İzmir’de Altaylı kadınları takip ediyorum.
Kadın Futbol Şubesi resmi olarak 2021 Eylül ayında kurulsa da aslında takım 2020-2021 sezonu için oluşturuldu. Takım önce 3. Lig’den sisteme dahil olacaktı, pandemi nedeniyle 3. Lig’den başlayacaktı; ancak TFF’nin kararıyla Süper Lig’de Profesyonel Şubesi olan takımların doğrudan Kadınlar Süper Ligi’ne alındı.
Şube aslında ilk defa 1992 yılında kuruldu ve 1992-1996 yıllarında faaliyet gösterdi ama çeşitli sebeplerden ötürü kapatıldı. Tekrar açmak 2021 yılına denk geldi.
SADECE ÜÇ YABANCI VAR
Fransa’da Macron’u eleştirenler giderek daha sert bir ton kullanıyorlar.
İngiltere’de Başbakan Boris Johnson en çok tartışılan isimlerden biri...
Karantina döneminde verdiği ve katıldığı partilerden dolayı çok ağır eleştiriliyor.
Ve rakipleri de çok sert kelimeler kullanıyorlar.
Merkel döneminde sakin bir iç siyaset ortamı yaşayan Almanya’da ise Merkel sonrasında strateji değişimi gözlemleniyor. Almanya’da da yakın bir gelecekte iç siyaset hareketlenecektir.
Amerika’da seçim döneminde yaşananlar demokrasinin beşiği bilinen ülke için bile kötü bir sınavdı.
Kentin değişik bölgelerindeki 400 klinik bu projeye katılacak.
İmza töreninde İzmir Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Selim Özkan bir açıklama yapmış.
Diyor ki;
“İzmir’de 400 bine yakın sokak hayvanı olduğunu tahmin ediyoruz. Bir çift kedi ve köpekten 12 bin tane hayvan ürüyor. 5 yıl sonra bu rakam 12 milyona çıkacak. Bu hayvanların kısırlaştırılması için de çok büyük bütçe gerekecek ve yaşanan sıkıntılar artacak. O yüzden şimdiden bu konuda önlemler almak açısından hayata geçirdiğimiz bu proje çok önemli...”
Bu açıklamayı Türkiye’deki hayvan dernekleri okudular mı, bu sayılardan haberleri var mı bilemiyorum.
Ama mutlaka okumalılar ve dernek yöneticileriyle mutlaka işbirliği yapmalılar.
Metaverse yakın zamanda duyduğumuz bir kavram ama hayatımıza hızlı bir giriş yaptı.
Geçen gün AK Parti MYK toplantısında da Metaverse konuşuldu.
Yurtdışından yatırımcılar Meryem Ana Tapınağı gibi önemli müzeleri satın almışlardı. Bu gerçekten gelecek için önemli bir konu...
O saldırıdan kurtulan birinin röntgenini bir cerrah; NFT olarak satmaya çalışırken işlem başlatıldı.
NFT son günlerde çok sık konuştuğumuz kavramlardan biri oldu.
Doktor yaraların röntgenini internette açık artırmaya çıkarmaya çalışmakla suçlanıyor.
Röntgende kalaşnikof mermisi tarafından delinmiş bir kol gözüküyor. Avukat Elodie Abraham, müvekkili hakkında, “Bu hastanın tıbbi gizliliğini ihlal etmekle yetinmeyen doktor, çevrimiçi açık artırma sitesinde bu genç kadının özel hayatını açıklamayı uygun gördü. Artık onu herkes tanıyor. Müvekkilim yetkili kurum ve makamların gelecekte bu tür eylemlerin mümkün olmamasını sağlamak için gerekli tüm cezai işlemlerin yapılacağına güvenmektedir” diye de açıklama yaptı.
Doktor kendisini “Bu bir eğitim amaçlı çalışmaydı” diye savunuyor.
Tabii Fransız kamuoyu günlerdir bu konuyu tartışıyor.
Araştırmacılar, artışın esas olarak nüfus artışı ve yaşlanmadan kaynaklandığını öne sürüyor. Demansta dört risk faktörünün, yani sigara, obezite, yüksek kan şekeri ve düşük eğitimin etkili olduğuna işaret ediyorlar.
Demans şu anda dünya çapında yedinci önde gelen ölüm nedeni. 2019’daki küresel maliyetin 880 milyar eurodan fazla olduğunu söylüyorlar.
Bu bedeli biz de ödüyoruz.
Bizim nüfusumuz da yaşlanıyor ve demanslı hasta sayımızda büyük artış gözlemleniyor.
Bu maliyeti azaltmak için daha sağlıklı beslenmeyi, daha fazla egzersizi, sigarayı bırakmayı ve eğitime daha iyi erişimi desteklememiz gerekiyor.
Onlar eve, gayrimenkule yatırım yapmayı doğru bulmuyorlar.
Çoğu da hala kirada oturuyor.
Tasarruflarını farklı enstrümanlarda değerlendiriyorlar.
Uzun vadeli hisse senedini öneriyorlar. Yani borsadaki iyi, büyüme hikayesi olan şirketlere ortak olmayı öneriyorlar.
Piyasanın düşündüğü gibi altı aylık, bir yıllık değil; yıllarca sürecek bir ortaklıktan söz ediyorlar.
Ben de kendilerine katılıyorum.
Pandemide birçok işletme vakaların seyrine göre hareket etti. Bazen evde, bazen iş yerinde devam edildi.
Biz haberciler gazetedeydik, görevimizin başındaydık.
Tıpkı sağlıkçılar gibi...
Ama avantajlı sektörlerde çalışanlar için evden ya da fiziki olarak iş yerinde çalışmanın dezavantajlarını pek yaşamadılar.
İstanbul’da yaşayıp bilim sektöründe olan bazı arkadaşlarım İzmir’e geri döndüler.
Bazıları Ege’nin kıyılarına yerleştiler.
Ege deyince sadece Bodrum, Marmaris’i düşünmeyin; kuzeye de ilgi bir hayli arttı.