BM Genel Kurul Başkanı Volkan Bozkır'ın dünya sahnesindeki tarihi mesajı
BM’nin 75’inci Genel Kurul Başkanı Volkan Bozkır, önceki gün Güvenlik Konseyi toplantısında çok önemli bir konuşma yapıyor.
Bu konuşma, BM tarihinde bir genel kurul başkanının BM Güvenlik Konseyi’ne hitap ettiği 8’inci toplantı oluyor...
Bu nedenle de ayrıca önemli.
Zoom üzerinden yapılan toplantıya daimi üyeler olarak ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa dışişleri bakanları ile geçici üyeler katılıyor.
Ve açılışta ilk konuşmayı genel kurul başkanı Volkan Bozkır yapıyor...
Bozkır, TBMM Dış İlişkiler Komisyonu Başkanlığı ile AB bakanlığı da yapmıştı.
Ama nedense, bunca yıllık dostluğumuz içinde o benim için hep bir “diplomat” olarak kaldı.
En sıkıntılı anlarda bile soğukkanlılığını kaybetmeyen, en zorlu sorunlara kuyumcu işi çözümler bulan bir diplomat...
Bozkır, BM Genel Kurul Başkanı olarak dünyanın en büyük devletlerinin dışişleri bakanlarına tarihi mesajlar veriyor.
İnce ince seçilmiş, insanlık için adaleti ve demokrasi öne çıkartan nazik ama etkili cümleler...
Bozkır’ın 15 dakika süren konuşmasından sonra ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ve diğer üyeler 5’er dakika konuşuyor...
Volkan Bozkır’ın konuşmasından satır başlarını şöyle özetleyebilirim:
AŞIDA ADALET: “Şu ana kadar üretilen tüm aşıların yalnızca yüzde 0,3’ü düşük gelirli ülkelerin kullanımına sunulmuştur. COVID-19 aşılarının eşit ve adil olarak dağıtılması gerekiyor. COVID-19 aşılarındaki fikri mülkiyet haklarının askıya alınması yönünde son dönemde yapılan çağrıları destekliyorum.”
EKONOMİDE BÜYÜK BUHRAN: “Pandemi sonucu, 1929 Büyük Buhranı’ndan bu yana yaşanan en büyük ekonomik krizle karşı karşıyayız. Milyarlarca insanın geçim kaynakları tehdit altında. Yaklaşık 115 milyon insan aşırı yoksulluğun eşiğinde. Bu yıl, 235 milyon kişinin insani yardıma ihtiyacı olacağı hesaplanıyor. Yaklaşık 690 milyon kişi yetersiz beslenme riskiyle karşı karşıya. Son yıllarda, milyonlarca insan çatışma, zulüm, açlık veya iklim değişikliği nedeniyle yerlerinden edildi. Milyonlarca insan, mülteci durumuna düşen ülkelerden kaçmak zorunda kaldı.”
GÜVENLİK KONSEYİ’NDE REFORM: “Birleşmiş Milletler şartı, Güvenlik Konseyine uluslararası barış ve güvenlikle ilgili özel bir sorumluluk vermiştir. Bugün, 15 Güvenlik Konseyi üyesinin aldığı kararlar, adımlar, 193 üye ülkeyi ve dünyadaki herkesi etkilemektedir. Doğru ya da yanlış, dünya çapında milyonlarca insan için Güvenlik Konseyi, Birleşmiş Milletler’in yüzüdür. Güvenlik Konseyi’nin görevini yerine getirmedeki başarısı veya başarısızlığı, BM’nin başarısı veya başarısızlığı olarak görülmektedir. Bugün, ne yazık ki Güvenlik Konseyi pek çok konuda bölünmüş durumdadır. BM sisteminin en demokratik organı olan Genel Kurul’un başkanı olarak, açık biçimde ifade etmek istiyorum: Temsil gücü daha yüksek, BM üyelerine hesap veren, şeffaf bir Güvenlik Konseyi’ne ihtiyacımız var.”
İSRAİL-FİLİSTİN MESELESİ: “Filistin halkı 50 yılı aşkın süredir işgal altında yaşıyor. Bu soruna, iki devletli vizyon temelinde, adil ve kalıcı bir çözüm bulunması gerekiyor. Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), yetmiş yılı aşkın bir süredir Filistinli mültecilerin temel ihtiyaçlarını karşılıyor. 5 milyondan fazla Filistinli mültecinin can simidi olan UNRWA’ya ihtiyacı olan finansman desteğinin sürdürülebilir biçimde sağlanması gerekiyor...”
MYANMAR’A GİDECEĞİM: “Myanmar’daki durum endişe vericidir. Her geçen gün daha fazla sivil hayatını kaybediyor. Askeri darbe, ülkedeki demokratik sürece de büyük zarar verdi. ASEAN üyesi ülkelerin liderlerinin, Myanmar’daki şiddet olaylarının bir an önce son bulması yönündeki çağrısını destekliyorum. Özellikle Arakan müslümanlarına, etnik azınlıklara, kadınlara ve gençlere yönelik şiddet olaylarından büyük endişe duyuyorum. Bu ayın sonunda, Myanmar’dan kaçan 800 binden fazla mülteciye ev sahipliği yapan, Bangladeş’in Cox’s Bazar şehrine giderek Arakan müslümanlarının durumunu bizzat, yerinde göreceğim.”
YEMEN VE LİBYA: “Yemen’de yaklaşık 16.2 milyon kişi açlık sorunuyla karşı karşıya bulunuyor. Libya halkı on senedir zorluklar içerisinde yaşıyor. Bu sorunlara kayıtsız kalamayız.”
Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşmadan sonra Volkan Bozkır’a bir mesaj attım:
“BM Genel Kurul Başkanı olarak dünya devlerinin temsilcilerine mesajlar verdiniz. Zoom ekranı bölündüğünde karşınızda dünyaya yön veren ülkelerin dışişleri bakanları vardı. Ne hissettiniz?”
Volkan Bozkır’dan cevap:
“Evet önceki gün BM 75. Genel Kurul Başkanı olarak BM Güvenlik Konseyi toplantısına katılarak konuştum. Bundan şahsım ve ülkem adına onur ve gurur duyuyorum.”
Evet arkadaşlar...
Çevremizde büyük krizlerin çatışmaların olduğu bir coğrafyada...
AB hedefine yürürken karşımıza çıkan her türlü zorluğa karşı...
Uluslararası platformlarda zemin kazanmanın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.
İşte en büyük zemin. BM Genel Kurulu...
Ve bir Türk’ün başkan olarak verdiği mesajlar.
Birbirimize doğru bağırıp kendi seslerimizi alkışlamak yerine...
Dünyaya sesimizi duyuracak zeminler kazanmak ne kadar değerli.
