Paylaş
Yüngül, önümüzdeki dönemde Zorlu Enerji’nin, çatılara güneş enerjisi santrallerinin kurulmasına yoğunlaşacağını belirterek “Çatı Üstü GES (güneş enerjisi santralleri) pazarı çok büyüyecek. Pazar en az 10 gigavatlık bir potansiyele sahip” diye konuşmuştu.
Nitekim Zorlu Enerji, 9 Kasım Ankara’da düzenlenecek“Çatı Üstü GES” çalıştayının ana sponsoru.
Türkiye’nin en büyük güneş enerjisi platformu Solarbaba’nın kurucusu Ateş Uğurel tarafından düzenlenen çalıştayda Çatı Üstü GES pazarının önündeki engeller (hukuki ve mevzuatla ilgili) ve fırsatlar ele alınacak.
Güneş enerjisinin ateşli bir savunucusu olduğumdan zaman zaman Uğurel ile bir araya gelip sektördeki son gelişmeleri konuşuruz.
Türkiye’de güneş enerjisinde kurulu güç 1.6 gigavat.
Bizim gibi güneş ülkesi olmayan Almanya’da bu rakam 45 gigavat.Almanya’nın bir yılda kapasitesine eklediği 1.5 gigavat bizim emekliye 15 yılda geldiğimiz nokta.
Kuşkunuz olmasın dünya koşar adımlarla güneş enerjisine yöneliyor.
Uğurel’in deyişiyle “inanılmaz gaza basan” Çin üretimde ve tüketimde dünyada bir numaraya yükselerek 80 gigavatlık bir güneş enerjisi gücüne sahip olmuş.
Çin’i açık arayla ABD, Japonya ve Hindistan izliyor.
GÜNEŞ İLE NÜKLEER ARASINDA 7 KAT FARK
Avrupa Güneş Enerjisi kurumunun son raporuna göre, 2016 yılında güneşte devreye 77 gigavat girmiş.
Oysa 10 yıl önce bir yılda sadece 1 gigavatlık GES kurulmuştu. Uğurel “güneşte büyüme baş döndürücü bir hızda, çünkü fiyatlar giderek düşüyor” diyor.
“Güneş kömürden ve nükleerden ucuz” diyerek örnekleri sıralıyor:
Türkiye’de son kömür santrali ihalesinde verilen alım garantisi yaklaşık 0.061 dolar/kWh
Suudi Arabistan’da 300 MW’lık bir güneş enerjisi santrali için açılan ihalede ortaya çıkan fiyat 0.0176 dolar/kWh
Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’nde üretilen elektriğe 0.1235 dolar/kWh alım garantisi verilmiş durumda.
Hesaplarsak nükleer ile GES arasındaki fark 7 kat.
Kömür ile GES arasındaki fark ise tam 3.5 kat.
Bir yanda çevreyi kirleten, işçi ölümlerine neden olan kömür ve Fukuşima benzeri bir felaket ihtimalini barındıran nükleer, diğer yanda tertemiz güneş enerjisi.
PROSUMER KİME DENİR?
Esas konumuz Çatı Üstü GES’lere dönersek, Uğurel, şahane bir slogan atıyor ortaya:
“Çatıda üret, aşağıda tüket”. “Vatandaşın hem üretici hem tüketici olması önemli. Yüzbinlerce kişi farklı ölçeklerde kendi elektriklerini üretince güneş enerjisi tabana yayılan bir hareket oluyor” diyor.
Güneşten elektriğini kendi üretip tüketene de “prosumer” deniyormuş; İngilizce “producer”, “consumer” sözcüklerinden üretilen bir sözcük.Henüz Türkçesi yok.
Prosumer’lar dünyada giderek artan bir kitle.
Belçika’nın örneğin 3.5 gigavatlık güneş enerjisi gücünün 2.5 gigavatı çatılardan.
Türkiye’de üretilen güneş enerjisinin yüzde 1’i bile çatılardan değil.
Bu nedenle değişik sosyal mecra kaynaklarından ayda 4.5 milyon kişiye ulaşan Solarbaba “çatıdan güneş enerjisi” farkındalığı için kolları sıvamış.
GÜNEŞ EVİ HUZUR EVİ OLMUŞ
Uğurel 3 önemli projeyi devreye soktuklarını anlatıyor.
İki yıl zarfında 100 STK binasının çatılarına Solarbaba üyelerinin desteğiyle bedelsiz güneş santrali kurulacak. İlk uygulama TEMA olmuş. Lösev, TEV, Darüşşafaka sırada. Bu proje Avrupa’da da uygulanacak.
81 ilde tüm enerjisini güneşten sağlayan tek katlı çelik Güneş Ev’leri inşa ederek, buralarda temiz enerji eğitimi vermek. Bu projenin ana sponsoru Hekim Holding.
Solarbaba ilk Güneş Ev’ini BM’nin desteğiyle Antalya’da yapmıştı.
Ne ki, Belediye Başkanı Menderes Türel göreve geldiğinde, Güneş Ev’in panelleri sökülmüş ve huzurevine dönüştürülmüş. Şimdi bu evlerin ilki İzmir’de yapılacak.
Solarbaba’nın üçüncü ilginç projesi elektrikli otobüste seri üretime geçecek olan Temsa otobüslerinin tavanlarına güneş panelleri yerleştirmek. Otobüsleri yollarda yine eğitim amaçlı kullanmak.
Yüzümüzü hiç vakit ve nakit kaybetmeden güneşe çevirsek.
Paylaş