Paylaş
Karşı kaleye gidip, topu ağlara rakibinden fazla yollamak. Bordo mavililer, topu kendi savunmasından rakip ceza sahasına nasıl götüreceği konusunda planlarını çok iyi uygulayabilen bir ekip olmadı sezon başından beri. Bardhi’yi orta sahanın sağ içine çekmek de fayda etmedi.
TRABZONSPOR'UN TAM TERSİ
Adana Demirspor ise tam tersi. Murat Sancak’ın en büyük başarılarının başında, nasıl oynayacağı net bir takımı, doğru kurgularla, doğru teknik adamların yönetimine verme becerisi geliyor. Bir nevi Türkiye’nin Brighton’ı diyebiliriz. İngiliz ekibi kadar topa sahip olma odaklı değiller ama net bir şekilde tempo oyununu ligimizde en iyi uygulayan ekip. Montella’nın ardından Kluivert ile oyun yapısının değişmemesi, dolayısıyla sürdürülebilirlik önemli.
TÜM YÜK ONUACHU'DAYDI
İlk yarı, tam da yukarıda bahsettiğim oyun profillerine paralel geçti. Oyunun hızını artıran, topu kısa al verlerle kenarlara taşıyan mobil Adana Demirspor, topu kaybettiği anda şiddetli baskı yaptı. Trabzonspor ise topa basıp, rakip kaleye yaklaşmakta zorlandı. Akdeniz temsilcisi, bu 45 dakikada 26 kez rakip ceza sahasında buluşurken rakibinde bu rakam sadece 6’da kaldı. Üretim konusunda tüm yük Onuachu’nun omuzlarındaydı. Bordo mavililer bir duran top dönüşünde geri dönüşte tembel kalınca, ekipçe bunu iyi değerlendiren ev sahibi Nani ile golü buldu.
TEMPOYU TÜM MAÇA YAYAMIYOR
Kluivert’in takımının zorlandığı konu, bu oyunu aynı tempoda tüm maça yayabilmek. İkinci yarı Trabzon oyun üstünlüğünü alınca, Hollandalı teknik adam 63. dakikada üç oyuncu değişikliği hakkını birden kullandı. Bjelica’nın 72. dakikaya kadar beklemesi, hataydı. Bordo mavililer belki kontrolü aldı ama gol şansı üretmekte zorlandı. Bjelica, her maç benzer denemelerle aynı sonuçları beklemekten vazgeçmek durumunda. Eksiklerin geri dönmesi kısa vadede ilaç olacaktır fakat temel sorunlar devam ettikçe rekabetçi olmak bir o kadar zorlaşacak gibi gözüküyor.
Paylaş