En’am suresinin 38. Ayeti’nde, “Yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve gökyüzünde iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa, hepsi ancak sizin gibi topluluklardır. Nihayet (hepsi) toplanıp Rab’lerinin huzuruna getirilecekler” diye buyrulmaktadır.
Bu Ayet-i Kerime’de, yeryüzündeki bütün canlıların insanlar gibi birer tür oldukları, bildirilmektedir.
Allah’ın yarattığı her şey güzeldir ve onun engin sevgisiyle yaratılmıştır:
“O ki yarattığı her şeyi güzel yaratmıştır.”
“Hayvanları da o yaratmıştır.”
Canlı cansız yaratılmışların tamamı, kendi lisanı halleriyle Allah’ındır.
Cuma Suresi’nin birinci ayetinde şöyle denilmektedir:
Merhaba Güzin Abla, çok acayip bir durumun içindeyim. Hasret, sevgi, entrika, masumiyet gibi şeylerin hepsini aynı anda yaşıyorum. İlişkimde hem sevgi hem öfke hem aşk hem de nefret var. Aynı anda nasıl olabilir sence?
Aynı işyerinde olduğum çocukla çok yoğun ama saf bir flört yaşadık üç ay önce. Farklı ailelere sahip olmamız ve aynı işyerinde çalışmamızın getirdiği sorunlardan ötürü kavuşamadık ya da bu onun bahanesiydi.
Gözü hâlâ bende biliyorum, fark ediyorum. Ama öğrendim ki aynı işyerinde benim evli bir arkadaşıma da yazıyor değişik bir amaçla.
Üstelik ondan başka genç bir kıza da mesajlar attığını gördüm.
Belki de beni kıskandırmak amacıyla mı bilemiyorum ama bunu fark ettiğimde midem bulandı. Tesadüfen mesajları gördüm ve dayanamayıp okudum. Sanki ilahi olarak korunuyorum.
Arkadaşıma tabii ki tavır aldım ama onun hiç haberi yok neden böyle davrandığımdan. Ona aramızdakileri anlatmadım.
Nasıl olsa bir şekilde öğrenecek. Benden öğrensin istemedim.
Bu genç bana bir şekilde mesaj verebilmek için mi bu tarz şeyler yapıyor yoksa gerçekten derdi çapkınlık yapıp bir şekilde kadınlarla birliktelik yaşamak mı?
Merhaba Güzin Abla ben 17 yaşında, üniversiteye giriş sınavına hazırlanan bir öğrenciyim.
Benden küçük üç kardeşim var.
Kısacası ben bir ablayım.
Annem 7 aydır babamı başka bir adamla aldatıyor.
Bunu benim dışımda ailede kimse bilmiyor. Annem de bunu bildiğimden bihaber.
Annemi suçlamak istemiyorum, çünkü babamın tutulacak bir yanı yok. En azından anneme karşı davranışları yüzünden...
Ama yine de bunu hak etmedi.
Merhaba Güzin Abla, annem ve eşim birbirinden nefret ediyor. 5 yıldır evliyiz ve bir bebeğimiz oldu, annem eşimin her hareketini ve lafını çok yanlış algılıyor ve saygısızlık sayıyor.
Eşimin yanında da defalarca “Benim istediğimi almadın işte, şimdi bu adamı çekiyorsun” gibi laflar söyledi, çekmekten kastı maddi ama eşim bu konuda çok emek sarf ediyor. Ancak bir türlü hayırlı bir kapı açılmadı, iş bulamadı.
O da çok sıkıntılı bu konuda. Annem her yaptığını dile getirip eşimin ailesine laf ediyor ve eşimi çocuk gibi görüyor ve yanımda adam gibi durmadığını söylüyor. Son olarak da eşimin bana hükmetmesini istemiyor, neden ona sözümü geçiremiyorum diye bana yükleniyor.
Eşim bana ve bebeğimize çok düşkün, tek sorun, maddi olarak sıkıntıdayız. Onun için de çabalıyoruz.
Şimdi annem eşimden nefret ettiğini, yüzünü bile görmek istemediğini, bebeğimi sevmeyeceğini artık evime giremeyeceğini söylüyor.
Bu durumlar yüzünden eşimle sürekli huzursuzluk yaşıyoruz.
Ne önerirsiniz?
Ben ol da bil!
Sen oldum annem bak, sen oldum ve bildim neymiş bu işin yürekçesi...
Anlamazdık o zaman biz...
“Zor kızım, çok zor analık” derdin ardından derin bir iç çekişle...
Zormuş anam...
Ana olmak ‘hiç’ken ‘hep’ olmakmış meğer...
Çoğalmakmış durmadan...
Dünyaya meydan okumak, mazi ve istikbâli sırtlamak, pervasız bir gözü karalıkmış.
