Engin Kehale

Mağluptur bu yolda galip

31 Mayıs 2023
Jorge Jesus ve öğrencilerinin başarılı bir sezon geçirdiği gerçek.

Jerry Seinfeld’in gösterisinde gümüş madalya için bir kesit vardır: “Gümüş madalyalar ile bir problemim var. Sanki ‘Tebrikler, az daha kazanıyordunuz’ der gibi. Tüm kaybedenler arasında, bir numaralı kaybeden sizsiniz. Sizden daha fazla kaybeden kimse yok.”

Sanırım tüm Fenerbahçelilerin şu anki hissiyatı benzer ancak bu durum, Jorge Jesus ve öğrencilerinin başarılı bir sezon geçirdiği gerçeğini değiştirmiyor.

Sarı lacıvertliler sezonun sonuna gelinirken ideal 11’ini bulmuşa benziyor. Portekizli teknik adamın üst üste iki maça aynı 11 ile çıkmasından da anlayabileceğiniz gibi. Bu 11, Miha Zajc-İrfan Can Kahveci-Arda Güler üçlüsü ile daha üretken, sol bekte Luan Peres ile daha dengeli.

ARDA’YI UNUTMANIN CEZASI!

Maçın başında çok adamla merkezde baskı yapmaya çalışan Akdeniz temsilcisi, birebirde kolay kolay durdurulamayan Arda’yı unutmuş gibiydi. Genç yıldız önce baskıyı dağıttı, sonra önünü açtı, en sonunda da Valencia’ya muazzam bir ara pası attı. Sonuç mu? Sezonun sarı lacıvertliler adına en erken golü, 30 gol ile Alex’i geçip Aykut Kocaman’ı yakalayan Enner Valencia. Ekvadorlu, derbide gol atması halinde bir sezonda rakip kale ağlarını en çok sarsan Fenerbahçeli olacak.

ZAJC’IN GOLÜ TEPKiLERi DURDURDU

Maçın geri kalanında oyun içerisinde çok benzer sekanslar gördük. Hızlı çıktığı anlarda merkezi delebilen, forvetlerini kenarlara deplase ederek ve kanat oyuncularıyla ikiye birler yaparak rakip kaleye giden ev sahibi, Haji Wright’ı bek-stoper arasına kaçırmaya çalışan Antalyaspor. Zajc’ın son saniyelerde gelen golü, skoru belirlerken son 15 dakikadaki tribün tepkilerinin bir anlığına durmasını sağladı.

Fenerbahçe’nin ürettiği pozisyonlarda, oyunun hızını artırdığı anlarda ortak payda netti: Arda Güler. 10 numaranın topsuz oyunda adamını kaçırdığı, koşu temposunu düşürdüğü pozisyonlar hâlâ var. Kariyerindeki büyük adım öncesi bunları şüphesiz ki düzeltecektir.

Yazının Devamını Oku

Kalbi olanlar Fenerbahçe’yi izlemesin!

8 Mayıs 2023
Fenerbahçe’yi anlamak zor.

Örneğin; ligde şampiyonluğa oynayan bir takımın, sezonun son bölümüne girilirken 61-75. dakikalar arasında 12 gol ile kalesinde en çok gol gören ekip olması, gerçekten izahı olan bir durum değil. Giresun deplasmanında ligin en az gol atan rakibi karşısında skor üstünlüğünü aldıktan sonra maçın bittiğini düşünen sarı lacivertli taraftara, Szalai-Bajic ikilisinin 68. dakikada bir sürprizi vardı.

JESUS iSTiKRARLI BAŞLAMIŞTI

Jesus döneminin ilk yarısı, istikrar ile betimlendi. Fenerbahçe’nin saha içerisinde güçlü ve zayıf yanları çok netti. Standart sapmaları da bir o kadar nadir. Kendi oyununu kabul ettirdiği maçlarda skor ve sonuç alıyor, kabul ettiremediğinde zorlanıyordu.

Kasım ayında, Dünya Kupası arası öncesindeki Giresunspor mağlubiyeti, Fenerbahçe’yi dönüşünde bambaşka bir takıma evriltti. Set oyununu daha iyi yapayım derken, bildiği ezber oyunundan ödün verdi Fenerbahçe ve daha kırılgan bir takıma dönüştü.

ŞAMPiYONLUĞA MAL OLACAK GiBi 

Beşiktaş, İstanbulspor ve Giresunspor mücadeleleri, saha içerisinde bölünmüş maçlardan oluşuyor ve bu istikrarsızlık, şampiyonluğa mal olacak gibi gözüküyor. Karadeniz deplasmanında pek fazla üretemediği bir ilk yarı oynayan sarı lacıvertliler, son 5 dakikada rakibin baskısıyla soyunma odasına gitti.

SZALAi’DEN ÜST ÜSTE iKi HATA

İkinci yarıda Jorge Jesus’un merkeze hamleleri ne kadar doğruysa, Valencia’yı kenara alması bir o kadar yanlıştı. Sezon içerisinde bu yanlışın iyi sonuç vermediğini defalarca gördük. Keza dakikalar sonra Szalai’nin üst üste iki büyük hatasında Bajic’in müthiş son vuruşu, Giresunspor’a bir puanı getirdi.

Yazının Devamını Oku

Bjelica’yı anlayamamak

30 Nisan 2023
Sezonun yorgunluğunun üzerine kırmızı kartlar eklenince konuşacak konu kalmıyor. 

Trabzonspor taraftarının, sezonun bu bölümünden beklentisi nedir? Bjelica’nın oyun felsefesine dair saha içerisinde bir şeyler görmek. Sezon boyunca beklenen performansı gösteremeyen Trezeguet ve Bardhi gibi oyuncuların formunda yükseliş gözlemlenmesi. Hırvat teknik adamın birkaç genç oyuncuya şans vermesi. İki haftadır yukarıdaki listeye -Arif’in oyuna girişi dışında- sıra gelememesi bir yana, bordo mavililer uzatmalar hariç 180 dakikanın 113’ünü 11’e 10 oynayarak geçirdi.

BARDHi ISRARI ÖNEMLi 

Ligin ilk 15 dakikalarda 9 golle en çok gol atan takımı olan Trabzonspor, 10.’sunu Konya’da Hamsik ile buldu. Bjelica’nın Bardhi ısrarı önemli. 30. dakikadan itibaren aynı Sivas maçında olduğu gibi Trabzonspor’un oyun etkinliği azaldı, kontrol rakibe geçmeyi başladı. Özellikle Doğucan-Hüseyin arasını ve arkasını iyi kullanmaya başlayan Konyaspor, 33’te beraberlik golünü Pozuelo ile buldu.

KIRMIZI DÖNÜM NOKTASI

İlk yarının sonunda Bakasetas’ın gereksiz bir pozisyonda gördüğü kırmızı kart, ikinci yarının senaryosunu daha başlamadan yazmış oldu. Konyaspor’un %70’lere varan topa sahip olma oranı, kendi yarı alanında 4-4-1 bekleyen ve topu kapınca kontra ile pozisyon üretmeye çalışan Trabzonspor... Konyaspor’un sayısal avantajıyla giderek artan baskısı, 87’de Soner ile skor avantajına dönüştü.

Bu satırlara teknik direktör Bjelica sistemi ile ilgili birkaç cümle yazmayı çok isterdim ancak ne yazık ki sezonun genel yorgunluğu ve tortusunun üzerine kırmızı kartlar eklenince konuşacak pek bir konu kalmıyor. Darısı önümüzdeki haftalara diyelim.

<iframe width="760" height="445" src="https://www.youtube.com/embed/9v8Zufbl4SM" title="Toprak Razgatlıoğlu, kariyerindeki dönüm noktasını açıkladı | Moto GP&#39;de yarışacak mı? | Ve Quiz" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture; web-share" allowfullscreen></iframe>

Yazının Devamını Oku

Teldeki adam Jorge Jesus

25 Nisan 2023
Portekizli hocanın öğrencileri bir o yana, bir bu yana sallanıp hayatta kalmaya çalışıyor.

Nick Hornby, “Futbol Ateşi” kitabında Arsenal taraftarlığı için şöyle der: “İlk kez -kesinlikle son kez olmayacak- Arsenal’in ruhsal durumunun ve şansının benim kendi durumumun bir yansıması olduğuna inanmaya başladım.” Fenerbahçe taraftarında da ister istemez böyle bir durum var. Sarı lacivertli renklere gönül verenler, şampiyonluğa inanıp inanıp, günün sonunda talihsiz bir şekilde bu şansın ellerinden kayacağına inanıyor.

