı düşünmezler.
Koronavirüsün evcil hayvanlardan bulaşabileceğine dair yanlış bilgilendirmenin düzeltilmesi ve hasta yakınlarının kaygılarını gidermek üzere işte İstanbul Veteriner Hekimler Yönetim Kurulu’nun açıklaması:
“Sevgili hayvanseverler koronavirüs konusunda yapılan yanlış ve eksik bilgilendirmeleri düzeltmek üzere veteriner hekimler meslek odasının bilim kurulu önemli bir görüş bildiriyor.
Merhabalar Güzin Abla, 2 yıllık evli genç bir kadınım. Kocam şu an 32 yaşında ve benden önceki eski eşiyle 5 sene evli kalmış. Eşim onunla babası hasta ve gözü arkada kalmasın diye aslında sevmeyerek evlendiğini söylüyor. Benim asıl aklımın almadığı eşiyle hiçbir şekilde cinsel ilişkiye girmediğini, onun elini bile tutmadığını söylüyor.
Küçük kızımızın üstüne, peygamberimizin üstüne sürekli yeminler ediyor. Eski eşi kocama çok iftira attı, onun çocuğu olamaz, kısırdır şeklinde. Sonra da “Ben 2 defa düşük yaptım” dedi. Yalana bakın, “hem kısır hem de düşük yaptım” diyor. Ayrıca o kadın boşandıktan sonra hemen evlendi ve hamile kaldı.
Aynı şekilde biz de evlenince hemen hamile kaldım, inan bana. Eşim kısır olsaydı, ben kızıma hamile kalabilir miydim? Ama o zaman da eşim, eski eşiyle cinsel yaşamı olmadığı konusunda doğru söylemiyor olabilir. Lütfen bana yardım et, psikolojim çok bozuldu.
Sürekli kuruntu yapıyorum ve aynı şeyi düşünüp duruyorum. Bir erkeğin 5 sene evli kalıp da karısına dokunmaması mümkün mü?
◊ Rumuz: Kuşku
YANIT
Sevgili kızım, eminim eşinle evlenmeden önce, bunun onun ikinci evliliği olacağını biliyordun. O halde bu takıntı niye? Eşin eski karısıyla birlikte olmuş ya da olmamış, bunun neden senin için bu kadar önemli olduğunu anlamakta zorlanıyorum.
Merhaba Güzin Abla, ben 23 yaşımdayım. Uzunca bir süredir erkek arkadaşımla birlikte yaşıyorum. 4 aydır doğum kontrol ilaçlarını kullanmıyorum.
Hamile kalmak istiyorum. Fakat bir türlü olmuyor.
Biliyorum Türkiye’de bu normal karşılanan bir durum değil. Ama 21’inci yüzyıldayız. Çocuk değiliz. Herkes biraz daha geniş düşünmeli.
Ben Avrupa’da doğup büyüdüğüm için bu tarz şeyler ben ve ailem için normal sayılabilir.
Tabii aynısını erkek arkadaşımın ailesi için söyleyemeyeceğim.
Annesiyle ne yaparsak yapalım asla aramız ısınmıyor. O hep “Benim kanımdan değilse bu kız umurumda değil” diyor. Onlar akrabalarından bir gelin istiyor...
Erkek arkadaşım da bir çocuğumuzun olmasını gerçekten istiyor.
Sevgili Güzin Abla, yaklaşık 3 aydır beraber olduğum bir erkek arkadaşım var. Tanışmamız fazlasıyla tesadüfen oldu ve biz tanıştıktan çok kısa bir süre sonra, askere gitti.
Onun askere gitmesi aslında problem değildi çünkü ilk tanıştığımız an bana; “Bak ben birkaç gün sonra askere gideceğim ama asla kopmayacağız. Benim niyetim ciddi. Askerden gelince iş konusunu halledip hayatımı düzene koyup seninle bir yıl içinde nişan yapacağım. Sonra da evleneceğiz” demişti. Ben de bu kadar açık sözlü olan bir adama güvenmem gerektiğini düşündüm. Ve onu askere gönderdim.
Gerçekten de her gün en az 2 kere arar, mesaj atar. Benden bu kadar uzakta olmasına rağmen bana ilgisini eksik etmemek için elinden geleni yapıyor. Yakın çevrem onu biliyor ve kendisi de sık sık annemin halini hatırını sorar.
Ama galiba ben hep daha fazlasını istiyorum. Bu yüzden uzaktan da olsa sürekli kavga çıkarıyorum. Hem de benim saçma sapan triplerim yüzünden. Konular o kadar saçma ki yani kavga etmeye bile değmeyecek cinsten.
En son dayanamayıp “Bak bu saçma sebepler yüzünden kavga etmeye devam edersek ayrılırız, bu böyle gitmez” dedi.
Abla anlayışlı olmaya çalışıyorum, onunla tanıştığımdan beri olumlu yönde değiştiğimi de görüyorum ama bir yanım kavga çıkarmaya her daim hazır.
Bunu nasıl yenebilirim? Bana bu konuda yardımcı olursan çok sevinirim.