Merhaba Güzin Abla, ben de aldatıldım bir aile dostumun boşanmış kızıyla… Daha açıkçası eşim beni kaç yıllık komşumuzun kızıyla aldattı…
Eşimle birbirimizi çok seviyorduk ve bunu herkes biliyor bizi örnek gösteriyorlardı.
Ama son zamanlarda eşim iş için sürekli şehir dışına çıkıyordu.
Hareketlerinde bir değişiklik hissedince de şüphem yoğunlaştı. Eve erken geldiği bir gün mesaj sesi duyunca telefonuna aldım baktım. Komşumuzun, eşinden boşanıp baba evine dönen kızı “Canım” diye mesaj atmıştı, ekran resmini alıp mesajı onun telefonunu sildim.
Sonra kadına yazıp “bunun açıklamasını yapar mısın” dediğimde, aldığım cevap beni yıktı. “Beni her şeye eşin zorladı” diye cevap verdi. Birlikte olduklarını inkâr etmedi.
Sabah bunları eşime söylediğimde inkâr etmek istedi ama ben inanmadım tabii. Eşimin telefon hattı benim adıma olduğu için konuşma dokümanı çıkardım. Orada da her şey netleşince gidip eşimin ailesinin yanında her şeyi anlattım.
O zaman inkâr etmedi, bir daha böyle bir şey yapmayacağına dair yemin etti. Ancak aylar sonra yine doküman çıkardım. Mesaj bölümünde yine o kızın numarası çıkınca bir kez daha yıkıldım.
Merhaba Güzin Abla yıllardır yazılarınızı takip ediyor ve kendime ders çıkararak okuyorum.
Ben 24 yaşında özel bir şirkette çalışan, iyi bir kariyer sahibi bir genç kızım. Ailem ben çok küçükken parçalanmış, annem ve babam ayrı hayatlar seçmiş, bense babaannem sayesinde bugünlere gelmiş, kendi ayakları üzerinde durabilen biriyim.
Bunları size anlatmamın nedeni hayatımı bilmeniz ve problemime o şekilde yaklaşmanızdır.
Ablacığım hayatıma giren özel anlamdaki insanlarla uzun süreli bir beraberlik yaşayamıyorum. Bunun nedeni ise onlara fazla yaklaşamamam, yani onlarla öpüşmek, sevişmek istemiyorum, bu içimden gelmiyor.
Kendimi kötü hissediyorum, çünkü ben her şeyi evleneceğim insanla yaşamak istiyorum. Gelinliğim gibi bedenimin de tertemiz olmasını istiyorum.
Ben bunu söylediğim zaman çevremdekiler bana gülüyor. “Sen geçmişte kalmışsın. Görünüşüne bakınca seni modern bir insan zannederler” diyorlar.
Bu durum sinirlerimi bozuyor. Ben böyle düşünmüyorum, sevgi sadece öpüşmek, sevişmek değildir.
24 yaşında, tıp fakültesi son sınıf öğrencisiyim. Bu zamana kadar 3 ayrı kişiyle ilişkim oldu. İlki en başında çok güzeldi, 3 yıl sürdü. O da tıp fakültesi öğrencisiydi. Başta iyi anlaşıyorduk ama sonra bana çok fazla karışmaya başlamıştı. Ben de dayanamayıp ayrıldım ama pişman olup döndüm. Bu sefer de o benimle tekrar olmak istemedi. Uzun süre onu unutamadım.
1 yıl sonra ikinci ilişkimi yaşadığım kişiyle tanıştım. O da mimardı. Beni de çok seviyordu aslında ama kriterlerime sahip olan biri değildi.
Onun annesi gibi hissediyordum kendimi. Bu da beni çok yoruyordu. Karşımdaki insan biraz daha baskın olsun, beni sahiplensin isterken o öyle değildi. Onu sevmeye çok çalıştım ama olmadı. 1.5 yılın sonunda ayrıldım.
1 sene boyunca peşimden çok koştu. Barışmak, tekrar birlikte olmak için çok uğraştı ama ben ona karşı istediğim gibi bir aşk hissetmediğim için geri dönmek istemedim. Sonuçta ona da haksızlık olur diye düşündüm.
Kısa bir süre önce tekrar barışmak istedi, beni sevdiğini ve özlediğini dile getirdi ama ben yine beklediğim gibi duygular hissetmediğim ve içimde bir şeyler oturmadığı için kabul etmedim.
O da en son konuşmamızdan kısa bir süre sonra, başka birine âşık oluverdi birden.
Onunla ilgili aşk dolu paylaşımlar yapmaya başladı. Ben şoke oldum çünkü daha birkaç gün öncesine kadar beni sevip özlediğinden bahsediyordu. El ele fotoğraflar atıp serenatlar yaptı hayatına aldığı kişiye.