HEP BiR GERi DÜŞÜŞ VE DÖNÜŞ 

Jesus’un öğrencilerinin de bu senaryoda payı var. Hep bir geri düşüş, hep bir geri dönüş. Bu sefer olmadı. James Marsh’ın İkiz Kuleler’i bağlayan bir telin üzerinde yürüyen Phillipe Petit’in hikayesini anlattığı Teldeki Adam filmi gibi bir o yana, bir bu yana sallanıp hayatta kalmaya çalışıyorlar. Önce Ankaragücü, sonra Başakşehir mücadelesinde maçı çevirmeyi başardılar. İstanbulspor karşısında erkenden tepki verdiler derken, maçın son anlarında puanı alan sarı siyahlılar oldu.

NE OLDUĞUNU ANLAYAMADI

Arda’nın resitali ile 2-0’ı yakalayan Fenerbahçe, ikinci yarıda 57-66 arasında 9 dakikada ne olduğunu anlayamadan tabelaya baktığında 2-2’yi gördü. Valencia-Pedro ikilisi ile 71’de gelen gol, galibiyetin habercisi derken; bu defa Eze sahneye çıktı ve şampiyonluk yarışında puan farkının kapanmasına “dur” dedi. İşin ilginci, 3-2 ile taraftar kendini bulmuştu. Sezonun ilk yarısındaki sinerjinin bir benzeri var gibiydi stadyumda. Son dakikada gelen gol, maç sonunu taraftar-Jesus sürtüşmesi ve gerilimi ile bitirdi. Bu hayal kırıklığından bir geri dönüş olur mu? Olur ama birleşerek. Ayrılarak değil.

<iframe width="640" height="360" src="https://www.youtube.com/embed/0CoWSll-Rks" title="Fenerbahçe şampiyon olamazsa suçlu kim? | Aboubakar kehaneti | Sergen Yalçın | Patron Ancelotti" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture; web-share" allowfullscreen></iframe>

Yazının Devamını Oku

Bjelica’ya hoş geldin sürprizi Larsen’den

21 Nisan 2023
Danimarkalı sağ bekin penaltı yaptırıp atılması, gidişatı değiştirdi.

Nenad Bjelica’ya maç önü beklentisini sorsanız, muhtemelen iki konu üzerinde dururdu. İlki; fırtınalı denizde giden geminin artık bir kaptanı olduğunun hissedilmesi. İkincisi ise önümüzdeki sezon öncesinde takımdaki oyuncuların kendisinin gelişine verecekleri tepkiyi görme isteği. Eksik listesinin bir hayli kabarık olmasına rağmen saha kenarında takımıyla olmasını da buna bağlamak gerek.

Aslında maça istediği gibi başladı bordo mavililer. Takım sahadayken, geçmiş haftalara göre daha fazla kendini hissettiriyor, sağ kanattan içe kat etme özgürlüğü olan Lazar Markovic Liverpool ve Brendan Rogers’ın kendisine niye 25 milyon Euro verdiğini yıllar sonra tekrar gösteriyordu. Sırp oyuncunun golü ve Sivasspor’un hücum etkisizliği, maçın gidişatı için Trabzonspor taraftarına ümit veriyordu.

SiVAS MUTLAK HAKiMiYET KURDU 

Nasıl vermesin ki? Rıza Çalımbay’ın ekibi ilk golü yediği 16 maçın hiçbirini kazanamamış, sadece 4’ünde berabere kalabilmişti. Goutas’ın kafasını Uğurcan’ın çıkarmasının ardından Larsen’in Hakan Arslan’a yönelip kolundan tutması, gidişatı tamamıyla değiştirdi. Penaltıyla skoru eşitleyen Sivasspor, 30. dakikadan sonra rakibine karşı mutlak hakimiyet kurdu. 32’de Yatabare, 33 Gradel, 34 bir kez daha Yatabare ile Trabzon kalesini yokladıktan sonra 37’de Erdoğan’ın topa bakmadan kafasından sektirdiği topla öne geçti Yiğidolar. İkinci yarı, 75. dakikaya kadar tamamen Çalımbay’ın öğrencilerinin kontrolünde geçti. Son haftaların iyi ismi Saiz’in golüyle fişi çekip, Caicedo ile skoru belirlediler.

<iframe width="640" height="360" src="https://www.youtube.com/embed/cinp48O1TxE" title="Galatasaray, şampiyonluk ateşini yaktı | Icardi, Benzema kalitesinde | Okan Buruk, &#39;alnının akıyla&#39;" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture; web-share" allowfullscreen></iframe>

Yazının Devamını Oku

Arda Güler başladı, Crespo bitirdi

16 Nisan 2023
İlk yarıda Arda Güler tam anlamıyla şov yaparken, hayat veren gol Crespo’dan geldi.

Bazı oyuncular vardır, top ayağına geldiğinde heyecanlanırsın. Ağzın açık, bir sonraki pozisyonda ne yapacağını beklersin. Çünkü bilirsin ki yapacak, yine yapacak. Arda Güler, Gavi’nin karakterine, Pedri’nin yeteneğine sahip, çok özel bir adam. Fenerbahçe’nin Ankaragücü karşısında ilk 45 dakikada ürettiği neredeyse her atakta Arda vardı. Uzaktan vurdu, savunmayı yatırıp kaleci ile karşı karşıya denedi. Orta yaptı, zorladı. Kullandığı her korner tehlike oldu. Kabul etmemiz gerekiyor ki bu genç, sadece Türkiye’nin değil Avrupa’nın şu anki en büyük 10 potansiyelinden bir tanesi.

STATTAKi HERKESi UYANDIRDI

Arda’yı izlemek ne kadar zevkli ise, onun oyunun içine dahil olmadığı anlarda Fenerbahçe’yi izlemek bir o kadar zordu. Ankaragücü ilk şutunu maçın 29. dakikasında atsa da ilk 10 dakikalık bölümünden sonra 25 dakika boyunca hiç baskı kuramadı sarı lacivertliler. Devrenin sonunda yine Arda’nın etkinliğini artırmasıyla hem takım hem taraftar uyandı.

SOWE DÖRDÜNCÜDE ATABiLDi

İkinci yarıda Fenerbahçe risk aldıkça, Ankaragücü tehlike üretmeye başladı. Şu bir gerçek ki; sarı lacivertlilerin pres kalitesi ve toplu hareket etme becerisi ligin ilk yarısının altında. Bunda oyuncu tercihlerinin de tabi ki rolü var. Jesus’un ekibinin kısa bir baskısının ardından Ankara ekibi tehlikeleri başladı. Sowe, 53-62-65’te üst üste üç net pozisyon buldu. 55’te Diack’ın karşı karşıyasını İrfan Can kurtardı. Sowe, kaçırdıklarım yeter dercesine dördüncü fırsatı değerlendirdi.

KALP MASAJI YAPTI 

Beşiktaş maçının ardından sezonun ikinci kırılma anında geri düşmeye muazzam bir tepki verdi Fenerbahçe. Önce penaltıdan Valencia, sonra kadife bir dokunuşla Crespo sarı lacivertlilere kalp masajı yapıp hayata döndürdü.

<iframe width="640" height="360" src="https://www.youtube.com/embed/V5X5OvQjdy8" title="Türkiye Ligi&#39;ne Türk hoca &amp; Son şampiyon Zico | Olimpiyat Stadı eziyeti | Samsunspor &amp; Eyüpspor" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture; web-share" allowfullscreen></iframe>

Yazının Devamını Oku

G.Saray Ancelotti’nin Real Madrid’i gibi

15 Nisan 2023
Sarı kırmızılılar oyunu rölantide götürüp, avına saldıracağı doğru zamanı bekliyor.

Süper Lig’i tanımlamak için birçok betimleme kullanabiliriz. Santrforların ligi olduğundan, baskının çoğu takımı çaresiz bıraktığından, formanın ağırlığından bahsedebiliriz. Fakat bunların hepsinin yanında temel bir gerçek var. O da yeteneğin, hemen hemen her zaman galip geldiği. G.Saray’ın bir maçı kazanması için 30-40 dakikayı iyi oynamasına gerek yok. Sarı kırmızılılar, açık ara ligin en geniş yetenek havuzuna sahip. Rakiplerin de yetenek seviyesi çok yüksek olmadığından, adam adama baskı ve kazanılan topla hızlı bir şekilde karşı kaleye gidebilme becerisi, Buruk’un takımının ligin geri kalanının fersah fersah önünde olmasını sağlıyor. Çağdaş Atan’ın Kayserispor’u ligin iyi takımlarından. Maç önü planı net olan ve bunu uygulamakta da becerili bir takım. Fakat analizi gerçeğe dönüştürme noktasında rakibin yeteneği, tüm hazırlığı alt üst etti.

TAKIMIN BENZEMA’SI iCARDi 

Aslında G.Saray biraz Ancelotti’nin Real Madrid’ine benziyor. Oyunu rölantide götürüp, avına saldıracağı doğru zamanı bekliyor. Takımın Benzema’sı da İcardi. Arjantinli keyif alıyor, aldırıyor. 45 dakikada 3 gol bir asist inanılmaz. Kerem-İcardi kontrasıyla gelen golün arından 36-39. dakika arası Buruk’un öğrencileri üç net pozisyon buldu. Önce İcardi Kerem’i pozisyona soktu, sonra İcardi-Rashica-İcardi bağlantısı ve ardından gelen penaltı, sarı kırmızılıların ritmini yakaladığında ne kadar etkili olduğunun kanıtı. İlk yarının sonundaki penaltı ve kırmızı kart ile de zaten maçın geri kalanı adına konuşulacak pek bir nokta kalmadı. Kerem’in mükemmel frikiği farkı açtı, bir başka özel yetenek Nicolo Zaniolo skoru belirledi.

<iframe width="640" height="360" src="https://www.youtube.com/embed/V5X5OvQjdy8" title="Türkiye Ligi&#39;ne Türk hoca &amp; Son şampiyon Zico | Olimpiyat Stadı eziyeti | Samsunspor &amp; Eyüpspor" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture; web-share" allowfullscreen></iframe>

Yazının Devamını Oku

 Bir Trabzonspor deplasman klasiği

9 Nisan 2023
Bordo mavili takım yine kendi oyununu rakibe kabul ettirmekte zorlandı.

Maçtan önce Opta editoryal ekibi ile rakamları konuşurken ilginç bir istatistiğe denk geldik. Trabzonspor, sezonun başından beri her lig maçına farklı 11 ile çıkmış. İki maç arasındaki 11’lerden bahsetmiyorum, toplam 26 maçta birbiriyle çakışan bir tane bile aynı kadro yok. Her maç ortalama 2.8 oyuncu değişmiş. Hal böyle olunca ne oyun ne oyuncu ne de teknik adam istikrarından söz etmenin bir anlamı yok. Yedek kulübesine bakıyorsun, kâğıt üzerinde bir takım da orada var. Fakat sahaya sürsen hangisi takım arkadaşlarından daha iyi performans verir diye düşününce, cevap verebilmek zor.

Doğucan-Siopis’li yapı ile oyunu daha iyi tutup, hızlı iki kenarla skoru alabileceğini düşündü İhsan Derelioğlu. Kasımpaşa tempolu oyunda sahayı dikine rahat delebilen bir takım olduğu için, buna önlem almak istedi belli ki.

ÖZDEŞ’TEN iKi SÜRPRiZ 

Kemal Özdeş ise biraz kendi oyununu kendi oyuncularıyla oynamak ister gibiydi. Tarkan, Mustafa Eskihellaç iki sürprizi oldu. İlk yarı Chouiar’ın müthiş frikik golü dışında saha içerisinde üretken iki takım yoktu fakat oyun planını daha net ortaya koyan taraf ev sahibiydi. Trabzonspor sezonun büyük bir kısmında deplasmanlarda olduğu gibi kendi oyununu rakibe kabul ettirmekte zorlandı.

İkinci yarı Visca’lı başlangıç biraz daha enerjik olsa da kısa sürede merkezdeki kırılgan yapı gözle görülür hale geldi. 51-55’te Fall pozisyon yakaladı. Kısa süre sonra da Visca sakatlanarak kenara geldi. Chouiar’ın kaçırdığı golle maçı koparma fırsatını tepen Kasımpaşa, Eysseric’in penaltısıyla fişi çekmeyi başardı.

<iframe width="640" height="360" src="https://www.youtube.com/embed/dSnIKxwtoa4" title="Aziz Yıldırım, &#39;İşini bitireceğiz&#39; dedi | İbrahim Toraman, &#39;Üzülmez&#39; kavgasının her detayını anlattı" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture; web-share" allowfullscreen></iframe>

Yazının Devamını Oku