Güzin Abla, ben 22 yaşında, bekar bir genç kızım. Uzun süredir iyi bir firmada çalışıyorum.
8 ay kadar önce işyerimde bir gençle tanıştım. Çok iyi anlaştığımızı görünce onunla ilişki yaşamaya başladım.
Biraz fazla baskıcı davrandığını ve cinsel birliktelik konusunda üzerime fazla düştüğünü görünce ona bakire olduğumu ve asla onunla cinsel ilişki yaşayamayacağımı söylemiştim.
O da kabul etmişti.
Ama beni razı edip evine gittiğimizde, önceleri sadece öpüşürken birden kıyafetlerimi çıkarmaya başladı.
Karşı koymama rağmen benimle zorla birlikte oldu.
Şimdi çok perişanım.
Çünkü bu olaydan bir süre sonra bir başkasıyla evli ve iki çocuk babası bir adam olduğunu öğrendim. Zaten bunu ona sorunca inkâr etmedi, hemen kabul etti. Şimdi sana soruyorum abla, bu adam evliyse neden başkalarıyla çıkıyor?
Merhaba, size yazmamın nedeni çaresizlik...
Annem ve babam bundan yaklaşık 24 yıl önce evlenmiş. Daha doğrusu annemi babamla zorla evlendirmişler. Annem sürekli şiddet, baskı görmüş, hakaret, küfür duymuş babamdan.
Babam bu yaptıklarına yıllar boyu sorumsuzca devam etmiş.
Sonra biz üç kardeş dünyaya gelmişiz; iki erkek, bir kız.
Babam bize karşı babalık görevlerini yerine getiremediği gibi bizi okutmadı.
Ben 21 yaşındayım ve daha 16 yaşındayken babam tarafından evlendirildim. Çok kötü bir hayattan başka kötü bir hayata atıldım.
Evliliğimde annemin yaşadıklarını yaşadım 5 yıl boyunca.
Yarın Anneler Günü... Annesi yanında olsun olmasın, herkesi duygulandıran, annelerini düşündüren bir gün. Her zaman söylediğim gibi, anneleri tek bir gün düşünmek, tek bir gün kutlamak, tek bir gün anımsamak değil elbette amaç.
Ama hiç değilse bir gün anneliğin kutsallığını hafızalarımıza kazıyan bir gün... Annelerini kaybetmiş olanlar içinse buruk bir gün.
Bu yüzden bu sevgili ve eşsiz varlık henüz yanınızdaysa, lütfen onu kırmadan, üzmeden önce bir kez daha düşünün. Onun değerini bilin ki yarın öbür gün pişmanlıklar duymayın.
Esasen tüm anneleri senenin her günü anıyoruz da bu Batı’nın bayramlaştırdığı mayıs ayının ikinci pazar gününde çok daha duygulu ve heyecanlı olarak onları yad ediyoruz.
Her yıl Anneler Günü yaklaştıkça, hep aynı düşünce beliriyor kafamda... Özellikle de annemi kaybettiğimden beri... Diyorum ki, anneleri yanında olanlar için çok keyifli bir gün bu... Annelerine sevgilerini bir kez daha gösterebilmek, onun sıcacık yanaklarından öpebilmek, onun gülümseyen mutlu yüzünü görebilmek için ne güzel bir gün...
***
Anneler Günü için yazmak istediğim yazı bu muydu? Bilemiyorum... Annesiz geçirdiğim kaçıncı Anneler Günü bu? Ve bu yaşımda bile annesizliğin tüm yoksunluğunu hissediyorum ben de.
Yaşım 13... Annem beni sabah çatık kaşlarla, asık suratla ve bağırarak uyandırır. Gece 1-2 gibi uyuduğum için sabah 11 gibi kalkabiliyorum. Geç uyandığım için de sabahları bana çok sinirli davranıyor.
Sorunu çözmeye çalışmak için iletişim kurduğumda yine sadece kendi konuşarak, benim geçmişten bu yana tüm hatalarımı sayarak bağırmaya devam ediyor. Sorun sadece bu da değil. Benim bir buçuk yaşında küçük erkek kardeşim var. Annem ev temizliği ve yemeğiyle ilgilendiği için kardeşime zaman ayıramıyor.
Dolayısıyla sabahtan akşama kadar onunla ben ilgileniyorum. Bu aşırı yorucu bir durum. Anneme benim de ara ara dinlenmeye ihtiyacım olduğunu dile getirdiğimde bana şu tepkiyi veriyor: “Yaptığın işi de başa kakmasan olmaz. Kolaysa sen gel yemek, temizlik yap.”
Bugün mesela 4. defa beni sarsacak, kıracak cümleler kullandı. Örneğin, “Keşke seni doğurmasaydım, iğrenç, pislik...”
Hatta küfür bile ediyor bana. Bu sözcükler kalbimi parçalıyor. Bazen diyorum ki, “Aramızdaki sorunların kaynağı ergenlik döneminde olmam mı?” Annem geçmişte kendi ailesi ile bazı sorunlar da yaşamış. Mesela öz anne ve babası onu dışlamış, diğer kardeşlerine bakmış. Onu bir aileye vermişler. Annemi de şu an ki üvey (ama aslında öz gibi) olan anne ve babası büyütmüş, sahiplenmiş. Bana karşı bu öfkesinin ya da çıkışlarının bu durumdan da kaynaklanabileceğini düşünüyorum. Güzin Abla, ne yapmalıyım? Rumuz: Annemle aramızdaki sorunlar
YANIT
Sevgili küçüğüm, bu yaşta böyle üzüntüler, acılar içinde olman beni gerçekten çok üzdü.
