Fatih Çekirge

Ankara’dan Kahire’ye giden taziyenin şifresi - Akdeniz'de barış için en kritik ziyaret

14 Kasım 2022
Bugün Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’la Mısır’a uçuyoruz...

Şarm El Şeyh’te düzenlenen “Dünya İklim Zirvesi”ne...

Dün “Cehennem İşaretleri” başlığında bu gezinin önemini ve gezegenimizin önündeki tehlikeyi yazmıştım.

Gezi sırasında iklimle ilgili gelişmeleri aktaracağım. Ama bu gezinin çok önemli bir boyutu daha var...

O da...

9 yıldır Mısır’la aramızda süren gerilim. Büyükelçimiz yok mesela...

Bu nedenle “normalleşme” adımları açısından Bakan Kurum’un yapacağı temaslar çok önemli...

Eğer yanılmıyorsam Kurum’un Mısır’a inişi, uzun yıllar sonra yapılan ilk üst düzey ziyaret olacak.

Demek ki...

Yazının Devamını Oku

Cehennemin işaretleri

13 Kasım 2022
1) Başlık çok sert geldi değil mi? İnternette okunmak için atılan tuzak başlıklardan birisi gibi...

Başlığı “Cehennemin 7 işareti” diye de koyabilirdim...

Abartılı yani...

Ama hayır...

Tümüyle gerçek bir kaynağa dayanıyor.

Ve ben özellikle gözümüze sokmak istedim...

Kaynağım: Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’dır...

Guterres

Yazının Devamını Oku

Kıbrıs Türkleri için tarihi bir karar

12 Kasım 2022
Semerkant’taki Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi’nde KKTC’nin gözlemci ülke olması tarihi bir karardır.

Kıbrıs Türkleri böylesine kapsamlı bir uluslararası zirvede temsil edilecek.

Daha önceki gözlemci ülke Macaristan’dı.

Ondan önce Türkmenistan’dı. Ve ardından tam üye oldu.

Yani “gözlemci üyelik” bir anlamda tam üyelik için bir giriş kapısı olabiliyor...

Kıbrıs’ta yıllardır devam eden ve bıkkınlık veren çözümsüzlük süreci açısından bakarsanız:

Türk devletlerinden gelen önemli bir mesajdır bu...

Türkiye’nin AB ile ilişkilerini de derinden etkileyecek bir karar.

Eminim Avrupa merkezlerinde çok ciddi bir yankı yaratmıştır...

Yazının Devamını Oku

İşte NATO için en kritik soru: ‘Türkiye’nin terör şartı kalkar mı?’

7 Kasım 2022
Yıllardır her toplantıda... Aylardır her görüşmede... Türkiye bu keskin gerçeği belgeleriyle ortaya koydu...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan en üst düzeyde dünyaya açıkladı...

Milli Savunma Bakanı Akar, NATO karargâhında bütün savunma bakanlarına söyledi...

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Paris’ten Londra’ya, Washington’dan Madrid’e kadar her başkentte açıkladı.

MİT Başkanı fotoğraflarıyla, videolarıyla en önemli merkezlerde belgeledi.

Dedik ki:

“YPG ve PKK aynı terör örgütünün iki koludur.”

Ne oldu?

ABD kabul etmedi. 

Yazının Devamını Oku

Antikçağ’ın sultanları

6 Kasım 2022
1) Akyaka’dan Gökova Körfezi’nin o eşsiz manzarasına doğru bakarken...

2700 yıl öncesinden gelen bir dekorda...

Vali Bey, kazıyı yürüten Dr. Abdülkadir Baran’a sordu:

“2700’lere kadar inebildik mi?”

Muğla Valisi Orhan Tavlı’nın bu ilgisi beni o kadar mutlu etti ki.

Bir vali bir arkeolog heyecanıyla soruyor. İzliyor. Bilgi alıyor.

“İnebildik mi?”

Sahiplenmenin bundan güzel bir ifadesi olabilir mi?

Yazının Devamını Oku

Teröristlerin eğitim yaptığı dağlarda bakın neler oluyor

5 Kasım 2022
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın bir konuşmasında dikkatimi çekti.

Bakan ilginç bir örnek veriyordu:

“Bakın mesela şimdi Hakkâri’de Mozzarella peyniri üretilecek.”

Bakan Bey, bu örneği terörle mücadelenin geldiği başarı noktasını anlatmak için veriyordu.

Şaşırdım.

İtalyanların dünyaca ünlü Mozzarella peyniri Napoli ve çevresinde üretilir.

Tabii bizde de birçok firmanın benzeri üretimi var.

Peki Hakkâri’ye nasıl uzanmış bu peynir?

Yazının Devamını Oku

TOGG yalnızca bir otomobil değildir

31 Ekim 2022
Okuyucu soruyor:

“TOGG’la ilgili ne düşünüyorsunuz?”

Madde madde anlatayım.

- TOGG’a yalnızca bir otomobil olarak bakarsak yanılırız.

Türkiye bu atılımla yıllardır süren bir hayalin gerçek rotasını başlatmıştır.

Bu rotanın iki boyutu vardır.

VİZYON BOYUTU

TOGG’un üretimi Türkiye’nin ufuklarını kuşatan zincirdeki üç halkanın kırılmasıdır.

Birinci halka: “Biz yapamayız”

Yazının Devamını Oku

Toprağa mucize eken kadınlar

30 Ekim 2022
Geçtiğimiz pazar günü size “Toprağa İz Bırakan Kadınlar” kitabından söz etmiştim. Emine Erdoğan Hanım’ın desteğiyle hayata gelmiş bir kitaptı bu. Çocuk gelin Hacer Dündar’ın ölüm döşeğinden nasıl kurtulup hayallerine yelken açtığını yazmıştım... 32 kadının mucizesi var o kitapta. Bu pazar devam ediyorum... Devam ediyorum çünkü: Ben bu insanların yaşadıklarını, hikâyelerini, acılarını, onca güçlüğe rağmen hayatta kalıp nasıl başardıklarını, sonu gelmez ihtiras yüklü tartışmalardan, kamplaşmalardan (!) çok daha değerli ve sade buluyorum. Eğer siz de böyle düşünüyorsanız... Buyurun efendim.

1- İKİ ÇOCUK ANNESİ NURAN EŞİ VEREM OLUNCA...

Ordulu Ersin her sabah gün ağarmadan Karadeniz’in soğuk sularına açılıyordu.

Ya nasip! Deniz ne verirse...

O balıktayken Nuran çocuklara bakıyordu. Eksik gedik ama namuslu bir hayat...

Böylece yıllar geçti.

Bir sabah Nuran kalktı. Yanında bir inleme. Eşi Ersin ter içindeydi. Yanıyordu.

Soğuk su. Havlu. “Aman Ersinim...Evimin direği...

Doktorlar teşhisi koymuştu:

Yazının Devamını Oku