Gila Benmayor

Katar’da eğitimin Davos’u

17 Kasım 2017
SUUDİ Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır’ın “terörü destekliyor” iddiasıyla yaptırım uyguladıkları Katar, 2009 yılından beri dünyanın en önemli eğitim zirvelerinden birini düzenliyor. Yaman çelişki.

Bir yanda eğitimsizliğin meyvesi terör, diğer yanda eğitimin Davos’u iddiasındaki WISE yani Dünya Eğitimde İnovasyon Zirvesi aynı cümlede. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Katar’ı ziyaret ettiği ve Katar Emiri Şeyh Tamim Bin Hamad el Tani’nin “Suudi Arabistan ve diğer ülkeler olmadan çok daha iyiyiz” dediği gün WISE Zirvesi için bu ülkedeyim. Emirin annesi Şeyha Moza’nın başında olduğu Katar Vakfı’nın kanatları altındaki WISE’a dört yıl önce de katılmıştım. Bu yıl sekizincisi düzenlenen WISE, bir anlamda dünyanın en büyük sıvılaştırılmış gaz ihracatçısı Katar’ın “bilgi toplumuna” geçiş iddiasını da temsil ediyor. Öte yandan zirve kitapçığının önsözünde iki kadının, Şeyha Moza ile kızı Hind bint Hamad Al-Thani’nin açıklamalarına yer verilmesi de “Arap Dünyası’nda kadının görünürlüğü bizden sorulur” iddiası değilse ne?

2022 yılında şatafatlı bir Dünya Kupası’na hazırlanan, Moody’s’in tahminine göre, yaptırımların ilk aylarında ekonomiye 38.5 milyar dolar aktaran Katar WISE için masraftan kaçınmamış.

TEK ÇIKIŞ YOLU EĞİTİM

2 bine yakın STK, eğitimci, akademisyen ve dünya çapında konuşmacıların davet edildiği WISE’ın açılış konuşmasını, bu yılki eğitim ödülü Gana’da üniversite kuran Patrick Awuah’a verildikten sonra ülkeyi ziyaret etmekte olan Emine Erdoğan yapıyor. Teması “Birlikte Yaşamak, Birlikte Yaratmak” olan zirvenin ana konuşmacısı ünlü gazeteci Fareed Zakaria. Doha’daki “entelektüel sermaye birikimine” dikkat çeken Zakaria’nın konuşmasından sonra sahneyi paylaştığı isim Davos dünyasının yakından tanıdığı Singapurlu Prof. Kishore Mahbubani. 21. yüzyılda gücün artık Batı’dan Doğu’ya geçtiğini en yüksek sesle dile getiren isim. Zakaria  ve Mahbubani’ye göre,  de kültürel kimliklerin giderek farklılaştığı, azınlık hakları taleplerinin yükseldiği, göçlerin dalga dalga geldiği günümüzde tek çıkış yolu eğitim. Mahbubani, “Benim gözümde çok medeniyetli sınıf en iyisi” diyor.

GOOGLE X LAB’IN KURUCUSU

Zirvenin bir diğer flaş ismi Google X Lab’ın kurucularından, Stanford Üniversitesi’nden bilim insanı, girişimci, eğitimci Sebastian Thrun. Thrun, 2011 yılında Stanford Üniversitesi’nde verdiği yapay zekâ derslerini ücretsiz online kurslar haline getirmişti ve ilk aşamada 160 bin öğrenci bu kurslara yazılmıştı. Bu kursların başarısı, internet üzerinden ucuz üniversite eğitimi için umut vermişti.

Nitekim öğrenmenin demokratikleşmesi potansiyeline inanmış olan Thrun’un 2012’de kurduğu Udacity başarılı bir proje. İnternet üzerinden üniversite eğitimi veren Udacity’nin küçük paralar karşılığında şimdiye kadar 18 bin mezun verdiğini öğreniyoruz Thrun’dan. WISE’da dikkatimi çeken diğer noktalara gelirsek. Online eğitim, eğitimde yapay zekâ ve sanal gerçeklik en fazla ön plana çıkan şeyler. Özellikle Çinliler eğitimde uygulamalar ve kırsal kesimlerde özellikle yetersiz öğretmenlerin yerini alacak yapay zekâyla çok ilgileniyorlar. Teknolojinin iyi kullanıldığı giderek pahalılaşan eğitimi (ABD’de 50 yılda yüzde 300 artmış) ucuzlaştıracağı ve yaygınlaştıracağı konuşuluyor. Dünyada bugün eğitime harcanan para 1.3 trilyon dolar. Gerekli olan ise 3 trilyon dolar.

TÜRKİYE NEDEN YOKTU?

Yazının Devamını Oku

Dünyadaki 10 ‘Yeşil Kadın’dan biri seçildi

14 Kasım 2017
ÇEVRE dediğinizde, iklim değişikliğiyle mücadele dediğinizde bunların olmazsa olmaz koşullarından biri “Yeşil Binalar”.

Yani çevreye uyumlu, enerji, su kaynakları verimli kullanan, insan sağlığına zarar vermeyecek malzemelerle yapılan binalar.

Zira, “Yeşil Binalar” arazi yer seçiminden, yenilenebilir enerji kullanımına kadar bir dizi kriterler temel alınarak tasarlanıyorlar.

Türkiye’yi “Yeşil Binalar” kavramıyla tanıştıranlardan biri inşaat ve çevre mühendisi Dr. Duygu Erten.

Uzun yıllar ABD’de çalıştıktan sonra 10 yıl önce Türkiye’ye dönen Erten “Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği” ÇEDBİK’in kurulmasına önayak olmuş bir isim. Bir dönem derneğin başkanlığını da üstlenmiş, şimdi ise uluslararası ilişkilerden sorumlu Yardımcı Başkanı sıfatını taşıyor.

Aynı zamanda Yeşil Okullar Komisyonu Başkanı, Dünya Yeşil Binalar Konseyi’nin Danışma Kurulu üyesi.

Kurucusu olduğu Turkeco Sürdürülebilir Danışmanlık, Amerikan Yeşil Binalar Konseyi Yönetim Kurulu’na seçilmiş olan ilk Türk şirketi.

AKREDİTASYON ŞAMPİYONU

Yazının Devamını Oku

UNESCO, İstanbul'u 'tasarım şehri' seçti

10 Kasım 2017
YAZIYA bir soruyla başlayayım.

İstanbul’da, 8-12 Kasım tarihlerinde “Tasarım Haftası” (Design Week Turkey) etkinliğini düzenleyen Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Unesco’nun 10 gün kadar önce İstanbul’u ‘Tasarım Şehri’ ilan ettiklerinden acaba haberdarlar mı?

Kesinlikle değiller.

Zira haberdar olmuş olsalardı İstanbul sokaklarında, tasarım haftasında “Tasarım Şehri İstanbul” ilanlarından geçilmezdi.

“Tasarımın potansiyelinin” konuşulduğu bu etkinliğe İstanbullu olarak daha çok anlam verirdik.

Yazının Devamını Oku

İklim değişikliği zeytini de vurur mu?

7 Kasım 2017
AYVALIK Ticaret Odası’nın 13. Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat Günleri’ne gitmeden iyi ki New York Times Gazetesi’nde “İklim Değişikliğinin Zeytinyağına Etkisi” yazısını okumuşum.

Gazete, Toskana’dan Sicilya’ya, zeytincilik yapan İtalyan aileleriyle kapsamlı röportajında  çiftçilerin kuraklıkla ilgili deneyimlerine yer veriyor. Ailesi sekiz nesilden beri zeytincilik yapan bir çiftçi “Zeytinyağı deyince ilk akla gelen Akdeniz çanağı korkarım bu üstünlüğünü önümüzdeki yıllarda Kaliforniya, Avustralya, Yeni Zelanda’ya kaptıracak” diyor.

İtalya son yıllarda aşırı kuraklık nedeniyle 2000-2010 yıllarına oranla yüzde 20 daha az mahsul alıyor. İspanya, Yunanistan’da kuraklık nedeniyle aynı durumla karşı karşıya. Kendisini “Zeytinyağı’nın Başkenti” diye tanıtan Ayvalık’ın iklim değişikliğinden etkilenmemesi mümkün mü?