Sevgili ablacım bütün okurlarına yardımcı oluyorsunuz, umarım benim mektubumu da dikkate alırsınız...
24 yaşında bir gencim. Bundan üç sene önce bir kafede onunla tanıştım. Bu hanım benden biraz büyük, evlenip boşanmış...
Hâlâ da birlikteyiz ama kavga edip duruyoruz...
Hep suçlu olan biri var; o da benim... Ona kızmıyorum, kızamam da ama onu kaybetmekten çok korkuyorum. Bu yüzden size başvurmak istedim.
Bu hanım oldukça kıskanç, benim daha genç olmam onu kıskançlığa sürüklüyor.
Bazen telefonumu karıştırıyor, bilinmeyen bir numaradan gelen bir telefon ya da mesaj onu öfkelendiriyor.
Bazen bu yüzden, bazen de benden bir şey istediği zaman yerine getiremeyince yalan söylemek zorunda kalıyorum.
22 yaşında, üniversite mezunu genç bir kızım. 1 yıllık ilişkim var. Sevgilim de okulunu bitirmiş, mesleği elinde, doğaya, insana, hayvanlara karşı duyarlı ve hep yanımda olan bir insan.
Sevgilimle çok mutluyuz, birbirimizi çok seviyoruz.
Ama başından daha önce bir evlilik geçmiş. Bunu bana 2-3 ay önce söyledi. Toplumda yerleşmiş bir kanı var, biliyorsunuz bunu yıkmak çok zor. Sevgilim de bu yüzden onu yanlış anlarım ve bu güzel giden ilişki biter diye korkmuş, söyleyememiş.
Başta tabii ki şaşırdım, kaç ay sonra bunu öğrenmem beni büyük hayal kırıklığına uğrattı.
Olayı daha tam ben üzerimden atamamışken ablam da moralimin bozuk olduğunu anlayıp bana ne olduğunu sordu. Ben de anlattım.
Daha sonra anneme ve abime de... Annem “Onu seviyordum ama soğudum” dedi. Abim ise “Sen inanıp seviyorsan bizim için bir sıkıntı yok” dedi.
Ama ablam biraz kuşkucu ve araştırmacı bir insan olduğu için hem ona karşı tavır aldı hem de eski eşiyle birlikte olan sosyal medya hesaplarını bulup bana gösterdi. Ben görünce daha da yıkıldım tabii.
Eşim, nişanlılığımızın ilk 6 ayında beni 20 bin TL borca soktu. “Beraber çalışıp öderiz” diye beni rahatlattı.
Bir yandan “Hiçbir istediğim olmuyor ve nişanı atasım var” diye sızlanıyordu. Bu süreçte her istediğini yaptırdı.
Ben her ay onlara elim boş gitmezdim. Birlikteyken de kendisine bir şeyler almak için alışveriş yapardı.
Her istediğini alırdım.
Evlendikten sonrada devam etti istekleri. Ya ağlayarak ya tavır yapıp küserek her istediğini aldırdı bana.
Hepsi de borçla...
Ailesinin bulunduğu şehre yerleştik.
1 yaşında çocuğu olan 30 yaşında bir kadınım. Eşimle severek evlendim ve yaşadığım yerden kalkıp hiç bilmediğim bir başka şehre yerleştim. Daha biz yoldayken eşimin telefonuna ”arkadaş” diye kayıtlı olan bir arama geldi.
Eşime “Bu kim?” diye sorduğumda “Üniversiteden arkadaşım, şimdi çok konuşur açmayayım” diye cevapladı. Evlendikten sonra da ara ara bu arkadaşla mesajlaşmasına şahit oldum. Sonuçta onun bir kadın olduğunu anladım. Bir gece üçte eşimi aradı. Eşim, gerekçe olarak bir akrabasının öldüğünü, çok üzgün olduğu için aradığını söyledi.
O zaman hamileydim ve o kadınla telefonla da olsa konuşmasını istemediğimi belirttim.
Buna rağmen görüşmeler devam etmiş ki birkaç ay önce kadın, aynı gün içinde tam 4 kere aramış. Eşim o sırada başka bir görüşmede olduğu için arama kaydı ekranda kalmış.
Eşim, telefonunun şifresini benden gizlerdi fakat bir gün telefonu açık şekilde uyuyakalmıştı.
Kadının attığı öpücüklü mesajı gördüm: “Günaydın bir tanem, dün gece ilk defa rahat uyudum.”
Eşimin telefonu 10 gün servisteydi ve bir önceki gün gelmişti. Rahat uyudum deme sebebi akşam onunla yazışmasıydı. Eşime, bu mesajın hesabını sordum. Bana şaka yapmış aklınca dedi. Ben görüşmemesi için ısrar ettim. O da kadını engellediğini söyledi. Yine inandım...