Selim Ekmekçioğlu, İbrahim Iğnak ve Lütfü Erman Atamer...
Sığınmadan önce büyükelçimiz Aykut Kumbaroğlu’na ulaşmış, Eritre otoritelerinden izin almışlardı.
Ama buna rağmen Massawa Limanı’na yanaştıklarında iki asker gelmiş ve onları bir adaya götürmüştü.
İşte o günden sonra bir daha kimse onları göremedi.
Tam 57 gün...
Neredeler, ne durumdalar, ne yiyor, ne içiyorlar?
Büyükelçi
- Katarlı beIN gidiyor.
- Paraları ödemeyecek.
- Ligler ortada kalacak.
- Takımlar paralarını alamayacak.
“Fatih geçen gün yazdığın yazıdaki bazı denizciler Eritre’de mahsur kaldılar. Selim Bey’in eşi Şeyda Hanım’la görüşmek ister misin.”
“Elbette Turgay kaptan” dedim...
Ve Şeyda Ekmekçioğlu ile o gün tanıştık...
Ş
Önümde bir fotoğraf duruyor...
Tarih, 10 Haziran 2020...
Libya açıklarında Fransız Courbet savaş gemisine Türk donanmasından yakıt ikmali yapılırken...
İnanılmaz değil mi?
Bir taraftan Fransa’nın iddiası:
“Türk savaş gemisi 11 Haziran günü Fransız savaş gemisi Courbet’yi taciz etti.”
Diğer tarafta...
Burası Hisarönü Körfezi’nin en güzel koylarından Kocabahçe...
Geçen sene olmayan evler, bu sene bitmiş... Oysa herkes biliyor ki yasak...
Bir de önüne iskele çıkmışlar.
Ben yazmaktan yorulmadım ama onlar da kaçak yapıdan yorulmadılar.
Biliyorum, Çevre Bakanlığı canla başla çalışıyor.
Belediye yine öyle... Ama adam geliyor, idare mahkemesine davayı açıyor, yıkımlar duruyor.
3 yıldır bu koyları yazıyorum. Kocabahçe’yi yazıyorum.
Nasıl bir sessizlik.
Gecenin karanlığı öylesine çökmüştü ki...
500 metre uzakta... Bir küçük köy evinde...
48 saattir öylece yatıyorlardı. Tüfekleri neredeyse bedenlerinin bir parçası olmuştu.
20 kişilik jandarma timi, “çıt” çıkarmadan... “Alçak sürünmeyle” yer değiştirerek nöbetleşe bekliyorlardı.
“Sakın doğrulma ve kıpırdama...”
2 gece daha geçti...
Ve altındaki yazıya...
Şöyle diyor:
“Türk Silahlı Kuvvetleri’nce Akdeniz’in uluslararası sularında açık deniz eğitimi yapıldı. Türk karasularından itibaren yaklaşık 2 bin kilometrelik rota boyunca gerçekleşen göreve, 17 uçak ile 8 firkateyn ve korvet katıldı.”
Bu öyle basit bir tatbikat değildir arkadaşlar...
TFF Başkanı Nihat Özdemir’in “şike”yle ilgili açıklamalarından sonra, Yıldırım’la Özdemir karşı karşıya gelir mi? Kavga çıkar mı?
Aziz Yıldırım, Özdemir aleyhinde açıklamalar yapar mı?
İkisini de çok iyi tanıyorum.
İkisinin nasıl derin bir dostluk yaşadığına defalarca şahit oldum. Aziz Yıldırım’ın Nihat Özdemir’e yaptığı espriler, şakalar, birlikte attığımız kahkahalar unutulur mu?
Son olarak Diyarbakır gezisinde Aziz başkanın, “Bak Fatih, bu Nihat var ya...” diye başladığı espriler yol boyu sürmüştü.
Hatta öğlen kebap masasında o kadar çok gülmüştük ki, sormuştum:
“Aziz başkan, Nihat Özdemir’e takılmadan edemiyorsunuz. Hoşunuza gidiyor...”
Şöyle cevap vermişti: