Paylaş
Arkadan dar bir geçişle iki park birbirine bağlı fakat geçişi kesen bir ‘hemzemingeçit’ var. Tren manevrası yapılan hatla kesişen dar yol tehlikeli... Bir vesile, park için orayı kullanırken fark ettik. CerModern parkına geçen araçları manevra halindeki katar bekliyordu.
Bir başka ve önemli husus ise, CerModern otoparkını kullanan araç sahipleri çıkışta ücret ödüyor. Kapıya dikilen şahıslar tahsilat yapıyor. Bunlar, Adliye otoparkını kiralayan taşeronun çalışanları mı, CerModern parkçıları mı belli değil... Anlaşılmaz durum, kime kâr, kime zarar veriyor? Yetkililerden yanıt bekliyoruz.
Metin ALTAY
Kaybolan kaldırımlar
Kentin merkezi Kızılay... Gün içinde 2.5-3 milyon kişiyi ağırlıyor. Ancak gel gör ki, artık yürümek imkansız hale geldi. Özellikle Diyanet Vakfı ile AK Parti Ankara İl Başkanlığı’nın arası ve Mithatpaşa-Meşrutiyet kesişiminde yaya ulaşımınını kaldırımdan yapmak imkansız. Çünkü tüm kaldırımlar kaybolmuş. (Park eden araçların işgali altında) Engelliysen ya da bebek arabasıyla dışarı çıkan bir anneysen yandın. Merak ettiğim konu şu: Çankaya Belediyesi, Kızılay’da, ‘kaldırımlar yayalara aittir’ sloganlı çalışma yapıyor. Peki bu işgalleri görmüyor mu?
Necat Y.
Doğalgaza gizli zam
Geçen ay 400 TL’ye 411 metreküp gaz aldım. Bu ay ise 500 TL’ye 497 metreküp gaz yüklendi. Doğalgaza sessizce zam mı yapıldı? Başkentgaz’ı arıyorum ancak net bilgi alamıyorum.
(İsimsiz okur)
SÖZÜ/ÖZÜ
Sabrımız taştı
‘Ankaralının sabrı ‘dolmuş’ başlıklı yazımın ardından Erdoğan Us adlı okur, şöyle dert yanmış:
“Trafikte kural dinlemeyenlere, devlet resmen göz yumuyor. Ayrıca destek veriyor. Mesela Güvenpark’ta yaya için alan kalmadı. Tek eksik, ‘Yayalar giremez’ yazısı. Her taraf dolmuş, insan utanıyor o manzarayı görünce. 10 metre önce sözde duraktan çıkan dolmuş, yolun ortasında durup yolcu alıyor. Ayıptır artık. Ankara’nın sabrı dolmadı, taştı.”
Kapasite 21 yolcu 70
21 kişilik otobüs, dolmuş karışımı araçlarla 42 kilometre yolu 1 saat 15 dakikada 60-70 kişi üst üste rezil bir halde gidiyoruz. Akşam saat 6’da Çubuk yolunda arabalara bir bakın, insan pastırması gibi. Pursaklar ve Saray’da insanlar kapı ağzında 6-7 kişi binerek gidiyor. O kadar sıkışık ki, ayakta 35-40 kişi oluyor. İnsanın nefes alma imkanı yok. Bir kişi veremli olsa tüm araç yolcuları hastalanır, bir kaza olsa kimsenin can güvenliği yok. Denetim ve cezalar caydırıcı olsa, bu araçlar bu kadar yolcu alabilir mi?
Cengizhan US
ENGELİMİN ENGELLERİ
Hangimiz ‘Gazi’
Gazi Mustafa Kemal(GMK) Bulvarı’nı çoğunlukla, Türkiye Sakatlar Derneği Ankara Şubesi’ne gidiş-gelişte yoğun olarak kullanır engelliler. Bulvarın şaşırtıcılığı akıllara ziyan durumda. Çünkü engelliler için Ankara’nın belki de en kusursuz olması gereken güzergâhlardan biri bu cadde ve kesen sokakları. (dernek nedeniyle)
Bulvar gidiş ve geliş olarak ikiye bölünmüş bile olsa dar olmasıyla birlikte yolun sağ taraflarına boncuk gibi sıralanmış arabaların park etmeleri; biz engelliler için somut bir sorundur. Kaldı ki kaldırımlar zaten Allah’lık. Buna karşın, kararlılıkla kaldırımı kullanmaya çalışan engelli bir vatandaş, üstüne üstlük tekerlekli sandalye kullanıyorsa; bulvarı kesen Fevzi Çakmak Sokak ve Yükseliş Caddesi ile buluştuğunda, karşıya geçerken; bir kaldırımdan indiğinde diğer kaldırımdan çıkması mümkün değil. Bu sokağın ve caddenin önünde bulunan çukurlar neredeyse kaldırımın tam dibinde olmasıyla birlikte, bir tekerlekli sandalyenin(hoplama ve zıplama göze alınsa bile) aşamayacağı derinlikte olduğu kabak gibi ortada. Oysa bu durumun çözümü; öneri olarak sunmaya değmeyecek kadar basit.
Böylesi bir sorun varken, bir boydan bir boya kadar sarı şeritlerin saçma sapan bir doğrultuda yapılmış olmasının hiçbir önemi olmadığı kanısındayım.
Oğuz MUCURLUOĞLU
Paylaş