KA-DER'in 8 Mart Dünya Kadınlar nedeniyle paylaştığı bilgilere göre, Türkiye’de 80 bin kadın girişimci var. Sayıları her gün artsa da hala 1.3 milyon erkek girişimcinin bir hayli gerisindeler.
Son zamanlarda kadın girişimcileri özellikle gıda sektöründe görüyoruz. Bu topraklarda yüzyıllardan beri yapılan peynirciliğe, zeytinyağcılığa kadın eli değmiş durumda. Büyük bir titizlik ve tutkuyla yapıyorlar işlerini.
Funda Özer Baltalı, marketlerde artık daha sık rastlamaya başladığımız keçi peyniri üretiyor. Baltalı, gıda sektörüne, yaklaşık dört yıl önce keçi çiftliği kurarak adım atmış.
“Türkiye’de süt veren keçi ırkı yok. Tiftik keçisi diye de bildiğimiz 'kıl keçileri' sadece 120 gün süt verir. 20 yıl kadar önce Alpler'den sütü için beyaz renkli saanen keçisi getirilmiş. Bunlar, Türkiye’deki keçi ırkıyla karışmış” diye anlatıyor.
Baltalı’nın söylediğine göre, saanen ırkı saf kalmadığı için çiftlik kurmak için satın aldığı 350 keçiden çoğu sorunlu çıkmış.
Bu arada söylemeyi unuttum, deri sektöründen gıda sektörüne geçiş yapan Baltalı bu işi yapmayı kafasına koyduğunda gidiyor Hollanda’da bir çiftlikte altı ay çalışıyor.
Dolayısıyla 'yavaş şehir' diye ünlenmiş Seferihisar’da kurduğu çiftliğin danışmanları da Hollandalı. Baltalı, Hollandalı veterineriyle kafa kafaya verip satın aldığı keçileri ıslah etmenin yollarını arıyor. Neticede, Kanada’dan 'donmuş keçi spermleri' getirip Seferihisar’daki keçilere enjekte ediyorlar.
Funda Özer Baltalı “bunu tüp bebek tedavisi gibi düşünün. Üçüncü nesilde kendi keçi ırkımızı elde ettik. Türkiye ortalamasının üzerinde verimli süt alıyoruz” diyor.
Kadınlar Gününe yetiştirilmesi planlanan “kadına karşı şiddetin önlenmesi” yasa önerisi bu satırların yazıldığı sıralarda meclisten geçmemişti.
Ukraynalı kadın hakları savunucusu Femen Grubu İstanbul’da.
Şaşırtıcı bir şekilde her yandan 8 Mart nedeniyle “kadının durumuyla” ilgili istatistiki veriler yağıyor.
Bugüne kadar hiç bu kadar veriyle karşılaşmamıştık.
Özel sektör de elindeki verileri paylaşmak için gayretli.
Boyner Grubu’ndan gelen e-postaya göre grupta kadın çalışanların oranı yüzde 47.
Yönetici düzeyindekilerin oranı yüzde 38.
“Ne olacak bu petrol fiyatlarının durumu” diye sordum.
Birol, 120 doların üzerine çıkan petrol fiyatlarının toparlanmaya çalışan ekonomiler için önemli bir risk olduğu görüşünde.
“Dünya petrol piyasalarının daha da büyük sorularla karşılaşmaması için Irak’taki petrol üretiminin artması şart” diyor.
Irak’ın günlük petrol üretimi 2.6 milyon varil.
Las Vegas, ABD’nin nüfusu en hızlı artan ikinci şehri. İki milyonluk şehrin yılda ağırladığı turist sayısı Türkiye’yi ziyaret edenlerden fazla.
Karşılaştırma yapmak gerekirse Türkiye 2011'de 30 milyon turist ağırlarken Las Vegas yılı 39 milyon turistle kapatmış.
Dünyanın kumar ve eğlence merkezi aslında büyük bir Disneyland: Paris’in Eyfel Kulesi, Opera Binası, Zafer Takı’nın küçültülmüş kopyaları, New York’un Brooklyn Köprüsü, Özgürlük Heykeli ve hatta küçük bir mahallesi, gondollarıyla Venedik kanalları, piramitleriyle Mısır hep birlikte karşınızda.
Kimi şehrin ortalık yerinde kimi de devasa otellerin içinde. Venedik, kanallarıyla, köprüleriyle, meydanlarıyla bir otelin içinde örneğin. Masmavi bir gökyüzünün altında. Ama gökyüzü de sahte.
Las Vegas’a akın edenler bu kadar yapaylıktan hoşlanıyorsa diyeceğim bir şey yok. Ne var ki, şehrin yöneticileri son dönemlerde daha 'rafine ruhlar' için de bir şeyler düşünmüş.
HALUK AKAKÇE’NİN MÜTHİŞ İŞİ
İtalyan mimarisine uygun bir şekilde yapılmış Belaggio Oteli’ndeki sanat galerisinde Fransız empresyonist ressam Monet’nin ve çağdaşlarının tabloları var. Gerçekleri tabii ki.
Ünlü mimar Frank Gehry’nin “Las Vegas’ta benim ne işim var” diye tepki gösterdikten sonra ikna olup geldiği şehirde Cleveland Kliniği 'Beyin Hastalıkları Binası'nı yapmış. 74 milyon dolara mal olduğu söylenen çelik konstrüksiyon tam bir Gehry klasiği.
Zira Oscar ödüllerinin dağıtıldığı saatlerde Los Angeles aktarmalı uçtuğumuz Las Vegas’taki ödül töreninde aynen Kodak Tiyatrosu’ndaki tören gibi zarflar açıldı, nefesler tutuldu ve kazananlar açıklandı.
Los Angeles’ta Oscar ödülleri beyazperdenin en iyilerine gitti, Las Vegas’ta ise Stevie ödülleri iş dünyasının en iyilerine.
Oscar kadar eski olmamakla birlikte iş dünyasının en saygın ödülleri arasında gösterilen Stevie ödülleri her yıl dört ayrı kategoride veriliyor.
Amerikan İş Ödülleri, Uluslararası İş Ödülleri, Stevie İş Kadınları Ödülleri ve Satış-Müşteri Hizmetleri Stevie Ödülleri.
Las Vegas’ta katıldığımız Satış ve Müşteri Hizmetleri Stevie Ödülleri töreni.
Ödül töreni niye kumar şehri diye bilinen Las Vegas’ta diye soracak olursanız...
Burası her biri birer küçük bir şehri andıran devasa otellerin şehri.
Sırayla her yıl kültür, eğitim ve sağlık dallarında verilen Vehbi Koç ödülü, bu yıl yeni eğitim yasası tasarısını hararetle tartıştığımız günlerde eğitime verildi.
11. Vehbi Koç ödülünün sahibi, “Hocaların Hocası” diye bilinen Türkiye’nin en kıdemli siyaset bilimcisi
91 yaşındaki Prof. Nermin Abadan Unat oldu.
Türkiye’de ilk kez kadın, göç ve kamuoyu konularına dikkat çeken Nermin Abadan Unat kuşkusuz “eğitim” dediğimizde kulak vermemiz gereken biri.
Hayatına kısaca özetlemek gerekirse, Viyana’da doğmuş, ailesiyle Türkiye’ye göç etmiş ve babasının ölümünden sonra annesiyle Budapeşte’ye yerleşmiş.
Türkçeyi çok az bildiği halde 14 yaşında “parasız” okumak için tek başına Türkiye’ye dönmüş.
Çin, 1995'te Pekin’de izlediğim Dünya Kadın Zirvesi’nden bu yana ilgi alanımda.
O yıl ilk kez ayak bastığım Pekin ile bugünkü Pekin arasında dağlar kadar fark var. O zaman havaalanından otele gitmek için nasıl ter döktüğümü hatırlıyorum.
Uçakta rastladığım Mısırlı bir meslektaşla resmen el ele tutuşup taksilerin peşinde koşmuştuk. Taksinin, caddelerdeki bisiklet ordusunu yarıp otele varması bayağı zor olmuştu. Daha sonra Pekin'e yolum düştüğünde bisikletlerin çoğu buharlaşıp uçmuştu.
1990’lı yıllar dünyanın en kalabalık ülkesinin sadece 500 milyar dolarlık bir ekonomiye sahip olduğu yıllardı. 2011'e gelindiğinde Çin ekonomisinin büyüklüğü 6.4 trilyon dolar. 2015'teyse 10 trilyon dolar barajını aşacağı hesaplanıyor.
Aynı koşullar devam ettiği takdirde Çin’in ABD ekonomisini 20 yıl sonra geçeceği söyleniyor. Amerikalıların her fırsatta, “Çin haksız rekabetle her şeyimizi elimizden alıyor” diye yakınması boşuna değil. İki ülke en son güneş enerjisinde kapışmış durumda.
Yine rakamlara başvuracağım: Dünya Bankası’nın verilerine göre, Çin’de kişi başı milli gelir 4 bin 400 dolar. 20 yılda düşük gelirli bir ülkeden, orta gelirli bir ülkeye geçiş yapmayı başaran Çin’de 30 yıl önce kimse zengin değildi. Şimdi Forbes Dergisi’ne göre ülkedeki 'dolar milyarderi' sayısı 150'ye yaklaşıyor. Özellikle Şanghay emlak, otomotiv ve lüks tüketim sektöründekiler için altın yumurtlayan bir tavuk. 2012 için yüzde 9-9.5'luk bir büyüme öngörülen Çin, dünyanın her tarafına da yayılmış durumda.
HEREKE HALISINI KOPYALADILAR
Ekonomik kriz kıskacındaki Avrupa’da köklü şirketleri, Afrika’da da bol miktarda toprak satın alıyor. Latin Amerika’daysa Brezilya başta olmak üzere stratejik ortaklıklarının sayısı hayli fazla.
Yıllar önce Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Türkiye’de ilk kez Kalkınma Ajansları’yla ilgili bir çalışma başlatmıştı.
Kalkınma Ajansları’nın ne olduğunu anlamak için az gitmedim Mersin’e.
Sonra yine odanın öncülüğünde “İnovasyon Forum”ları geldi.
Mersin kendisine bir yol haritası belirlemek için hangi sektörlere ağırlık vermesi gerektiğini tartıştı bu forumlarda.
Şehrin tarım, turizm ve lojistikte neler yapması gerektiği ortaya kondu.
Hafta başında yolum yeniden Mersin’e düştü.
Bu kez de MTSO AB Bilgi Merkezi’nin düzenlediği “Kültür Ekonomisi ve Turizm” konferansı vesile oldu.