Ayvalık Hasat Günleri’nin bu yılki sloganı “Ulusal Değer Zeytinyağı, Hedef Bütün Dünya”. Çoğrafi işaretini alan, bunu AB’de tescil etme hazırlığında olan Ayvalık dünyaya açılırken iklim değişikliğinin tetiklediği kuraklık faktörünü bir kenara atamaz kuşkusuz.

 

YA KURAKLIK YA AŞIRI YAĞMUR

Ayvalık çiftçisinin iklim değişikliği karşısında neler yaşadığını Kürşat Zeytinyağı’nın dördüncü kuşak temsilcisi Ali Kürşat’a sordum. Hasat döneminde neredeyse günün 16 saatini zeytinliklerde geçiren Ali Kürşat bire bir yaşadıklarını anlatıyor.

“Artık dört mevsim yaşamıyoruz. Zeytin ağacı için elzem olan ilkbahar ve sonbahar yok oldu gibi. Akdeniz tropikal iklime kayarken bizim bölge de bundan nasibini alıyor. Ya kuraklık ya da aşırı yağış durumu var”

Yazının Devamını Oku

Gelecek pazarlamada değil inovasyonda

2 Kasım 2017
GAZİANTEP’e kısacık ziyaretimizde Şölen Çikolata’nın, 4. Sanayi Organize bölgesinde 120 bin metrekarelik bir alana yayılmış yeni fabrikasını gezmeden önce Şölen CEO’su Elif Çoban’ın talebiyle önce eski fabrikaya uğruyoruz.

2. Sanayi Organize bölgesindeki eski fabrikanın binaları peş peşe dev bir alanda.

“27 yıl kullandığımız, vaktinde Türkiye’nin en modern tesisi olan 80 bin metrekarelik fabrikayı terk etmek için çılgın olmak gerekir” diyor Çoban.

Şölen radikal bir karar alarak eski fabrikayı, tam entegre, “akıllı bir fabrika”ya geçmek için terk etmiş.

İnşaatı beş yılda tamamlanan, dönemin kuruyla 600 milyon liraya mal olan “akıllı fabrika” gerçek bir uzay üssü gibi.

Zaten, yüzde 30 oranında enerji tasarruf eden, sıfır insanla çalışan, minimum alanda maksimum ürünü barındıran, 2 yılda tasarlanmış akıllı depoyu gören Japonlar “Star Wars’a az kaldı” diye takılmış. Şölen’in Ar-Ge ve inovasyonundan sorumlu, ikinci kuşak patronlarından Erdoğan Çoban, birbirleriyle konuşan makinelerin çalıştığı üretim hatlarını dolaşırken anlatıyor:

“Çocukların pek sevdiği Ozmo Fun’ın üretim aşaması tam 3 yıl sürdü. 5 renkli kabartma çikolata atıştırmalığın makinesini Almanlarla geliştirdik”.

Araya giren Elif Çoban, Avrupalıların benzer ürünü elle yaparken Şölen’de robotların devreye girdiğini belirtiyor.

 

Yazının Devamını Oku

Amerika’daki ‘Türk Kahvesi Kızı’

31 Ekim 2017
JALE Özgentürk’ün önceki gün, TİM’in “Türkiye’yi Tanıtım Grubu”na 300 milyon lira aktaracağını ve grubun Türkiye’nin imajına katkı yapacak, Türk Malı (Made in Turkey) algısını geliştirecek projelere imza atacağını söylemişti. Türkiye’nin nasıl bir imaj sorunu yaşadığını, turizme darbeyi, müşterilerin ayaklarına gitmek zorunda kalan ihracatçıların durumunu biliyoruz.

“Türkiye Tanıtım Grubu” projeleriyle keşke bu sorunları sihirli bir değnekle yok edebilseydi. Ama bu çok zor zira tanıtım dediğinizde devletin tutarlı, uzun soluklu, sürdürülebilir bir stratejisi şart ki bu maalesef en büyük eksiğimiz. Bu arada bireysel, küçük bütçeli yaratıcı girişimlerin tonlarca para dökülen, amacı belirsiz projelerden çok daha fazla işe yaradığını yaşayarak görüyoruz.

