Paylaş
FUTBOL dünyası, Fatih Terim mi? Emre Belözoğlu mu? Sergen Yalçın mı? Abdullah Avcı mı? diye tartışırken...
Bu pazar size kıyasıya savaşların yaşandığı bir dünyadan...
Müthiş bir mucizenin hikâyesini anlatıyorum.
“Mucize teknik adam”ın hikâyesi...
Bir takımı birinciyken bırakan ve gittiği takımı 9 puan geriden alıp şampiyon yapan adamın hikâyesidir bu.
Üstelik bu pazar bir de konuğum var. Hürriyet Ege’nin spordaki harika kalemi Nuri İmre.
Nuri’yle birlikte çalıştık.
Buyurun anlatalım...
1. AYRILAN YOLLAR BİRLEŞEN KADER
LİG birinciliğine taşıdığı takım son iki maçta berabere kalınca, yönetim söylenmeye başlamıştı.
Onca emek... Ter... Fedakârlık... Uykusuz geceler...
Futbolcularıyla arkadaşlık ve disiplin... Tozlu terli sahalar... Ama şampiyonluğa çeyrek kala...
Beraberlik yüzünden yönetim paniklemişti. Eyvah... Şampiyonluk tehlikede...
Sonunda yönetim “Yollarımızı ayırıyoruz” dedi.
Oysa ona göre yolun sonuna gelmişlerdi. Takım şampiyon olacaktı. İnanç. Özveri. Güven. Ama yönetim bütün bunları bir kalemde silip atmıştı.
Bıraktı takımı... Moral sıfır. Öfke doruktaydı...
Eşi Benal Hanım, hayatı boyunca olduğu gibi yine yanındaydı. İçindeki öfke hırsa, hırs kızgınlığa, kızgınlık uğradığı haksızlığa çarpıyordu. Ve bir türlü buna engel olamıyordu...
Fethiye’den gönderilmeden önce Nazilli’yle de 1-1 berabere kalmışlardı.
Ama şu kadere bakın ki...
Şu bilinmezlerin bilinmezinden gelen adalete bakın ki... Yedikleri o 1 gol... Ve o golü atan futbolcu, sonradan onun mucizesini sağlayacaktı...
Bir takımı birinciyken bırakan ve gittiği takımı 9 puan geriden alıp şampiyon yapan adamın hikâyesidir bu.
Evet şimdi o güne gidelim...
25 Şubat 2021...
Büyükçekmece ile 1-1 berabere kalan Fethiye, 44 puanla liderlik koltuğunda... Ama beraberlik nedeniyle paniğe kapılan Fethiye yönetimi şampiyonluğun en büyük favorisiyken teknik direktör Mesut Toros ile yolları ayırıyor...
2. YİNE BERABERLİK
Ve Nazilli’deki maç..
Mesut Hoca o anı şöyle anlatıyor: “Nazilli’de 5-6 farklı kazanacağımız maç 90+6’da yediğimiz penaltı golüyle 1-1 bitti. O maçı civar apartmanların balkonlarından, çatılarından izleyen Nazillili taraftarlar, benim Fethiyespor’a oynattığım futbola bayılmışlar, meslektaşım Hasan Şermet kardeşimin ayrılmasının ardından teknik adam arayışına giren yöneticilerine benimle anlaşmalarını önermişler.”
3. VE NAZİLLİ’YLE ANLAŞMA
Hesapta olmayan puan kayıplarıyla “Şampiyonluk artık mucize” diyen Nazilli yöneticileri, “Bari play-off treni kaçmasın” telaşıyla, son 8 maç için Fethiye’den kısa bir süre önce ayrılan Mesut Toros’a sarılıyor.
Nazilli o sırada Kütahya’nın 9, eski takımı Fethiye’nin 5 puan gerisinde...
Belki o an Nazilli’yi yönetenler bile bıyık altından gülüyor. Çünkü, Toros’un ‘Şampiyon olacağız’ iddiası gerçekten de bir futbol mucizesi gerektiriyor...
