Sanırım benim eşim cinsel açıdan soğuk bir kadın. Bana hiçbir zaman normal bir eş gibi karşılık veremedi. Benimle beraberlik sırasında bir ölüden farksız. Sanki ona zorla bir görev yaptırılıyormuş da bu görevin bir an önce sona ermesini bekler gibi bir tavır sergiliyor. Hiçbir zaman tam anlamıyla mutlu olamıyorum. Onu da mutlu edemiyorum. Sanırım o hiç orgazm olmadı.
Zaman zaman karşıma alıp konuşmak istiyorum. Bana sert bir şekilde karşılık veriyor ve kendini korumaya çalışıyor. Ayrıca cinsel konularda çok zayıf, hem hormonal hem de fiziki açıdan.
Sanırım bu konularda çok da bilgisiz. Ne yapacağımı bilmiyorum.
Rumuz: Cinsel uyumsuzluk
YANIT
Sevgili Güzin ablacığım, ben 21 yaşında lise mezunu bir genç kızım.
Ankara’da özel bir şirkette 3 yıldır çalışıyorum.
Benim sorunum bu şirkette personel müdürü ile ilişki kurmuş olmam.
Bir yıl önce bu kişi şirkette personel müdürü olarak atandı.
Ve bu süre zarfında önce onunla aramızda olağanüstü bir çekim oluştu. 5 aydır birlikte olmaya başladık.
Şu anda ikimiz de birbirimizi seviyoruz.
Ama aramızdaki sorun onun evli ve iki çocuk babası oluşu. Tabii aynı zamanda da benden 20 yaş büyük oluşu... Birbirimizi gerçek anlamda sevdiğimize inanıyorum.
Sevgili Güzin Ablacığım, 31 yaşında biri kız, biri erkek iki çocuk annesi bir kadınım. 6 yıl kadar önce bir akrabamızın aracılığıyla tanıdığım kocamla evlendim. Doğduğum kasabadan ayrılıp büyükşehirlerden birine geldim. Keşke gelmez olaydım...
Son birkaç yıldır çok kötü durumdayız. Kocam zaten çok kıskanç bir insandı. Ama artık kıskançlığı akıl hastalığı düzeyine ulaştı.
Çünkü beni hiç durmadan kendisini aldattığım konusunda suçluyor.
Ona bakarsanız her önüme gelenle beraber oluyormuşum.
Nereye gitsem, kiminle görüşsem arkasında bir kötülük arıyor. Kız arkadaşım bile olmasına izin vermiyor.
Bence bu bir hastalık. Neredeyse beni bir hayat kadını olarak görüyor.
Ve hiç durmadan beni boşanmakla tehdit ediyor.
Merhaba Güzin Abla, 27 yaşındayım ve bundan yaklaşık 6 yıl önce bekâretimi kaybettim. Erkek arkadaşımla aramızda yakınlaşma oldu ve ileri gitmeyeceğini vaat ederek güvenmemi sağladı. Ama işler öyle olmadı.
Kendimi toparlamam zaman aldı. Ameliyat gibi çözümleri hiç düşünmedim. Çünkü beni sevecek insanın, beni bu şekilde kabul etmesini istedim. Ama hayatıma giren herkes beni bu sebepten terk etti.
Şimdi yine birini canımdan çok seviyorum. Kaybetmemek için yalan söylemek istedim, yine yapamadım. Hiçbir zaman dürüstlüğümü kaybetmedim ama dürüstlükten çok kaybettim.
Onu da kaybettim. Birbirimizi çok seviyorduk. Bana verdiği değeri hissedebiliyordum. 2 hafta ayrı kaldıktan sonra yeniden barıştık.
Ancak şimdi de “Denedim, yapamayacağım. İleride daha çok üzebilirim seni” diyor. Bense yaşamadan hüküm verenlerden olmadım pek. Üzüleceksem de deneyip görmek isterim. Bu şekilde “ya dediğin gibi olmazsa, ya her şey çok güzel olursa” düşüncesi oluyor. Ama o emin.
Hâlâ çok seviyor ama atlatamıyorum.
Bana bir yol gösterin ne olur.
Merhaba Güzin abla hem üniversiteye devam eden hem de 1 yıl önce sevdiği gençle evlenmiş bir genç kadınım. Ancak hem eğitimimi tamamlayabilmek hem de bebeğimi istediğim zaman dünyaya getirmek amacındayım. Bu yüzden hemen hamile kalmak istemiyorum.
Bu yüzden evlendiğim günden beri doğum kontrol hapı kullanıyorum. Hapları 365 gün boyunca hiç bırakmadan alıyorum, çünkü adet dönemim dayanılmayacak kadar ağrılı ve zor geçtiği için bunu doktor tavsiye etmişti.
Size sormak istediğim, 4 ya da 5 yıl sonra bir bebeğimiz olsun istiyorum. Sizce bu kadar çok ve sürekli doğum kontrol hapı aldığım için ileride bir problem yaşar mıyım?