Buna verebileceğim en güzel örneklerden biri, ABD’de Türk kahvesinin tanıtımı için 6 yıl önce bir kamyonla yola çıkan, ABD’nin çeşitli eyaletlerini, Kanada’yı, Avrupa’yı gezerek insanlara Türk kahvesi ikram eden Gizem Şalcıgil White.

ABD’de “Turkish Coffee Lady” diye bilinen ve hikayesine zaman zaman yer verdiğim Gizem Şalcıgil White ile geçtiğimiz ilkbahar aylarında İstanbul’da buluşmuştuk.

EN POPÜLER AVM’DE

Yıllardır gerçekleştirme peşinde olduğu hayalinden söz etmişti.

ABD’de, lokum ve baklava eşliğinde Türk kahvesinin sunulacağı “Turkish Coffee Lady” (Türk Kahve Kızı) markasıyla bir kafe zinciri.

Genç kadının hayali şu anda gerçeğe dönüşmüş durumda.

Washington DC

Yazının Devamını Oku

Çatıda üret, aşağıda tüket

27 Ekim 2017
ZORLU Holding CEO’su Ömer Yüngül, geçenlerde yaptığımız sohbette Zorlu Enerji’nin “yenilenebilir enerjiye yatırımını” sorduğumda “ağırlık güneşte” demişti.

Yüngül, önümüzdeki dönemde Zorlu Enerji’nin, çatılara güneş enerjisi santrallerinin kurulmasına yoğunlaşacağını belirterek “Çatı Üstü GES (güneş enerjisi santralleri) pazarı çok büyüyecek. Pazar en az 10 gigavatlık bir potansiyele sahip” diye konuşmuştu.

Nitekim Zorlu Enerji, 9 Kasım Ankara’da düzenlenecek  “Çatı Üstü GES” çalıştayının ana sponsoru.

Türkiye’nin en büyük güneş enerjisi platformu Solarbaba’nın kurucusu Ateş Uğurel tarafından düzenlenen çalıştayda Çatı Üstü GES pazarının önündeki engeller (hukuki ve mevzuatla ilgili)  ve fırsatlar ele alınacak.

Güneş enerjisinin ateşli bir savunucusu olduğumdan zaman zaman Uğurel ile bir araya gelip sektördeki son gelişmeleri konuşuruz.

Türkiye’de güneş enerjisinde kurulu güç 1.6 gigavat.

Bizim gibi güneş ülkesi olmayan Almanya’da bu rakam 45 gigavat.Almanya’nın bir yılda kapasitesine eklediği 1.5 gigavat bizim emekliye 15 yılda geldiğimiz nokta.

Kuşkunuz olmasın dünya koşar adımlarla güneş enerjisine yöneliyor.

Uğurel

Yazının Devamını Oku

Trafik canavarına panzehir Nurten Öztürk’ün projesinde

24 Ekim 2017
GAZETELERDE ölüm ya da yaralanma ile neticelenen trafik kazası haberinin olmadığı tek bir gün dahi hatırlamıyorum.

Dün Hürriyet’in beşinci sayfasında içimizi burkan bir trafik haberine göre, İstanbul’da trafik kazasında hayatını kaybeden 18 yaşındaki Merve Oruç duvağıyla toprağa verilmişti.

Çoğunlukla gençler, çocuklar kendi kullanmadıkları araçların içinde trafik kazalarının masum kurbanları.

Ya çocuğunu kucağını alıp ön koltuğa kurulanlara her ne dersiniz?

TUİK verilerine göre, 2016 yılında 185 bin 128 ölümlü ve yaralanmalı kaza olmuş.

Yine TUİK verilerine göre 2015 yılında bu rakam 183 bin.

Yani her geçen yıl trafik kazalarına daha çok insanımızı kaybediyoruz.

Şimdiye kadar “trafik canavarına” karşı sayısız kampanya açıldığı halde sonuç alınamadığını rakamlar söylüyor.

Ancak bir şans yakalamış durumdayız.

Yazının Devamını Oku