Özal’lı yıllara...
Özal ilk özel uçağı alınca ne çok eleştirilmişti. Denmedik laf bırakılmamıştı.
Özal ANA uçağını birkaç kez Ebulfez Elçibey için Azerbaycan’a göndermişti.
O zaman gururlandığımı yazmıştım.
Şimdi de bu fotoğrafla gururlandım...
Helal olsun. Sergen’i alkışlıyorum. Yine helal olsun...
Bize gelince...
Soruyorum:
“Fatih Terim yalnızca takımı mı yönetti?”
- Hayır... Fatih Terim, takımı yönetirken aynı zamanda sahanın dışında bir türlü bitmek bilmeyen bir iç krizi de yönetmek zorunda kaldı...
Bu kadar çok kriz. Bu kadar çok düşmanlık. Ve birilerindeki “Terim kompleksi”.
Bütün bunlara rağmen Galatasaray yine kıl payı şampiyonluğu kaçırdı...
Ve bütün bunlara rağmen
Sonunda asistan olarak sınavı geçmiş ve kabul edilmişti.
Uzaktı ama olsun. Zordu ama olsun. Terörün merkeziydi ama olsun...
Antalya’dan Erzurum’a... Oradan otobüsle Van’a gidiyordu.
Muradiye’den geçerken otobüsün camından gördüğü şeye inanamadı...
Bendimahi Deresi’nin döküldüğü Van Gölü kıyısında Karadeniz’in koca “gırgır teknesi” ağ çekiyor... Kıyıya doğru sıralanmış kamyonların kasasına ağlardan tonlarca balık boşalıyordu.
Gülen yüzü, çocuklarıyla mutlu hali. Görüntülü bir bayramlaşma yaptık.
İçim ısındı... Umudum arttı.
Çocuklarıyla birlikte avukatı Ahmet Onaran’ın evine bayram yemeğine gelmişlerdi.
Bu konuşma, BM tarihinde bir genel kurul başkanının BM Güvenlik Konseyi’ne hitap ettiği 8’inci toplantı oluyor...
Bu nedenle de ayrıca önemli.
Zoom üzerinden yapılan toplantıya daimi üyeler olarak ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa dışişleri bakanları ile geçici üyeler katılıyor.
Ve açılışta ilk konuşmayı genel kurul başkanı Volkan Bozkır yapıyor...
Bozkır, TBMM Dış İlişkiler Komisyonu Başkanlığı ile AB bakanlığı da yapmıştı.
Ama nedense, bunca yıllık dostluğumuz içinde o benim için hep bir “diplomat” olarak kaldı.
En sıkıntılı anlarda bile soğukkanlılığını kaybetmeyen, en zorlu sorunlara kuyumcu işi çözümler bulan bir diplomat...
GÜLŞAH GÜRKANIsparta’nın en önemli gül üreticisi bir ailenin üçüncü kuşağı.
Gelin hayatından bir kareye bakalım.
İşte 6 yaşında Gülşah. Dedesi Mustafa Gürkan ona “Uğurum” diyor.
Adını da öyle koymuş.
Ve işte bir mayıs ayı... Ve her mayıs ayındaki gibi bir “gül hasadı”.
İşte küçük Gülşah... Dedesi onu gül havuzunda yuvarlıyor.
Böyle başlamış Gülşah.
Mühendislik okumuş. Yurtdışında master...
“Kredileri krediyle kapatmaya çalışan bir sektör. Kârdan vazgeçtik. Batmayalım, namusumuzla ayakta kalalım...”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kısa bir süre önce turizmin sektör temsilcilerini Külliye’ye davet ediyor...
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, GETOB Başkanı Bülent Bülbüloğlu, TAV’dan Sani Şener, TÜROFED Başkanı Sururi Çorabatır ve isimlerini alamadığım diğer sektör temsilcileri.
Cumhurbaşkanı herkesi tek tek dinliyor ve not alıyor.
Genel mesaj şu:
“Sayın Cumhurbaşkanım, bu şekilde giderse çok sıkıntı olacak. Vaka sayılarının mutlaka düşmesi gerekir. Turizmci, geçen yıl aldığı krediyi yeni krediyle kapatmaya çalışıyor...”
Ve Cumhurbaşkanı o toplantıda hemen kısa çalışma ödeneğini uzatıyor...
Sanıyorum, kapanma kararı ve arkasından gelen bazı ülkelere COVID-19 testinin kaldırılması kararının arkasında bu toplantı var.
Biraz araştırınca gördüm ki...
Perde arkasında bu sorunun çok keskin bir cevabı var.
Anlatayım.
Cenevre’de kritik bir görüşme...
Kıbrıs için sayısız kere kurulan masalardan birisi daha...
Toplantıyı BM Genel Sekreteri António Guterres yönetiyor.
Rum yönetimi lideri