Hamile kalmak istediğim zaman da bir sorun olur mu? Bebeğimde bir sorun ortaya çıkar mı? Sizce hamile kalmamak için başka bir yöntem mi kullanmalıyım? Şimdiden cevabınız için teşekkür ediyorum.
Rumuz: Yeni evli
YANIT
Sevgili kızım ben bu konuyu yüzlerce kez yazdım... Özellikle artık bu devirde doğum kontrol haplarının yan etkilerinin bile çok azaldığını, hele ilerde planlanan bir hamilelik için hiçbir sorun yaratmayacağını hep söyledim.
Sevgili Güzin Ablacığım, 20 yaşındayım. Büyük şehirlerden birinde özel bir üniversitede okuyorum. Oldukça yakışıklıyım ve peşimde pek çok genç kız var. Hepsinin de bana aşırı ilgi duyduğunun farkındayım.
Size rahatlıkla söyleyebilirim ki bu genç kızlardan istediğim biriyle, istediğim anda beraber olabilirim. Ama ben hiçbir şey yapamıyorum.
Kadınlarla ilgili cinsel hayaller ve fanteziler kurabiliyorum ama iş gerçek bir beraberlik yaşamaya gelince bundan bucak bucak kaçıyorum. Çünkü aradığım hazzı yaşayamıyorum.
Kısacası, cinsel fanteziler kurarak kendi kendime yaşadığım hazza gerçek hayatta şimdiye kadar ulaşamadım. Aslında birkaç kez biriyle beraber olmayı denedim. Ama ne yazık ki aynı zevki tadamadım.
Zaman zaman da kızların yanında bu yüzden zor durumda kalabiliyorum. Aynı nedenden beraberlik istesem de ileri bir yakınlaşmaya kadar götüremiyorum.
Şimdi size soruyorum, acaba bende bir anormallik mi var? Ben olduğunu düşünüyorum... Bunu bir de size danışmaya karar verdim. Bu konuda bilgi verebilir misiniz?
◊ Rumuz:
Sevgili ablacığım, 27 yaşında bir genç kızım. Bu zamana kadar saf, temiz duygularımla birilerini sevdim; ama hiçbiri evlenmek için kısmetim olmadı. Tanıdığım, yani aslında sevdiğim biri vardı. Onunla bir süre arkadaşlık ettik. Bana karşı çok iyiydi, beni sevdiğini düşünüyordum.
Beni her şekilde etkiledi. Hemen hemen bir yıla yakın bir süre arkadaşlık ettik.
Neredeyse evliliğe gittiğimizi düşünürken, aniden benden ayrılıp bir başkasıyla evlendi...
Bir süre sonra da bir çocuğu oldu. Ama işin garibi hâlâ beni arıyor. Utanmadan da “Seni unutamadım”, diye benimle görüşmek istiyor.
Bense, “Artık her şey değişti, başka bir sevdiğim var” diyorum. Bana karşı bu tutkusunu anlamıyorum. Bundan çok rahatsız oluyorum.
Şu anda gerçekten hayatımda biri var. Onu 6-7 aydır tanıyorum ve çok seviyorum. Ama hâlâ bana evlilik teklifi etmedi. Başımdan geçen bu tatsız tecrübe nedeniyle “Ya onu da kaybedersem” diye korkuyorum. “Ya o da beni terk ederse” lütfen cevap yazın; sizin fikrinize çok ihtiyacım var.
◊ Rumuz: Terk edilme korkusu
Merhaba Güzin abla, 33 yaşında eşinden 3 yıl önce boşanmış bir erkeğim. Genç yaşta boşanmış olmam aslında benim suçum değil. Hatta eşimin de suçu değil. Çünkü aileler karar verip bizi zorla evlendirdiler.
4 yılın sonunda birlikte karar verip boşandık. Bu arada doğru düzgün bir beraberlik de yaşamadık. Çünkü o da beni sevmiyordu. Benimle beraber olmaktan hep kaçınıyordu. Bu yüzden de çocuğumuz olmadı. Tabii sonuçta ayrılık gerçekleşti.
Buna rağmen bu boşanma olayı ne yazık ki benim geleceğimi etkiliyor. Şu anda evlenmek istediğim bir kız arkadaşım var. Ancak onun ailesi beni bu yüzden istemediklerini söylüyorlar.
Düşünün ki yapmış olduğum bu zoraki evlilik hayatıma nasıl da engel oluyor. Genellikle yıllardır tanıştığım yeni kızlar, daha arkadaşlık bile kurmama fırsat vermeden, boşanmış olduğumu öğrenince hemen bir adım geri çekiliyor.
Sizce toplum olarak, boşanmanın da evlenmek kadar doğal bir şey olduğunu öğrenmenin zamanı gelmedi mi?
Rumuz: Aile kurbanı