4. KALPLERİN ÇARPTIĞI AN
Nuri, spor yazarlarının o nefes kesen üslubuyla o anları şöyle özetliyor:
“Senaryoda sıra kaderin daha küçük çaplı bir cilvesine geliyor. Mesut Hoca, Fethiye’den ayrılmasına neden olan Büyükçekmece Tepecik’e hesabı Nazillili askerleriyle (2-0) kesiyor, Kütahya-Karaman maçı 1-1 bitince puan farkı 2’ye iniyor.
Kalplerin Yomra-Nazilli ve İskenderun-Kütahya maçlarında çarpacağı son hafta gelip çatıyor...”
5. 1 MAYIS CUMARTESİ SAAT 16.49...
İşte tam da bugün şampiyon belli olacak. 2’nci lige çıkacak takım belli olacak. Kütahyaspor İskenderun’da oynuyor... Nazillispor Yomraspor’la...
Kütahya’nın yenilmesi, Nazilli’nin yenmesi gerekiyor ki şampiyon olsunlar...
Kütahya mı Nazilli mi?
6. ‘KAFAMI YERDEN KALDIRAMIYORUM’
O anı teknik direktör Mesut Toros anlatıyor: “90+4’te hakem penaltı düdüğünü çaldı, ben hayatımda ilk defa sahadan kaçtım. Soluğu soyunma odasında almışım. İnanıyorum takımımın penaltıcısı Murat Can Bölükbaşı kaçırmaz ama yine de kafamı yerden kaldıramıyor, için için ‘İyiler bu kez kazansın’ diye
haykırıyorum. Bir görevli geldi, ‘Penaltıyı attınız’ dedi. Sahaya geri uçtum, kalan 1.5 dakika 1.5 yıl gibi geldi. ‘İskenderun’da da maç bitti’ dediler, gözyaşlarına boğuldum.
Oyuncularımla sevinç yumağı olduk. Meğer bitmemiş. Kelimenin tam anlamıyla abandone durumdaydık. Yomra’da sahanın ortasında, İskenderun’daki maçı 5 dakika telefon bağlantısıyla canlı yaşadık. Ömrümden ömür gitti... Şampiyon olmuştuk...”
Evet arkadaşlar...
Bir şampiyonluk yarışını son 6 maçta 9 puan geriden gelip, 1 puan önde bitirmek...
Birinci bıraktığı takımı bir hayli geride aldığı takımla geçip şampiyon olmak...
Dünyanın neresinde, hangi liginde gerçekleşirse gerçekleşsin tartışmasız bir futbol mucizesidir...
7. ‘İYİ Kİ O GOLÜ YEMİŞİZ’
Aslında bu hikâyenin içinde neler yok ki...
İhanete uğramışlık hissinden öfkeye... Hırs, özgüven ve inançtan başarıya kadar her şey...
İşte o anı da Mesut Toros Hoca şöyle anlatıyor:
“Şimdi diyorum ki, o gün kazansak bayram yapacağım o maç, iyi ki 1-1 bitmiş. Düşünsenize, o karşılaşmadan 1 puan alan Nazilli, benim idaremde 1 puan farkla şampiyon oldu. Bir diğer ilginç ayrıntı da o gün beni yıkan penaltı golünü, son maçta yine bana şampiyonluk gururu yaşatan Murat Can Bölükbaşı atmıştı.”
Bakar mısınız!
1-1 berabere kaldığı Nazilli. O golü atmasa...
Bugün şampiyonluk için ihtiyacı olan o 1 puan olmayacak.
Ve inanılmaz bir tesadüf...
Fethiyespor’un başındayken Nazilli’nin golünü atıp, skoru 1-1 yapan Can Bölükbaşı, belki de Mesut Toros’un Fethiye’yle yollarını ayırmasında etkisi olan futbolcu...
Ve aynı Bölükbaşı, Mesut Hoca Nazilli’nin başındayken attığı penaltı golüyle bu defa Mesut Hoca’yı şampiyonluğa taşımış...
Söyleyin bakalım... Siz buna ne dersiniz...
Kader mi? Mucize mi?
Ben şöyle diyorum:
Başka ülkelerden hoca arayanlar için. Bu ülkede İstanbul’un dışında da hocalar var. Yeter ki izleyin...
Biraz inancınız olsun...
Paylaş