2 yıla yakındır süren bir ilişkim var. İlk yılında beraberdik, aynı okuldaydık. Bu yıl ise farklı şehirlerdeyiz. Ailesinin işi sebebiyle taşındılar. Şu 2 yıldır çok mutlu, çok huzurluydum. Erkek arkadaşımla ilgili en ufak bir kaygım, sorunum yok. Ama uzak mesafe ilişkisi nedeniyle aylarca görüşemeyip sonrasında 2-3 saat görüşebiliyoruz. Bu da beni kaygılandırıyor.
Ailesi ilişkimizi biliyor ama buraya göndermek, benimle görüştürmek için pek destek vermiyor. Çok az görüşüyoruz, görüştüğümüzde o sürede her şey mükemmel geçiyor.
Ama şu özlem çok yoruyor beni.
Artık hep yanımda olsun istiyorum, ben onun en zor zamanında yanında olabileyim istiyorum.
Sevgimiz aşkımız gerçekten çok kuvvetli bundan eminim. İkimizden de...
Önümüzdeki sene sınava gireceğiz ve üniversiteyi aynı şehirde okumak istiyoruz.
Tercihlerimizi nasıl yapacağız, puanlarımızı nasıl tutturacağız bilmiyoruz.
Bir mesaj grubundan e-postama çok güzel bir yazı geldi. Son günlerde yaşadığımız bu zor ve endişeli süreç içinde biz 65 yaş üstü insanları kıracak boyutta hareket edenler oldu. Yazıda da bundan bahsediliyor.
Dışarıda dolaşanların sadece bilinçsiz ve sorumsuz yaşlılar olduğuna dair algı yaratanlara karşı sitem yazısı. Nitekim gençler tarafından yüzüne zorla maske takmak istenen, evine gönderilen, otobüsten indirilen yaşlıların görüntüleri içimizi sızlattı.
Sadece 65 yaş üstünü eve kapatmak bizlere çok acı geldi. Boğaz’da bisikletle gezenler, balık tutanlar, sabah koşularından vazgeçmeyenler genç diye mi bizden daha az tehlikeli?
Bizler aslında evde oturmaktan şikâyetçi değiliz. Çünkü bu seviyeye gelinceye kadar pek çok sınavdan geçtik.
Bizim kuşağımızın aklı, dirayeti ve eğitimiyle bu dünya hâlâ ayakta kalıyor, unutulmamalı. Hem yıllar çok çabuk geçiyor, bir gün siz de kendinizi bizim yaşımızda buluvereceksiniz.
İŞTE O YAZI
Güzin Abla, uzun süredir evlenip boşanmış ve 2 kız çocuğu olan bir adamla birlikteyim. Abla, sevgilim beni sevdiğini söyleyip “Sadece seninim” diyor. Onu gece gündüz arıyorum, telefonu hemen açıyor.
Fakat beni rahatsız eden şöyle bir durum var...
Bu kişi eski eşini annesinin yanından köyden getirmiş. Galiba bunu benden gizliyor. Kızlarıyla birlikte kadın onun evinde kalıyor.
Ben bu durumu öğrendim ama o bildiğimi bilmiyor...
Epeyce zamandır susuyorum ama sevdiğim adam kıyafetlerini değiştirmeye o eve gidiyor.
Maddi sorunları yüzünden mi acaba o kadına başka bir ev tutmuyor? Kendisi dükkanında kalıyor ama duş almaya veya kıyafetini değiştirmeye o kadının yaşadığı eve gidiyor.
Ne kadar doğru acaba, emin değilim. Bir yandan da “Yoksa hiç boşanmadı mı?” diye düşünüyorum. Eski eşi evinde kaldığı için konu komşu ayıplamaz mı?
Sevgili Güzin Abla, ben evli ve bir çocuk sahibi bir kadınım. Üstelik iyi bir mesleğim var. Beni sevmeyenler bile mesleğime dürüstlüğüme ve başarıma saygı duyarlar. Ancak ben ortalama mutlulukla süren bu evliliğime rağmen hiç beklenmedik bir şekilde komşuma âşık oldum.
Onun yüzünü gördüğümden beri bir anda dünyam değişti. Bir yıla yakın bir süredir o hep aklımda. Sanki ben gittim yerime bir başkası geldi.
Kendisini tesadüfen gördüğüm anlarda yüreğim ağzıma geliyor. Sanki kalbim sıkışıyor ve çok daha hızlı atmaya başlıyor. Kaç kere beynimden de yüreğimden de atmaya çalıştım. Ama başaramadım. Güzel bir çiçeğe, bir kelebeğe, bir manzaraya baktığımda, hemen aklıma o geliyor.
O da evli ve çocukları var. En azından görünüşte mutlular, ben bu yoğun duygularıma, tertemiz aşkıma rağmen hiçbir zaman kendisine açılmayı düşünmedim. Bizim aramızda var olan tek şey kaçamak bakışlar. Hiç oturup karşılıklı konuşamadık. Birbirimize hiç dokunmadık.
Evli bir kadın olarak ona nasıl gidip söyleyebilirim ki “Ben sana aşığım” diye. Evlerimiz yan yana...
Hiç olmayacak şeylerden mesajlar, işaretler çıkarıyordum. Bazen umutlanıyor, bazen üzülüyordum.
Ben bu platonik aşka mağlup olan tarafım. Ona hiçbir zaman açılamayacağım, onun için hep bir bilinmez olarak kalacağım. Bunun nedeni ise, şerefim, evladım, eşim, toplumun değerleri ve inançlarım.