Çünkü spor yazarlarına saygım var.
Ama bazen bilgi önüme geliyor.
Günlerdir Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş’e eleştiriler var.
Hatırlayalım...
İtalya yenilgisinden sonra basın “Yok bir şey, bu maçı unutalım” diye moral veriyordu...
Ben ise şöyle yazmıştım:
“Gerçek 1: Şenol Güneş beraberliğe oynadı. İtalya ile beraberlik ve ardından bir galibiyet yeter, dedi. Yanlış hesap yaptı... Böylece aslan gibi takım, savunmada kaldı...
Gerçek 2: Milli takımdaki bazı oyuncular Avrupa’da star olmuşlar.
Dahası...
Klasik NATO misyonunun yepyeni bir tanıma geçiş sinyaliydi.
En keskin şekliyle özetlersem:
ABD Başkanı Biden’ın mesajları açısından NATO artık bir “savunma paktı” değildir...
NATO’nun bir askeri güç olarak “küresel çözüm ve karar merkezi” haline gelme arzusu açıktan vurgulanmıştır.
Biden’ın özet olarak şu sözleri önemlidir:
NATO’nun küresel işlevi genişlemelidir...
NATO’nun siyasi etki alanı da olmalıdır...
Şu hale bakın ki...
Geçenlerde Gazze Şeridi’ndeki Filistin direniş gruplarının oluşturduğu Ortak Operasyon Odası, “çatışma tarihindeki en büyük füze saldırısında” İsrail’i 300’den fazla roket ve füzeyle vurduğunu açıklıyor...
Ölüler, yaralılar var... Bu defa İsrail vuruyor... 12’si çocuk 35 Filistinli hayatını kaybediyor, 233 kişi yaralanıyor.
Filistin’de aç çocuklar gece yarısı yataklarında yanıyor... Aşı yok...
- İhbar hattı...
- Abi Sarıçubuk yolundayım. Bir araba cayır cayır yanıyor.
İhbarı alan genç jandarma çavuşu hemen bir ekiple olay yerine geçti.
Gittiklerinde araba bir metal yığını haline gelmişti. Hemen çevreyi kordon altına aldılar.
Çavuş bir baktı ki otomobilin şoför koltuğunda birisi var...
- Hemen ambulans... Adli tabip...
Eğildi baktı... Biraz daha yaklaştı...
Hemen aracın plakasını aldı. Ve merkeze bildirdi:
Başarımız için gerçeğin önemini hatırlatmak istiyorum.
Gerçek 1: Şenol Güneş beraberliğe oynadı. İtalya ile beraberlik ve ardından bir galibiyet yeter dedi. Yanlış hesap yaptı... Böylece aslan gibi takım, savunmada kaldı...
Gerçek 2: Milli takımdaki bazı oyuncular Avrupa’da star olmuşlar. Burak Fransa’yı uçurmuş. Yıldız olarak heykelini dikecekler. Hakan Çalhanoğlu Avrupa yıldızı. Ozan’a teklif yağıyor. Mert, Merih, Çağlar... Avrupa’nın en iyi takımlarında forma giyiyorlar... Diğerleri öyle...
Böyle bir takımı savunmada oynatmak “yıldızları yere indirmeye” çalışmaktır.
O nedenle diyorum ki...
“Savaşarak kaybetmek” vardı.
Futbolda dünyaya görsel bir şölen sunmak vardı.
Bizim yıldızlara yakışan buydu. Zaten onların da ruh durumu böyleydi.
FUTBOL dünyası, Fatih Terim mi? Emre Belözoğlu mu? Sergen Yalçın mı? Abdullah Avcı mı? diye tartışırken...
Bu pazar size kıyasıya savaşların yaşandığı bir dünyadan...
Müthiş bir mucizenin hikâyesini anlatıyorum.
“Mucize teknik adam”ın hikâyesi...
“Zaten pandemi vurdu. Bir de sahilleri deniz salyası işgal ederse...”
Marmaris Dalyan hattında Oteller Birliği Başkanı Yücel Okutur ilk uyarıyı yaptı.
Peki şu anda durum nedir?
Üç önemli faktör var.
1. Türkiye’nin önümüzdeki dönemde “rüzgâr takvimi” nedir? Kuzeyden güneye doğru...
2. Çanakkale sonrasında su akıntı rejimi nasıldır?
3. Bu iki etken deniz salyasını turizm bölgelerine taşır mı?
Ve daha önemli bir endişe:
ATATÜRKÇÜLÜK
“Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Atatürkçü düşünce sistemi çerçevesinde kurulduğunu, şekillendiğini ve ona göre hareket ettiğini görmemek körlüktür. Bunun sorgulanması abestir. Bakanından komutanlarına, tüm personelinin Atatürkçülüğünü sorgulamak da kimsenin haddi değildir. Türk Silahlı Kuvvetleri, binlerce yıllık şanlı tarihimizden süzülüp gelen milli, manevi ve mesleki değerleriyle, aklın ve bilimin ışığında, anayasa çerçevesinde, yasalar ve Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda, sıralı amir ve komutanların emir ve komutasında, milletinin emrinde, görevinin başındadır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Atatürkçülük kimsenin tekelinde, kimsenin zimmetinde değildir.”
NE S-400 NE DE F-35, ABD İLE ASIL MESELE PKK/YPG’DİR
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Biden’la Brüksel’de yapacağı görüşmenin kritik konuları üzerine sorduğumuz sorulara Bakan Akar şöyle cevap veriyor:
“Demokrasi ve insan hakları gibi temel değerleri paylaşan stratejik müttefik olan Türkiye ile ABD arasında en büyük problem ne F-35 ne S-400 ne de başka bir şey. En büyük problem PKK/YPG terör örgütü meselesidir. Ortaya attıkları problemler öyle veya böyle çözülür ama çözemeyeceğimiz bir problem var. Bizim milletimize, birliğimize, beraberliğimize kasteden bir PKK var. PKK’dan hiçbir farkı olmayan YPG var. YPG’ye TIR’lar, uçaklar dolusu silahlar götürüyor, YPG ile işbirliği yapıyorlar. Israrla ve inatla YPG, PKK değil diyorlar. Biz de bunu kabul etmiyor, bu aklımıza hakaret, diyoruz. PKK eşittir YPG olduğu çok açık. ABD’li müttefiklerimizin anlaması gereken şey bu, bu konuda kararlıyız. Türkiye’nin kişiliği, kimliği, egemenliği, bağımsızlığı var. 40 seneden beri asil milletimizin başına bela olan terörü bitirmekte kararlıyız.”