Fatih Tekeci

Trfaikte ışık ihlali can yakıyor, can alıyor. Hem de hiç durmadan, tam 84 yıldır.

Hâlâ öğrenemedik.
Halbuki ilkokulda şarkılar söyledik.
‘Kırmızı dur, sarı bekle, yeşil geç.’
Basit yani...
Her ne hikmetse; sürücü koltuğuna geçtiğimizde iş değişti.
Işığın renginden çok; sağda polis, solda kamera var mı diye baktık.
Kırmızı ışık yanınca arenadaki boğalar gibi davrandık.

Adliye’nin otoparkı yetersiz... Otoparkta yer kalmadığında görevliler araçları CerModern’in parkına yönlendiriyor.

Arkadan dar bir geçişle iki park birbirine bağlı fakat geçişi kesen bir ‘hemzemingeçit’ var. Tren manevrası yapılan hatla kesişen dar yol tehlikeli... Bir vesile, park için orayı kullanırken fark ettik. CerModern parkına geçen araçları manevra halindeki katar bekliyordu.
Bir başka ve önemli husus ise, CerModern otoparkını kullanan araç sahipleri çıkışta ücret ödüyor. Kapıya dikilen şahıslar tahsilat yapıyor. Bunlar, Adliye otoparkını kiralayan taşeronun çalışanları mı, CerModern parkçıları mı belli değil... Anlaşılmaz durum, kime kâr, kime zarar veriyor? Yetkililerden yanıt bekliyoruz.
Metin ALTAY

Kaybolan kaldırımlar

Kentin merkezi Kızılay... Gün içinde 2.5-3 milyon kişiyi ağırlıyor. Ancak gel gör ki, artık yürümek imkansız hale geldi. Özellikle Diyanet Vakfı ile AK Parti Ankara İl Başkanlığı’nın arası ve Mithatpaşa-Meşrutiyet kesişiminde yaya ulaşımınını kaldırımdan yapmak imkansız. Çünkü tüm kaldırımlar kaybolmuş. (Park eden araçların işgali altında) Engelliysen ya da bebek arabasıyla dışarı çıkan bir anneysen yandın. Merak ettiğim konu şu: Çankaya Belediyesi, Kızılay’da, ‘kaldırımlar yayalara aittir’ sloganlı çalışma yapıyor. Peki bu işgalleri görmüyor mu?
Necat Y.

Doğalgaza gizli zam

Geçen ay 400 TL’ye 411 metreküp gaz aldım. Bu ay ise 500 TL’ye 497 metreküp gaz yüklendi. Doğalgaza sessizce zam mı yapıldı? Başkentgaz’ı arıyorum ancak net bilgi alamıyorum.

Otobüs, midibüs, minibüs derken... Bi bakmışsın, trafik ‘dolmuş.’ Sürücüysen yol vermeye...

Yolcuysan sıkışmaya mahkûmsun.
Hele ki söz konusu ‘dolmuş’sa eğer...
‘Yaklaşma toz olursun, geçme pişman olursun.’

* * *

Binmek için el edersin.
İnmek içinse rica.
Sol eliyle şoförlük yapar.

Eskişehir Yolu tıkanır, çözüm ne? ODTÜ. Ee orada ağaçlar var, ne yapalım? Kaldıralım...

Sonrası eylem.
Ağaç gider, yol geçer, eylem biter.
Peki fatura kime çıkar?
Vatandaş.

* * *

EGO, ODTÜ’den geçen otobüs seferini durdurdu.
Bir nevi nadasa çekti.

Komşuluk öldü...E haliyle de, ‘Ev alma komşu al’ atasözü...Sizlere ömür, tarih oldu.Ama yerine geçen söz pek gecikmedi:‘Ev alma müteahhit al.’

Malum, bizim memlekette ‘çarpma’ diye bir tabir var.
Bunlardan biri de...
‘Müteahhit çarpması.’
Yapıştırır ilanı: Müteahhitten sıfır (0) daire...

* * *

Müteahhidin 0 kavramını eve oturunca anlarsın.
Elektrik yok, yani 0...

İstanbul’un Gezi Parkı...Ankara’nın Tema Parkı...Derken, asıl sorun kaynadı.Bizim otomobiller nereye ‘park’ edeceğini şaşırdı.

Bir yanda yasak dinlemeyen sürücüler...
Kaldırımmış, engelli için ayrılmış, dükkan önü falan...
Tırışkadan teyyare.
Arabanın burnu girse yeter.
Sonrası silecekler havaya.
Diğer yanda makbuzlu yollar...
(Ücretli olan cadde ve sokaklar)

Siyasette ‘koltuk sevdası...’ Başkent trafiğinde ise ‘koltuk stresi’ var.

Araç sayısı 1,5 milyona dayandı.
(Yaklaşık her 3 kişiye 1 araba)
Hal böyle olunca da; kapağı açık kalan gazoz gibi,
‘Ankara trafiğinin de gazı (tadı) kaçtı.’
* * *
Yaşadığın kente tepeden bakmak lazım.
Başkent değil, sanki Metalkent...

Genişleyen yollara, seviniyoruz. Bulutlara kafa tutan binalara bakıp, övünüyoruz. İş kaldırama gelince de tık yok.

‘Yaya kalıyoruz.’
(Yaya kalmak sözünün TDK’daki bir karşılığı da geri kalmak)

* * *

Belediyelerin ‘kaldırım diyeti’, yaya yollarını incecik bıraktı.
İp gibi...
Kaldırım cambazı olduk; hoplayıp, zıplamaktan.
İşgalinse 5’i 1 yerde: