Cehennemin işaretleri
1) Başlık çok sert geldi değil mi? İnternette okunmak için atılan tuzak başlıklardan birisi gibi...
Başlığı “Cehennemin 7 işareti” diye de koyabilirdim...
Abartılı yani...
Ama hayır...
Tümüyle gerçek bir kaynağa dayanıyor.
Ve ben özellikle gözümüze sokmak istedim...
Kaynağım: Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’dır...
Guterres bütün dünyaya sesleniyor:
“Gezegenimiz, iklim kaosunu geri döndürülemez hale getirecek dönüm noktalarına hızla yaklaşıyor. Ayağımız gaz pedalında, iklim cehennemine giden bir otoyoldayız.”
İşte bu sözdür kanımızı dondurması gereken.
Genel sekreterin uyardığı ve hızla gittiğimiz “cehennemin kapısı”.
Yarın Mısır’daki BM İklim Zirvesi’ne gidiyorum.
Yaklaşık 190 ülkeden 100’ün üzerinde devlet yetkilisi ve politika yapıcı ile 40 binden fazla katılımcının beklendiği bir konferans bu...
Ve çok iyi biliyorum ki;
Böyle iklim haberleri kimsenin umurunda olmuyor.
Dikkat: “Küresel ısınma...”
Aman: “Buzullar eriyor...” türünden uyarılar artık okunmuyor bile.
Acaba hangimiz bu haberleri okuduğunda, “Eyvah, şimdi ne yapacağız?” diye panikliyor.
Ama ben yine de bir “başlık olsun” panikletmek istedim.
Cehennemin eşiğinden gelen ilk işaretlere gelince...
Sırasıyla gidelim.
2) ÖNCEKİ HAFTA PAZAR SAAT 14.00 SULARI:
Datça açıklarında seyreden bir gemi Simi Adası tarafından yoğun bir bulut akışı görür.
Ve inanılmaz bir yağmur başlar. Hemen ardından denizin yüzeyi kararır. Ve sular bir hortum halinde göğe doğru yükselir... Müthiş bir hortum... 10 dakika boyunca tam bir korku filmi... Meteorolojik gözlem uzmanlarını panikleten kasırga büyük bir hızla karaya doğru ilerler. Gökova açıklarında kaybolur... (İşte bu bir işarettir arkadaşlar.)
3) PAZARTESİ SABAH SAAT 11.00 SULARI:
Antalya/ Kemer...
2 bin 365 metre rakımlı Tahtalı Dağı’nda kar başladı... Aynı dakikalarda Alanya Konaklı civarında bir kasırga koptu. Karaya doğru gelen kasırga hortuma dönüştü. Sahilde büyük panik. Ancak karaya ulaşmadan kayboldu...(İşte bir işaret daha)
MARMARİS
4) MARMARİS SABAH SAATLERİ:
Geçtiğimiz yıl kararan bulutlar Marmaris Körfezi’ne bir kramp gibi girdi. Aniden güneye dönüp Yalancı Boğaz’ın üzerinde kümelendi. Ve ani bir kasırga denizdeki tekneleri şöyle bir savurdu. Ardından bu denizlerde hiç görmediğimiz bir hortum. Denizden gökyüzüne doğru devasa bir elektrik süpürgesi gibi önüne kattığını kaldırıyordu. Yacht Marina’ya geldiğinde iyice azmıştı. Sonra koca koca tekneleri kaldırıp kaldırıp danize savurdu. Büyük hasar vardı...
5) VE KARADENİZ:
Son aylarda öylesine arttı ki. Hemen her fırtınada yerel hortumlar görülüyor.
Evet arkadaşlar...
Bunun gibi daha onlarca örnek verebilirim.
Daha önce hiç rastlamadığımız doğa olayları yaşıyoruz.
Akdeniz’de Ege’de mevsimler hızla değişiyor. Marmara’da taşkınlar. Kirlenen ve kuruyan nehirler. İç kesimlerde kuraklık ve seller peş peşe geliyor. 3 ayda yağan yağmur 1 saatte yağıp bitiyor. O yağış da bize selden ve yıkımdan başka bir şey vermiyor. Toprak her yıl daha da kuraklaşıyor. Okyanus yüzeyi, son 20 yılda özellikle hızlı bir şekilde ısındıktan sonra 2021’de rekor yüksek sıcaklıklara ulaştı. Okyanus yüzeyinin yüzde 50’sinden fazlasının 2022’de en az bir ısı dalgası yaşadığı kesin. Buz tabakaları ve buzullar hızla eridikçe deniz seviyesinin yükselmesi 30 yılda ikiye katlandı.
CEHENNEMİN TABLOSU/Su havzaları işte böyle kuruyor
6) TÜRKİYE TAM ORTASINDA
Peki Türkiye’de durum nedir?
Hava şartları nasıl değişiyor?
Bu soruların cevapları için Meteoroloji Genel Müdürü Volkan Mutlu Coşkun’u aradım. Coşkun göreve geldiğinden beri harika yenilikler yapıyor.
Volkan Bey bazı veriler gönderdi. Fazla lafa boğmadan işte o grafikler.
Bu veriler nasıl bir hızla cehenneme doğru gittiğimizi göstermesi açısından çok önemlidir...
7) BU SÖZÜM GENÇLERE
Biliyorum. Bu yazı da çok fazla bir etki yaratmayacak. Biz yine eski alışkanlıklarımıza devam edeceğiz...
- Kamyonunun arkasından zehirli duman çıkaran kamyoncu kardeşim yine tamirciye gitmeyecek.
- Onu gören trafik polisi yine durdurmayacak.
- Plastik tüketmeye devam edeceğiz.
- Kimyasallar, deterjanlar yine denizlere akacak.
- Atmosferi zehre boğan termik santraller yine zehir kusmaya devam edecek.
- Güneş ve rüzgâr enerjisinin bireysel kullanımına getirilen zorluklar yine sürecek.
Olsun.
Ben yine de umudumu koruyarak bu yazıyı bir “imdat çığlığı” olarak bizden sonraki nesillere, gençlere gönderiyorum.
Çünkü onlara güveniyorum.
Lütfen sahip çıkın. Mısır’daki zirveden en yeni bilgilerle döneceğim...
İyi pazarlar...
