Paylaş
Yani çevreye uyumlu, enerji, su kaynakları verimli kullanan, insan sağlığına zarar vermeyecek malzemelerle yapılan binalar.
Zira, “Yeşil Binalar” arazi yer seçiminden, yenilenebilir enerji kullanımına kadar bir dizi kriterler temel alınarak tasarlanıyorlar.
Türkiye’yi “Yeşil Binalar” kavramıyla tanıştıranlardan biri inşaat ve çevre mühendisi Dr. Duygu Erten.
Uzun yıllar ABD’de çalıştıktan sonra 10 yıl önce Türkiye’ye dönen Erten “Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği” ÇEDBİK’in kurulmasına önayak olmuş bir isim. Bir dönem derneğin başkanlığını da üstlenmiş, şimdi ise uluslararası ilişkilerden sorumlu Yardımcı Başkanı sıfatını taşıyor.
Aynı zamanda Yeşil Okullar Komisyonu Başkanı, Dünya Yeşil Binalar Konseyi’nin Danışma Kurulu üyesi.
Kurucusu olduğu Turkeco Sürdürülebilir Danışmanlık, Amerikan Yeşil Binalar Konseyi Yönetim Kurulu’na seçilmiş olan ilk Türk şirketi.
AKREDİTASYON ŞAMPİYONU
Sabancı, Boğaziçi dahil pek çok üniversitede, sürdürülebilirlik, yeşil tasarım, STK yönetimi, etik dersleri veren Erten, BREEAM, LEED, DGNB gibi “Yeşil Bina” akreditasyonlarının tümüne sahip Türkiye’deki tek kişi.
Özetle, “Yeşil Binalar” ondan sorulur.
Bıkmadan, usanmadan “Yeşil Bina” aşkına bilgisine bilgi katmak, akreditasyonlarını çeşitlendirmek için yurt dışında eğitimler almaya da devam ediyor. Öğrenme ve öğretme süreçleri hayatında hep var.
2012 yılında Dünya Yeşil Binalar Konseyi tarafından sürdürülebilirliğe küresel katkı yapan isimlere verilen “Liderlik Ödülü”nü alan Duygu Erten geçenlerde bir başka ödül almak için Boston’daydı.
ABD eski Başkanı Bill Clinton’ın da katıldığı törende Amerikan Yeşil Binalar Konseyi’nin “Sürdürülebilirlikte Lider Kadınlar” ödülüne sahip oldu.
2014 yılından beri düzenlenen ve daha önce Hillary Clinton’a da verilen ödül mimarlık ve çevrecilik alanında dünyanın en prestijli ödüllerinden biri.
Her yıl, çevreyi korumayı görev edinmiş, daha yeşil, daha temiz, daha yaşanabilir bir dünya için çalışan STK lideri, politikacı, iş insanı 10 kadına veriliyor.
Bu yıl küresel çapta 10 “Yeşil Kadın” arasında Türkiye’den Dr. Duygu Erten’in de olması hepimiz adına gurur verici.
UNESCO YÜRÜTME KURULU’NA SEÇİLMEMİZ NE ANLAMA GELİYOR?
TÜRKİYE geçen hafta kurucu üyeleri arasında olduğu UNESCO’nun Yürütme Kurulu üyeliğine seçildi.
BM’nin eğitim, bilim, kültür alanlarında dünyada önemli çalışmalar yapan UNESCO’nun bu kurumu 184 üyeli ve Yürütme Kurulu’nda 58 ülke var.
Türkiye’nin UNESCO nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Altay Cengizer’den öğrendiğime göre, Türkiye 134 oyla Yürütme Kurulu’na seçilmiş.
Cengizer “Yürütme Kurulu’na seçilmemiz çok önemli. Bundan böyle sesimizi daha iyi duyuracağız. Unesco, aldığı kararlarda bizim yaklaşımımıza daha çok kulak verecek” diyor.
Dört yıllık Yürütme Kurulu üyeliğimiz, İrina Bokova’dan bayrağı devralan yeni başkan, Fransa eski Kültür Bakanı Audrey Azoulay’ın kurumda başlatacağı yeni bir reform sürecine denk geliyor.
Cengizer “Göbeklitepe’ye kadar uzanan tarihi zenginliklerimizle evrensel kültüre katkımız daha çok görünür olacak” diye konuşuyor.
Dilerim ki, UNESCO gibi marka değeri yüksek bir kurumun Yürütme Kurulu’na seçilmiş olmamız, tarihi ve kültürel mirasımıza çoğu zaman hoyratça davranan yerel yöneticilerin de kulağına gider ve daha sorumlu davranmalarına neden olur.
Paylaş