Paylaş
Araştırmacılar, artışın esas olarak nüfus artışı ve yaşlanmadan kaynaklandığını öne sürüyor. Demansta dört risk faktörünün, yani sigara, obezite, yüksek kan şekeri ve düşük eğitimin etkili olduğuna işaret ediyorlar.
Demans şu anda dünya çapında yedinci önde gelen ölüm nedeni. 2019’daki küresel maliyetin 880 milyar eurodan fazla olduğunu söylüyorlar.
Bu bedeli biz de ödüyoruz.
Bizim nüfusumuz da yaşlanıyor ve demanslı hasta sayımızda büyük artış gözlemleniyor.
Bu maliyeti azaltmak için daha sağlıklı beslenmeyi, daha fazla egzersizi, sigarayı bırakmayı ve eğitime daha iyi erişimi desteklememiz gerekiyor.
Buna rağmen yine de başka önlemler de almamız lazım.
Örneğin yeni tip yaşlı bakım evleri, yeni tip ikinci hayat evleri ve evde bakım hizmetlerini çeşitlendirmemiz gerekir.
Türkiye’deki yaşlı bakım evleri ne yazık ki standardın çok ötesinde...
Evden bozma yerlerde yaşlılarımız bakılıyor.
İyi olanları elbette ayrı bir yere koyuyor ve hepsini destekliyorum.
Çünkü önemli bir misyon ve görev üstleniyorlar.
İnsan bazen çaresiz kalabiliyor.
Ağır alzheimerlı bir kişiyi bakmak gerçekten zor...
Hem özel bir bakım gerekiyor hem de ev ortamında bu hastalar bakılamıyor.
Bu konuya toplum olarak eğilmemiz gerekir.
Hatta devlet teşvik vermesine rağmen belki de bu teşviki artırarak merkezlerin sayısını artırmalıdır.
Yaşlanan nüfusun hayatını kolaylaştıracak yeni köyler de bu projelerin içinde olmalı.
Yaşam köyleri sayesinde insanlar hayata daha sıkı tutunabilir.
Şehirlerimiz büyüyor, hayat zorlaşıyor.
Bu yeni hayat biçimine uygun yaşam köyleri hepimizi rahatlatır.
Bu konuda devlet kadar özel sektörün de yapabileceği çok şey olduğunu düşünüyorum.
Yan etki mi
nocebo etkisi mi?
Türkiye’de ilk aşı olanlardan biriyim.
Ben bütün aşılara güveniyorum.
Çünkü bilime inanıyorum.
Bilim ne diyorsa her konuda ona yapmaya çalışırım.
Aşılar sonrasında ben de en ufak bir yan etki olmadı. Bazı arkadaşlarımda Kovid-19’a yakın etkiler oldu.
Etkileri de birkaç günden fazla sürdü.
Yeni bir araştırma, insanların bir Kovid-19 aşısından sonra yaşadığı yaygın yan etkilerin üçte ikisinden fazlasının “nocebo etkisi” olduğunu gösteriyor.
“Nocebo, tıpkı plasebo etkisi gibidir” diyor uzmanlar...
Araştırma kapsamında 22 bin 578 kişiye plasebo, 22 bin 802 kişiye gerçek aşı yapılmış. Ve olumsuz etki raporları analiz edilmiş.
Bilim adamları gerçek aşı olan deney katılımcılarının önemli ölçüde daha fazla yan etki bildirdiğini tespit etmiş.
Plasebo alan katılımcıların yaklaşık üçte biri, en yaygın baş ağrısı ve yorgunluk olmak üzere en az bir yan etki söylemiş.
Doktor Ted J. Kaptchuk, “Kanıtlar, bu tür bilgilerin insanların aşıdan kaynaklanan yaygın günlük hisleri yanlış ilişkilendirmesine neden oluyor” diyor.
Özetle...
Aşınızı olun.
Bilime inanın...
Günlük hayatta da
nocebo etkisi var mı?
Aslında bu nocebo etkisi günlük hayatımızın içinde de var. Bazen olayları algılayış biçimimiz de çok farklı oluyor.
Toplumsal meselelerde, travmalarda, krizlerde yaşadığımız stresler, endişeler de farklı reaksiyonlar gösteriyor.
Örneğin bir Türk ile bir Avrupalı’nın krizlerden çıkışı da çok başka oluyor. Dalgalanmalara alışık Türk yöneticiler ve siyasetçiler Avrupa’daki rakiplerine göre çok farklı üstünlüklere sahip... Hem daha pratikler hem de krizleri iyi yönettikleri için çıkışlar da çok hızlı olabiliyor.
Bu nocebo etkisi olarak açıklanabilir mi bilemiyorum ama günlük olaylardan bazen çok ama çok etkileniyoruz.
Bu ani krizlere, yüklenmelere, iniş çıkışlara alışık olanlar ve iyi yönetenler iyi bir stratejinin, bazen susup beklemenin ne kadar değerli olduğunu daha iyi biliyor ve anlıyorlar.
Bu şirketler İzmir’de kümelenmeli
Yazılım, oyun firmaları son yıllarda büyük ilgi görüyor. Bunda Dream Games gibi başarılı ve yüklü fon alan şirketlerin de büyük payı var.
Şirket yeni bir yatırım turunda 2.75 milyar dolar değerlemeyle 255 milyon dolar yatırım aldı.
Dream Games, geçen yıl haziran ayında aldığı yatırımla 1 milyar dolar değerlemeye ulaşarak Türkiye’nin üçüncü unicornu olmuştu.
Bunlar tabii sevindirici gelişmeler...
Çünkü bu rakamlar Türkiye’nin birçok köklü sanayi şirketinden çok daha yüksek bir değer anlamına geliyor.
Kısa sürede böyle bir değerlemeye ulaşmak yeni girişimcileri de tetikliyor.
Keşke Türkiye’de benzer şirketlerin sayısı artsa...
Türkiye’nin büyüme hikayesinde bu örneklerin büyük etkisi olacağını düşünüyorum.
Ama şunu da unutmamak gerekir.
Dijital dünyada birçok örnek ortaya çıkıyor ve çoğu başarısız olup kapanıyor.
Elbette 3 milyar dolara yaklaşan değeriyle Dream Games bir mıktanıs etkisi yapacaktır.
Ama bu hikayeyi kendilerine örnek alan gençler, bu koşulların hiç de kolay olmadığını bilmeliler.
Bu şirketleri ayrıştıran, farklılaştıran detaylar var.
Hepsi de ezberleri bozan, yeni trendler açan, beklentileri karşılayan, çözüm odaklı organizasyonlar...
Ve elbette kendilerini sürekli yeniliyorlar, geliştiriyorlar.
Türkiye bu girişimleri desteklemeli...
O yüzden hep İzmir dijital kafalı bir şehir olmalı diyorum.
Bu şirketler İzmir’de kümelenmeli...
Paylaş