Paylaş
Şu hale bakın ki...
Geçenlerde Gazze Şeridi’ndeki Filistin direniş gruplarının oluşturduğu Ortak Operasyon Odası, “çatışma tarihindeki en büyük füze saldırısında” İsrail’i 300’den fazla roket ve füzeyle vurduğunu açıklıyor...
Ölüler, yaralılar var... Bu defa İsrail vuruyor... 12’si çocuk 35 Filistinli hayatını kaybediyor, 233 kişi yaralanıyor.
Filistin’de aç çocuklar gece yarısı yataklarında yanıyor... Aşı yok...
Ama Hamas yüz binlerce dolarlık roketleri atıyor. İsrail milyonlarca dolarlık roketlerle cevap veriyor.
Paralar roketlere gidiyor. O roketlerle aç çocuklar ölüyor...
NEDEN ŞİMDİ YAZIYORUM
Bombalar patlayıp roketler uçunca bütün dünyanın gözü uykularında yanan çocuklara dönüyor...
Manşetler... Televizyon haberleri... Dünya ajansları... “Durdurun bu vahşeti” açıklamaları...
Sonra...
Sonra unutulup gidiyor. Bir şeyin çözüldüğü yok.
Geçici bir “ateşkes” o kadar...
Öfke... Nefret... Yanardağın altındaki mağma gibi kaynamaya devam ediyor...
İşte o nedenle çocuk ölümleri başlamadan yazıyorum...
NATO’NUN ETKİ COĞRAFYASI ARTIYOR
Brüksel’deki zirvenin belki de en en önemli sonucu NATO’nun etki coğrafyasını genişletme arzusuydu...
Bu ağırlığını dünyaya hissettirmek isteyen gücün, Afganistan kadar Gazze-Kudüs hattına da bir çözüm bulması gerekmez mi?
Bunun için de çocuk ölümlerini, sivil katliamlarını engelleyecek bir güç oluşturulması gerekmez mi?
Belli ki NATO çözümleyici gücü, BM’nin önüne geçiyor...
Tamam NATO ülkesi olmayan coğrafyalarda BM dayanışmasıyla da çözüm olabilir...
Ama sonuçta NATO’nun caydırıcı yapısı son Brüksel zirvesinde genişleyecek gibi görünüyor.
ABD Başkanı Biden’ın vurguladığı başlıklar bunu gösteriyor.
Demokrasi, insan hakları ve barış kavramları NATO’nun misyon tarifine giriyor.
Yani NATO artık yalnızca bir “savunma paktı” değil.
O nedenle diyorum ki...
“Madem ki Brüksel’de NATO’nun demokrasi ve barış için etki gücünün arttırılması gündemde... o zaman milyarlarca dolara, çocuk ölümlerine, sivil katliamlarına mal olan bu saldırıları kalıcı barışla sonlandırma zamanı değil midir?”
NATO’nun misyonunda Afganistan varsa Gazze de olmalı.
DEMİR KUBBE NEDİR
İsrail’in geliştirdiği hava savunma sistemi olan ‘Demir Kubbe’, hem gece hem gündüz hem de her türlü hava koşulunda çalışacak şekilde tasarlanmış... Demir Kubbe kapsamında tehdidi algılayan radar sistemi yer alıyor. Bu radarlar, gelen roketin ne ölçüde bir tehdit oluşturduğunu tespit ediyor.
Atılan roketin yerleşim yerlerine ya da önemli altyapı tesislerine yönelmesi halinde ise bunu imha etmek üzere füze gönderiliyor.
Son dönemde Hamas’ın aynı anda attığı roket sayıları artınca Demir Kubbe’nin de başarısı tartışılmaya başlandı.
Paylaş